/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +27
    Ben sana ayrılma demiyorum, ayrıl bitir şu ilişkiyi ne sana nede kıza bi faydası var zaten. Ama önemli olan ilişkini bitirmek değil, sen yine eskisini özliceksin, yine onunla olmak isticeksin. Olma ihtimali çok düşük, ya kızı yalanlarınla kandırıp yalan üzerine kurulmuş bi ilişkiye başlayacaksın, yada gerçeği anlatıp başlamadan bitirmiş olacaksın " dedi. Duymak istemediğim şeyleri söylemişti ama haklıydı. Eski sevgilim gerçekten dürüst, temiz bi insandı. Ve kirlenmiş beni kabul etmesi için hiç bi sebep yoktu. " Haklısın yapacak birşey kalmamış, en iyisi kızdan ayrılayım kendi hayal dünyamda yaşamaya devam edeyim " diyerek konuyu kapattım. Moral ibresi sıfıra düşmüştü. 

    Ertesi gün kızla konuştum, dedim hazırlanda buluşalım. Sınavlarım var çalışmam lazım falan yaptıysada önemli bişey konuşucaz fazla tutmıcam zaten diye ikna ettim. Hazırlanıp çıktım dışarı. Her zamanki buluştuğumuz yerde, her zamanki masamıza oturduk. Kızın bişeyden haberi yok, neşeli neşeli geldi oturdu masaya daha oturup soluklanmadan anlatmaya başladı hemen bişeyler. Bense dinliyomuş gibi gözükerek kafamda cümleleri toparlamaya çalışıyordum. Fazla uzun sürmeden kız sordu " neyin var ahmet, bugün bi neşesizsin, noldu? ". Bende uzatmanın alemi yok, inceldiği yerden kopsun düşüncesiyle " bunu yüzüne karşı söylemek zor, hakkımda kötü düşüneceksin, belki benden nefret edeceksin, yada kafana bile takmayacaksın. Güzel günler geçirdik seninle, eğlendim, mutlu oldum ama şöyle dönüp arkama baktığımda sen benim için duygularımı paylaşabileceğim birisi değilde, sadece sevebileceğim bi arkadaşım gibiydin " dedim, daha cümlemi bitirmeden kız durumu anladı tabi hemen atladı " ahmet lütfen devdıbını getirme, onca yaşanmışlıktan sonra beni bırakamazsın" dedi. Ulan ilk günden yaramazlığı sen başlattın, sen kaşındın bide suçlusu benmişim gibi bana bunu diyosun. Dayanamadım bende " onca yaşanmışlık dediğin ne, hepsini sen istedin sen başlattın, ben sana bi istekte bulunmadım. Bende bitiriyorum işte, olmuyo böyle..
    ···
  2. 27.
    +26
    ben seni sevemiyorum. Seni sevmeyen birisiyle mi devam edeceksin yoluna. Kendini seven birisini bul, benden iyilerini hakediyosun. Kendine iyi bak " diyerek kalktım masadan ve dışarı çıktım. Hayatımda ilk defa bi kızı böyle masada terkederek kalkmıştım. içimde bi vicdan azabı vardı, insanları üzmeyi pek seven birisi değilimdir. Keşke başka yolu olsaydı ama her türlü üzülecekti zaten, biraz ağır konuşayım ki bana karşı içinde bişey kalmasın diye düşünerekten böyle konuşmuştum. Az ilerledikten sonra uzaktan cafenin içine baktım göz ucuyla. Hala masada oturuyordu. Cebimden bi dal sigara çıkarıp yaktım, başım öne eğik bi şekilde yoluma devam ettim. 
    Ayrılığımızın üzerinden 3-4 gün geçmişti. Ne bir mesaj atmıştı, ne de ulaşmaya çalışmıştı. Bu durumdan memnundum, böyle olmasını istiyordum çünkü. Artık sevdiğim tek bi insan vardı, o da benim için imkansızdı. Onun hayaliyle yaşamak zorundaydım, olanları bilse beni kabul etmezdi, yalan üzerine kurulu bir ilişkimizde olsun istemiyordum. Buna alışmak zorundaydım, beni tamamlayan insanı bulup kaybetmiştim, ve şimdi ekgib olmanın verdiği acıyla yaşamak düşmüştü banada. Bu bile yaptıklarımın cezasını çekmem için yeterli bi cezaydı, ama yaşayacaklarımın sadece başlangıcıydı aslında. 
    ···
  3. 28.
    +28
    Hiç bişey yapmadan pes eden insan, hiç bişeyi haketmeyen bi insandır " diye düşünürüm sürekli. ihtimaller beynimle sevişmeye başladı ve ben sonunda kararımı verdim. Yolun sonu gözükmese bile ne olursa olsun o yolun sonunu bulmak için elimden geleni yapacaktım. Ya bu yolda kaybolacaktım, yada yolun sonundaki mutlu hayata kavuşacaktım. Hiçbirşey yapmadan yenilgiyi kabul etmektense en azından savaşarak şansımı deneyecektim. insan hayatında bir kez aşık olur derler, ben o hakkımı bi kere harcamıştım, ve aşık olduğum insanı tekrar kazanmaya karar verdim, onu tekrar kazanmak için yapmayacağım hiçbirşey yoktu. 

    Elifle 3 ay önce ayrılmıştık. 2 sene boyunca birbirini seven iki insan, bir gün bile konuşmadan duramayan iki insan 3 aydır ne görüşmüşlerdi ne de konuşmuşlardı. Artık kaybettiğimiz 3 ayın telafisini yapmanın zamanı gelmişti ve seven bir erkek olarakta iş başa düşmüştü. Ne yapacağımı bilemiyordum, zaten bu tür işlerde bi kıza ne denir, nasıl davranılır pek bilmem. Sanki onunla ilk defa tanışacakmışım gibi heyecanlıydım, hiçbir hata yapmak istemiyordum. Herşey güzel gitsin ve biz tekrar beraber olalım istiyordum. Bunun içinse çok dikkatli olmalıydım, söyleyeceğim en ufak bir kelime bile herşeyi değiştirebilirdi. Birden pat diye karşısına çıkamazdım, bir mesajla olacak bir işte değildi bu. Evet yapmam gerekeni biliyordum, eskidende yaptığım gibi ona bir mektup yazacaktım. 
    ···
  4. 29.
    +29
    Hislerimi, düşüncelerimi, isteklerimi ve gözyaşlarımı o kağıt parçasına dökecektim. Sadece bir kağıt parçası olmaktan çıkarak, Elife, Elifime giden, onun ellerinin dokunacağı bir kağıt parçası olacaktı. Kararımı vermiştim, ona ne gerçeği anlatacaktım, ne de yalan söyleyecektim. Bazı detayları anlatmayacaktım sadece. ileride bigün kendimi hazır hissettiğimde, beni bırakıp gitmeyeceğini bildiğim bir zaman anlatacaktım. Öyle bir zamanın geleceğine inanmasamda kendimi avutuyordum gönlümü ferah tutmak için. 

    Ona olan aşkımı, özlemimi, pişmanlıklarımı, keşkelerimi herşeyi elimin döndüğünce yazdım o kağıt parçasına. Yazdıkça anılar gözümde canlandı, yazdıkça özlemim çoğaldı ve ben dayanamayıp imzamıda attım göz yaşlarımla. Ve mektup sihibine, kalbimin sahibine ulaşmaya hazırdı. Ptt ile yollayamazdım bu mektubu babasının görme ihtimali olduğu için. Gidip sadece onun görebileceği bi yere koymam lazımdı, yada kendisine vererek uzaklaşmalıydım yanından. Veya en güzeli komşusunun kızına vermekti iletmesi için, hem birden karşısına çıkmamış olurdum, hemde sorunsuz şekilde iletilirdi. 
    ···
  5. 30.
    +27
    Mektubu tamamladıktan sonra içimde belki olurda onu görürüm umuduyla onunla buluşacakmışım gibi hazırlanadım, mektubumuda aldım ve çıktım evden. Komşusunun kızına gelirsek, Elifi özledikçe, onu görmek istedikce sürekli evinin önüne giderdim. Artık gide gide o sokağın insanlarını bile tanımaya başlamıştım, tabi kimse kim veya ne için geldiğimi bilmezdi. Babasının kulağına gitmesin diye dikkatli olurduk hep. Elifin annesi bizi biliyordu ve buluşmamızı çok istemesede ben evlerinin önüne gittiğimde aşşa inmesine izin veriyordu. Ama inerken komşusunun kızıyla birlikte inmesine izin veriyordu, o kızlada o sayede tanışmıştık. Numarasınıda ne olur ne olmaz diye silmemiştim hiç. Oraya vardığımda onu aradım, durumu anlattım, sadece mektubu vermesini istediğimi söyledim. Zaten bizi birbirimize çok yakıştırırdı, bunu duyunca oda mutlu oldu ve memnuniyetle yapacağını belirtti. Mektubu Elife teslim edeceğinden emin olabileceğimi, teslim ettikten sonra mesajda atacağını söyledi bende teşekkür ederek oradan ayrıldım ve biraz kafamı dinlemek, birazda huzur bulmak için deniz kenarına gitmeyi düşündüm. Kendimi ilk gelen otobüsle beşiktaşa zütürdüm. Bahçeşehir üni'nin önündeki boğaza sıfır yerin en ucundaki banklardan birine geçtim, seyyar satıcılardan bir bardak çayımıda aldım, yaktım sigaramı ve uzaklara bakarak beklemeye başladım. Tahminlerime göre dersi bitince eğer direk eve gidecekse 1 saat içersinde o mektubu almış olacaktı. Yol yarım saat sürmüştü, geriye yarım saat daha kalmıştı. Yapacak birşeyimde yoktu, 1-2 saat oturdum bekledim orada, kendimi düşündüm, Elifi düşündüm, aklıma gelen herşeyi düşündüm. Vodefonedan gelen mesaj haricinde telefonuma gelen başka mesaj yoktu, kendilerini saygıyla andım ve artık kalkma zamanıdır diye köklerimi toplayarak kalktım oradan. 
    ···
  6. 31.
    +23
    Eve vardığımda hava kararmıştı. Karnım aç olmasada anne zoruyla yemek sofrasına oturtuldum ve ufaktan bişeyler yemeye başladım. O cebimdeki telefonun titrediğini tüm vücudumla hissetim ve hemen mesajı açtım, komşusunun kızı mesaj atmıştı, " mektup başarıyla sahibine iletilmiştir, inşallah yine beraber olursunuz, iyi şanslar * " yazıyordu. Bende teşekkür mesajıyla cevap verdim ve bu sefer heyecanım kat kat arttı. Mektubu aldığına göre şuan muhtemelen onu okuyordu. Heyecandan olmayan iştahımda kapanınca kalktım masadan, odama geçip kendimi yatağıma attım. Telefondan kısık sesle bi şarkı açtım ve mesaj gelsin diye telefona odaklandım. Bekledim bekledim bekledim, şarkılar bittikçe umudum kırıldı, heyecanla bekleyen ben mesaj atmayacak kafasıyla beklemeye başladım. Sanırım beklerken uyuyakalmışım, sabah arkadaşın derse geç kalma diye aramasıyla uyandım, uykudan kapanan gözlerim birden heyecanla telefon ekranına bakmaya başladı. " 1 yeni mesaj " 
    ···
    1. 1.
      +1
      Devdıbını getir panpa sardı beni bu hikaye benim duruma benziyor devdıb et devdıb
      ···
  7. 32.
    +23
    Hemen mesajı açtım, uzun bir mesaj gelmişti. Yattığım yerden doğrulup heyecanla okumaya başladım, mesajda yazılanları okuyunca büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Beklediğim cevaplardan biri olsa da umduğum mesaj değildi malesef. Kısaca özetlersem " Ahmet, biz birbirimizi gerçekten sevdik, güzel günler geçirdik, kötü günlerde geçirdik. Hayatım boyunca unutamayacağım adam olarak kalacaksın ve seni hep güzel hatırlayacağım, seninle geçirdiğim günler için hiç pişmanlık duymadım, duymayacağımda. Bende seni unutamadım, bende senin ekgibliğini hissediyorum, bende seni özlüyorum ama aynı şeyleri tekrar yaşamak istemiyorum. Son zamanlarımızı sende gayet iyi biliyosun, birbirimizi üzmekten başka hiçbirşey yapmadık. Yaşadığın duyguları anlayabiliyorum, çünkü aynılarını bende yaşıyorum, fakat mantıklı düşününce sonunu bildiğim bi ilişkiye tekrar başlamak istemiyorum. Seni çok iyi tanıyorum, bu mesajı okuduktan sonra gerçekten üzüleceksin, istediğin cevabı sana veremedim diye. Ama sende beni anla lütfen, ne ben seni daha fazla üzmek istiyorum, ne de sen beni daha fazla üzmek istiyorum. Özür dilerim... " 
    ···
  8. 33.
    +23 -1
    Mesajı açarken gülen yüzüm, kaparken üzgündü. Defalarca okudum mesajı, her defasında aynı şeyi anladım. istemiyordu. Belli ki korkularıda vardı. Bu iş henüz burada bitmemişti. Bizim için bi hala bi umut olduğunu, değişebileceğimi, mutlu yarınlara uyanabileceğimizi ispatlamalıydım ona. Nasıl mı yapacaktım, hiç bi fikrim yoktu. 

    Biyerden başlamam lazım diyerek 2-3 saat sonra bende ona uzun bi mesaj attım. Onu çok iyi anladığımı, aynı şeyleri benimde düşündüğümü, ama karamsar olmadığımı, kalbimizdeki sevgiyle bunları aşabileceğimizi anlattım, onun için değişebileceğimi söyledim. 3-4 gün boyunca mesajlaştık, ben onu ikna etmeye çalıştım, o da beni ikna etmeye çalıştı. Ben geleceğe iyimser baktıkça o kötümser baktı. Ama farkettiğim birşey vardı, o da iyimser bakmak istiyordu, sadece korkularını yenemiyordu. Güven verdim kendisine, sevgimi gösterdim ve 3-4 günlük sürecin sonunda kazanan taraf ben değildim, bizdik. 
    ···
  9. 34.
    +19 -1
    Kararını vermişti, henüz bi ilişkiye başlamamıştık ama en azından konuşacaktık. Ne yaptığını, nerede olduğunu bilecektim. Morali bozulduğunda onu tekrar neşelendirebilecektim. Onun mutlu olması için elimden gelen yapacaktım. Zamanla kendiside bunu farkedince, korkusunu yenip yarım kalmış hayatımıza devam edecektik. Herşey yolunda gidiyordu. 

    Diğer kızlada ayrılalı 1 haftayı geçmişti. Mustafanın telefonu kurcalarken kızla bikaç kez konuştuklarını gördüm, merak edip göz gezdirdim. Kız kendini toparlamıştı anladığım kadarıyla. Mustafaya sordum " hayırdır la bunla niye konuşuyon sen " diye, "o yazmıştı bende cevap verdim ayıp olmasın diye, istersen konuşmayız kardeşim senin lafına bakar" dedi. " Yok ya takıl kafana göre beni alakadar etmiyor artık, hatta bi tur da sen at istersen " diye takılmıştım mustafaya gülümseyerek. 
    ···
    1. 1.
      +2
      Ama burda ayıp etmişsin yani
      ···
    2. 2.
      +9
      Bosver panpa kız zaten huurymus 1 gunde got vermek nedir .d.d.
      ···
  10. 35.
    +6
    Sigara içip geliyorum nefes alın sizde beyler
    ···
    1. 1.
      +3
      Seri gel bin
      ···
  11. 36.
    +2
    Geldim devam
    ···
  12. 37.
    +24
    Elifle artık sık sık konuşuyordum, kısa bi süre bi kızla takıldığımdan bahsetmiştim ama detaya inmemiştim hiç, üzülmesin diye. Yaşadığım şeylerden pişmanlık duysamda zamanı geri alamıyordum. Ayrıca benim amacım onu üzmek değil, mutlu etmekti bu yüzden bu konu üzerinde de çok durmamıştım. Onun haricinde aramız daha iyiye gidiyordu, oda konuşmak istiyordu bende. Yeni sevgililer gibiydik ve ben gerçekten mutluydum. 

    4-5 gün geçmişti aradan, ben Elifle konuşmaya devam ediyordum, aramız artık çok daha iyiydi. Her zamanki gibi derslerden sonra dışarıda biyerde oturup takılıyoruz oğuz ve mustafayla. Yine dersten çıkmışız, yemeğimizi yemişiz bi cafede çayımızı içiyoruz. Herkes telefonuna gömülmüş, ben Elifle konuşuyordum, onlarda kendi hallerinde takılıyordu. Mustafa yanıma yaklaşıp " kanka gel bişey göstercem, senden habersiz iş yapmayalım " dedi ve telefonundan mesaj göstermeye başladı. Konuştuğu kişi eski sevgilimdi. Dürüst olmak gerekirse içimde ne bi kıskanma oldu nede başka birşey, benim için önem arz eden bi kişi değildi kendisi. Mesajlara hızlıca göz gezdirdim ve kız bariz bi şekilde mustafaya yazıyordu. Mustafada benden onay bekliyordu, kızın napmaya çalıştığını anlamış değildim, intikam almak için mustafayı mı kullanıyordu, yoksa hoşlanıyor muydu gerçekten. Çünkü mustafayla araları iyiydi hep. Anlamanın tek yolu onun isteğine cevap vermekti. " Kanka bu kız sana bariz yazıyo anlamışındır sende, yaz buna akşam buluşalım mı diye gelmesse yarın yemeğin benden. Çık takıl biraz, eline kız eli değsin, ama kendini kaptırma sakın, o zaman müdahele ederim " dedim, " sen rahat ol kanka işimizi biliyoruz biz, kaybedecek bişeyim yok, kız hayır dese bile beleş yemek yerim" diyerek güldü ve biraz daha konuşup akşam çıkma teklifinde bulundu, tamda tahmin ettiğim gibi, kız kabul etmişti hemen. 
    ···
    1. 1.
      +3
      Sigara içerken bile yazıyorum bak kıymetimi bilin
      ···
    2. 2.
      0
      Bizde suku atiyoz panpa devam sardi baya
      ···
  13. 38.
    +17
    Mustafa o akşam kızla buluştu. Mustafanın anlattığına göre; taksimde buluşmuşlar, önceden tanışıklıkları olduğu için rahatmış ikiside. istiklalde yürümüşler biraz, kız bunun koluna girmiş, dayanmış iyice vücuduna da öyle yürümüşler. Kızı az buçuk tanıdığım için böyle şeyler yapacağını tahmin edebiliyordum. Herneyse, sonra fast food bişeyler atıştırmışlar, bikaç yerden alışveriş yapmış kız kendisi için. Gecenin sonuna doğru, mustafadan yardım istemiş eşyaları evine taşımasında. Mustafanında aklına benim ilk gece gelince atlamış tabi hemen zütüreyim diye, ama o akşam avcunu yalamış tabi, kızın babası evdeymiş sanırım, belkide ondandır. 

    Mustafa bize bunları anlattı ertesi gün. Ben mustafayı uyarmıştım tekrar uyardım, " dikkatli ol bak şüpheli bi tavrını yakalarsan bana söyle, bide bununla uğraşmayalım sonradan " diye. O akşam tekrar buluşacaktı kızla mustafa, bende Elifimle buluşacaktım. ilişkimizi yavaş yavaş oturuyordu yerine, uzun zamandır onu hiç görmemiştim, akşam için çok heyecanlıydım. O akşam mükemmel görünmek istiyordum, sürekli saçımı sakalımı düzeltmekle uğraşıyordum ayna karşısında, kıyafetleri uyduramıyordum birbirine bi türlü. Kusursuz bi akşam olsun istiyordum sadece, en sonunda saate bakıp geç kalacağımı anlamamla son kez saç sakal kontrolü yapıp, kot gömlek ikilemesiyle çıktım dışarı. 
    ···
  14. 39.
    +17
    Yollar açıktı, o yüzden erken varmıştım ben. Oturdum Elifi bekledim bi 10 - 15 dakika. O arada mustafayla konuştum, o da kızla buluşmak için hazırlanıyormuş, yine dikkatli ol falan dedim kapadım sonra. Fazla geçmeden Elif geldi, detaya inmek istemiyorum ama mükemmel bi akşam geçirdim. Onu görünce kalbim küt küt atmaya başladı, uzun zaman sonra ilk defa diğer bi parçamı görüyordum karşımda, bu güzelliğe alışmak kolay olmadı. Ben onun yeşil gözlerine, o benim mavi gözlerime bakakalmıştı, biz değil gözlerimiz konuşuyordu. Herşey fazlasıyla güzeldi. Elife karşı olan aşkım çok saftı, yani elini tutmam bile yeterdi benim için, ufak bi öpücük dünyalara bedeldi. O akşam dünyalar benim olmuştu. 

    Ertesi gün öğlene doğru telefonum çalıyor erkenden, pazar günü birde, kim arıyo sabah sabah diye sayıklayarak telefonu açıyorum. Mustafa heyecanlı bi şekilde " kanka kanka napıyon, olm çok fena şeyler oldu bugün buluşalım, şimdi dışardayım oğuzuda aradım mekanda buluşalım, 1-2 saate gelirim ben " diyerek kapatıyor telefonu. Bende kafayı koyup uyumaya devam etmek istiyorum ama uyandık artık, kalkıyorum kahvaltımı yapıp hazırlanıyorum mekana gidiyorum. 
    ···
  15. 40.
    +17
    Ben gittiğimde oğuzla mustafa zaten mekandaydı, beni bekliyolarmış. " Ne var lan sabah sabah arıyon buluşalım diye " sitem ederek oturuyorum. " olm dün geceyi anlatacağım fena şeyler oldu " diyip başlıyor anlatmaya. Bunlar yine dışarıda biyerde buluşuyolar biraz takıldıktan sonra, kız mustafaya diyor " babam şehir dışına çıktı, ev boş gel bize gidelim film izleyelim istersen " , bu da atlıyor tabi hemen. Gitmişler, eve aşklı meşkli bi film açmış kız, habire öpüşme sahnesi,  sahnesi varmış. " Kızla evde başbaşayız, bizde böyle film izliyoruz ben dayanamadım kızın dudaklara yapıştım ondan sonrasını olayın akışına bıraktım. Sabahta kızın sınavı varmış dershaneye gitti bende biraz daha uyuyup çıktım sizi aradım işte " dedi. Olay buymuş yani,. Oğuzda pek bişey demedi, mustafada hayatında bikaç kişiyli çıkmış birisiydi, o yüzden hevesliydi bu konuda, bana karı kız ayarlayın la derdi bize sürekli, hevesini almıştı artık. 

    Şuan herkes halinden memnundu, 4-5 hafta boyunca aynı şekilde devam ettik. Elifle artık birbirini çok seven çifte kumrulardık, mustafaysa hala o kızla devam ediyordu ve kıza karşı boş değildi, kızda ona karşı boş değildi sanırım, mustafanın üzerine çok titriyordu. Oğuzsa her zamanki oğuzdu. Hayat güzeldi hepimize, ta ki o özel numara arayana kadar. 
    ···
    1. 1.
      +1
      cigara turluyolar sanki bunelan
      ···
  16. 41.
    +17
    Açıyorum telefonu alo alo diyorum cevap veren yok, kapıyorum bende. Ardından tekrar arıyor, ee yeter ama diyip telefonu açıyorum " ne var kardeşim sıkıntın neyse konuş, sessiz kalma" diyorum, "ahmet... ben... hamileyim... üzgünüm... " diyip kapatıyor telefonu. Bu kelimeleri duymak beynimden vurulmuşa çeviriyor beni. Ulan diyorum, nasıl olur, kesin intikdıbını almak için böyle yapıyor. Ama kızın numarasını silmiştim, mustafadanda isteyemem şimdi, napıcaz şimdi diye düşünüyorum derken mustafa arıyor. " Ahmet lan ... yedi ikimizden biri, kız hamileymiş, kimden olduğuda belli değil, bikaç gündür midesi bulanıyomuş, internetten araştırıp hamile olabileceğini öğrenmiş, sonra test yapmış, sonuç pozitif çıkmış. Napıcaz olm lan aldıralım şu bebeği kurtulalım " diyor. " Yapacağımız şeyin ben ... , ikimizde hayatımızda ilki gerçekleştirdik ve birimizinki tuttu, millet o kadar uğraşır yapamaz, biz nasıl yapıyoz olm, napıcaz olm biz kapat telefonu çabuk mekana gel, şu kızıda yanında getir, acele et " diyerek telefonu kapattım ve üstümü hızlıca değiştirip çıktım evden. 

    Her zamanki gibi bekletilen ben oldum, fazla geçmeden kızla mustafa geldiler. Kızı görünce bağırmaya başladım " bak sakın şaka falan yapıyo olma bu işin şakası olmaz, elim ayağım titriyo sinirden emin misin sonucun pozitif olduğuna " diyorum her ne kadar içimden şaka yapılmış olmasını geçirsemde. Kızın gözleri doluyo ve sessiz bi şekilde " eminim " diyerek başını öne eğiyor. " Kimden bu çocuk? kimden olabilir? hamile bi insanın ne zaman midesi bulanır? ilk öğrendiğinde kaç haftalık olur çocuk ? biz senle şunun şurasında 3-4 hafta çıktık, 3-4 haftadırda mustafayla görüşüyosunuz, az biraz tahmin et kimden olabilir bu çocuk? " diye sorular soruyorum durmadan. Başını kaldırmadan cevap veriyor sessiz bi şekilde " bilmiyorum, bilmiyorum hiç bişey bilmiyorum. Şuan tek bildiğim şey içimde bi can daha taşıdığım ". Aldıralım bebeği, kürtaj falan yapamıyo muyuz? Kimse öğrenmeden alalım gitsin " diye atlıyor mustafa.
    ···
  17. 42.
    +22
    Ben bu konularda hassasımdır, benim veya mustafanın yaptığı bu hatanın sonucunu o küçük çocuk ödeyecek değil ya, onun tek suçu bizim gibi anne ve babaya sahip olmadı, bunun cezasını o canıyla ödemeyecekti, biz kendimiz ödeyecektik. Bunları mustafaya söyledim ve kürtajı unutmalarını söyledim, zaten bildiğim kadarıyla ülkemizde de yasaklanmıştı artık. Bu çocuk doğacaktı ve kimin olduğunu o zaman öğrenecektik. 

    Asıl önemli olan konu şimdi napacağımızdı. Hadi mustafayla ben rahat sayılırdık bebek doğana kadar, ama kızın karnı büyüyecekti. Ailesi bunu farkedince nolacaktı ? Bu çocuk kimden diye soracaklardı, o zaman karşılarına mustafayla ben mi geçecektik bizden birinin olabilir, doğunca öğreniriz diye. En azından şimdilik temsili bi baba lazımdı, mustafayla kısa bi bakışma gerçekleşti aramızda. Sonra ben buna dedim , " bak mustafa güzel giden bi ilişkim var ve o ilişkinin devam edebilmesi için %50 şansım var. En azından bu ilişkimi garantiye alayım, çocuk benden değilse devam edebileyim ilişkime " dedim, mustafa biraz düşündükten sonra "tamam çocuğun temsili babası ben olurum ama çocuğun kimden olduğunu öğrenene kadar ailemin kulağına gitmeyecek " dedi, kimsenin lüksü yoktu zaten, kabul ettik. 
    ···
  18. 43.
    +22 -1
    içimdeki siniri, çaresizliği, pişmanlığı nereye kusacağımı bilmiyordum. Kafamı kaldırdığımda karşımda kız duruyordu, bunun suçlusu oydu " Sen nasıl bi kaşarsın ilk günden beni, ikinci günden mustafayı yatağına alırsın. Hepsi senin yüzünden başımıza geldi, pis oyununa alet ettin beni, niyetim olmayan şeyi nefsimi kullanarak yaptırdın bana, aynı şeyi mustafayada yaptın, sen şeytansın, sen bu yaşananları hakediyosun ama biz haketmiyoruz. Lanetini bizede bulaştırmak zorunda mıydın " diye sövmeye başladım ve mustafa zorla beni susturarak dışarı çıkardı. Cafede 3-5 kişi vardı zaten, onlarda bana bakıyolardı tip tip. Mustafa beni sakinleştirmeye çalışıyodu, oturduk bi kenara, bi sigara yaktım, ardından bi tane daha ve ardından bi tane daha. Geçmiyordu hiç bişey, bu sigara denen meret hiç bişeye yaramıyodu, ne sakinleşebiliyodum, ne de içimdeki huzursuzluk geçiyordu. Eğer çocuk bendense napacaktım, bunu aileme nasıl açıklıcaktım, bu kız çocuğumun annesi mi olacaktı, ben bu kızla mı evlenmek zorunda kalacaktım, sevdiğim insana bunları nasıl açıklıcaktım, bir daha nasıl onu hayal kırıklığına uğratıp üzecektim? Hadi diyelim çocuk benden değil, mustafayıda bu belaya ben bulaştırdım, mustafanın hayatını mahvetmiş olacaktım. Yaşadığım bi olay bu kadar mı hayatımı cehenneme çevirebilirdi... Kafamdaki sorular yerdeki izmaritlerle çoğalmaya devam ediyordu. 
    ···
  19. 44.
    +16
    Aradan 2-3 hafta geçmişti, kızın karnı artık belirginleşmeye başlamıştı. Bir canlı oluşuyordu orada, belki benim belki de mustafanın çocuğuydu o. Her ne kadar benim çocuğum olma olasılığı olsa bile sahiplenemiyordum, sevemiyordum bu çocuğu. Benim hayallerimden biriydi sevdiğim kızla evlenip, kendi sıcak yuvamı, kendi ailemi kurmak. Sevdiğim kadın, ve sevdiğim çocuklarım olacaktı, eve geldiğimde o güzel insan açacaktı bana kapıyı. Ama bunun olması artık ihtimallere kalmıştı benim için. Eğer çocuk benimse nasıl yapacaktım, sevmediğim bi insanla yaşayıp istemediğim bir çocuğum mu olacaktı. Veya benim yüzümden bu duruma düşen mustafanın yüzüne bidaha nasıl bakacaktım, benim aracılığımla tanışmışlardı sonuçta ve onunda hayatı mahvolmak üzereydi. Oğuza bütün olayı anlatmıştık, derdimizin dermanı yoktu, yardımcı olamıyordu haliyle, bizi teselli edebileceği bi kelime bile yoktu. Sadece kafamızı dağıtmamızda yardımcı oluyordu. Geleceğe dair tüm umudumuz yok oluyordu gün geçtikçe. Dersleri falan takmıyorduk artık, okula diye çıkıp tek başıma dolanıyordum, yada beni tek anlayan, ve benim tek anladığım kişi olan mustafayı çağırıyordum. Beraber oturup dalıyorduk uzaklara, bazende yaşayamacağımız hayatın hayalleriyle başbaşa kalıyorduk. Zaman geçtikçe alışacağımıza, acımız ve yükümüz artıyordu. Kişiliği zayıf bi insan benle aynı durumda olsa intahar ederdi diye düşünür bile olmuştum, ama intahar gibi bişey seçeneklerimin arasında yoktu bile. intahar edip edebi bi cezaya mahkum olmak daha saçma olurdu. Dediğim gibi kızın karnı belirginleşmeye başlamıştı ve bunu ilk farkedende annesi olmuştu. 
    ···
    1. 1.
      +5
      Panpa hikaye iyiydide. Basliktan spoiler yemiş olduk. Heycani kacti. Neyse anlat yinede
      ···
    2. 2.
      +4
      aynen panpa spoiler sıkıntı ama takipteyiz
      ···
  20. 45.
    +18
    Mustafa beni arayıp kızla konuştuğunu, telefonda ağlayarak annesinin anladığını söylediğini söyledi. Ben olayı pasif olarak takip edecektim, herşeyden benide haberdar edecekti hemen, olaydan uzak kalmayacaktım, ki mümkün değildi zaten. Annesi durumu öğrenmiş ve kızı zorlayarak nasıl oldu, kim yaptı gibisinden baskılar kurarak mustafayı çağırtmış. Benle konuştuktan sonra yola çıkan mustafa, kızla beraber buluşup kızın annesinin yanına gittiler. Hamilelik olayını öğrendiğimizden beri onlarda bikaç kez yüzyüze görüşmüşlerdi, mustafa çekiniyordu sanırım kızdan, bu yüzden gidene kadar bişey konuşmamışlar. Vardıklarında kızın annesi bunları oturtmuş karşısına, olayı detayına kadar dinlemiş. Mustafa korkuyu, siniri, heyecanı, pişmanlığı, üzüntüyü her duyguyu o an yaşayarak ağlamaya başlıyor. " Genciz yaptık bi hata, kimse böyle olsun istemezdi, bu saatten sonra yapabileceğimiz bişeyde kalmadı " diyerek ağlamaya devam ediyor. Kızın annesi anladığım kadarıyla, bunların üzerine fazla gitmiyor, ama mustafanın ailesiyle görüşmek istediğini söylüyor. Mustafa bunu en baştan istemiyordu zaten, ne kadar istemediğini söylesede kadın kabul etmiyor. Başka bi zamana erteleniyor sadece. Anneside ne yapmaları gerektiğini çözemiyor, " kızın babasına da söylemeyin, artık burda benimle kalacak kızım, müdürle konuşup okulada gitmezsin artık lysye şurda ne kaldı, burda çalışırsın. Senin hamilelik olayını kapatmamız içinse hemen evlenmeniz lazım, doğum yaptığında erken doğum diye geçiştiririz. Sizi en kısa sürede evlendirmemiz lazım, bu yüzden seninde ailenle hemen konuşmamız lazım" diyor. Olay evliliğe gelmişti anlayacağınız. Ama bizim planımızda evliliğin bu kadar erken olacağı yoktu, kız bunu kabul etsede mustafa kabul edemiyor, ve mustafayı yaptığı şeyden suçlamadım hiç bi zaman ama olayın daha iyi bi sonuca bağlanması için benden de söz ediyor kadına. Kadın neye uğradığını şaşırıyor tabi, mustafa yetmiyormuş gibi birde piyasaya ben çıkıyorum ve olaylar dahada karışıyor.
    ···