/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +52 -8
    20 Yaşındaydım ve her şey taka sarmaya başlamıştı. Aile ilişkilerim sorumsuzluğum yüzünden sarsılmış, arkamda diyebileceğim tek bir dostum kalmamıştı. işsiz ve bitik haldeydim..

    Sürekli kusursuz adamların olduğunu hayal ederdim. Büyük işler başarıp ardında isminin tek bir harfini bile bırakmayan adamları.. Gerçek olmadıklarını bile bile her gün telefonumla konusurdum. Ordasınız.. Biliyorum.. Bende sizin ruhunuz var diyerek uykuya dalıyordum. Her sabah yine sıradan hayatıma gözümü açıyordum.. Ta ki o mail gelene kadar..

    Her zaman ki gibi bilgisayarımın başında mal mal face vs. takılıyordum. Gmail'im hep açık olurdu çünkü bir yerlere kaydolduğum anda aktivasyon için uğraşmak istemezdim. Yeni bir mail geldi. Gönderen isminde TK yazıyordu. Reklam mail'i olduğunu düşündüm başta ama konu kısmında konu yok yazıyordu. Mail'i açtım. Mailde Artık seslenmekten vazgeç, uygun değilsin * yazısını okudum.. Başta afallayıp ne olduğunu anlamaya çalışırken geceleri telefonuma yaptığım konuşmalar aklıma geldi ve gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hemen maile cevap vermek için cevapla dedim. Satırlar dolusu şey yazdım ancak gönder butonu çalışmıyordu..

    Okuyacak 1-2 kişi varsa devam edicem arkadaşlar..
    ···
  2. 2.
    +18 -1
    Heyecandan ellerim titriyor, az önce satırlar dolusu yazı yazarken şimdi tek harfe bile basamıyordum. Nutkum tutulmuştu resmen hayallerimin gerçek olduğunu öğrenmiştim. Artık geceleri hüzünlü bir şekilde değil heyecan ve tutkuyla telefona sesleniyordum. Aklımdaki tek soru işareti vardı. Neden uygun değildim? oysa hayatım boyunca böyle şeylere tutkulu olmuştum. Belki de tutkulu olmak yetmiyordu. Artık tek bir şans ister olmuştum. Her gece aynı şeyi tekrarlıyor, bir şans verilmesi için resmen yalvarıyordum. Ancak haftalarca seslenmeme rağmen hiç bir geri dönüş olmamıştı..

    Birilerinin bi şekilde benle dalga geçtiğini düşünmeye başlamıştım ve yaşama isteğim dahi kırılmıştı artık. Kafama koymuştum intihar edicektim ama görün ki ne kadar korkak olduğumu en acısız şekilde bitirmek istiyordum. internette acısız ve kesin olarak nasıl bitireceğimi öğrenmek için dolaşmaya başladım. Elimi yüzüme koymuş ve yorgun gözlerle gezinirken birden bütün sekmelerim kapandı. Ne olduğunu anlamamıştım. Tekrar tarayıcıya tıkladığımda mailim ekrana geldi ve yine bir mail.. Gönderici TK

    Gözlerim yine açılmış, kalbim yine yerinden fırlayacak gibi atmaya başlamıştı. Mail'i açtım..

    Tek bir şans ! Yarin 14:30 da meydan da ol.. Farkına varmazsan evine dön ve sıradan yaşantına devam et. yazıyordu. Kalbimin atışı 2 kat hızlanmıştı artık. Yorgun gözlerimden eser kalmamıştı ve yarin olması için can atıyordum. Yatağıma yattım ve tavanda yarini hayal etmeye başladım.
    ···
  3. 3.
    +15 -2
    Tahmini 30-40 dakika arabadaydım ve çıt dahi çıkmamış kimse konuşmamıştı. Arabanın freniyle sarsıldım. Birisi kolumdan tutup beni çekerek çıkarttı ve yürümeye başladım. Bi kaç gıcırtılı kapı sesi duyduktan sonra bi sandalyeye oturtuldum. Ellerimdeki kelepçeler açıldı ve 2 ayrı kelepçeyle sandalyeye kelepçelendim. Ses yoktu.. Boğazımdaki düğümü atıp Kimse var mı? diyebildim ama cevap gelmedi.

    Yaklaşık 1 saat o şekilde durdum ancak ne bir ses vardı ne de bir hareket.
    ···
  4. 4.
    +15 -1
    Hayatımın fırsatını resmen uykuya teslim etmiştim. Hemen yataktan fırladım ve ne bulduysam üstüme geçirip evden çıktım. Koşa koşa meydana gittim. Gördüğüm rüyanın etkisinden olsa gerek hep ara sokakların girişlerine bakıyordum. Saat tam buçukta tıpkı rüyamdaki gibi bana bakan birinin kafasını çektiğini gördüm ama kıyafeti normaldi. Hemen koşmaya başladım bir yandan da rüyanın etkisiyle yanlış işarete gittiğimi düşünüyordum ama adamı cidden köşelerden dönerken görüyordum hep tam son köşeyi döndüğümde adam yine yoktu. Rüyamın aksine çıkmaz sokak değildi. Sokağın sonuna doğru daha yavaş adımlarla gitmeye başladım.

    Kendime kızmaya başlamıştım. Fark edemedin, kaybettin diye kendi kendime kızıyordum. Sokağın sonuna yaklaşırken birden her yer karardı. Birisi başıma bişey geçirmişti. Ellerimin kelepçelendiğini hissettim daha sonra bir arabaya bidirildim ve tek bir kelime duydum..

    Farkettin.
    ···
  5. 5.
    +15
    Kardeşlerim şuku, trend falan gibimde değil. Emin olun sizin dinliyor, okuyor olmanız benim bu bilgisayarın başında parmak yormama, kafa yormama vs.herşeye bedel. Siz varsanız hiç önemi yok. Bir sigara molası veriyorum müsadenizle 10 dakika burdayım kardeşlerim rez alın !!!
    ···
  6. 6.
    +2 -13
    Kurgusu iğrenç.
    ···
    1. 1.
      0
      Film efsaneydi newt reis
      ···
  7. 7.
    +14
    Dışarı çıktığımda hoş şekilde bembeyaz taşlarla döşenmiş bir bahçeye çıktığımızı gördüm. 50-60 metre daha yürüdükten sonra uzun bir merdivenin dibine geldik. Kar maskeli adam Burdan devam ediceksin. Duvarın diğer kısmına atladığın an sınavın başlar. Amacın sana anons edilecek veya gösterilecektir. dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı. Kalbim heyecandan patlayacak gibi atarken merdivenleri çıkmaya başladım normal adımlarla.

    Merdivenlerin sonuna geldiğimde nutkum tutulmuştu. Bazı yerleri aynı beyaz taşlarla bazı yerleri bahçe gibi çok simetrik çimlerle süslenmiş devasa bir bahçe görüyordum. Bazı yerleri çukurda bazı yerleri ise yüksekteydi. Sınavımı anlamaya çalışırcasına etrafa bakarken bahçenin en sonunda ve en yüksek yerinde altın rengi ve siyah karışımlı bir tabanca kılıfı ve askılığı gördüm. Görür görmez de görevimi anlamıştım. Son malzeme ordaydı ve onu almalıydım. O an da kar maskeli adamın söylediği söz kulağımda çınladı. Duvardan atlar atlamaz sınavın başlar.. Belli ki burdan atlayınca bir şey olacaktı o yüzden hızlı olmalıydım.

    Derin bir nefes aldıktan sonra bahçeye attım kendimi..
    ···
  8. 8.
    +13 -1
    Sonunda bir kapı sesi daha geldi ve ayak sesleri de onu takip etti. Kafamdaki torba benzerimsi şeyi çekti birisi ama halen karanlıktı. Gürültülü bir şekilde açılan ışıkla göz bebeklerimin küçüldüğünü hissettim. Karşımda siyah gömlekli beyaz kravatlı bir adam vardı ancak yüzünü seçemiyordum ışık yüzünden.

    Farkettin ama bu uygun olduğunu göstermez. dedi adam. Bense ne diyeceğimi bilmiyordum. Kendimi zorladım ve bi kaç kelime toparlamaya çalıştım. Ss.. Söyleneni yaptım. diyebildim. Adam hafif bir sesle güldü. Korkmuşsun. dedi ve bana yaklaşmaya başladı. Işık adamın arkasında kalınca yüzünü seçebildim. Yüzü çok tuhaf görünüyordu çünkü esmer ve mavi gözlüydü. Sol gözünün yan kısmında 2 tane siyah çizgi vardı. aç ağzını dedi. Ağzımı açmak istiyordum fakat yaşadıklarımın etkisinden çenem kilitlenmişti adeta. Damak kaldırmak gerçekten de işe yarar dedi gülümseyerek. Ağzımı zor bela biraz açtım. Adam parmağını damağıma getirdi ve o kadar güçlü bastırdı ki tırnağı etime batmıştı. Çenemi sıkmış parmağını ısırmıştım ama adamda hiç tepki yoktu..

    Çenemi açamıyordum acıdan.. Birden diğer eliyle boynumu sıkıp ensemin az aşağı kısmını sıktı. Çenem boşa düşmüştü ve ağzımı kapatamıyordum bu seferde. Adam parmağını çekti ve ensemi bıraktı. Bıraktığını anda tekrar ağzımı hissedebildim. Dilim damağıma takılıyordu. Ne kadar güclü bastırdıysa yara yapmıştı ağzımda.

    Daha sonra arkasını döndü ve Tek bir şey sorucam.. Sonucu ölüm ya da başarı olan sınava girmek istiyor musun? dedi. Buraya kadar gelmiş ve bunları görmüştüm. Burdan eski hayatıma dönersem zaten ölüydüm ve tereddüt etmeden Evet. cevabını verdim.
    ···
  9. 9.
    +14
    Adam odadan çıktı. Tam rahat bir nefes almışken.. KALK ! diye tok bir sesle yerimden zıpladım. Kafamdaki torbayı çıkaran adamın arkamda olduğunu unutmuştum. Kalkıp arkamı döndüğümde kar maskeli simsiyah askeri kıyafet tarzı bir şey giymiş bi adam olduğunu gördüm. Senin gibilerini neden alırlar anlamıyorum diyerek kolumdan tutup beni iteledi ve Yürü dedi. Adamın söylediği laf zoruma gitmişti. Kendisi çok mu iyiydi? tabi bunu bilemezdim. Kapıdan çıktığımda hol gibi bir yerdeydim sağ tarafta 2 tane kapı ve bir kapıda holün sonundaydı.

    Holün sonundaki kapıya doğru yürüdük. Adam kapıyı açtı ve eliyle girmemi işaret etti. Odan burası şafak vakti çok yorulacaksın. Yerinde olsam güzel bir uyku çekerdim dedi ve ukala bir gülümsemeyle kapıyı kapattı. Oda çok geniş ve ferahtı. Devasa büyüklüktü yuvarlak bir yatak, içki dolu bir minibar, yatak gibi devasa bir gardrop ve yine devasa bir plazma tv vardı. Pencereye yöneldim.. Perdeyi açtığım dehşete düşmüştüm. Türkiye'de değildim..

    Yatağıma uzandım ve olan herşeyi tek tek gözden geçirmeye başladım. Sonuçta farkındalıkla başlamıştı bu iş ve farkındalık her yerinde olacaktı bunu seziyordum..
    ···
    1. 1.
      0
      Devdıb
      ···
  10. 10.
    +14
    Bir çölün ortasındaydım daha nasıl geldim diyemeden yanıma bir tank mermisi düştü ve yatağımda sıçradım.

    Kulağımda merminin havada çıkardığı ses ve düştüğündeki çınlama vardı ancak uyandığım halde geçmiyor aksine artıyordu beynime işlercesine. Kulaklarımı kapattığım halde başımı ağrıtıyor ve hiç bitmiyordu ses, bağırmaya başladım çünkü kafamın içi yanıyordu. Birden ses kesildi ve bir kahkaha sesi duydum ve kapıya baktım hemen. Kar maskeli adam ordaydı ve bana doğru yürümeye başladı. Bu esna da '' Tarih Kalıntıları'nın alarmını beğenmedin galiba dedi gülerek. Ne.. Nasıl? Ne alarmı? dedim. Duyduğun çınlama odanın alarmı şafak vakti çalmaya başlar ve kalkıp şifreyi girene kadar çalmaya devam eder. dedi. Şaşırmıştım. Alarm dediği şey bildiğin işkenceydi.

    Toparlan birazdan eğitmenin gelecek '' dedi. Artık sorgulamıyor ne deniyorsa yapıyordum. Peki anlamında kafamı salladım. Minibar dan bir bira aldım ve bir de sigara yakıp afyonumu patlatmaya çalışıyordum. Dışarısı sisliydi.
    ···
    1. 1.
      0
      Seri panla
      ···
  11. 11.
    +13
    Gözlerimi kar beyazı tavana açtım. Kabussuz ve temiz bir uyku çekmiştim. Duşa girip çıktım ve bir sigara yaktım. Sigaram daha yarıdayken yaşlı adam içeri girdi. Hadi artık kıyafetini de tanıyalım ondan sonra ilk sınavına gireceksin. dedi. Ayağa fırladım ve kıyafetimi giydim. Yaşlı adam yanıma yaklaştı ve yakamı düzeltti ve gömleğin bir düğmesini daha ilikledi. Kıyafetin su geçirmez ve cepleri içerden fermuarlıdır. deri ceketinin önünü iliklersen artık güçlendirilmiş ipekten yapılma bir çelik yeleğe sahip olmuş olursun. Ayrıca takıların 3 kişinin sesine itaat eder. Sen, ben ve baş komutan harici kim kelimeleri söylerse söylesin tepki vermeyeceklerdir. söylediklerini can kulağıyla dinliyordum bir yandan da dilime sürekli takılan damağımdaki yarayla uğraşıyordum.

    Artık teçhizat olarak hazırsın şimdi sınav yerine gideceksin. Unutma sınavların başarısızlığı ölümdür. En küçüğünden en büyüğüne kadar sonuç değişmeyecektir. dedi ve kapıya yöneldi. Seni sınav alanına zütürecekler dedi ve çıktı. Sınav alanına gitmek için son kontrollerimi yaptım kolyem, yüzüğüm ve saatimi taktım. Silahımı alıp içini standart mermiyle doldurdum. Madem başarısızlığı sonucu ölümdü bende gerekirse öldürerek başarı sağlayacaktım. Silahımı doldurduğum anda silahımı koyacak kıyafette her hangi bir yer olmadığını fark ettim. Belime takıp kapıdan çıktım. Kapıda kar maskeli asker görünümlü adam beni bekliyordu.

    Demek hazırsın ! Takip et beni diyerek holün diğer ucundaki kapıya doğru yürümeye başladı..
    ···
  12. 12.
    +12 -1
    Meydana geldim. Saatime baktığımda 14:25 di ve 5 dakika kalmıştı. Her şey güzeldi ama neyi fark edecektim? Tek bir şansım vardı ve fark edemezsem artık her şey hayal olarak kalacaktı eskisi gibi. Oturup bir sigara yaktım ve etrafı izlemeye başladım. Çevremdeki her şey normaldi. Saatime baktığım anda saat 14:29 dan 30'a attı. Ayağa fırlayıp etrafıma bakınmaya başladım ancak hiç bir şey göremiyordum farklı olan.. içimde neşe, heyecan ve fark edememenin korkusu vardı. Birden meydanın aşağı kısmındaki aradan bana bakan beyaz takım elbiseli birinin kafasını çektiğini gördüm. O olmayabilirdi ama başka fark edilecek bi şey yoktu. Ya hep ya hiç diyerek koşmaya başladım. Ara sokağa girdiğimde aynı beyaz takımlı adam köşeyi dönüyordu. Koşmaya devam ettim ve onu takip ettikçe daha ara sokaklara giriyordum.

    Son köşeyi döndüğümde çıkmaz sokaktı ve kimse yoktu. Nefes nefeseydim ama etrafıma bakınıyordum halen. Birden boğazımda bir demir soğukluğu hissettim bi bıçaktı bu.. Arkamdan birisi Evine dönmeliydin çocuk.. dedi ve lafının bitmesiyle bıçağı boğazıma sürtmesi bir oldu. Akan kanın sıcaklığını hissediyordum. Dizlerim üstüne düştüm ardından gözlerim kararırken yere düştüm. Sıçrayarak uyandım.. Uyuya kalmıştım ve saat 14:15'ti.
    ···
  13. 13.
    +11 -1
    Kolyeyi eski haline getirmem 1 saat sürmüştü. Tekrar boynuma taktıktan sonra kapı açıldı ve içeri garson görünümlü bir adam girdi. Yemeği getirmişti. Afiyet olsun. dedi ve gülümseyerek odadan çıktı ancak tek bir lokma yiyecek iştahım yoktu. Nasıl olabilirdi ki? Hayatım tamamen değişmişti. O sırada olanların şaşkınlığından olsa gerek ailemi, dostlarımı tamamen unuttuğum aklıma geldi. Ne yapmışlardı? Belki de hiç biri fark etmemişti bile. Yemeği yemeden yatağa uzandım ve komidinde ki gazeteye alıp göz gezdirmeye başladım. Benimle ilgili hiç bir haber yoktu. Oysa ki filmlerde böyle olurdu.

    O sırada kapı açıldı ve yaşlı adam tekrar içeri girdi. Yemek yememişsiniz. Enerjiye çok ihtiyacınız olacak dedi. iştahımın olmadığını ifade ettim. Ancak israr etmek zorunda kalıcam maalesef dedi. Gerçekten iştahım yo.. lafım daha bitmeden Volasea Rimande dedi. Ne? diyebildim ve o uykumdan uyandıran çınlama tekrar kulaklarımda yankılandı. Yine beynimi adeta yakıyordu. Kulaklarımı ellerimle kapatıp bağırmaya başladım. YiYiCEM TAMAM YiYiCEEEM ! birden ses kesildi.

    Teşekkürler. 15 Dakika sonra tekrar geleceğim. Afiyet olsun diyip odadan çıktı. Ben ise bir anlığına seçilmiş değil kaçırılmış hissettim ama enerjiye ihtiyacım olacağında hem fikirdim adamla. Yemeğin başına geçtim ve zorda olsa yemeye başladım..
    ···
  14. 14.
    +11
    Daha biradan bir yudum almadan kapı tekrar açıldı ve kır saçlı 45-50 yaşlarında gözlüklü bir adam içeri girdi. Aa demek uyandınız. dedi. Eğitmenin benimle sizli bizli neden konuşuyordu? Okullarda böyle değildi? Hoş burası da bi okul değildi zaten neden şaşırıyordum ki. Ayağa kalkmak için hamle yaptım. Lütfen, lütfen.. Rahatsız olmayın diyerek eliyle oturmamı işaret etti. Kapıya doğru yöneldi ve tekrar geldiğinde elinde büyük yeşil bir bavul vardı. Bavulu yer koydu ve ipini çekti. Çekmesiyle benim ağzımın açık kalması bir oldu..

    Bavul bir yarasa gibi açılmış bir kısmında deri ancak takım elbiseye benzer bir kıyafet asılıyken diğer tarafı saat, künye, yüzük, kolye gibi takılarla doluydu fakat asıl ağzımı açık bırakan köşedeki altın rengi toplu tabancaydı. Hmm.. Bir bakalım kıyafetinizden başlayalım sesiyle irkildim. Dalmıştım ben oysa ki. Askılıktaki kıyafeti eline aldı ve Vücut ölçülerinize bire bir yapıldı diyerek bana uzattı. Bense hayranlıkla kıyafete bakıyordum. Birden Ee hadi.. Deneyin ! sesiyle tekrar irkildim ve hemen diğer odaya geçtim
    ···
    1. 1.
      0
      Seri olmaya bak aga
      ···
  15. 15.
    +10
    Zorla yerken birden iştahım açılmış ve tıka basa yemiştim. Bir sigara yaktım ve adamı beklemeye başladım. Yaklaşık 5 dakika sonra içeri girdi ve Yemeğiniz bittiğine göre artık son rütuşları atabiliriz dedi. Elinde siyah deri bir çanta vardı. Çantayı yatağa koydu ve açtı. Yine nefesim hızlanmıştı. içinde neredeyse her renkten sıvılar içeren mermi veya mermiye benzeyen şeyler vardı.

    Şimdi bunları bir kez söylicem ve aklınızda tutmanız gerekecek dedi ve devam etti..

    Açık sarı sıvılı mermiler.. Özel laboratuvar üretimidir. Hedefi isabet ettirmen durumunda felç olma süresi 1 dakikadan azdır. ilk 30 saniye de panzehir enjekte edilmezse artık geri dönüşü yoktur. Öldürmemen gereken görevlerde kullanabileceğin harika bir eser..

    Turuncu sıvılı mermiler.. Hedefi isabet ettirdiğinde 3 saniye içinde 4 saatlik bir uykuya dalar. Sessiz ilerlemek istediğinde favorin olacaktır.

    Siyah sıvılı mermiler.. izleyici mermilerdir. Hedefe isabet ettirdiğinde kana hızla yayılır ve telefonundan hedefinin nereye gittiğini artık an ve an izleme imkanı verir.

    Standart mermiler.. işin öldürmekse senin yerine yapacaklardır. Kıyafetine kan sıçratma.

    '' vee işte en son ve benim en sevdiğim.. Gerçi şimdiye kadar kullanıldığını görmedim.. Süt beyaz sıvılı mermi.. TEK MERMi. Başka yok dikkat et. Çift sıvısı vardır. iki sıvı birbiriyle karıştığında ufak çaplı bir nova patlaması yaratır. Bi kaç tankı patlatabilecek ufak çaplardan bahsediyorum.. Attığında mermi saplandıktan sonra bir saatin var sıvıyı nereye akıtırsa akıtsın. Sıvılar karıştıktan 1 saat sonra 50 metre çapındaki herşeyi kül eder. Dikkat etmelisin.
    ···
  16. 16.
    +4 -6
    Kardeşlerim bi 20 dakika sigara molası vereyim devam edeceğim..
    ···
    1. 1.
      +1
      1 SAAT 10 DAKiKA OLDU huur EVLADI YAZ ARTIK NE 20 DAKiKASI
      ···
    2. 2.
      +1
      sakin ol mübarek belki sigara zütüne kaçmıştır adamın önyargılı davranmayalım
      ···
    3. 3.
      0
      GÖTÜNE SiGARAYI BEN SOKACAM ONUN
      ···
    4. 4.
      0
      Hadi ama
      ···
    5. 5.
      0
      Yaz artik amk
      ···
    6. 6.
      0
      Aq iti kaç saat oldu
      ···
    7. 7.
      0
      huur cocu yaz amk
      ···
    8. 8.
      0
      Yazsana aq
      ···
    9. 9.
      0
      ayraç. yazmanı beklerim kardeşim, ne zaman istersen yaz
      ···
    10. 10.
      +1
      Yazacağın partların dıbına goyam
      ···
    11. 11.
      0
      Hadi laaaa
      ···
    12. 12.
      0
      Devam et bin
      ···
    13. 13.
      0
      2 gün oldu oç
      ···
    14. diğerleri 11
  17. 17.
    +10
    Kolyeyi yerinden alıp yanıma geldi. Demire benziyordu ama araları boşluklu sanki yaya benziyordu. Kolyeyi boynuma taktı ve gözlerimin içine bakıp Koparın kolyeyi dedi. anlamadım? dedim. Çekin ve koparın kolyeyi dedi gülümseyerek. Fakat.. dedim ama lafımı kesip cümlesini tekrarladı. Artık beni hiç bir şey şaşırtamazdı. Çünkü 10 dakikanın içinde göremeyeceğim şeyleri görmüştüm. Kolyeyi birden çekip kopardım. Koparmamla demirin sürtünme seslerini duymam bir oldu ama çok fazlaydı ve yerde yılan misali sallanarak birden yaklaşık 50 metre olmuştu. Kenarları çıkıntılı uzun demirden bir halata benziyordu artık. Yine şaşırmış ve ağzım açık kalmıştı.

    Adam güldü ve işte şaheserimiz !.. Diyerek elini altın rengi tabancaya attı. Önüme getirdiğinde ordakinden daha ihtişamlı olduğunu gördüm. Kabze kenarları ve nişangahı haric her yeri altın sarısı kabza kenarları ve nişangahı simsiyahtı. Top kısmını açtığında çıkan her parçanın sesi haz veriyordu sanki. Tabanca boştu ardından adam Şimdi yeni arkadaşlarınızla biraz haşır neşir olun. Yemeğiniz 10 dakika burda olacak. Yemekten sonra gelirim. Malum mermi takımınızı henüz getirmedim dedi ve gülümseyerek odadan çıktı. Artık kafam karman çormandı ama kalbimdeki heycan ve tutku ilk maili gördüğüm andakiyle aynıydı. Belkide daha fazla. Kapı birden tekrar açıldı ve Bu arada kolyenizi toplarsanız sevinirim. Çıkıntıları çarpaz iç içe geçirirseniz toplanabildiğiniz görürsünüz '' dedi ve çıktı. Ben aval aval ardından baka kalmışken istemsizce güldüm ve kolyeyi toplamak için yatağın yanına gidip oturdum.
    ···
  18. 18.
    +10
    Mermilerin düşmanlarında daha tehlikelidir sana.. Ölümünün onların elinden olmasını istemeyiz.. diye ekledi. Dalmış gitmiştim ben mermilere birden parmağını önümde şıklattı ve Büyülenmek için aceleci davranmamalısın dedi. Siz biz kalkmıştı fark etmiştim. hepsini bir güne yüklemek istemiyorum o yüzden dinlen, kıyafetini yarin konuşuruz dedi ve kapıya doğru adım atmaya başladı. Ailem?? Dedim ve durdu. Ne olmuş ailene dedi arkasını dönmeden. Birden ortadan kayboldum bu normal bişey mi? Ölü falan olmam gerekmiyor mu? Filmlerde hep böyle olur dedim. Güldü ve Onlar film evlat.. Bunlar gerçek.. Ailen özel bir liseyi ücretsiz kazandığını ve eğitimine yurt dışında devam edeceğini sanıyor bilgileri verildi. dedi ve gülerek ekledi Hatta üniversiteyi de bizle okuyacaksın. kapıdan çıktı..

    Yatağa birden sırt üstü fırlatırcasına bıraktım kendimi ve artık herşeyin bittiğini herşeyin düzelip çok güzelleştiğini hissetmeye başlamıştım ama içimden bir ses daha çok zorlanacağımı söylüyordu..
    ···
  19. 19.
    +10
    Ben halen saate bakıyordum ve şaşkınlığım halen sürüyordu. Adam yüzüğü eline aldı ve Unutmadannn.. diyerek duvardaki demir parçasını zorlanma sesleri çıkararak söktü ve yanıma gelip önüme tuttu. Özel bir alaşımdır. Kırması, eğmesi ve yok edilmesi imkansızdır. diyerek tekrar saatte ki yuvasına yerleştirdi ve Elinizi uzatır mısınız? dedi. Elimi uzattım ve bileğimden kavrayıp yüzüğü sağ elimin yüzük parmağıma taktı ardından Havai dilinde açıl demenizi rica ediyorum dedi. Afalladım ve bilmiyorum ki dedim. Elimi havaya kaldırdı ve We-He !! dedi. Yüzüğün üst kısmından yüzük büyüklüğünde kanca şeklinde bir bıçak çıktı aniden. Yine ağzım açık kalmıştı.

    Parmağıyla yüzüğün alt kısmına bastırdı ve bıçağı tekrar kapattı daha sonra kolyeye uzandı..
    ···
    1. 1.
      0
      Bu kır saçlı dayı sana yüzüğüde takmış. Ufukta evlilik var gibi. Gaybar var mı orada
      ···
  20. 20.
    +9
    Yolda giderken olacakları ve olabilecekleri düşünüyor bir yandan da damağımda geçmez bilmemiş yarayla oynuyordum. Baş komutanın sadece tırnağıyla açtığı bu yara yıllar sonra bile dilime takılıyordu. Ne kadar güçlü ve heybetli olduğu bir kez daha aklımda canlanmıştı. Bu sırada araba durdu. Sınıra gelmiştik. Arabadan inip haritada işaretlenmiş yere doğru yürümeye başladım vakit öğlendi ve güneş tepeden bir işkenceci gibi parlıyordu.

    Yaklaşık 5 saatlik yürüyüşün sonunda bir dağa tırmanışım sona ermişti ve arka tarafına baktığımda gözlerim yuvalarından fırlayacak gibiydi. Çünkü 200 askerden 1 tane bile eksiği yokken fazlası var gibi duruyordu. Her tarafta esirler, bağıran adamlar ve çadırlar vardı. her çadırın yanında yanan bir çöp tenekesi, kampın giriş ve çıkışlarında 20 tane nöbetçi vardı. Oturup plan yapmalıydım. Bir yandan da yine sesin olduğu odaya gireceğim zaman ki hissin başladığını hissediyordum. Yine ölmüştüm..
    ···