1. 776.
    0
    450de kaldım
    ···
  2. 777.
    0
    uppidik
    ···
  3. 778.
    0
    reserved
    ···
  4. 779.
    +14
    2 . sınıftayım hiç unutmam o günü okuldan çıktım

    karşı komşu kızı ipekle aynı okuldaydık beraber gider gelirdik

    neyse bunla geldik eve bunun annesi falan toplanmış karılar balkonda oturuyolar bende bunu bizim eve çagırdım

    o sıralarda dergiler vardı bişeyler görmüştüm hadi dedim ipek üstümü değiştircem gel beraber degıstırelım dedım

    neyse bu mırın kırın etti ben bunu başladım ellemeye çocuguz amk bisey bilm,yoz kapılar falan acık attım bunu koltuğa benim çükü

    bunun kukusuna sürtüyorum falan bunun annesi geldi beni üstünden aldı duvara yapıştırdı amk sonra babam geldi bi de babam yapıştırdı

    sonra bi kac defa daha sıkıstırdım bunu apartman boslugunda bunlar tasındılar 3. sınıfa gectiğimizde

    hala daha babamla karı kız muhabbetini açtığımda küçüklüğünden belliydi der amk

    hiç unutmadım ipek seni...
    ···
    1. 1.
      +2
      Lan dıbına koyim ben 5. Sınıfta kızlarında çükü var sanardım sen neymişsin be
      ···
  5. 780.
    -1
    liseli olmak amk en büyük utancım ama şükür ilk okullu değiliz
    ···
  6. 781.
    +3
    lan sizin yüzünüzden dersten atıldım binler sınıfta kahkahayla gülmeye başlayınca hoca bi daha gelme dersime dedi amk.
    ···
  7. 782.
    +3
    az önce aklıma geldi sonra başlığı gördüm amk hemen yazayım

    parkta şu ufak çöp kovaları olur ya asılı üstü küllük falan olur. gelip birdir bir oynar gibi üstünden atlamaya çalışmıştım amk suratımın üstüne kapaklanmıştım halada utanırım amk inş o gün orda olanlar hatırlamıyodur.

    kovada şöyle bişeydi amk
    http://www.google.com.tr/...;ved=1t:429,r:5,s:0,i:108
    ···
  8. 783.
    +3 -1
    sınıfta uzun eşşek oynarken pantalonum yırtıldı amk. bildiğin cart diye, daha kötü olanıda ders boştu ve sınıf başkanı bendim. imam osurursa cemaat napsın amk. hatta o gün taşaklarım morarmıştı amk. o günden beri uzun eşşek oynamam tövbeliyim.
    ···
  9. 784.
    +7
    Amk lise3 deyiz o zamanlar...
    Kızın teki vardı ama nasıl birşey acaip güzel. Yeşil gözlü taş birşeydi o da tuvaletten çıkmış elleri ıslak işte yanıma gelip tam bana silecekken kızın 2elini de sıkıca kavradım. Tabi kız güçlü olduğumu anladı kaçmaya çalıştı kurtulamadı bende yavaştan gevşettim elimi kız birden elini kendine doğru çekmez mi? O sırada da çektiği gibi benim elim de kızın memesine gitti. Refleks olarak bir an sıktım elimi ve o an da kızın memesini sıkmıştım o sıkmayla kız \"ahhhh\" diye bağırmaz mı? O an ben bi kızardım, utandım ki kız bilr bana bakıp gülüyordu. Bu da böyle bir anımdır.
    ···
  10. 785.
    0
    @35 yemin ediyorum krize girdim nefessiz kaldım senin yüzünden bin aralıksız gülüyorum 5 dakikadır :D
    ···
  11. 786.
    +7
    vay amk ben de yazayım iki tane

    lisede ben alaturkaya sıçamıyodum hala da zorunlu olmadıkça sıçamam amk. evde yapar okula öyle giderdim. dıbına koyim 9.sınıfın ilk günleri, heyecanlıyız da bağırsaklar hızlı, daha 2.derste tutamadım kendimi tuvalete koştum bir sıçtım bildiğin tuvalet tıkandı amk her yer tak oldu temizlemeden çıktım,bir iki teneffüs sonra tuvalete normal geldiğimde arkadaşın biri "olm buraya sıçmışlar laannn" diyip gülüyodu amk

    1-2 ay önce arkadaşlarla vapurla karşıya geçicez istanbulda, vapuru kaçırıyoz diye önden koşmaya başladım ben güverteye doğru zıpladım ama ayağımın biri güvertenin alt ucuna takılmış, zıpladığım ivmeyle geri çakıldım gemiden nasıl bi ses çıktı siz düşünün patır putur lambır lumbur yuvarlandım güvertede amk herkes bi tur baktı bana, sonra görevliler geldi yanlış vapur bu dedi yan taraftaymış bizim bineceğimiz. ananı gibiyim çok utanmıştım ya
    ···
  12. 787.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  13. 788.
    0
    uppidik
    ···
  14. 789.
    0
    uppidik
    ···
  15. 790.
    +4
    amk bir anım daha geldi aklıma şimdi bizim akrabaların doğum günümü ne var yada nişan bilmiyorum hahahahahah şu an kendimi hatırladıkça gülüyorum amk hahahahahahaha

    http://www.youtube.com/watch?v=iEBng9-66PQ

    çalıyo amk yaşıtım yok millet içerde oynuyo bende antrede kendi başıma dans ediyodum saçma sapan hareketlerle amk millet gelip geçerken bana bakıyodu hahahahahahaah
    ···
  16. 791.
    0
    reserved
    ···
  17. 792.
    +7 -1
    üni de yandal kasayım dedim. sosyolojide post modernist yaklaşımlar mı ne gibimse öyle bi ders alıyoruz. hoca çok taşşaklı, bilgili, eski sol becklerden ama sigara içmekten gırtlağı mı çökmüş nedir, ne dediği anlaşılmıyor derste amk. derse ilk girmişim fuko aşağı fuko yukarı anlatıyor da anlatıyor, ben dedim bu fiko gibi bişey herhalde. neyse sınav zamanı geldi çattı. boş kağıtları dağıttı hoca. yazın birinci soru fuko nun görüşüne göre bilmem ne. bi kendi derslerim bi bu yandal dersleri zaten ebemi görmüşüm, aklımda kalan üç-beş fuko cümlesini her paragrafta fuko şöyle demiştir de fuko bu açıdan yaklaşmıştır diye yazdım. o dersten de geçtim amk. ama gel gör bir gün öğrendim ki o fuko, foucault muş dıbına çakiimmm. bi de o dersten bi yıl sonra falan ayıktım amk. hocanın benim kağıdı okurken nasıl taşşak geçe geçe okuduğunu gözümün önüne getirebildim panpalar ayrıca aman bunu geçireyim de başıma kalmasın amkumun cahili dediğini duyar gibi oldum.
    bu da böyle bir anımdır.

    ayrıca foucault giber.

    edit: hahahaah işte tam da bundan bahsettim amk. (: (bkz: #662646)
    ···
  18. 793.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  19. 794.
    +14 -1
    orta okuldayım... karşı komşumuzun kızları annemle oturmaya geldiler(yaşça benden 3-4 yaş büyükler)
    birinin adı figen öbürü özlem miydi neydi... ilk kez görüyordum onları ve hemen yavşama moduna geçtim..
    show tv açık, akşam 5 haberleri ve ardından spor başladı..spor bülteninide orhan şengürbüz sunuyor;
    hatırlamayanlar için;
    http://www.haberkentim.co...MEDYA/orhan-sengurbuz.jpg

    neyse bu figen'e iyice yavşadım, e ev maltepe cami gibi bizim..gelen hatun en fazla teyzemin kızı..onamı yazalım yani..neyse, annem çay yaptı o ara, bende tv'ye bakıp orhan şengürbüz'le resmen taşşağa sardım(kız gülsün de sempati yapalım diye) ama nasıl varya bundan olsa olsa kasap olurdan tutta, tipe bak kare kafalı gibi salak salak şeylere kadar.kızda hafif tebessümle karışık bir ciddiyet modunda..ben aralıksız rahmetliye 5 dakka giydirdim..sonra sustum kızda bana baktı; "hımmm ama biliyomusun o bizim dayımız" demesin mi...

    ananı gibim odanın ortasında öylece züt deliği gibi kaldığımı hiç unutamam.lan ne utanmıştım yaa.
    ···
  20. 795.
    +11 -5
    orta 1'e yeni başlamışız. sınıfta herkes yavaş yavaş birbirini tanımaya başlıyor. yavaş yavaş erkek, ergenlik, rüyalanma evrelerine geçişimiz gerçekleşmekte ve dünyaya daha başka bir gözle bakmaya ve algılamaya başlamaktayız haliyle..
    gerek orta okul atılganlığı ve gerek kendimizi tanımaya başlıyor oluşumuz sebebiyle ilk yıl bol serserilik, bol zayıf ve bol disiplin dertleriyle geçen yılımız olarak tarihteki yerini alıyor...
    araya yaz tatili giriyor; bu dönemde çalışma hayatının ağır eziciliği(evet fakiriz ve ev geçindirmek zorundayız.. tabi bu ayrı mevzu) ve bu ezicilikten kaynaklanan ağır bir kimlik bunalımıyla seyreden sessizlik, dinginlik ve ağır ruh hali omuzlarımıza çöküyor.. insanları daha iyi tanıyor ve gözlemliyoruz... içimizde heyecan ateşi sönmüş desek yeri midir, yeridir...
    orta 2'ye başlıyoruz eylül'ün ortaları... seneyi hatırlamakta zorlanıyorum, kusuruma bakmayın...
    sınıfımızda özlem adlı bir kız daha o yaşlardan okul eteğini kısaltmış, sosyete ebeveyn ve çevresi sebebiyle hafiften makyaja başlamış ve rahat tavırlarıyla olağandan farklı bir hava çizmekte... tabi sınıfın tüm erkek populasyonuda bu fındığın farkında, sağ eli sıvazda sol eliyle matematik çözmekte... bende tabi... içimizdeki ateş yeniden alevlenmiştir yani velhasıl...
    gel zaman git zaman sınıfta özlem'e yazan tek erkek biz kalıyoruz, çünkü rakiplerimizi; derslerdeki başarılı notlarımız, entellektüel zekamız, okul içindeki sanatsal faaliyetlerdeki aktifliğimiz ve tüm öğretmen tayfasıyla kurduğumuz rahat diyalgolarımız sayesinde hem eziyor hem de eliyoruz... ve bu bizde özgüven patlaması ve şımarıklığa yol açıyor...
    öyle ki, matematik için kopya yalvaranlardan tutun da, "yerine okulda nöbetçilik yapayım sen de bu arada benim kompozisyona yardım et" diyen sıra arkadaşlarımıza kadar herkes bir şekilde bize ulaşmakta ve çare aramaktalar bendenizden, bizse taşağın adeta dibine vurmaktayız...
    aynı zamanda sınıfımızda nevriye isimli oldukça bakımsız, konuşması doğudan göç etmesi sebebiyle bize göre biraz bozuk olan, güzel olmamakla beraber tarafımızca böcek gibi görülen ve değersiz addedilen bir kızda bize yazmakta, deli divane olmakta, bizle başbaşa kalıp içini dökmek için çırpınmakta, aksine bizde kızdan zütüm zütüm kaçmaktayız... zira aklımız özlem ve bacaklarında... aklımız çelinmiş işte... gerçi yaz tatilinde fuarda çekirdek ve mısır satarken turistlerin am, züt, memelerinin dibine vurmuşuz ama sınıftaki bir kıza yakın olmak başka bir şey...
    özlem de bizim fakirliğimizden adeta utanmakta, bizden uzak durmaya çalışmakta... kaç-kovala... nevriye bize, biz özlem'e sonra hepimiz uşağa...
    beden eğitimi salonunda kasa üzerinden takla atma sırasına girmişiz... saatler sabahın 9 buçuğu... ilk iki ders beden... günlerden çarşamba...
    özgüvenimiz o kadar yüksek ve okulun gözbebeği olma sebebiyle o kadar zütümüz kalkmış ki, önümüze gelene bir tekme edasıyla her şeyle taşak geçiyor, yerin dibine sokuyoruz... takunu çıkarmışız anlayacağınız...
    nevriye'nin; bu patlak tekerli yokuş aşşağı gidişe "dur" diyeceği aklımızın ucundan geçmez... hem kim ki o allasen...
    takla atma sıramızda beklerken, herkes ip gibi dizilmişken, biz otla takla dalga geçerken, beden salonunun cdıbının kenarında daha önce bir çocuk tarafından bırakılımış pis sakızı elimize alıp sıranın başında olan nevriye'ye uzatıp, "nevriye al sana sakız aldım, çiğnersin" gevşekliğimize kızın verdiği "ben sakız çınnamam" cevabına karşılık olarak "o zaman kulakların çınnasın, huhahahaha" nidalarımızın ardından kızın elini yüzüne kapatıp dersi terketmesi ilk şoka uğrattı bizi...
    ama kendimize verdiğimiz "salla gitsin, iki ağlar düzelir" telkinimiz bir ara ruhumuzu rahatlattıysa da aklımızın kurcalanmasını engelleyemedi ve kızdan özür dilemeye karar verdik...
    lakin nasıl olacaktı bu iş... daha önce sınıftaki kimseden özür dilememişiz, aksine herkesi dize getirmişiz aklımızca...
    yanına yaklaşır, "özür dilerim" der ve hızlıca uzaklaşırız diye düşünüp sabahın olmasını bekledik...
    sabah oldu, derslere girip çıkıp öğleni yaptık.. öğlen çıkışta nevriye'ye yaklaşıp "özür dilerim" deyip uzaklaşmaya kalkıştık... o çelimsiz kız kolumuzu tuttu bir anda ve "ben seni çok seviyorum, az bak sana bir şey göstereceğim" deyip kenara çekti bizi okul bahçesinde ve defterini gösterdi...
    bizle ilgili aldığı notlar, ikimizin ismini kalp içinde betimleyen çizimleri, çiçekli, renkli silgi kokulu o ilkokul küçük boy çizgili defteri kızın elinde kocaman oldu bir anda, üzerimize üzerimize geldi, hançerledi zihnimizi... adeta tekme tokat dövdü bizi o sayfalar...
    eve giderken "boşver eve gitmeyi, al bir sigara yak otur şu çayır çimende, kimsin nesin bir bak kendine" dedik ve eve geç gittik o gün...
    ertesi gün haliyle yüzüne bakamadık nevriye'nin... sadece ertesi gün değil uzun süre konuşamadık kendisiyle...
    son darbeyi yıl sonunda yine kendisi vurdu...
    bir gün yaklaşıp, "boş ver artık, geçti, üzme kendini... bende özür dilerim senden" dedi...
    sonrası sonsuz boşluk desek yanlış olmaz... sonsuz... boşluk...
    ne zaman az şımarma moduna geçsek o günler gelir aklımıza ve sakinleşiriz...
    içimizden çıkaramadığımız bir garip çocuktur nevriye... içimizde büyümüş, ruhumuzu küçültümüş...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      gibeydin kızı amk
      ···