1. 52.
    -1
    @51 katılıyorum
    ···
  2. 51.
    +1 -1
    parfüm
    ···
  3. 50.
    -1
    saat al saat bak çok beğenir ama marka al aq gidip gibimsonik dijital saat alma
    ···
  4. 49.
    -1
    portakal mandalina falan
    ···
  5. 48.
    +1 -1
    hediye.
    ···
  6. 47.
    +1 -1
    Git kendini gibtir en büyük hediye
    ···
  7. 46.
    -1
    bana bişe almadılar lan şimdi duygulandım amk mutlumusun ??
    ···
  8. 45.
    -1
    börtday ciks tabii ki ulan
    ···
  9. 44.
    -1
    Bi resim ciz cercevelet ver. Inan karsindaki seni seviyorsa senden emek istiyorsa araba alsan bu kadar sevinmez. Boylece adami da tarmis olursun.El yapimi seyler cok kiymetlidir sevgi bekleyen adam icin
    ···
  10. 43.
    -1
    gibik sokuk bişey alma da ne alırsan al...

    şimdiye kadar aldığım ve bi taka yaramayan eşyalar listesi

    kara kalem dev bir karikatürümü çizdirmişti

    mazbatalı kalem yaptırıp arkasına kendi adını yazdırmıştı (dolma kalemin içinden çıkıyordu mühür)

    fotoğraf çerçevesi alıp içine benim resmimi koyduran mal da vardı. hayır madem bi tak yiyorsun çıplak resmini çektir koy ver.

    telefon alan sığır gördüm ben. ( telefonu da hattıyla almış oradan konuşurmuşsuz) arkadaşın bilmediği şey o zamanlarda iphone diye bir şey çıkmıştı ve ben onu kullanıyordum

    kazak kaşkol gömlek üstümde görmek istedikleri ne varsa alan arkadaşlara da ayardım.

    tüm bunlar dışında iyi hediye almadım mı evet.

    bir kutunun içinde güzel bir kol düğmesi ama tek. ikinci kol düğmesi yerinde bi usp barış mançodan malum parça içinde

    elinde sürtünce ısınan ısınınca üstünde yazıları çıkan boş bir kağıt. güzel bi mektuptu.. bu veren sevgilim değildi.. itiraf mektubuydu

    bir uçak bileti bir otel adı ve bir oda adı.. oda da kız bekliyordu ( ama güzeldi bu güzel )

    hitit uygarlığına ait bir tanrı

    numismatik ile ilgilendiğim için 2. mahmuttan kalma mısır darpanesinde basılmış bir akçe ( bu çok pahalıdır )

    bi de uçak.. oyuncak uçak ... ama çooooook sevinmiştim...

    böyle işte.

    paran varsa oyuncak al.

    şöyle benzinle çalışan falan bişey

    yoksa elinle bişey yap ver

    edit: doğum günümde sonsuza kadar onu hatırlarım diye ilk defa ilişkiye girdiğim kız arkadaşımı unutmadım.

    her doğum günümde hatırlıyormuyum tabi ki hayır. ama özel bi hediye olmuştu. biraz acılı
    ···
  11. 42.
    -1
    senin onun yanında olman yetmiyormuymuş
    ···
  12. 41.
    -2
    bu kaltakla aynı mahallede büyüdük, mevlanakapı’da. babası zabıtaydı. alkolik, hasta bir adamdı rahmetli, erkenden de gitti zaten. bu, anasıyla yoksul, perişan.

    bizim tuzumuz kuruydu, hacıbabam yapmış birşeyler. bir de zagor vardı; bizim eski evin kiracısının oğlu. babası filmciydi yeşilçam’da. cepçilik, arpacılık, her yol vardı itte ama sevimli, yakışıklı oğlandı. bizimkine aşık etmiş kendini. ben efendi oğlanım, okul mokul takılıyorum o zamanlar.. öylece büyüdük gittik işte. ne tak varsa hep askerliği beklerdim; dört sene kaldı, üç sene kaldı, sonunda o da geldi, gittik. bizde de herkes bunu bekliyormuş, gelir gelmez yapıştılar yakama. ev düzüldü, kız bulundu, çeyiz falan filan, nikahlandık. iki taksi, bir dükkan verdi peder. dükkanda koltuk moltuk satardım.
    bir gün bu huur çıkageldi. hiç unutmam. görür görmez cız etti içim. böyle basma bir etek dizine kadar, çorap yok, üstünde açık bir bluz, saçlar maçlar, pırlanta anlayacağın. şunun bunun fiyatını sordu, dalga geçti benimle. kanıma girdi o gün. tabii taktım ben bunu kafaya. ertesi gün bir soruşturma. dediklerine göre yemeyen kalmamış mahallede. ama asıl, zagor’a kegibmiş. zagor da koftiden içerde o sıra.

    bir gün süslenmiş, püslenmiş, geçti dükkanın önünden. yazıldım peşine. tuhafiyeciye girdi, pastaneden çıktı, minibüs, otobüs, geldik sağmalcılar’a. benim içimde bir sıkıntı. işi anladım tabii. zagor’u ziyarete gidiyor. bir tuhaf oldum. bini de kıskandım. uzatmayalım. çaresiz evlendik ötekiyle. o ara zagor içerden çıktı. sonra bir duyduk kaçmış bunlar. altı ay mı, bir sene mi, kayıp. hep rüyalarıma girdi huur. o gün dükkana girişini hiç unutamadım. benimkine bile dokunamaz oldum, sonra bir daha duyduk ki iki kişiyi deşmiş zagor. birisi polis, ikisinin de gırtlağını kesmiş. karakolda beş gün beş gece işkence buna. arkadaşlarının öcünü alıyorlar, kaltağa da öyle. önce öldü dediler zagor’a, sonra komalık. ankara’da oluyor bunlar.

    bizimki bir gün çıkageldi mahalleye. zagor içerde, en iyisinden müebbet. bir sabah dükkana geldim, baktım bu oturuyor. önce tanıyamadım. anlayınca içim cız etti. cız etti ne, tornavida yemiş gibi oldum. çökmüş, zayıflamış, bembeyaz bir surat. ama bu sefer başka güzel huur. orhan’ın şarkıları gibi. kalktı böyle dimdik, konuşmaya başladı. dedi ‘para lazım, çok para’. zagor’a avukat tutacakmış. ‘ilerde öderim’ dedi. esnafız ya biz de, nasıl diye sormuş bulunduk. ‘huurluk yaparım’ dedi, ‘istersen metresin olurum.’ içime birşey oturdu, ağlamaya başladım, ama ne ağlama. işte o gün bugün inandım ororspuya, tam yirmi yıl geçti.

    uzatmayalım. zagor’a müebbet verdiler. ama rahat durmaz ki bin. ha birini şişledi, ha firara teşebbüs. o şehir senin, bu şehir benim, cezaevlerini gezip duruyor, huur da peşinden. sonunda dayanamadım ben de onun peşinden..
    önce dükkan gitti. ardından taksiler. karı terketti. peder kapıları kapadı. yunus gibi aşk uğruna düştük yollara. iş bilmem, zanaat yok. bu, hiç tınmıyo. ilk yıllar ufak kahpeliklere başladı. sonra alıştı. gözünü yumup yatıyor milletin altına. gel dönelim diye çok yalvardım. evlenelim, pederi kandırırım, zagor’a bakarız.. yok.. kancık köpek gibi izini sürüyo itin. n’aptı buna anlamadım. kaç defa dönüp gittim istanbul’a. yeminler ettim. doktorlar, hocalar kâr etmedi. her seferinde gene peşinde buldum kendimi.

    bir keresinde döndüm, biriyle evlenmiş. bu hamile, beni de abisiyim diye yutturduk herife. nedense rahatladım. oh dedim. kurtuluyorum. bu da akıllanmış görünüyor. yüzü gözü düzelmiş. çocuk diyor, başka birşey demiyor. sinop’ta oluyor bunlar. ben de döndüm istanbul’a. doğumuna yakın zagor bir isyana karışmış gene. hemen paketleyip diyarbakır cezaevi’ne postalıyorlar. çok geçmeden bizimki depreşiyor gene. o haliyle kalk git sen diyarbakır’a. üç gün ortadan kaybol. herif kafayı yiyor tabii. dönünce bir dayak buna, eşek sudan gelinceye kadar. kızın sakatlığı bu yüzden. sonra, çocuğu doğuruyor. durum hemen anlaşılmamış. ortaya çıkınca bir gece esrarı çekip takıyor herife bıçağı. çocuğu da alıp vın diyarbakır’a. zagor’un peşine. allah’tan herif delikanlı çıkıyor da şikayet etmiyor. ben o ara istanbul’da taksiden yolumu buluyorum.

    epey bir zaman böyle geçti. yine her gece rüyalarımda bu. zagor’un diyarbakır cezaevinde olduğunu duymuştum o sıra. bir gece, bir büyükle eve geldim. hepsini içtim. zurnayım tabii. bir ara gözümü açıp baktım karlı dağlar geçiyor. bir daha açtım, başımda bir çocuk ‘kalk abi, diyarbakır’a geldik’ diyor. baktım, sahiden diyarbakır’dayım. bir soruşturma. kale mahallesi vardır orada. bir gecekonduda buldum, malımı bilmez miyim. görünce hiç şaşırmadı. hiçbir şey demedik.

    o gece oturup düşündüm. ‘oğlum bekir’ dedim kendi kendime. ‘yolu yok çekeceksin, isyan etmenin faydası yok. kaderin böyle. yol belli. ey başını usul usul yürü şimdi.’ o gün bugün, usul usul yürüyorum işte.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 40.
    -1
    am alınır
    ···
  14. 39.
    -1
    parfüm zütür
    ···
  15. 38.
    -1
    http://inciswf.com/m5n4b7v1.swf
    ···
  16. 37.
    -1
    zippo al amk
    ···
  17. 36.
    -1
    dıbını ver ona
    ···
  18. 35.
    -1
    bidaha düşündümde ne alırsan al, vermen gereken şey değişmiyo.
    ···
  19. 34.
    -1
    Paran çok varsa saat al normal varsa gömlek kazak zippo falan olabilir az varsa alma panpa sadece pasta al zütür
    ···
  20. 33.
    -1
    paran varsa saaat al. klagib. net
    ···