en yakın arkadaşımın nişanlısını siktim

dinleyecek varsa anlatabilirim.

arkadaşın adı diyelim ki ahmet olsun. kızın adı da diyelim ki merve olsun. bunlar üç yıldır falan beraberlerdi. oğlan benim liseden arkadaşım. geçen yıl nişanlandılar.

kız da aynı lisedeydi. ama benim pek muhabbetim yoktu onunla. önce biraz background vermem lazım beyler ondan böyle gidiyorum. neyse ahmet liseden sonra okumadı. babasının dükkanında çalışıyor. ben en iyi üniversitelerin birine gittim. çok da güzel bir bölüm bitirdim. 2400 euro maaşı olan biriyim.

neyse, geçtiğimiz temmuz ayında bir gün, bu kız bana facebooktan mesaj attı. ahmetten ayrıldım, nişanı attım diye. ben çok şaşırdım tabi, sonuçta bana ne amk, çok mu gibimde. ama kız da fena değil, güzel hani. sen içini dök bana ben dinlerim seni. niye ayrıldınız vs muhabbetlerine girdik.

dinlemiyonuz mu lan?

neyse dinlemeseniz de anlatayım ben başladım bir kere. kıza pgibologluk falan yapıyorum o derece cıvıklaştı muhabbet yani. sonra kız bir gün yine netten konuşurken, ahmetle beni kıyaslamaya falan başladı. ahmet şöyle mal, böyle odun; sen şöyle incesin böyle kibarsın vs.

sonra birden, ben senden hoşlanıyorum dedi. ben şaşırdım tabi ama yine de bekliyordum böyle bir şey, ben de senden hoşlanıyorum ama ahmet var falan ayıp olur vs dedim. o da, ona söylemek zorunda değilsin ben zaten sildim onu hayatımdan dedi. neyse biz bişeyler yaşamaya başladık, çıkıyoruz geziyoruz falan. ama bu nasıl hoşlanıyo benle vakit geçirmeyi, ahmet fakiri bunu otobüslerde, dolmuşlarda vs süründüroyumus. ben arabamla ya da taksiyle gezdiriyorum hep, en lüks yerlere zütürüyorum.

tabi biz bununla beraberken arada ahmet falan arıyo beni, abi dertleşmemiz lazım, canım sıkkın, merve beni terk etti falan diyo. ben de hep kaçamak cevaplar veriyorum amk. ama biz kızla kısacık sürede o kadar ilerlettik ki ilişkimizi, görseniz sanki kırk yıllık sevgiliyiz. ben sensiz yaşayamam vs falan diyo bu bana. hoşuna gidiyo kevaşenin lüks içinde yaşamak, insan gibi davranılmak, benden güzel sözler duymak.

ağustosta yıllık iznimi alıcam dedim. o da aa ne güzel, keşke beraber vakit geçirsek falan dedi. ben de, mükemmel olur, ama daha yeni sevgili olduk, bir yanda ahmet var, diğer yanda hadi bir yerlere tatile gidelim desek ailen ne der dedim. kızın annesiyle babasıyla ayrı zaten, annesi de çok genişmiş, ya bişey olmaz nolcak ben ayarlarım annemi bişey demez vs dedi.

bu ahmet, kıza nasıl imkansızlıklarla dolu bir hayat yaşattıysa, biz daha çıkmaya başlayalı bir bile olmamış, annesi arıyo beni, merveyi çok mutlu ediyomuşsun çok teşekkür ederim falan diye. neyse abi, en son karar kıldık, kuşadasında beş yıldızlı bir otelde 10 günlük tatil ayarladım ben. ağustosun başında, gece biz vurduk kafayı bu kevaşeyle çıktık yola doğru kuşadasına.

@26 güldüm amk verdim şukunu. o değil de amk, kimse dinlemiyo galiba kendim anlatıyorum kendim dinliyorum.

bu arada şunu da belirtmem gerekir ki, mümkün olduğu kadar kısa tutmaya çalışıyorum, ayrıca bir tane bile yalan yok anlattıklarımda, ilk defa hikaye anlatıyorum zaten.

biri ses versin devam edicem.

oğlum hikayenin en güzel yerine geldik dinleyen yok amk. ses ver türkiye

sabahın erken saatlerinde vardık kuşadasına. yolda çok oyalanırız diye düşünmüştüm, o da olmadı çabuk vardık. e tabi otel 12den önce check in mi yapar amk. dedik napalım, hadi şöyle bi yere oturup güzel bir kahvaltı yapalım. gittik, kahvaltımızı yaptık, muhabbet ettik, gazete vs okuduk derken saat 12 oldu. otele gidip check in yaptık.

odaya geçtik, tabi o kadar yoldan gelmişiz bana sen hemen gir banyoya ben biraz dinlenicem dedi tamam dedim. girdim duşa. duş almaya baladım bikaç dakika sonra banyonun kapısı açıldı, amk duşun içine girdi, dedim napıyon çık burdan utanırım ben falan yaptım tamam yemicem seni bi bakıyım dedim dedi, sonra çıktı gitti.

neyse ben aldım duşumu, sardım havlumu geçtim odaya dedim hadi sen gir şimdi, tamam dedi. o girdi bu sefer duşa ben de aldım elime kitabımı okumaya başladım. bi 7-8 dakika sonra beni çağırdı içerden. girdim banyoya, ama duşakabini falan açmadım. noldu dedim, çantamda diş fırçam var onu verir misin dedi. tamam dedim, gittim aldım bunun diş fırçasını, banyoya bıraktım, odaya geri girdim kitabımı yeniden okumaya başladım.

biz bu tatil işine gitmeden önce ben ama nasıl davranıyorum görmeniz lazım. dedim ki, biz daha yeni sevgiliyiz otelde aynı odada kalmamız yakışık almaz, ayrı odalarda kalalım falan. bu, yok olmaz dedi, ben sana sarılıp uyumak isterim dedi. ben acaba doğru olur mu dedim, o da tamam dedi, yanlış bişeyler yapmayız en fazla birbirimize sarılır uyuruz o yüzden aynı odada kalalım. neyse, çıktı bu duştan geldi, yatağa, yanıma uzandı. off, bari burda bu kadar dalma kitaplara dedi, aldı kitabı elimden, koydu bi kenara.

olm sabır biraz. önemli bi detay atlamayayım diye dikkatli yazıyorum.

bırak artık kitapları, burda bari olsun sadece birbirimizle ilgilenelim, sadece birbirimizin olalım dedi. ben de, ben kitap okurken bile seni düşünüyorum hep, daima aklımdasın tarzı klagib konuşmaları yapıyorum. ne kadar tatlısın vs vs dedi. sarıldı bana, önce boynumdan sonra dudağımdan öpmeye başladı. ben de onu öpmeye başladım. sonra, merve, merve dedim, baktım bundan ses çıkmıyor. ben öpmeyi bıraktım, merve bu kadar kısa sürede bunu yapmamızın doğru olduğunu düşünmüyorum dedim. sonra kalktı üstümden, haklısın özür dilerim dedi. gitti banyoya, sonra üzerine bişeyler giydi hadi sen de giyin, bugün hiç denize falan girmeyelim, biraz dışarda dolaşalım dedi, tamam dedim ben de çıktık dışarı.