1. 1.
    +12 -3
    allah rahmet eglesin tekrar
    ···
  2. 2.
    +9 -1
    erdal erenin yaşını büyütüp asanlar, ogün samast bininden çocuk yarattılar
    ···
  3. 3.
    +9 -1
    Büyü de baban sana,
    Büyü de büyü
    Acılar alacak yokluklar alacak,
    Büyü de baban sana

    Büyü de baban sana,
    Büyü de büyü
    Bitmez işsizlikler, açlıklar alacak,
    Büyü de baban sana

    Büyü de baban sana,
    Büyü de büyü
    Baskılar, işkenceler,
    Kelepçeler, gözaltılar,
    Zindanlar alacak

    Büyü de baban sana,
    Büyü de büyü
    Büyüyüp de on yedine geldiğinde,
    Baban sana idamlar alacak
    ···
  4. 4.
    +8 -1
    @10 askeri onun öldürdüğüne dair hiçbir kanıt yok. erdal eren en az 100 metre öteden korkutmak için ateş açıyor. otopside ise askerin vücudundan çıkan merminin yakındaki bir silahtan çıktığı saptanıyor. nokta.

    edit: diğer binlere selam olsun.
    ···
  5. 5.
    +9 -2
    @10 o asker tüfek mermisi ile vuruldu.. o sırada devrimcilerde tüfek yoktu.. yani erdal eren'in attığı kesin değilken yaşını büyütüp astılar.. neyse ülkücü olmak güzel birşey ya takıl kendi kafanda *
    ···
  6. 6.
    +6 -1
    Son sözü Yaşasın Türkiye Devrimci Komünist Partisi olmuştur.
    ···
  7. 7.
    +5
    13 aralık 2010.

    17 yaşında bir çocuk idam edildi 30 yıl önce, bugün. hatırlıyor musun? unutma, hatırla.

    faşizme müsamaha gösterme, unutturulma, affetme. savaş ve hesap sor.
    ···
  8. 8.
    +6 -1
    ben hep 17 yaşındayım..
    ···
  9. 9.
    +5
    hakkında tek bir entry var ilginç..
    güzel insandı,
    her güzel gibi,
    oda asıldı...
    ···
  10. 10.
    +4
    sevgili annem, babam ve kardeşlerim;

    sizlere bugüne kadar pek sağlıklı mektup yazamadım. ayrıca konuşma olanağımız ve görüşmemizde olmadı. zaten dışarıdayken de birbirimizi anlayacak şekilde konuşamadık.(bu konuda sizlere karşı büyük oranda hatalı davrandım. ancak bunu size karşı saygı duymadığım, bu nedenle böyle davrandığım şeklinde yorumlamamanızı dilerim) bu nedenle sizlere anlatacağım, konuşacağım çok şey var.

    ancak olanak yok. düşüncelerimi bu mektupla anlatmaya çalışacağım. şu anda ne durumda olacağınızı tahmin ediyorum. ama çok açıklıkla söylüyorum ki benim moralim çok iyi ve ölümden de korkum yok. çok büyük bir ihtimalle bu işin ölümle sonuçlanacağını çok iyi biliyorum. buna rağmen korkuya, yılgınlığa, karamsarlığa kapılmıyorum ve devrimci olduğum, mücadeleye katıldığım için onur duyuyorum. böyle düşünmem, böyle davranmam, halka ve devrime olan inancımdan gelmektedir. ölümden korkmadığımı söylemem, yaşamak istemediğim, yaşamaktan bıktığım şeklinde anlaşılmamalı. elbette ki hayatta olmayı ve mücadele etmeyi arzularım. ancak karşıma ölüm çıkmışsa, bundan korkmamam, cesaretle karşılamam gerekir. biliyorsunuz ki bu ceza işlediğim iddia edilen suçtan verilmedi. asıl amaçlanan böyle bir olayla gözdağı vermek ve mücadeleyi engellemek hedefine dayalıdır. bu nedenle sizinde bildiğiniz gibi, kendi hukuk kurallarını çiğneyerek bu cezayı verdiler.

    cezaevinde yapılan (neler olduğunu ayrıntılı bir biçimde öğrenirsiniz sanırım) insanlık dışı zulüm altında inletildik. o kadar aşağılık, o kadar canice şeyler gördüm ki, bugünlerde yaşamak bir işkence haline geldi. i̇şte bu durumda ölü korkulacak bir şey değil, şiddetle arzulanan bir olay, bir kurtuluş haline geldi. böyle bir durumda insanın intihar ederek yaşdıbına son vermesi işten bile değildir. ancak ben bu durumda irademi kullanarak, ne pahasına olursa olsun yaşamımı sürdürdüm. hem de ileride bir gün öldürüleceğimi bile bile. sizlere bunları anlatmamın nedeni yaşamaktan bıktığım yada meselenin önemini, ciddiyetini kavramadığım gibi yanlış bir düşünceye kapılmamanız içindir. bütün bu yapılanlar, başımdan geçenler, kinimi binlerce kez daha arttırdı ve mücadele azmimi körükledi. halka ve devrime olan inancımı yok edemedi. mücadeleyi sonuna kadar, en iyi bir şekilde yürütmek ve yükseltmekten başka amacım yoktur.

    mesele benim açımdan kısaca böyle. ancak sizin açınızdan daha farklı, daha zor olduğunu biliyorum.

    anne, baba ve evlat arasındaki sevgi çok güçlüdür, kolay kolay kaybolmaz. ve evlat acısının da sizin için ne derece etkili olacağını biliyorum. ama ne kadar zor da olsa bu tür duygusal yönleri bir kenara bırakmanızı istiyorum. şunu bilmenizi ve kabul etmenizi isterim ki, sizin binlerce evladınız var. bunlardan daha niceleri katledilecek, yaşamlarını yitirecek, ama yok olmayacaklar. mücadele devam edecek ve onlar mücadele alanlarında yaşayacaklar.

    sizlerden istediğim bunu böyle bilmeniz, daha iyi kavramaya çaba göstermenizdir. zavallı ve çaresiz biriymiş gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar. bu konuda ne kadar güçlü, ne kadar cesur olursanız, beni o kadar mutlu edersiniz.

    hepinize özgür ve mutlu yaşam dilerim.

    devrimci selamlar
    oğlunuz erdal
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    +4
    17 yaşında bir lise talebesi. ama hepimizden daha büyük.

    olm düşünün lan, 17 yaşında bir çocuk. devletin bölünmez bütünlüğüne nasıl bir tehdit oluşturabilir?
    ···
  12. 12.
    +4
    son bakıştaki o gözler kaldı mı ki aklınızda..
    ···
  13. 13.
    +4
    adice katledilisinin 32. yilinda yine 17 yasinda, o son bakisiyla aramizda...
    ···
  14. 14.
    +5 -1
    teomanın on yedi adlı şarkısını yazma sebebidir. o zamanlar anlamıyoduk aşk şarkısı sanıyoduk tabi.
    ···
  15. 15.
    +3
    seninle aynı memleketli olduğum için gurur duyuyorum erdal eren unutulmayacaksın hiç bir zaman.
    ···
  16. 16.
    +3
    devrimci hiç ölürmü? o ölmedi hep aramızda, faşistlerle savaşıyor..
    ···
  17. 17.
    +3
    'devrimden akan en masum kan, erdal eren'
    ···
  18. 18.
    +3
    büyü de baban sana,
    büyü de büyü
    acılar alacak yokluklar alacak,
    büyü de baban sana

    büyü de baban sana,
    büyü de büyü
    bitmez işsizlikler, açlıklar alacak,
    büyü de baban sana

    büyü de baban sana,
    büyü de büyü
    baskılar, işkenceler,
    kelepçeler, gözaltılar,
    zindanlar alacak

    büyü de baban sana,
    büyü de büyü
    büyüyüp de on yedine geldiğinde,
    baban sana idamlar alacak
    ···
  19. 19.
    +3
    büyü de baban sana,
    büyü de büyü
    acılar alacak yokluklar alacak,
    büyü de baban sana

    büyü de baban sana,
    büyü de büyü
    bitmez işsizlikler, açlıklar alacak,
    büyü de baban sana

    büyü de baban sana,
    büyü de büyü
    baskılar, işkenceler,
    kelepçeler, gözaltılar,
    zindanlar alacak

    büyü de baban sana,
    büyü de büyü
    büyüyüp de on yedine geldiğinde,
    baban sana idamlar alacak
    ···
  20. 20.
    +3
    Erdal Eren !

    Bugün Ölümünün Otuz üçüncü yıl dönümü...

    Erdal ; Genç Fidanımız... Faşist eller kırılası eller tarafından, otuz üç yıl önce alındı Onurlu Devrim Mücadelesinden, Esnaf çocuğuydu Erdal. Çalışkandı. Ankara'nın sokakları onun canıydı... Kısacık Hayatına neler neler sığdırmıştı.. Ankara Yapı Meslek Lisesi Öğrencisiydi. Yurtsever Devrimci Gençlik Dernekleri Üyesiydi. Daha Lise Öğrencisiydi, Bütün Hikayesi bir kaç cümleden ibaretti ;
    ODTÜ'lü Sinan Suner, 30 Ocak 1980 tarihinde MHPli Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından üzerine ateş açılıp öldürüldü. Erdal Eren, Suner'in öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat 1980 günü düzenlenen gösteride gözaltına alınan 24 kişinin arasındaydı. Gösteri sırasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Erdal Eren, yargılanarak 19 Mart 1980 tarihinde idama mahkûm edildi. Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar, 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde infaz edildi.
    Yaşı Henüz On altıydı. Daha On altı yaşında girdi ceza evine. Mahkeme Kararıyla yaşını büyüttüler, Tüm dünyada protestolar gerçekleşti Ama olmadı işte. insanlık suçu Bütün insanlığın öfkesine rağmen yinede ama yinede gerçekleşti.. Erdal Eren kendisini ziyarete gelen gazetecilere, Kemik testi yaptırmadıklarını, Ailesiyle görüştürülmediğini, Hiç bir suç işlemediğini mahkemede bunu kanıtladığını, Yaşının idam edilmek için uygun olmadığını anlattı... Kendisini ibreti Alem için asacaklarını ve Ölümden Korkmadığını söyledi... Ailesine yazdığı mektupta, Asla pes etmediğini, onlara hiç bir zaman teslim olmadığını, Gördükleri işkence karşısında ölümün bir kurtuluş olduğunu, Zavallı ve çaresiz biriymişim gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar diyerek. Devrimci selamları ile son satırlarını yazdı. Korkusuzca gitti ölüme...

    ERDAL EREN HEP ON YEDi YAŞINDA !
    ···