cevabı şudur ki haklı ya haksız olması farketmeksizin hep mağdur olur. kitle inanmaya meyyal zaten. bu şahsa bu fırsatı verdikleri için kızmıyor değilim. birleştiricilik kisvesi altında her kesime yaranmaya çalıştığından ötürü onun tipik bir şark kurnazı olduğunu düşünenler artıyor. kaldı ki birleştiricilik, pratikte özü gereği ayrışmak isteyenleri ayrıştırmayı zorunlu kılan bir mefhumdur. peki erdoğan'ı yıllardır dini kullanmakla eleştiren bir partinin mensubu olup istanbul seçimlerinde dini kullanarak oy almasına ne diyeceğiz? erdoğan en azından olduğu gibi görünüyor. ekrem'in kimlik kargaşasını çözümleyebilen var mı? her telden çaldığı aşikar. ambalajı da "birleştiricilik\. oy almak için yapıyorum demek işine gelmiyor tabii. aslında kötü bir insan olduğunu düşünmüyorum. ancak birleştiricilik kisvesi altında oy almak için farklı kesimlere oynaması, haksız da olsa mağdur edebiyatına girişmesi ve bununla alakalı olarak basın danışmanına ayırdığı egzantrik bütçe, yaşadığım semtin sokaklarında çöplerin ve köpeklerin birbiriyle doğru orantılı olarak mütemadiyen artıyor olmasından bile daha fazla rahatsızlık veriyor. velhasıl mansur'u ve hatta kılıçdaroğlu'nu dahi kendisine yeğlerim.