/i/Tespit

  1. 1.
    +118 -11
    ifade ve irade özgürlüğüne saygım vardır. ferrenun engellenmesine karşıyım ve kimin cinsel organlarıyla ne yaptığı umurumda değil. Sanırım bunu zaten biliyordunuz. içerik çok çabuk eskiyor. internet ferresi sabit resimlerden çok daha fazla uyarıcı. Bunun sebebi sonsuz yenilik ve bir içerikten diğerine tıklama imkanı. internet ferresinun daha uyarıcı olmasının bir diğer sebebi de kişinin daha çabuk bir şekilde sapıkça ya da şoka düşüren materyale ulaşabiliyor olması.

    inci sözlükte pek çok kişinin ferre hariç hiçbir bağımlılık yok. öyleki Onlar sadece sıradan insanlar, izlemeye başladılar ve öylece kaldılar. Haklarında ilginç olanı ise ferre modundan çıktıkları zaman farkına varacaklar.

    Aşırı ferre lzlemenin beyni nasıl etkilediğini anlamak kullanıcılar için çok faydalı. Beynin nasıl çalıştığını anladığınızda, ferre bağımlılığından kurtulmak için kendinizi çok daha hazırlıklı hissedeceksiniz. En önemlisi, kendinizi suçlu ya da utanç içinde hissetmeyeceksiniz. böylece kendinize yaptığınız kötü telkinler azalacak

    işin özü şu: ferre beyninizi aşırı uyardı ve beyniniz değişti. ferreya bağımlılık tıpkı diğer bağımlılıklardakine benzer beyin değişikliklerine yol açıyor. ferreya duyduğunuz özlemin ardındaki şey işte bu beyindeki değişiklikler. Bu sebep sizi ferreya geri döndürüyor - bırakmak isteseniz bile bu şey sizi zorlayan.

    Bakın, internet ferresina yabancı kaynaklar "süper uyarıcı" diyor. Bunun anlamı evrim sürecinde karşılaştıkları diğer her şeyden daha etkileyici olması. etkili demiyorum yanlış anlaşılmasın. fakat daha etkileyici. Kimse durduk yere gidip koluna şırınga sokmaz. Fakat her erkek mutlaka ve mutlaka her ayda bir kere ferreya bakmıştır öyle degilmi ? bazıları günde bir. :(

    işte size resmin büyüğü. Beyniniz aslında modern dünyada yaşayan bir avcı-toplayıcı. Çevremiz inanılmaz biçimde değişti. Buna rağmen beynimiz son 100 bin yılda çok az evrimleşti. Yani modern hayatın pek çok yönüne adapte değiliz -izole odaların içinde yaşamaktan, masa başı işlerde çalışmaya, küresel ısınma ya da ekonomi hakkında endişelenmeye... falan filan bu olaylar beynimizdeki gibin gibimizde değil.

    Bizim bir kamp ateşinin etrafında oturuyor olmamız gerekiyordu, bilgisayarın başında saatlerce oturup ferre izlememiz değil... işte çevremizin değiştiğine dair bir başka örnek beyler beylerrrrrrr beynimiz bununla başa çıkamıyor. Amerikalılar'ın yüzde yetmişbeşi obez. Peki, bu nasıl oluyor? Beyinleri yüksek kalorili yiyecekleri sevmeye programlanmış durumda. Bu program hayatta kalmak için şarttı. Beynin sürekli bir işletim sistemine ihtiyaç duyar. Virüssüz güncel hızlı bir işletim sistemine
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +40 -2
    Şu soru hiç aklınıza geldimi ? Bir Erkek hayatında, kaç tane potansiyel ciks partneri karşısına çıkabilirdi? pek fazla değildir. Sanmam. Beyinlerimiz böyle aşırı bir ferre kullanımını kaldıracak şekilde evrimleşmedi. Dahası, aburcuburdan farklı olarak, internet ferresinda hiç "doyma hissi" yaşamıyorsunuz. 150 kilo obez bir insan günde 50 kilo et yemez. Kendinizi internet ferresi obezi olarak görün. 50 ifşa 50 türbanlı 50 hardcore 50 milf 50 teen ne oluyor

    internet ferresinun bu kadar uyarıcı (ve bağımlılık yapıcı) olmasının bir diğer sebebi: Beyninizin ilkel kısmında bulunan eski bir programı suistimal etmesi. Bu bilinçaltı program sizi ferre yoluna sokan şey.
    Pek çok defa yapılmış olan şu deneyi göz önüne alın. Bir erkek fareyi istekli bir dişinin kafesine koyarsanız ne olur? ilk göreceğiniz kudurmuş gibi çoğalmaları olacaktır. Kademeli olarak erkek fare Dişi No. 1 den sıkılacaktır. Dişi daha çok istemektedir, fakat erkek için bu kadarı kafidir. Artık olay hoşuna gitmemektedir.
    Şimdi de, asıl dişiyi yeni bir tanesiyle değiştirelim. Erkek canlanır ve tüm gücüyle dişiyi hamile bırakmak için çaba gösterir. Yapmaya devam eder. Sonra, erkek Dişi No. 2'den de sıkılır. Olayı anladınız mı? Bu süreci defalarca tekrarlayabiliriz... yeni partnerlerle. Kaç defa yapılabileceğinden emin değilim, ama erkek fareyi yorgunluktan öldürene kadar devam ettirebilirsiniz. Bu bir genetik program. Bunun cinsel organlarınızla alakası yok. Hepsi beyinde olup bitiyor. Bunun amacı daha fazla bebek yapmak, ama bundan da önemlisi, erkeğin yavrularının genetik çeşitliliğini arttırmak.
    ···
    1. 1.
      +30
      bu kadar çok ferre yazısını görünce dayanamayıp boşaldım ama haklısın panpa.
      ···
    2. 2.
      -6
      (bkz: ferre neden izlenir açıklıyorum)
      ···
    3. 3.
      +3
      Resme 2 posta attım helal et

      http://imgim.com/9o0mQ5.jpg

      Edit: Düzeltme
      ···
    4. 4.
      0
      insan okuyacak amk
      ···
    5. 5.
      0
      Okumayın etkilendim
      ···
    6. diğerleri 3
  3. 3.
    +21
    Bir beyne sahibiz, fakat bazı parçaların özel işlevleri var. Bu parça(limbik) eski, 100 milyon yaşında, belki de daha eski. Tüm görevi hayatta kalmak ile alakalı. Sırf bunun fonksiyonları hakkında bir saat konuşabilirim, fakat bizim için önemli olan duygularımızı yönetiyor olması, korku, neşe, öfke gibi... Aynı zamanda çoğu arzu ve güdümüzün merkezi, açlık, eş seçimi ya da cinsel dürtüler gibi...

    cinsel arzu ya da libido cinsel organınızdan kaynaklanmıyor. işte burada başlıyor. Azdığınız yer beyin. Aynı zamanda Coolidge Etkisini hissettiğiniz bölge. Hem de tüm bağımlılıkların kaynaklandığı yer, ferre bağımlılığı da dahil. Beyin korteksi aynı zamanda hareketlerimizin sonuçlarını idrak eden kısımdır. Limbik sistem bunu yapmaz. Araba motorlarını düşünün. Hepsi aynı temel dizayna sahiptir. Aynı şekilde limbik sistemlerin de hepsi aynı, ister bir fareye, kediye, köpeğe ya da bize ait olsun. Ne zaman ki aç olduğumuzda, annelik yaparken, çiftleşirken, cinsel arzu duyarken, ya da bağımlılık duyduğumuzda, tüm memelilerde aynı beyin kimyasalları ve yapıları aynı işi yaparlar.
    Gördüğünüz gibi, bilim adamları fare beynini farelere yardımcı olmak için incelemiyorlar. Bizim bağımlılıklarımıza ya da ereksiyonlarımıza ihtiyaç duymadan onların üzerinde bizim için deney yapabiliyorlar. Tüm memelilerin limbik sistemi aşağı yukarı aynı olduğu için pratik bir yöntem.
    ···
    1. 1.
      +4
      dünyalideri sen misin lan ferre endistirüsü deşifre oluyora benziyor bu yazı
      ···
    2. 2.
      0
      Neden sansür ?
      ···
  4. 4.
    +17
    Şu hususun hatırlanmasında fayda var, limbik sistemimizdeki kimyasal denge dünyaya olan bakış açımızı şekillendiriyor. Ruh halimizi belirliyor. Eğer limbik sistemimiz denge dışındaysa, karar verme mekanizmamız da öyle oluyor.
    En yalın haliyle, limbik sistemimizin tüm görevi "acıdan kaçmak" ve "zevki tekrar etmek." işte, hayatta kalmak için acıdan kaçmak gerekiyor - hem fiziksel hem duygusal. Ve zevki tekrar etmek gerekiyor. "Sıcak soba kötüdür;dondurma iyidir; Anne iyidir; yılan kötüdür;ferre iyidir." Olayı anladınız.
    işte limbik sistemin merkezi. Buna ödül döngüsü deniyor. Bazen ödül merkezi terimini duyarsınız.
    ···
    1. 1.
      -3
      Sen ne sacmaliyon amk
      ···
    2. 2.
      -2
      sıcak sobanın neresi kötü lan sıcak sobayla büyüyen nesile bunu nasıl söylersin o yemeklerin pişmesi, kestaneler, eğer çamaşırların acelesi varsa üstüne asılması...
      ···
  5. 5.
    +17
    Ödül döngüsü tüm arzuları ve zevkin çoğunu hissettiğiniz yer, ciks ve orgazm gibi. Aynı zamanda burası neyi sevip neyi sevmediğinize karar verdiğiniz kısım. işte bu yüzden burası çok önemli. Küçük, fakat, öz itibariyle, çarkları döndüren yer. Ödül döngünüze danışmadan hiç bir kararınızı vermezsiniz.
    Eğer bir şeye bağlandıysanız, burada olmuştur. Bu döngü hayatta kalma halimizi arttıran şeylerle karşılaştığında aktif hale gelir - ya da en önemlisi - genlerimizin hayatta kalma halini. Kural şu: motive olmak için, beyninize bir "ödül" kaydetmeniz gerekiyor. Bu döngü zevk hislerini harekete geçiriyor ve aynı zamanda sizi zevk aramaya itmek için motive ediyor. Sizi yemek, ciks yapmak, risk almak ve bağlanmak için güdülüyor. Aşık olduğunuz yer ve çocuklarınızı (ailenizi) sevdiğiniz yer burası. Takımınız kazanınca burası harekete geçiyor.

    Deneyim daha heyecan verici hale geldikçe, ödül döngüsü daha çok aktif hale geliyor. Fakat bilmelisiniz ki burası aynı zamanda basit zevklerle de harekete geçiyor, tıpkı güneşin batışını izlemek, ormanda yürüyüşe çıkmak ya da kız arkadaşınızın size gülümsemesi gibi.
    Kimyasallar beynin berlirli bölgelerini harekete geçirir ve durdurur. Ödül döngüsünü açan ana kimyasal, ya da nörotransmitter, dopamindir. Ödül döngüsü motorsa, dopamin de benzindir

    Yüksek kalorili yiyecekler yediğinizde düşük kalorili yiyeceklere göre daha büyük bir dopamin patlaması yaşarsınız. Onları daha çok özlersiniz çünkü daha büyük ödül olarak kaydedilmiştir. işte bu yüzden çikolatalı keki brüksel lahanasına tercih edersiniz. "Ver şu yüksek kalorileri bana" programıdır bu.
    ···
  6. 6.
    +7



    grafik masturbasyon ya da ciks yapmayı da temsil edebilir. Tepe noktası orgazm anıdır. Fakat, şunu belirtmekte fayda var ki orgazm anındaki deneyim opioid isimli başka bir nörokimyasaldan kaynaklanmakta, dopaminden değil. Dopamin seni orgazma sürükler, fakat orgazm hisleri başka bir şeyden oluşur.
    Bu grafik aynı zamanda yeni ya da taze bir şey ile karşılaşma anını da göstermektedir, çünkü dopamin yeniliği sever: yeni bir araba, yeni çıkmış bir film, en son çıkan aygıtlar. Hepimiz dopamin bağımlısıyız. Tatlı söylediğinde dopamin fışkırır, tabağındaki henüz bitmemiş olsa bile. Tatlı yeni bir yiyecektir.
    Pekala ödül döngüsünden çıkan dopamin doyum hissini, tamamlanmışlık ya da kafilik hissini zorlayabilir - rasyonel beyniniz aşırı yemek ya da ferre izlemek hakkında ne düşünürse düşünsün.
    Tıpkı yeni olan her şeyin başına geldiği gibi, dopamin seviyesi düştükçe o heyecan gider.
    Şimdi, Coolidge Etkisine geri dönelim. Coolidge Etkisi'nin ardındaki dopamindir. Bu resimde, sarı çizgiler dopamin seviyelerini göstermektedir. Ödül döngüsü her çoğalmada daha az dopamin fışkırtır. Neticede erkek o dişiyle artık çoğalamaz çünkü yeterince dopamin salgılayamaz. Dopamin libidoya sebep olan şeydir.
    ···
  7. 7.
    +7
    2. Dişi kafese atılır. Erkek yine bir dopamin fışkırtır, libidosu dalgalanır, ve işine geri döner.






    Coolidge Etkisinin ardında bu vardır, ve yine bu yüzden ferre izlerken yeni videolara tıklarsınız. Yeni bir şey izleyerek yeni bir dopamin boşalması yaşamak istersiniz.
    Dopaminin bir diğer takma adı da "bağımlılık molekülüdür." Beyninizdeki değişimler dopamin değişikliklerine yol açarak bağımlılığa sebep olur. Kokain, alkol, nikotin hepsi farklı hissettirir, ama hepsi ödül döngüsünü dopaminle doldurur. Tüm bağımlılık yapan kimyasallar ve aktiviteler dopamin salgılatır. Bu da onları (potansiyel) bağımlılık yapan şey yapar. Elbette ki, bağımlılık yapan maddeyi ya da aktiviteyi bağımlılık yapması için devamlı kullanmanız gerekir.
    ···
  8. 8.
    +14
    Dopamin, mevcut zevk seviyeleri yerine beklentilere tepki olarak çıkar. Sizi "elde etmeye" güdüler. Size arattırır. Fakat bahsettiğim gibi, yemek yemekteki ya da orgazmdaki asıl zevkin kaynağı opioid dir, beyinde salgılanan morfin benzeri kimyasallar. Dopamin birşeyi istemektir. Opioid bir şeyi sevmektir.
    Bağımlılık temelde dopamin peşinde koşmaktır. Yani bağımlılık daha çok isteme, fakat daha az sevme demektir.
    istemek ve ödül döngüsü adına konuşursak, aşağıdaki farenin ödül döngüsüne bir kablo ve o kabloya bağlı bir elektrot yerleştirilmiştir. Ne zaman ki farenin pençesi kola dokunursa, ödül döngüsünü harekete geçirecek kadar elektrik vermektedir. Bilim adamları farenin yere düşene kadar kola bastığını gözlemlemişlerdir -saatte binlerce defa. Yemek, uyumak, ciks yapmak, hatta yavrularına bakmak için bile durmamıştır. O kola basmak için herşeyi feda etmiştir. Bildiğimiz gibi, bu davranış biçimi bazı ciddi uyuşturucu bağımlıları vakalarından farksızdır.





    Bir başka deneyde, bilim adamları kol ile fare arasına acı veren bir elektrik düzeneği yerleştirmişlerdir.Fareler kola basmak için o şoklara katlanmışlardır. Fakat fareler ile yemek arasına böyle bir düzenek kurarsanız fareler o düzenekten geçmez. Aç kalmayı tercih ederler.
    Bir sonraki deney de dopaminin gücünü göstermektedir. Eğer bir farenin dopamin ile olan bağını keserseniz, motivasyonu sıfıra iner. Yemek tabağına yürümektense, açlıktan öleceklerdir. Ama yine de yemeği severler. Eğer ağzına yemek koyarsanız, onu yer ve küçük fare gülümsemeleri gösterirler. Ama gidip onu alma motivasyonları yoktur. Öylece yatarlar. ciks de yapmazlar. Erkek farelerde hiç libido göstergesine rastlanmamıştır.
    Esas nokta: Normal davranmak için doru dopamin seviyesine ihtiyacınız var. Dopamin pek çok önemli iş için gerekli. Dopamin size pozitif bir dış görünüş, güzel tutum ve motivasyon sağlar. Bu arada, pek çok pgibolojik problem dopamin dengesizliğinden kaynaklanır, bağımlılıklar dahil.
    ···
    1. 1.
      0
      rezerved
      ···
  9. 9.
    +14 -1
    Bir ekmek hazırlayım geliyorum abiler. inanın bana prim filan umrumda değil. bu başlık bitsin girmem bile bir da svmedim buraayı. bana cinselligi hatırlatıyor. 30 dk ya gelirm
    ···
  10. 10.
    +7
    bu bir bağımlılık testi, ve size hepsini tek bir ekranda göstermek istedim. Eğer bu sorulardan üçüne ya da daha fazlasına "Evet" yanıtını veriyorsanız, o halde siz bir bağımlısınız - en azından Amerikan Pgibiyatri Birliği'ne göre. Ben biraz kısalttım bunları, normalde bu kısımlar madde bağımlılığı için oluşturulmuşlar, ferre bağımlılığı için değil.

    3'ten Fazla Evet Çıkarsa = Bağımlılık
    1) Tolerans: Zaman içinde kullanımınız arttı mı ya da çoğaldı mı?
    2) Çekilme: izlemeyi bıraktığınızda, herhangi bir fiziksel ya da duygusal çekilme yaşadığınız oldu mu?
    3) izlemeyi kontrol etmede zorlanma: Bazen istediğinizden daha fazla ya da daha uzun süre izlediğiniz oluyor mu?
    4) Negatif sonuçlar: Duygularınızla, özgüveninizle, sağlığınızla, işinizle ya da ailenizle ilgili kötü sonuçlara yol açmasına rağmen izliyor musunuz?
    5) Yapılması gerekenleri boşvermek ya da ertelemek: Sosyalliği, dinlenceyi, çalışma hayatını ya da ev işlerini bıraktığınız mı ya da azalttınız mı?
    6) Azaltma isteği: Kullanımınızı azaltmak ya da kontrol altına almak isteğiniz oldu mu? Bırakma hususunda başarısız denemeleriniz var mı?
    7) Önemli miktarda zaman ve duygusal enerji harcamak: Edinmek, gizlemek, planlamak ya da izlemeyi bırakmak için çaba harcıyor musunuz? Yakalanmamak için bazı şemalar kurguladınız mı?
    ···
    1. 1.
      +3
      7sine birden evet diyen bir tek benmiyim mk bağımlı kardeşler ses edin
      ···
    2. 2.
      +1
      hard bagımlıyım 7de 7 nedir ak
      ···
    3. 3.
      0
      7-EVET 6- 2 KERE AŞIRI DERECEDE BEYNiMDE BiR AZGINLIK HiSSi OLUŞTU GEREK ÇEVREMDEKi LANET OLASI DiŞiLERLE FAZLA GÖZ TEMASI KURMAKTAN OLSA GEREK. 2 EVET VAR BiRADERiM CiDDEN KENDiMi KANDIRMIYORUM 2 EVET VAR. VE BEYLER YAPTIĞINIZ ŞEYLERE HAYIR DERSENiZ KENDiNiZi KANDIDIR iÇERLERSiNiZ BAŞLIĞI iDRAK EDEREK OKUYUN HERiF BOŞ KONUŞMUYOR. HAYAT BiR MARATON BAZI ŞEYLERDE GÜÇLÜ OLUN. ACiZ OLMAYIN.
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 11.
    +6
    Eğer bu testten iki tanesine ya da azına "Evet" dediyseniz, burada okumayı bırakabilir ve favori ferre sitenize tıklayabilirsiniz.
    "Tolerans" kelimesi garip gelebilir, fakat anlamı şudur "Zaman içinde kullanımınız arttı mı ya da çoğaldı mı?" Yani, ferre izlerken, her seferinde daha fazla saat mi ferre izliyorsunuz? Ya da, daha fazla şoka sokan ya da aşırı ferrelara mı geçiyorsunuz?
    ···
    1. 1.
      0
      kanka çelişkiye düştüm amk 2 evetim var ferremi izliyeyim şimdi anlamadım amk :D yada makaramı yapıyorsun ?
      ···
  12. 12.
    +6
    Çoğu bağımlı istedikleri zaman bırakabileceğini söyler. Fakat yapmazlar. Sizin hiç başarısız bırakma denemeleriniz oldu mu?
    "Önemli miktarda zaman ya da enerji harcamak" ferre kullanımınızı gizlemeye çalıştınız mı? Herhalde buna herkes "evet" demişinizdir.

    Alkol, kokain ya da meth gibi bağımlılık yapan maddelerin bağımlılık yapmak için beyni değiştirdiği bilinen bir şeydir. Peki yemek yeme, ciks yapma, alışveriş ya da online video oyunları gibi "davranışsal bağımlılıklar" için ne söyleyeceğiz? Onlar da bağımlılık yaratırken beyni değiştiriyorlar mı? Elbette ki değiştiriyorlar. Zaten ondan bağımlılık diyoruz.
    ···
  13. 13.
    +5
    Kumar oynama ya da yemek yeme üzerine yapılan son araştırmalarda uyuşturucu bağımlılarının yaşadığı beyin değişikliklerinin benzerlerine rastlandı. Peki internet ferresi? Kimse bunun üzerinde çalışmak istemiyor. Aynı zamanda, henüz üzerinde araştırm a yapmak için yeterince zaman geçmedi, çünkü bu çok yeni bir fenomen.

    Söyleyin bana: Hangisi daha uyarıcıdır? Cheesecake yemek mi, yoksa internet ferresina masturbasyon yapmak mı? ciks ve masturbasyonun dopamin seviyelerini yemek yemeye göre çok daha fazla yükselttiği bilinmekteir. Hangisine daha fazla zaman harcarsınız - yemek yemeye mi yoksa ferreda doruklar yaşamaya mı?

    doğal destekleyiciler hakkında konuşalım. "Doğal destekleyici" dopamin salınımına sebep olan uyuşturucu olmayan aktiviteler için kullanılan havalı bir terim - yemek yemek, ciks yapmak, kumar oynamak ya da oyun oynamak için.
    Aslında uyuşturucu kullananların (insan ya da hayvan) sadece %15'i bağımlı olur. Elbette ki, genler büyük rol oynamaktadır, tıpkı çocukluk deneyimleri gibi. Eğer doğal destekleyicilere bakarsanız, tabi ki yiyecek güçlü bir tanesidir, bağımlı hale gelen insanların yüzdesinin çok daha yüksek olduğunu görürsünüz. Düşünün. Az kişi şişman olmak ister. Yine de modern Batı kültüründe, çoğu insan öyledir. Fareler, bir diğer yandan, şişman olup olmadıklarını umursamazlar. Batı yemeği yediklerinde, neredeyse hepsi aşırı yer ve obez olurlar - sadece şişman değil
    ···
  14. 14.
    +7
    Bu da bizlere doğal destekleyiciler hakkında iki şey gösterir:
    1. Ödül döngümüz bizim yememiz ve ciks yapmamız için evrimleşmiştir - uyuşturucu için değil. işte bu yüzden çoğu insan potansiyel olarak internet ferresina bağımlı olabilir.
    2. Yemenin ve ciks yapmanın aşırı uyarıcı versiyonları bizi ele geçirebilir - genetik olarak madde bağımlılığına duyarlı olmasak bile.
    Soru şu: "Doğal destekleyiciler nasıl bağımlılık yapabilir?"
    1. Atalarımızın dayanılmaz buldukları aşırı uyarıcı versiyonları olduğunda.
    2. Bir şey sınırsız miktarda olduğunda.
    3. Çok çeşitli şekillerde olduğunda - yenilik tuzağı bundadır.
    4. Beynimizi değiştirdiğini farketmeden alemini yaptığımızda.
    Modern yiyecekler ve internet ferresi tüm bu karakteristik özellikleri taşıyor. ikisi de beynimizin doğal doygunluk hissine aşırı yüklenebilir - şu "ben tamamım" hissine. Hatırlayın, kalori aramak ve dölleme fırsatları genlerimizin en öncelikli işleri. başka bir değişle, limbik sistemimizin en önemli öncelikleri.

    Eğer bağımlıysanız, beyniniz aşırı uyarılmaya adapte olmuştur. işte tüm bağımlılıkların ortak noktaları:
    1. Ödül döngülerinin uyuşması, ve
    2. Ödül döngülerinin yeniden bağlanması
    Eğer ödül döngünüzde uyuşma varsa, dopamin tepkilerini bir şekilde bozmuşsunuz demektir. Artık beyninizin o kısmını uyarmak daha zordur - ister yemek yemek, ciks yapmak ya da rock 'n' roll dinlemek olsun. Daha az zevk alırsınız.
    ···
  15. 15.
    +5
    Daha az zevk almak size daha çok zevk verecek şeyler için arzu uyandırır - ve genelde bu bağımlılığınızdır. Ödül döngünüz tıpkı pili azalan el feneri gibi olmuştur.
    Ödül döngünüzün yeniden tatmine ulaşmasının iki önemli sonucu vardır:
    1. Artık daha güçlü bir "elde et" sinyali alırsınız. Birbirine bağlamış olduğunuz pek çok beyin hücresi şunu haykırmaktadır, "Hadi tekrar yap! Bağımlılığını tekrar et." Bu mesaj da ödül döngüsündeki arzulara eklenir. Bu döngüyü kullandıkça, daha da güçlenir - tıpkı bir kas gibi.

    2. Aynı zamanda beyninizin kontrol döngüsünü zayıflatmışsınızdır. Tıpkı az çalıştırılan bir kas gibi, sonuçları idrak edebilen mantıklı, rasyonel döngünüz zayıflar. Bir şişe viski içmenin ya da gün içinde saatlerce ferre izlemenin en iyi fikir olmadığını biliyorsunuz.
    Bağımlığınız varsa, içinizde bir halat çekme mücadelesi vardır, ve kazananı "Hadi yap!" döngüsüdür. Bağımlılığı anlamak için, neleri değiştirdiğini anlamamız gerekir.
    ···
    1. 1.
      0
      huur çocugu limbik sistem hep bu hipokampus yapıyor bunları
      ···
  16. 16.
    +9
    Aşırı uyarılma olduğunda (örneğin, abur cubur, internet ferresi ya da uyuşturucu), alıcı hücre şunu demektedir "Yeter artık! Bu kadar dopamini idare edemiyorum." Bu sanki biri size bağırdığı zaman kulaklarınızı tıkamanıza benzer. Beyin hücreleri bunu dopamin reseptörlerini kapatarak yaparlar.

    Başka bir deyişle ödül döngünüzü harekete geçirmek için yeterince benzininiz, ya da dopamininiz, vardır ama motorlarınızın silindirlerinden (reseptörlerinden) bazıları kaybolmuştur. Daha az dopamin reseptörü daha zayıf tepkilere sebep olur.

    Kısacası, beyniniz şunu haykırmaktadır, "Kendimi iyi hissetmek için daha fazla dopamine ihtiyacım var." Fakat bu mesajı alacak kadar reseptör yok. Tamamiyle, ödül döngüsünden iyi hissetmenize yetecek kadar elektrik akmamak'ta. Artık normal, gündelik şeylerden daha az zevk almaktasınız - çikolatalı dondurmada, ön sevişmede, ya da en beğendiğiniz TV şovunda olduğu gibi. Artık Asosyal sadece ferrelerden keyif alan bir insan olarak yaşamaktasınız. istemeye istemeye :(

    Düşük sayıdaki dopamin reseptörü başka semptomlara da sebep olurlar, örneğin yorgun olmak, huzursuz, asabi ya da depresif olmak gibi. Kişi bütün o çekilmeleri yaşayıp da dopamin reseptörleri eski haline gelene kadar, hayattan normal seviyede zevk almaz.
    işte bu yüzden bağımlılar sürekli arzularlar. Kendilerini tekrar iyi hissettirecek bir şeyler bulmaya çalışırlar.
    ···
  17. 17.
    +7
    Dopamin reseptörlerinin sayısındaki azalma döngüsü aynı zamanda bağımlılık döngüsünün de bir parçasıdır. Alem yapmakla başlar. Bu da dopamin reseptörlerinde düşüşe neden olur ki bu beynin zevk tepkisinin uyuşmasıdır. Artık, beyninizi uyarmak için daha fazlasını istiyorsunuz ki bu da sizde arzu duymak olarak kendini gösteriyor. Sonra daha çok alem yapıyorsunuz -daha fazla alkol ya da ferre, farketmez- ve bu da dopamin reseptörlerinizi daha da düşürüyor. Şimdi ise, daha da az bir zevk tepkisine ve daha güçlü arzulara sahipsiniz. Ve yine alem yapıyorsunuz.

    işte döngü bu. Dopamin reseptörleriniz bu şekilde azalıyor. Bir yandan da, beyniniz hangi aktivitelerin dopamini yükselttiğini sürekli kaydediyor. Her bir aleminizde, dopaminiz yükseliyor - kısa bir zaman için. Bu halde, sadece ferreyu düşünerek dopaminizin devam etmesini sağlıyorsunuz. Sizin düşünmeden ferreya tıklamanıza sebep olarak düşük dopaminden kurtarmaya motive ediyor.
    ···
  18. 18.
    +9
    Bir döngüye hapsolmuş durumdasınız: bağımlılık döngüsüne. Dopamini "gaz pedalı", düşük sayıdaki reseptörleri ise "fren" olarak düşünün. Daha iyi hissetmek için dopamin pedalına bastıkça, beyniniz de dopamin reseptörlerini azaltarak frene basıyor.
    Beyniniz böylece sürekli bağımlılığınızın alemini yapmak istiyor. Bence beyniniz en azından yiyecek ve ciks alemi yapmak istiyor. Sebebini birazdan göreceğiz.

    Son araştırmalar göstermiştir ki aşırı uyarıcı yiyeceklerin fazla tüketimi uyuşturu bağımlılarındakine benzer beyin değişikliklerine sebebiyet vermektedir. Özellikle, dopamin reseptörlerindeki düşüşte. Birazdan bu deneyin detaylarını vereceğim - ve dikkat ederseniz bunu bir doğal destekleyici ile yapıyorlar - uyuşturucu ile değil:
    Sıradan fare yiyecekleri yerine, farelere kafeterya yiyecekleri verildi: sınırsız sosis, cheesecake, şekerleme, domuz pastırması ve DingDong lar. Dopamin reseptörleri bir kaç gün içinde aniden düştü. Ve çöküverdiler. Fareler obez olmuştu.

    Aynı deneyde, diğer fareleri "kafeterya" diyetine sadece bir saat maruz bıraktılar. Onlarda beyin değişikliği olmadı... en azından deney süresi boyunca.
    Yani sınırsız erişim ve aşırı tüketim beyin değişikliklerine sebebiyet verdi. Bunların ikisi de internet bağımlılığında mevcut.
    Son bir kaç ayda, insanlar üzerinde yapılan araştırmalar göstermiştir ki şişmanlatıcı yiyeceklerin aşırı tüketimi beyinde zevk tepkisinin uyuşmasına sebep olmaktadır. Buna bakarak söyleyebiliriz ki eğer abur cuburların buna yol açtığı kanıtlandıysa, internetin aşırı kullanımı böyle bir şeye sebebiyet vermeyecektir demek çok akıllıca bir yaklaşım olmayacaktır. Video oyunu ve kumar bağımlılarının beyinleri üzerindeki araştırmalar da dopamin reseptörlerinde azalmaların olduğunu göstermiştir.

    Esas husus: doğal destekleyiciler uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişikliklerine yol açabilmektedir. Aşırı tüketim uyuşmuş bir zevk tepkisine yol açmakta, ve bu da tatminsizlik ve arzuya sebebiyet vermektedir. Peki bu obez fareler eski yiyeceklerine geri döndürüldüğünde ne oldu? iki şey: ilkin zoraki yediler, normal yiyeceklerle büyütülmüş olmalarına rağmen. Belki de onlara sıkıcı geliyordu, yeterince uyarılmıyorlardı. Bir başka deyişle tatmin olmuyorlardı. Bunlar aşırı ferre kullananların sıklıkla söyledikleri ile paralellik gösteriyor:

    1. Eski ferre artık "sıkıcı", ya da yeterince uyarmıyor.
    2. ferre zevkleri zamanla değişiyor - kimi zaman ürkütücü biçimde.
    Bu iki değişim daha çok uyarılma için duyulan arzudan kaynaklanıyor (tatminsizlik).
    Farelere olan ikinci şey - ya da olmayan şey - normal yiyeceklerine döndükten iki hafta sonra, dopamin reseptörleri hala eski seviyesine gelememişti (Deneyin bittiği zaman.) Bu fenomeni bir de farelere kokain vererek karşılaştıralım. Dopamin seviyeleri iki günde eski haline döndü. Bu garip. Kokain, elbette ki, daha fazla dopamin salgılatıyor. Peki bu azalış neden kokaine nazaran yiyecekte daha uzun sürüyor?

    Sanırım burada bir çeşit genetik program devreye giriyor. Bu bir "alem mekanizması" olarak düşünüyorum. Bu mekanizma dopamin reseptörlerinin düşmesi ile devreye giriyor. Bunun olmasının bir sebebi olduğunu düşünüyorum. "Alem mekanizması" doğanın doymuşluk ya da tatminlik hissinin ("yeterince aldım" hissi) doğa tarafından zorlanmasının bir yolu. Bence bu hem yiyecek hem ciks için geçerli.
    Kimi zaman bu "Ben tamamım." hissinin zorlanmasının gerçek bir evrimel avantajı olabilir. Tek seferde yirmi poundluk bir avı istifleyen kurtları, ya da ayıların kış uykusundan önce kendisini somonla tıka basa doyurmasını düşünün. Ya da atalarımızın kış için bir kaç pound fazladan almasını.
    Ya da çiftleşme dönemlerini - hamile bırakılacak bir haremle karşılaşıldığında? Elbetteki burada bunun bir avantajı vardır. Memeliler için, böle fırsatlar nadirdi, ve çabucak geçerlerdi. Yani limbik sisteminiz diyor ki, "Hazır bulmuşken zütür!"
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    +5





    Sooty "alem mekanizmasının" ve Coolidge Etkisinin gerçek, canlı bir örneği. 24 dişinin olduğu bir kafese girmeyi başardı.. ve 42 tane deney faresinin babası oldu. Başarısının ardından yakalandığında, iki gün boyunca uyudu. hahahaaha

    Böyle fırsatlar hayvanlar içn nadirdi. Ama, günümüzde, çevremiz değişti. ferreya bağlanmak sizin genleriniz için çok mantıklı. internet sonsuz "çiftleşme" fırsatları sunuyor, ve sizin ilkel limbik sisteminiz bunu gerçek zannediyor. işte esas olay bu. Beyninizin o kısmı onları gerçek zannediyor, her ne kadar sizin daha büyük beyin korteksiniz olayı daha iyi kavrasa da. bilinç altında gerçek zannediyor. Abi özel mesaj atıp panpa iyi hoş anlatıyorsunda ne yapalımı söylemedin demeyin lütfen. Okuya okuya hazar bilinç altını uyandıracazdır.
    ···
  20. 20.
    +4
    diğer tüm sağlıklı memeliler gibi, genlerinizi etrafa genişçe yaymak istiyorsunuz. Ve sizin bu "çiftleşme seansınızın" sonu yok. Kendi kendine sürekli tekrar eden bir döngüye hapsoldunuz. Sınırsız yeni eşleşme fırsatları (internet ferresi), Coolidge etkisi(alem yapmak), daha az dopamin reseptörü, ve devam ettiğiniz sürece("alem mekanizması") daha çok yeni eşleşme fırsatı için arzulanmak. Sonuç olarak daha çok alem yapmak... ve işte yine başlıyoruz.

    Buradan çıkacak mesaj: ferreya takılı kalmış olmanın suçlu hissettirecek bir tarafı yok. Siz sadece işinizi yapıyorsunuz. Saygıdeğer memelilerin istekli dişileri hamile bırakma işini... ekrandan. bunu bilinç altına söyledikmi sorun çözülür.

    bağımlılıkta uyuşmuş zevk tepkisinden daha fazlası var. Diğer bir önemli yanı da beynin kendisini tekrar bağlaması. Eski bir deyiş vardır: "Beraber çalışan sinir hücreleri birbirine bağlanır." Yeniden bağlamak sinir hücreleri arasındaki bağlantıyı güçlendiriyor, ve onların iletişim kurmasını çok daha kolaylaştırıyor. Birbirlerine bağlandıkça, döngüler oluşturuyorlar. Bağlantıların gücü arttıkça, mesajın bu döngüler aracılığıyla hareket etmesi kolaylaşıyor.

    Uyuşmuş zevk tepkisinde olduğu gibi, tüm bu yeniden bağlama olayı sinapslarda oluyor. Bunun nasıl gerçekleştiği aslında oldukça karmaşık, ve hala tam olarak anlaşılabilmiş değil. Fakat yeniden bağlama sürekli oluyor. Ve biz bu şekilde öğreniyoruz. Bu şekilde yeni anılarımız oluyor. Bu beyin döngülerini daha sık kullandıkça, onlar da daha güçleniyorlar. Yürümek ya da bigiblet sürmek gibi yetenekleri işte böyle öğreniyoruz.

    Kimi öğrenme tekrarı gerektirirken; kimisi de gerektirmiyor. Örneğin, anıların yerleşmesi için tekrar edilmesi gerekmiyor. Yine aynı zamanda döngüler de var. Mezuniyetiniz için bir döngünüz var, ve belki en favori ferre yıldızınız için de bir döngünüz var.
    Beyin döngülerin oluşmasında kullanılan iyi bir anoloji patikalardır. Uzun çimlerin olduğu bir alandan ilk yürüdüğünüzde, yürümekte zorlanırsınız. Siz o yolu kullandıkça, yürümesi kolaylaşır. Sonuç olarak, patikada sadece toprak ya da tekerlek izleri kalır. Sanırım biz de bu şekilde "tekerlek izlerini takip ediyoruz". Bu patikayı bir hatıra, yetenek ya da alışkanlık olarak düşünün.

    Esas husus sizin aynı patikayı kullanma ihtimaliniz yüksek, çünkü istemeseniz bile yürümesi daha kolay. işte, size olan şey de bu. Uyuşmuş zevk tepkiniz ve hatıralarınız sürekli ama sürekli sizi ferre kullanmaya teşvik ediyor. Yürürken izine kolaylıkla kapılası bir tekerlek izi yarattınız. Sizin için, o yol en az dirençli olan.
    Tümünü Göster
    ···