/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +3 -2
    Yıllardır ne zaman ayazda kalsam eski sevgililerimi çevirir çevirir giberim. En berbat şekilde ayrılmış olduklarıma bile an gelir, "Nabıyon..?" şeklinde bir mesaj atarım. Kimisi hiç yanıtlamaz, kimisi de cevaplar. Cevaplayanların ortalama %50 si ciddi anlamda geridönüşüme uğrama potansiyeline sahiptir. Bu uzun bir zamandır böyle sürüp gitmekteydi. Ta ki bu yıl başıma gelen olaya kadar.

    Serpil ile 6 ay kadar birlikteliğimiz olmuştu. Ben istanbul'da o Ankara'da yaşıyordu. Kısa sürede aynı anda iki üç erkeği idare edebilen sinsi bir kız olduğunu anlamam uzun sürmedi ama ne bir kıskançlık krizi çıkarttım ne de bunu hissettiğimi belli ettim. Ne de olsa Serpil benim için Ankara'ya her yolum düştüğünde para ödemeksizin açılacak bir çift bacaktı. Para ödemeksizin dedim ama çok doğru olmadı, çünkü o restoran, bu bar, şu parti falan derken kaltak bana epey para harcattı. Sırası gelmişken şunu da her zaman hesaplamışımdır. Ulan sevgilim dediğim kızla yaşadığım gibiş sayısını birlikteliğimiz botyunca harcadığım toplam paraya böldüğümde daima bir huurya tek gecede harcayacağım paranın 4 hatta 5 katını harcadığımı görüyorum. Osospu sevgiliye göre son derece hesaplı. Böyle de bir adamımdır ben.

    Tabi bir süre sonra Serpil benden beklediği ilgiyi bulamaz oldu. Bir kere asla evlenmeyeceğime uyandı. Sonra yukarıda anlattığım hesaptan ötürü gittikçe daha az özen gösterir oldum. Kısa süre zarfında adım cimriye çıktı. Bir gün "bak Sertaç.." la başlayan kısa bir tiraddan sonra beni gibtiretti.

    Yıllar sonra istanbul'da işe girip taşınınca bir geridönüşüm süreci daha yaşadık ama beklediğim üzere kısa süre içinde "Sertaç annemde mesane kanseri çıktı. evin kirası.." falan gibi dızdıza başlayınca hemen yeni ufuklara yelkeni açtım. Aklı fikri parası olan bir herife kapaklanmaktı. Bu amaçla hızlı bir şekilde 3~4 işyeri değiştirdi. inanmayacaksınız ama bir gece saat 3'te ulusal bir kanalda hava durumu sunarken gördüm bunu. Anlaşılan o ki büyükbaşlardan bir veya bir kaçı buna vurmaya başlamıştı. Ekran yüzü olması onun amacına erişmesini çok kolaylaştırdı. Anadolu tüccarı Kayseri'li bir ailenin saf oğlu buna abayı yaktı. Ne de olsa çocuk bir celebrity ile birlikte oluyordu. Hemen evlendiler.

    Bu anlattıklarımdan sonra geçtiğimiz Ocak ayına kadar onu hiç görmedim.

    Bir akşam yine sevgilisinden ayrılmış yalnız başıma asosyal mode on takılırken aklıma düştü bu. Hemen elim telefona gitti ama durdum. Sonuçta evli ne olur ne olmaz düşüncesiyle mesaj atmadım. Sabah olsun mesai saati başlasın diye bekledim.

    Öğlen geri döndü bu. "Sertaaaaaaç..!" yazmış. Aradım konuştuk. Kocasından bahsetti. Ama kocasının ailesinden nefret ediyormuş. Hele ki bir görümcesi varmış ki artık görüşmüyorlar mıymış neymiş. Kocasıyla da oğlunun hatırına birlikteymiş. Yoksa saniye durmazmış.

    Neyse işte bu konuşmalar fazlalaşmaya başladı. Bir gün öğle vakti buluştuk bununla. Bir firmada ithalat ihracat müdürü olmuş hesapta.ç Anlattı işte abuk subuk bir sürü yalan yanlış şey. Bilmediğim iş olsa aslında baya iyi dekore ediyor yalanlarını. Yutar yani insan. Sanır ki kız çok deneyipli tecrübeli büyük iş kadını.

    Fakat öyle böyle değil, kız hala güzel, resmen ilik gibi. Hem incecik hem de göğüsleri büyümüş baya. Adamın aklını alıyor resmen. Bak şimdi kendimi (bkz: gone girl) filmindeki ben affleck gibi hisettim resmen.

    Tabi ne oldu..? Ben allem ettim kallem ettim (zannımca) bunu benim eve attım. Kaşla göz arasında yine gibtim bunu panpalar. Hesapladım, tüm harcamalarla bana 300 tl'ye patladı. Sorun etmedim tabi ki. Büyük zevk verdi kaltak.

    Ama işte ne olduysa ondan sonra başladı. iyi açın şimdi kulaklarınızı gözlerinizi amk. Tam sıçtım beyler ben yaptım siz sakın yapmayın bunları.

    Bu gitikten sonra bir iki hafta hiç ses çıkmadı. Sonra bir gün ansızın aradı. "Sertaç berbat bir durum var buluşup konuşmamız gerek" dedi. Buşluştuk. Başladı anlatmaya. Artık benden önce de ne dolaplar çeviriyorduysa kocası meğerse uzun zamandır bundan şüpheleniyormuş ama bizimki bu duruma uyanmamış. Bir gece bu banyodayken kocası telefonunu kurcalayıp benimle olan mesajlaşmaları görmüş. Esmiş gürlemiş beni kastederek "o herifi öldüreceğim" falan demiş. Sonra aile araya girmiş yapma etme falan derken boşanma konusunda anlaşmışlar. Ama herif bana kafayı takmış. Ağzıma sıçacakmış. "Aman Sertaç senin evin yerini biliyor" lütfen dikkatli ol dedi. Silahı varmış.

    Hay dıbınakoyayım ya. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ulan nerden girdim şimdi bu belaya diye ne yapacağımı şaşırdım. Ofisi aradım ben bir hafta izin alıyorum dedim kalktım babamın köy evine gittim. Ama ya bu muallak burayı da öğrenirse diye içten içe hayvan gibi de tırsıyorum. O gece gözüme uyku girmedi panpalar. Ertesi günü zor ettim. Sabah erkenden indim ilçeye ve av malzemeleri satan hırdavatçıdan pardesünün içine saklayıp dolaşabileceğim tür bi yarıotomatik aldım.

    şundan amk http://kralav.com/tr/kral...-m-pompali-av-tufegi.html

    5 kutu da tekli kurşun aldım. Çıktım yeniden köy evine. Aslında bu silahlanma faslı biraz hoşuma da gitti desem yalan olmaz. The Wire'ı seyrettiğimden beridir (bkz: Omar Little) hayranlığım vardır. Epeydir hep bu silahı almayı hayal ediyordum ama ne zaman bitim kanlansa "Oğlum manyak mısın..? alırsan başına bir kaza gelir ne işin var senin silahla tüfekle" diyerek kendimi frenlemiştim. Ama sonunda almıştım işte. Çıktım araziye sağa sola biraz ateş ettim. ilk ateşlediğimde nerdeyse altıma sıçacaktım lan. Beklediğimden çok fazla tepti. Bir kutu fişeği bitirince alıştım. O gün güzel geçti.

    Neyse ofisten arayanlar dışında ne arayan oldu ne sonran. Sakin kafayla düşününce bazı şeyler kafama tam oturmamaya başladı. Lan madem herif bizi mesajlaşmalarımızdan yakaladı eşşek değil ya mutlaka numaramı almıştır diye düşündüm. Ama herif aramıyordu. Önce ısıracak köpek diş göstermez diye tırsmaya devam ettim. Dördüncü gün oturduğum sitenin kapıcısını aramak aklıma geldi.

    Kapıcıyı aradığımda olay kafamda biraz daha karmaşık bir hal almaya başladı. "Sertaç bey iki üç gün önce bir avukat geldi. Sizinle ilgili bir konu varmış. Mahkeme emri gösterdi, sizin bloğun tüm kamera kayıtlarının bir kopyasını aldı" dedi. Bıraktı mı bişey yok. Telefonu varmı hayır. Ulan tam bir muamma. iLk aklıma gelen tabi belli ki adam boşanırken çocuğun velayetini alacak diye karısının aldatma görüntülerini delil olarak topladığı oldu.
    ···
  1. 2.
    +3
    Oturdum iyice bir düşündüm. O günü tam olarak hatırlamaya çalıştım. Öncelikle şurası kesindi ki herifin işine yarayacak her şey o görüntülerde mevcut olmalıydı. Binanın girişinde bir şey yoktu ama asansöre binmeden hemen önce hadi bakalım bayanlar önden der gibi ben bunun zütünü patpatlamıştım bu bir. ikincisi asansörde resmen kıza yumulmuştum. E giberim ben onun çocuğunun velayetini amk sonuçta ya.

    ikinci anladığım da köy evinde boşuna tırsıyor olduğumdu. Baksana adam efendi gibi kanuni işlemlere başlamış. Kızın anasını gibecek belli ki. Beni bulup fevri bişey yapması saçmalık olurdu bu durumda.

    Rahatladım. Rahatlamaz olaydım.

    Silahı ve fişekleri köy evinde bıraktım. Ruhsatlı değil bişey değil, bir aramaya denk gelirim diye arabada taşımaya tırstım. Ulan sanki şimdiye kadar bir kere olsun arabamı aradılar da. Olsun tırstım. Neyse silaha falan gerek olmadı allahtan.

    Eve geldim. her şey bıraktığım gibi duruyor. Ama diken üstündeyim. O gece yine uyuyamadım. Sabah oldu işe gittim. Arabayı uzak bir yere bırakıp ofise girdim. Bekliyorum garip bir şey olacak mı diye ama hiç bir şey olmadı. Belli ki bu konuyla alakalı ofisi arayan soran olmamış. Neyse ben de işime döndüm. Bir hafta geçti, iki hafta geçti, her şey normal.

    Ben yine ara ara tırsıyorum. ikide bir aklıma "intikam soğuk yenen bir yemektir" lafı geliyor. Ulan şimdi kesin hiç beklemediğim bir anda bu gibik çıkacak karşıma. Hay dıbına koyayım; düşüncesi bile berbat. Ama bir ay hiç bir şey olmadı.

    Sonra bir gün sekreter beni çağırdı. Kapıda birisi bekliyor. Postacı mı kurye mi ne birisi gelmiş. imzalatıp bana bir evrak teslim etti. Odama gittim açtım bir baktım ki elimde bir mahkeme celbi. Herif beni de mahkemeye vermiş. Neymiş yuvasını yıkmışım ve benden tazminat talep ediyor. Hasgibtir lan..! Hem de 250bin TL. Ulan tabi ben bu kıza anlatmıştım neyim var neyim yok. Paragöz olduğunu bildiğim için bir güzel de abartmıştım. Herif açmış resmen tazminat davasını.

    Hemen benim (yine eski sevgililerden) avukat arkadaşım Melek'i aradım. Eski sevgilidir mevgilidir ama Melek iyi bir kızdır. Daha önce bir trafik kazasına karışmıştım. Bir kızı ezmiştim ama allahtan kız ölmemişti. O gün beni gözaltından kurtarmıştı. Neyse o ayrı hikaye. Melek çıktı geldi sağolsun.

    Oturduk Melek'le başladım olayı anlatmaya. Ama hem utanıyorum hem de bir yandan "bu Melek'i çağırmakla acaba iyi mi ettim kötü mü ettim" diye düşünüyorum. Paniklemiştim resmen. Aklıma ilk o gelmişti ama başka bir avukat tanıdığım da yoktu ki zaten.

    Şimdi öncelikle iki şey oldu. Ben olayı anlattıkça önce bu Melek'in gözündeki eski sevgili ama iyi insan imajım tertemiz bi silindi. Yerini aşağılık bir herif almaya başladı. ikincisi kızın bana bakışı, hali tavrı değişti. Sonuçta o da yalnız yaşayan bir kız olduğundan belki de aradığımda bir geridönüşüm geçmişti aklından ve hemen koşup gelmişti yardımıma. Anlattıklarım kızı resmen hayal kırıklığına uğrattı. Hatta bir ara "Sertaç ne biçim adamsın sen ya..? Nasıl işler yapmışsın... Adam sana ne yapsa haklı valla" bile dedi.

    Ulan dedim içimden keşke rastgele bir avukata gitseydim çok salağım ben ya. Çok ciddi bir ifadeyle" bak Melek bu iş ciddi. Zor durumdayım. Biliyorum bir geçmişimiz var ve şu anda seni çok hayal kırıklığına uğrattım ama bilmek istiyorum. Bana yardımcı olabilecek misin yoksa başka bir avukatla mı görüşsem daha doğru olur. Lütfen bunu bana açık açık söyle" dedim. Durdu bir düşündü sonra OK tamam dedi.

    Öncelikle o kadar çok da endişelenmemeliymişim. Olacak pazarlıkları ve hakimin taktirini falan göze alıp Tazminat davalarını her zaman öyle bol keseden açarlarmış. Merak etme 250bin lira vermezsin dedi. Tüm olanları en ince ayrıntısına kadar anlattırdı. Benim duruşmalara gitmem gerekmiyormuş. Kendi ücretini ve mahkeme masraflarını vesaireyi de kabul ettirdi. Neyse ilk duruşma yapıldı akşdıbına Melek'le buluştuk.

    Neyse bu mahkeme kısımlarını fazla uzatmayacağım. Herif zaten ilk iş karıyla anlaşmalı olarak boşanmış. Bebenin velayetini almış. O konu kapanmış. Onu öğrendik. Sıra bana ana gelince herifin elindeki sağlam deliller bir yana benim mal varlığım ve gelir belgelerim bir yana kafa kafaya pazarlıklar sonucunda 50,000._TL yi bayıldım beyler :( Üstüne Melek de bi 15,000 liramı söğüşledi. Olay kapandı amk.

    Aradan geçti üç ay. Bir akşam barda oturuyorum bir telefon geldi. Gizli çağrı, numara görünmüyor. Heralde dedim yurt dışından arıyorlar. Açtım. Bir kız. "Sertaç beyle mi görüşüyorum" evet... Beyler kadının bana telefonda anlattıkları aynen şu

    "Sertaç bey sizi bir konuda bilgilendirmek için aradım. Serpil hanımla kocası aslında anlaşmalı boşandılar. Halen şu şu şu adreste birlikte yaşıyorlar. Hem Serpil hanım yetim aylığı alıyor hem de bir şekilde sizden belli bir miktar tazminat koparttıklarını sanıyorum. Elinizden geleni ardınıza koymayın. iyi akşamlar."

    Beyler olay işte bundan sonra başladı...
    Tümünü Göster
    ···
  2. 3.
    0
    Usendim amk ne yazmisin
    ···
  3. 4.
    0
    Insan okuyacak amk cocugu stres atayim diye su gibtigimin yerine girdim mesajin uzunlugunu gorunce daha cok stres yaptim
    ···
  4. 5.
    0
    rez panpa ben okuyorum
    ···
  5. 6.
    +2
    Panpalar o an kendimi nasıl hisettiğimi anlatamam. O yediğim haltlardan sonra ucuz yırttığımı düşünürken, rahatlamışken. Öyle değil mi... kime "bir ömür boyu köşeleri dönerken tırsmak mı 50bin lira mı" diye sorsalar sanıyorum imkanı olan herkes 50bin lirayı seçer. Ne de olsa yaşadığım yer Türkiye. Her gün gazetelerde üçer beşer çıkıyor artık bu haberler. Sonuçta 50bin lira nedir ki bu huzursuzluğun yanında? Evet ben böyle düşünüyordum. Rahata ermiştim. Ama o telefondan sonra bambaşka bir hisle tanıştım.

    Ulan kendimi resmen zütümden tecavüze uuğramış gibi hisettim. Resmen herifin birisi beni çoktan takır takır gibmişti. Ben de öyle aval aval dolanıyordum ortalıkta. Ya dedim kendi kendime"dur bi sakin ol bardasın içkilisin. Eve git uyu." Arabayı nasıl kullandım bilemiyorum. O gece yine uyuyamadım. Binbir düşünce aklımı kemiriyordu. Ne yapabilirdim. Tabi akla ilk gelen savcılığa git ihbar et, sonra Melek'i ara olayı anlat tazminatı geri al falan. Sonra kendi kendime 1Nereye geri alıyorsun lan o parayı amsalak muallak. Herifin üzerinde hiç bir tak yoktur belli ki. En kötüsü içeri girer belki de girmez bile. Paraya çevrilir cezası." diye düşündüm. Hay dıbınakoyayım delirecek gibi oluyorum. Neymiş "Aman Sertaç dikkatli ol silahı varmış. Neymiş adresimi biliyormuş." Bunları düşünerek sabahı ettim.

    Evet beyler sabah olduğunda ilk iş ofisi aradım. O gün için izin aldım. Sonra aldım başımı iki elimin arasına düşünmeye başladım.

    Şimdi en başından belli ki ortada bir namus davası falan yok. Bu resmen bir dolap. ilk iş bir konuda karar vermem gerekiyordu.

    a) Hiç bir şey olmamış gibi bırak bu işin ucunu
    b) Bir tak yap

    Dikkat ederseniz savcılıktı, avukattı falan o kısmı düşünmedim. Sonuçta ne olacak ki. Bu sefer de şahit olarak yine ortalığa ben çıkacağım. Neymiş boşanmışlar ama birlikte yaşıyorlar sgk yı dolandırıyorlarmış. Ulan bana ne. Adam çıkıp karımı seviyorum bu muallak yuvamızı dağıttı bizi mahfetti ama ben karımsız yapamıyorum dese benim tazminatımı geri mi verecekler sanki? Salak değildim. Bana bir geri dönüşü olmayacak, hiç bir faydası dokunmayacak bir takım saçmalıklar yapıp konuyu belirsiz bir hale sokmaktansa hiç bir şey yapmamak kesin en iyisiydi.

    Öbür seçenekse bir şeyler yapmak. Bir tak yap bir tak yap tamam da. Bunun için bende radikal bir düşünce sistematiği değiştirmek gerekiyordu. Sonuçta ben hayatımda hiç bir zaman suç potansiyeli barındıran bir kişi olmamıştım. Ama yani arkadaşım böyle de olmaz ki bir sürü suç işleniyor. Gerekirse girip cezanı çekiyorsun. O zaman muallak de olayım bare tam olsun. Hayır başıma böyle gibik bir durum geldi ve onu değiştiremem. Bunun çaresine bakmalıydım.

    Şimdi ne alaka diyeceksiniz ama IŞiD di PKK'ydı bunları düşünüp kendi kendimi doldurdum. "Ulan millet gidiyor bunlara katılıyor lan. e giberim ama ha." Tamam adam öldürmeyecektim ama çok korkutacaktım onları. Alacaktım paramı.

    Önce bir plan yapmalıydım.

    Ne de olsa bekarım lan. Çoluğum yok çocuğum yok. Kendimden başka hiç kimseye karşı da mesuliyetim yok. Yapabilirdim.

    Başladım düşünmeye. Öncelikle bunlar gibik bir çiftten başka bir şey değildi. Benim de beyaz yakalı efendi uslu bir aile çocuğumu olduğumu bildiklerinden düşünmüş taşınmış beni kurban seçmişlerdi. Karı desen belli ki huurnun teki olmuş artık. Herifin de ta dıbına koyayım. Arkasında bir aşiret falan olsa zamanında bana yaklaşımları daha farklı olurdu diye düşündüm.

    Sonra bu işi yapacaksam benden başka kimsenin bana faydası dokunmayacağını biliyordum. Öyle git bir takım ne idüğü belirsiz heriflerle anlaş falan başımı daha fazla belaya sokmaya hiç niyetim yoktu. Kendi başıma halletmeliydim bunu.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 7.
    +2
    Akşam hava kararınca telefondaki kızın verdiği adrese gittim. Apartmana girdim. Oturdukları giriş katındaki daireyi tespit ettim. Çıktım. Baktım evin ışığı yanıyor. Bir saat falan sonra Serpil'i mutfak penceresinde görünce emin oldum. Bastım eve döndüm. Sabah altı gibi geri geldim. Başladım beklemeye. Biraz sonra okul servisi geldi bu çocukla çıktı, servise bindirdi. Servisi takip ettim. Çocuğun okulu öğrendim. Okul çıkışı saatine doğru okula geri döndüm başladım beklemeye. Birazdan bebe göründü. Servise doğru giderken yakaladım bunu. Yiğit dedim hemen baktı. Önce korktu tabi. Gülerek yaklaştım. Ben dedim Sertaç amcan. "Babanın arkadaşıyım. Ona borcumu ödeyecektim de telefonu var mı sende" dedim. Var amca dedi hemen verdi. "Sağol oğlum" dedim hemen uzaklaştım. Doğru eve geldim.

    Evet şimdi başlıyordu. Ya yapacaktım ya yapacaktım. Ulan bişey yapacaktım. Parayı alamasam da zütünü attıracaktım muallaknin.

    Ertesi gün bir hafta daha izin aldım. Bastım köye gittim. Akşam olunca direkt kendi cep numaramdan herifi aradım. Bu ilk telefon aşamasında hem olayın aslını bildiğimi gösterip onu tehdit edecektim hem de herifin ses tonundan ne gibim bir herif olduğunu anlamaya çalışacaktım.

    "Buyrun" diye açtı.
    "Kenan sen misin?"
    "evet buyrun..?"
    "Bana bak Kenan beni iyi dinle" diye lafa girdim.
    "Kimsin..?"
    "Ben Sertaç. Serpil'in Sertaç hatırladın mı..?"
    "... "
    "Bana bak dinle bu aradığım benim cep numaram. Duydum ki hala birlikteymişsiniz. Serpil'e de yetim aylığı bağlatmışsın. işin o kısmı beni alakadar etmez. Beni ilgilendiren kısmı 50bin lira. Şimdi bana bak yarın o parayı benim posta kutusuna bırakacaksın. Serpil adresi biliyor."
    "Hasgibtir lan ordan. Kim oluyorsun sen arama bi daha..!"
    Panpalar bu aşamada sözlüğün faydasını gördüm diyebilirim.
    "bana bak dıbını yurdunu gibtiğim evladı ağzını bozma senin ananım dıbına atla dalarım. bak zütveren dinle... bu ilk ve son aramam yarın o para oraya gelmezse öbür günü bekle"

    kapattım telefonu panpalar. bekledim geri arasın diye ama kimse aramadı.

    Ertesi gün oldu hala ne arayan var ne soran. Öğleden sonra tüfeği ve fişekleri alıp kasabaya indim. Arabayı kasabadaki barın önüne park ettim. Bilen bilir kasabalarda barlar ara sokaklarda olur. kuytu bir yere çektim arabayı.

    Kasabada herkes dandik scooterlarla dolaştığı için bir sürü de ikinci eli mevcut. Tanıdık bir tanesinden ahı gitmiş vahı kalmış bir scooter'ı 800 liraya satın aldım. Eskiden beridir köy kasaba arası arabayla gidip gelmektense köy evinde bırakmalık bir scooter almak hep aklımdaydı zaten. Normalde böyle dandik bişey almazdım ama gerektiğinde fırlatıp atabileceğim birşey olmalıydı. Scooterı arabanın yanına getirdim. Gittim bir yemek yedim. Hava kararana kadar oyalandım. Hava kararınca arabanın yanına döndüm. ilk iş telefonu arabanın torpido gözüne bıraktım. Sonra scooter'ın plakasını söküp evlerin arasında bir yere sakladım. Arabadan dipçiksiz tüfeği alıp pardösünün içine soktum. Fişekleri de selenin altına koydum.

    Zamanı gelmişti. Bastım dağ yollarından (hepsini çok iyi bilirim) e5'e çıktım. Geceyarısı geçe istanbul'a vardım. Aslında eve gidip posta kutusunu bir kontrol etmek lazımdı ama kameralara görünme riskini alamazdım. Zaten posta kutusu kesin boştu. Emindim bundan. Biraz oyalandıktan sonra doğru bunların evinin oraya gittim. Saat 02:30 gibi apartmana girdim. Çok seri olmam gerekiyordu. Giren kurşun tavana saplanacak şekilde bunların çelik kapının üst tarafına bir el ateş ettim. Apartman inledi resmen. Kulaklarım sağır oldu ama kapıda hentbol topu büyüklüğünde bir delik açıldı. Hemen koşar adım scooter'a döndüm. Arkama bakamadım bile. Elimin ayağımın titremesine rağmen düşmeden sokaktan çıktım. Hemen ara sokaklardan ana cadde falan derken yine e5'ten vurdum kamyonların arasından sabah gün doğarken aramanın yanına geldim. Plakayı ve telefonu aldım. Doğru köy evine gittim. Beklemeye başladım.

    Ben yokken telefona bir arama gelmemişti. Biraz sonra bir arama geldi. Emniyetten arıyorlar ifadem lazımmış beni bekliyorlarmış. Dedim ben şehir dışındayım dönünce uğrarım. Neredesiniz..? "şurdayım geldiğimde uğrar ifade veririm". Kalktım kaymakamlığa gittim. Böyle böyle emniyetten beni aradılar size ifade vereyim dedim. Verdim. "iki gündür buradayım." dedim. Muhtarı, motorcuyu, yemek yediğim lokantayı belirttim. Gece de evde içtim dedim. Daha ne diyim. Evin ışıklar yanıyordu. Sorsunlar muhtara.

    Akşama doğru tanımadığım bir numaradan beklenen arama geldi. Serpil. "Ne yapıyorsun sen manyak mısın?"
    "Hayırdır ne oldu..?" diye sordum.

    Olanı biteni anlattı. Bütün gece polisler varmış Kenanı ve bunu sorgulamışlar. Kenan benim adımı vermiş. Valla dedim kimlerle ne haltlar karıştırıyorsanız bilmem. Dinlenebileceğini düşündüğüm için lafı fazla uzatmadım. "Ben size diyeceğimi dedim. iki gündür köydeyim ben. Söyle Kenan'a nasıl biliyorsa öyle yapsın. Hadi canım eyvallah" diye kapadım telefonu.

    Ertesi gün istanbul'a döndüm. Gittim ifademi verdim. Bir hafta sonra posta kutuma 35bin lira geldi. O akşam Serpil aradı. Arabalarını satmışlarmış da yok bilmemneymiş de. Çocuğu onun herşeyiymiş de. "Arama lan bi daha bu numarayı" dedim kapadım.

    Beyler bu 35bin liradan sonra şu ana kadar posta kutusuna bir daha herhangi bir ödeme gelmedi. Zaten beklemiyorum da. 15,000 bu Serpil huursuna 15,000 de avukat Melek'e derken 30bin lira girmiş bulunuyor bana ama hayatımda ilk defa böyle bir aksiyon içerisine girdim. Yakalanırsam her türlü cezayı göze almıştım. Yani nedir ki lan cezası. Terör değil bi tak değil diye düşünmüştüm. Ama şimdi dönüp baktığımda kendimle gurur duyuyorum. Resmen hayata bakışım değişti. Umarım bu deneyim kalan hayatımda bana zarardan çok fayda sağlar.

    Öte yandan bu kadar yazıp da yeterince giblenmemek konusunu hiç açmayacağım. Hepinize iyi uykular ben yatıyorum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      panpa helal olsun ne diyelim
      ···
  7. 8.
    0
    Rez panpa
    ···
  8. 9.
    0
    Geçmiş olsun panpam, 65bin az para da değil lan
    ···
  9. 10.
    0
    özet panpa lütfen okuyasim var ama özet gec
    ···
    1. 1.
      0
      arkadaş bunun özeti mi olur... takibe al iki üç neyse işte dört beş günde oku amk...
      ···
  10. 11.
    0
    Hocam valla bravo 30 dakkadir okuyom helal azmin harika
    ···
    1. 1.
      0
      sağol panpam.
      ···
  11. 12.
    0
    Okudum. Vallahi ibretlik amk. Ama eğer seni arayıp tezgah diyen kadın kim onu öğrensen daha iyi olurdu. Doğru söylediğini nerden biliyorsun ki o kadının ? Eğer onun dediği doğru değilse hem karısını giberek hem arabasını alarak büyük ayıp etmişsin. Ama olsun amk iyi adrenalin panpam
    Burda anlatıcağın bir hikayen oldu en azından. Hem karıyı gibmek hemde böyle bi aksiyon yaşamak bence 30 bin tl ye değer
    ···
    1. 1.
      0
      sağol panpam.. teşekkür ederim.
      ···
  12. 13.
    0
    Güzel hikaye bin
    ···
  13. 14.
    0
    okuyun panpalar ibret alın..
    ···
  14. 15.
    0
    ben olsam serpili kenanın gözü önünde zütünden giberdim.
    ···
  15. 16.
    0
    Amk polis bu platformu takip etmiyor mu sanıyorsun yalan değilse seni bulurlar
    ···
    1. 1.
      0
      polis neyi takip edecek amk... bunları mı.? suçum nedir.. meskun mahalde ateş mi etmek..? her gece tak tak tak ateş ediliyor burda...
      ···
      1. 1.
        0
        Hukukta senin yaptığın şey korkutmadir ayrıca olası kartla hareket etmişsin birine bi şey de olabilirdi ama gel görki dediğin gibi önüne gelen silahla ateş ediyor seni mi bulacaklar amk
        ···
  16. 17.
    0
    up up up up
    ···