dün espark(eskişehir'de bir avm)'a girecektim. espark'ın önünden yürüyorum. fakir görünümlü bir adam bana: "bir dakika bakar mısın?" dedi. ben de durdum. adam bana: "çok açım. hiç param yok. allah rızası için para ver." filan dedi. ben de adama: "tamam, gel senin karnını doyuracağım dedim. sonra adamla birlikte espark'ın ikinci katına(yemek yeme katı) çıktık. etrafa bakındım. en yakın yemek dükkanı hd iskender idi. hd iskender'e girdik ve oturduk. garsonun gelmesini beklerken adama neden parası olmadığını sordum. adam da eskiden inşaatta işçi olarak çalıştığını ama sonradan inşaat bitince işsiz kaldığını anlattı. neyse biz konuşurken garson sipariş almaya geldi. ben fakir adama istediğini alabileceğini ve bütün parayı benim ödeyeceğimi söyledim. garson ile fakir adam arasındaki diyalog:
garson : hoş geldiniz. yemek olarak ne istersiniz?
fakir adam: ne yemek var?
garson : 1 iskender, 1,5 iskender, double iskender...
fakir adam: dağbıl iskender.(aynen bu şekilde dedi)
garson : içecek olarak ne istersiniz?
fakir adam: kola olsun.
garson : salata ister misiniz?
fakir adam: olur.
diyalog böyle devam etti tam olarak hatırlayamıyorum. siparişi aldıktan sonra garson gitti. fakir adam ile gene konuşmaya başladım. ailesinin olup olmadığını sordum. babası vefat etmiş. annesi de çok yaşlıymış, zor yürüyormuş. kardeşi de yokmuş. biz konuşurken başka bir garson yemekleri filan getirdi. bir iki dakika sonra da gene başka bir garson tereyağı getirdi ve garson: "tereyağı ister misiniz?" diye sordu. fakir adam kabul etti. hemen ardından aynı garson sos getirdi ve garson: "sos ister misiniz?" diye sordu. fakir adam yine kabul etti. fakir adam yemek yemeğe başladı, kolasının ağzını da açtı filan. ben de ona: "benim tuvaletim geldi, lavaboya gidip hemen geleceğim." dedim. adam da kafasıyla onayladı. ben yerimden kalkıp hızlı adımlarla espark'tan çıkıp çarşıda gezmeğe başladım. fakir adam da hesabı ödemeye parası olmadığı için allah bilir neler yapmıştır...
* 
