Size Birkaç yıl önce başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Kelimeler yaşadıklarımı anlatmama ne kadar vesile olur ne kadarını size aktarabilir bilmiyorum ama en azından benim yaşadıklarımın küçük bir kısmını anlayabilirsiniz diye düşünüyorum. Etkilenecekler lütfen okumasın çünkü paylaşacağım kanıtlar sadece fotoğraf değil bir adet ses dosyası da paylaşacağım. Duyacaklarınız ve görecekleriniz sizi bu çukurun içine çekebilir, kendinize güvenmiyorsanız bu olaya hiç bulaşmayın. Başlıyorum anlatmaya

Bundan 1,5 sene önce kış aylarıydı, doğalgazı sonuna kadar açmıştım evin içi sanki bir hamam gibiydi, dışarıda hava çok soğuk olmasına rağmen evde t-shirtle dolanıyordum. Üniversite 3. sınıfın ilk dönemindeydim vizeler bitmiş finallare hazırlanıyordum. Gerçi finallere daha 3 haftalık bir süre vardı ama ben vizelerimin iyi geçmesinin verdiği gazla ve sevgilimden de ayrılmış olduğum için finallere çalışmaya erken başlamıştım kafam dağılsın hesabı yani neyse arada sırada arkadaşım da benle beraber ders çalışmak için benim eve gelirdi gece de bende kalırdı arada da bende ona giderdim normalde pek çalışkan birisi değildi ama benim erkenden çalıştığımı görüp gaza gelmişti o da sanırım. her neyse yine günlerden bir gün beraber ders çalıştığımız bir gece ben uyuya kalmıştım arkadaşımın beni dürtmesiyle uyandım. Uyku sersemliğiyle noldu lan dedim ? horluyosun lan kalk odana yat dedi. Ben horlamam ki dedim. He tabi tabi horlamazsın odayı inlettin lan dedi. Ben hala horlamam diye diretiyordum. inanmıyor musun lan dedi aç o zaman telefonuna şu programı kur dedi. Ne programı dedim. Kardeşim dedi gece uyuduğunda programı açıyosun bütün gece senin seslerini dinliyor eğer sesin yükseldiği bir an olursa da o zaman kaydediyor. Horlayıp horlamadığını o zaman anlarsın dedi. Hadi kur şu programı git yat yarın sabah bakalım horluyor musun horlamıyor musun dedi. Tamam lan dedim indirdim programı açtım. Sonrada odama gidip yattım. Rıfatta salondaki koltukta yatacaktı.

Sabah cam çay bardağına vuran çay kaşığının sesiyle uyandım, Rıfat erken kalkıp kahvaltıyı hazırlamış olmalıydı. Kalktım yataktan yüzümü yıkadım mutfağa geçtim, gerçi mutfak da denemez ev Amerikan mutfaktı salona da geçtim diyebiliriz, tek başıma kaldığım için bana yetiyordu bu ev her neyse beni görünce günaydın kardeşim dedi. Bende günaydın diye karşılık verdim. Kahvaltımızı yaptıktan sonra hadi şu programı aç da gece horlamış mısın bakalım dedi. Sen diyene kadar aklımda bile yoktu dedim gülerek telefondaki programı açtım. Programı belki aranızda bilenler vardır ama bilmeyenler için çalışma mantığını anlatayım. Sesin yükseldiği belli kısımlar ekranda grafik olarak gösteriliyor ve siz o kısımları dinleyerek horlayıp horlamadığınızı anlıyorsunuz. Uygulamayı açtım hakikaten gecenin bazı saatlerinde sesler yükselmiş ve program bu sesleri kaydetmişti. Hemen ilk sesin yükseldiği kısmı açtım saat 02:23’tü tam olarak. Evet belli belirsiz şekilde horladığım duyuluyordu. Bu sırada da Rıfat da bana gülüyordu bide horlamam ben diyodun diye, ben hafiften gülümsüyordum, diğer kısımları dinlediğimde yatakta dönüp dururken çıkardım sesler horlamalarım falan hepsini kaydetmişti program. Kapattım programı rıfatın taşak geçmelerini dinledikten sonra sofrayı topladık Rıfatla beraber okula gittik derken akşamı ettik rıfatta daha sonra evine gitti. Gece eve geldiğimde birkaç şey atıştırıp hemen yatağıma geçtim. Ki gariplikler o gece başlıyordu artık

Sabah uyandığımda hemen yataktan kalkmadım telefona gelen mesajlara bakıyordum ki üstteki bildirim çubuğunda uyku kaydedici programın simgesini gördüm, tüm gece açık kalmış olmalıydı silmeyi unutmuştum. Açtım programı amacım bugünkü kayıtları da dinleyip programı silmekti. Ama garip olan bir şey vardı sesin ilk yükseldiği kayıtın saati dünkü kayıtın saati aynıydı 02:23 ! nasıl yani ilginçti gerçekten, açtım dinlemeye başladım kaydı hiçbir ses yoktu ama program bu saatte sesin yükseldiğini gösteriyordu, tekrar dinledim yine aynıydı hiçbir ses yoktu. Bir tane daha ses kaydı vardı onu tıkladım dinlemeye başladım. ilk birkaç saniye sessizdi sonrasında duyduklarımla resmen tüylerim diken diken oldu düşünsenize gece yalnız olduğunuzu düşündüğünüz zamanlarda etrafınızda aslında bazı anlamsız seslerin olduğunu. Homurtu ve fısıltı benzeri bir ses vardı, anlaşılır bir kelime çıkmıyordu ama normal bir ses olmadığı apaçık ortadaydı ,duyduğum sesi size nasıl tarif edebilirim bilemiyorum eğer isteyen olursa ses kaydını size gönderebilirim. Ses kaydını tekrar tekrar dinledim. Acaba gece sağa sola dönerken yatağın çıkardığı sesler miydi bunlar ? biraz deli uyurdum, olabilirdi yani en mantıklı açıklama buydu, şimdi düşünüyorum da o an kendimi rahatlatmak için böyle düşünmüştüm. Kafamdaki ben uyurken başka şeylerin odamda olduğunu ve bu sesleri onların çıkardığı fikrini hemen kovdum ve Hemen uygulamayı sildim.

Her neyse olayın üstünden birkaç saat geçince açıkçası sesler de aklımdan uçup gitmişti unutmuştum. O gün okulda iki ders vardı sadece, derslerden çıkınca arkadaşlarla merkezdeki mitoloji kafede takıldık biraz bilenler bilir belki kafenin ismini hem şehir hakkında da ipucu olsun size. Akşam eve geç saatlerde geldim yanımda rıfatta gelmişti açıkçası gelmesini biraz da ben istemiştim .biraz televizyon izleyip yattım ama uyuyamıyordum, aklıma sürekli olarak sabah dinlediğim ses kaydı geliyordu, ben aklımdan uçup gitti sanıyordum ama gece olunca yine aklıma düşmüştü rıfatı eve çağırmamın sebebi de buydu zaten , huzursuzdum, yarım saat kadar yatakta döndüm sonra bir sigara yaktım tuvalete gidip çişimi yapıp uyuyayım dedim. Kalktım gittim tuvalete işedim, lavoboda elimi yıkadım daha sonra musluğu kapattım, kapıya doğru yöneldim ama su sesini duydum, musluktan akan suyun sesiydi bu. Arkama dönüp baktım ben bunu kapatmamış mıydım uyku sersemi de değildim, neyse diyip tekrar kapattım musluğu, bu sefer hızlı adımlarla kapıya yöneldim bir an önce terketmek istiyordum tuvaleti beni rahatsız eden birşeyler vardı hissediyordum yani zaten gece vakti pek tuvalete gitmek istemezdim eskiden beri sabaha kadar tutmaya çalışırdım , tekrar musluğun sesini duydum çıkmak üzereyken, bu sefer hiç oralı olmadım sabaha kadar aksın umrumda değildi, indirdim kapının kolunu açmak için ama açılmıyordu, tekrar denedim sanki kilitlenmişti kapı açılmıyordu,

Ben kapıyı telaşla açmaya çalışırken tuvalette yankılanan bir ses daha duydum bu sefer musluk sesi değildi, dondum kaldım ilk önce çünkü bu ses o program kaydında duyduğum sesti tuvaletin mermer duvarlarında yankılanıp her bir yanı sarıyordu size o an nasıl korktuğumu alimin ayağımın nasıl dolandığımı anlatmam mümkün değil düşünsenize halimi, sesin ne taraftan geldiğini anlamaya çalışıyordum bir yandan da delirecek gibiydim bu sırada sırtımı kapı tarafına doğru dönmüştüm kapı açıldı, hemen kafamı kapıdan yana çevirdim, kapının açılmasıyla uyandım, etrafa baktım odamdaydım, hiç vakit geçmemişti ki bu sefer odamın kapısı da açıldı bense rüyamın da etkisiyle irkildim, kapıyı açan rıfattı, ne oldu kardeşim bağırdın, sesine uyandım kabus mu gördün dedi, çok kötüydü kardeşim çok , tamam yat sabah konuşuruz iyice uyumaya çalış dedi.

Kapattı kapıyı gitti bende sigara yakmadan yattım tekrardan, gözümü kapattım, daha yarım dakika bile geçmemişti ki kapı yine açıldı, baktım hemen yine rıfattı, noldu la dedim niye geldin, deminden beri kendi kendine konuşuyosun tuvalete giderken kapıdan seslerini duydum dedi, sen demin gelmedin mi buraya dedim ayrıca ben tuvalete mi gittim şimdi uyandım ben dedim. ne saçmalıyorsun oğlum sen içtin mi dedi, hangisi rüya hangisi gerçek anlayamıyordum uyanıyorum sanıyorum ama uyanamıyordum rüyamda gittiğim yerlere gerçekten gitmiş oluyordum peki tuvalete gerçekten gittiysem orda yaşadıklarım gerçek miydi, allahım kafayı yicem, ben iyi değilim kardeşim finallere çalışmaktan dolayı deliriyorum herhalde neyin rüya neyin gerçek olduğunu karıştırır oldum dedim rıfata, Rıfat sadece yüzüme bakıyor anlamsızca, yani bu durumda ne desin ki neyse sonra konuşuruz dedim gönderdim bense bir sigara yaktım rüyamda gördüğüm şeyler arasında bir bağlantı kurmaya çalışarak düşünüyorum herşey o ses kaydındaki sesi duymamla başladı peki neydi o ses kaydındakiler bir anlam bulamıyordum mantıklı bir açıklma yapamıyordum, finaller yüzünden stres yaptım diyip geçiştiriyordum hep.

Ertesi gün öğlen 2 gibiydi sanırım quiz vardı, sabah erken kalkıp çalışmıştım biraz, bindim mavi minübüslere kampüse gitmek için ama her zamankinden farklı olarak bir garip hissediyorum insanlar kaçamak bakışlarla bana bakıyor gibi hissediyorum, kaçamak bakışlarını yakalayamıyorum ama hissediyorum sadece, neyse geldim kampüse quizin yapılacağı dersliğe girdim, hoca kağıtları dağıttı, baktım kağıda ama arapça harfler yazıyor kağıtta, okuduğum bölümün arapçayla alakası yok ne alaka falan düşünüyorum etrafıma baktım göz ucuyla, onlarında kağıtlarında arapça şeyler yazıyor ama herkes takır takır cevaplıyor hemde arapça harflerle, kalemi oynamayan bir tane adam yok. yanlış sınıfa mı geldim diye düşünüyorum yüzlerine baktım sınıftakilerin hepsi tanıdıktı bizim sınıftı yani

Bu garip durum beni iyice işkillendirdi, Hocaya sormak için kalktım hoca kürsüde oturuyordu, normalde sınıfta gezip kopya var mı yok mu kontrol eden hoca şimdi sınıfa bakmıyordu bile, neyse vardım hocanın yanına hocam dedim birşey soracaktım bakmadı bunu diyince elindeki kağıttan birşey okuyordu duymuyordu sanki beni, tekrar sordum hocam birşey soracaktım kafasını kaldırmadı yine omzuna dokunup dürttüm hocam dedim ama bir gariplik vardı elimde dikkatlice inceledim küldü lan bu bildiğin kül ben elime dehşet içinde bakarken , ne oldu oğlum dedi arkamdan birisi, kafamı çevirip arkama baktım, hocaydı şaşırdım önüme baktım, sandalyede oturan kimse yoktu, tekrar arkama baktım, bütün sınıf bana bakıyordu hocayla birlikte, elimdeki kağıda baktım normal türkçeydi, sınıftakilere, hocaya birşey belli etmemeye çalıştım birkaç birşey geveledim oturdum sırama, Allah’ım ne oluyordu böyle kafayı mı yiyordum ben o anki ruh halimle ne kadar sınavı yapabilirim ne kadar cevaplayabilirim siz düşünün. Birkaç dakika daha dayanabilip boş kağıdı hocaya verdim ve sınavdan çıktım. Hemen rıfatı aradım. Rıfatla aynı fakültedeydik ama bölümlerimiz farklıydı. Dedim kardeşim ben kendimi çok kötü hissediyorum bi memlekete mi gidip gelsek zaten bugün Cuma hafta sonu gider geliriz hem benim için de hava değişikliği iyi olur dedim hayırdır kardeşim ne oldu niye iyi değilsin falan diyor bu. Kardeşim yolda giderken hepsini anlatırım dedim. Kardeşim bu akşam bi işim var gece vakti yola çıkalım istersen benim arabayla dedi. Tamam diyip kabul ettim. Eve geçtim kampüsten, hemen sırt çantasına birkaç eşya hazırladım gece gideceğimiz saati beklerken televizyon izliyordum ki gece uyumadığım için hemen koltukta sızmış kalmışım, çok garip bir rüya gördüm, rıfatın aramasıyla uyandım apartmanın aşağısında arabada bekliyormuş hemen aşağıya indim

Arabanın farları gecenin karanlığını yarıyordu, orman yolundaydık, köye yani evimize daha çabuk varabilmek için orman yolundan yani kestirmeden gidiyorduk, rıfatla aynı köydendik çocukluktan beri tanışıyorduk hep aynı okullarda okumuştuk şimdi üniversiteyi de aynı şehirde okuyorduk, ailesinin maddi durumları iyiydi arabası vardı ortamı güzeldi, benim maddi durumumda pek kötü sayılmazdı, e dedi Rıfat anlat dedi niye kendini kötü hissediyorsun kardeşim ? dedim çok garip bir rüya gördüm, rıfat yoldan gözünü çevirmeden dün gece gördüğün rüyadan mı bahsediyorsun dedi, hayır kardeşim bu farklıydı dedim neymiş anlat bakalım dedi anlatmaya başladım.

Sadece mum ışığının aydınlattığı daha önce hiç görmediğim, bulunmadığım bir odadaydım, elimde sarı bir kağıt vardı bir insan şekli çizilmişti o kağıda ve o kağıt insan gibi el ve ayakları olacak şekilde kesilmişti, böyle çocuk karalaması gibi de göz burun falan çizilmişti, kara kalemle çizilmiş gibi her neyse elimdeki kağıda baktım yüzü güleç çizilmiş fakat bu gülme insanın içime huzur neşe veren bir gülme değildi aksine insanın içine korku veriyordu, o korkuyla o kağıdı yok etmek istedim, mumun ateşiyle ilk önce ellerini yaktım sonrada ayaklarını, sadece gövde kısmı kalmıştı, tekrar kağıda baktım bu yaptığımdan zevk alıyordum, o şekilde bıraktım kağıdı sonra da uyandım diye anlattım rıfata nasıl rüya lan o dedi rıfat emin misin böyle olduğuna tam olarak diye ekledi, bunları söylerken kafasını bana doğru çevirmişti. Eminim kardeşim dün gece gördüğüm rüyayı mı hatırlayamıycam ayrıca noldu niye bu kadar şaşırdın dedim, kardeşim senin rüyanda gördüğün şekilde uygulanan bir büyü var dedi

Nasıl yani ya dedim tabi oğlum dedi bak anlatayım sende benim şaşırdığım gibi şaşıracaksın dedi, bende çok eskiden duymuştum bu hikayeyi babannemdem ,köyün birinde bir kadın husumetli olduğu bir kadına büyü yapmış senin rüyanda gördüğün gibi çizilmiş olan kağıdın el ve ayaklarını yakmış lakin geri kalanını sağlam bırakmış çünkü büyünün şekli böyleymiş, büyü yapılan kadın sadece birkaç gün sonra gece yatağında çığlıklar içinde uyanmış el ve ayaklarında dayanılmaz bir acı varmış sanki birisi ateşle yakıyor gibiymiş kocası da uyanmış tabi kadının çığlıklarına, karısına yardım edememiş tutulmuş kalmış çünkü karısının yani büyü yapılan kadının elleri ve kolları adamın gözleri önünde kurumuş, sanki bütün etleri damarları kurumuş tükenmiş sadece kemikleri ve kemiklerine yapışan derisi kalmış, bir iskelet gibi ama daha korkunç, adamın o anda dili tutulmuş delirmiş, kadında o şekilde yaşamış ama kimse onun bu haline bakmaya dayanamazmış çünkü herkes korkarmış, kadında bir gün ortadan kaybolmuş bir daha ne gören ne de duyan olmuş .

Bu nasıl hikaye aq beni korkutmak için uydurdun değil mi doğru söyle bak dedim yok kardeşim valla uydurmadım dedi, peki madem bu kadar bilgilisin şu montta bulduğum bulduğum şeyin anldıbını ne dedim, ben bilgiliyim demedim ki kardeşim sadece bu hikayeyi duymuştum tesadüf bu ki sende aynı bununla ilgili bir rüya görmüşsün bende anlattım dedi, tamam kes ya zaten iyice korkuttun beni dedim valla kardeşim özür dilerim kusura bakma dedi cevap vermedim, camı açtım bir sigara yaktım düşünmeye başladım neler oluyordu bana böyle garip rüyalar ne anlama geliyordu ? herşey o ses kaydındaki sesleri duymamla başlamıştı sahi ben o ses kaydından rıfata bahsetmiş miydim. Biraz düşündüm bahsetmemiştim kafam allak bullaktı neyi ne zaman yaptığımı bilmiyordum. kardeşim dedim hani sen benim horladığımı söyleyip bir program kurdurmuştun ya telefona evet kardeşim dedi. O programda çok garip bir ses kaydı duydum ben dedim senin evde kalmadığın ikinci gece olan bir ses kaydı. Aç dinleyelim dedi açamam dedim çünkü programı sildim önemsiz bir şey sandım yataktan çıkan seslerdir falan diye sildim geçtim önemsememeye çalıştım ama kesinlikle yatak gıcırtısı falan değildi birileri yada bişey homurtuyla fısıltı arası bir sesle odamda konuşuyordu, bundan eminim dedim. Nasıl yani dedi Rıfat odanda evde bende yokken birileri vardı diyosun yani öyle mi dedi. Birileri yada bir şey dedim. Kardeşim programda bir hata olmuştur yada alt kattan üst kattan bir ses gelmiştir dedi. Bilmiyorum dedim sadece gördüğüm rüyalar da bu ses kaydını duyduktan sonra başladı dedim. Kardeşim dedi sen bunları hiç düşünmemeye çalış şu iki günlük ara sana iyi gelecektir eğer hala kendini böyle kötü hissedersen o zaman bi hal çaresine bakarız dedi hiçbir şey söylemedim sadece tamam anlamında kafamı salladım

yola devam ediyorduk bir kaç saatlik yolumuz vardı kestirmeden gitmemize rağmen ve dağ yolu olduğu içinde araç yoktu gecenin bilmem kaçı tabi ne arabası olsun bu saatte ,karanlık ormanın, ağaçların arasında tek araba bizimkiydi, ben yolun kenarındaki ağaçları arabanın farlarının cılız aydınlatmasının eşliğinde izlerken, ileride beyaz bir parlama gördüm arabanın farlarının ışığı yansıyordu sanki oradan , ışığın yansıdığı yere daha da yaklaştığımızda onun bir kadın olduğunu farkettim bembeyaz bir elbise giymişti başı açıktı, bu ıssız dağ başında, tek başına yolda yürüyordu, rıfata baktım kadını görmüş gibi değildi yüzünde garipsemiş bir ifade yoktu yani, tekrar baktım kadına doğru

Kambur bir şekilde yürüyor gibiydi yürüyüşü değişikti yani tam olarak anlatamam, arabayla yanından geçerken yüzünü görme fırsatım olmadı çünkü incin saçları yüzünü kapatıyordu, rıfata gördün mü la kadını dedim bu sırada aynadan kadına bakıyordum hala, ne karısı la dağın başında kafayı mı yedin dedi, döndüm buna doğru oğlum daha demin yanından geçtik nasıl görmezsin dedim valla abicim görmedim birsey, hani göster dedi aynayı işaret ettim al bak dedim, kendimde baktım tekrardan ama yoktu kaybolmuştu, hani oğlum nerede dedi rıfat cevap veremedim ben mi yanlış görmüştüm nasıl olabilirdi ki böyle birşey nasıl kayboldu bir anda kafamdan bu düşünceler geçerken rıfatın hala bana baktığını bende cevap beklediğini farkettim . Tamam birşey yok şaka yaptım ama korkmadın aferin dedim konuyu kapattım iyice kafayı yedi de dedirtmek istemiyordum kendime, Ama gördüklerim gerçekti biliyordum bunu en azından hissediyordum

Yolun geri kalanında başka bir muhabbetimiz olmadı ben uyumuş gibi yapıp gözlerimi kapattım ama uyumayıp düşünüyordum başımdan geçenleri, Birkaç saat sonra köye vardık beni evimin önüne bıraktı rıfat. Girdim eve yattım yatağıma direkt saat geç olmuştu annem babamla sabah konuşuruz hasret gideririz diye düşündüm. 10 dakika kadar olmuştu yatalı artık iyice kendimden geçmek üzereydim, fakat mırıldanmaları duymamla gözlerim açıldı, salondan geliyordu sesler, benim odama salondan geçilip giriliyordu yani odamdan salondaki sesler rahatlıkla duyulurdu, annem babam geldiğimi duyup uyandılar mı diyip kalktım yatağımdam, açtım odanın ışıklarını sonrada odanın kapısını açtım salona baktım ama salonun ışıkları yanmıyordu odamdaki ışık salonun çok az bir kısmını aydınlatıyordu geri kalan kısım ise zifiri karanlıktı ama hala mırıldanmalar devam ediyordu anne dedim mırıldanma kesildi tekrar anne dedim bu sefer odanın lambası yandı annemle babam ayakta dikilmiş bana doğru bakıyorlardı, birkaç saniye bu şekilde birbirimize bakakaldık, sonra annem hoşgeldin oğlum dedi geldi sarıldı bana sonrada babam sarıldı, hadi oğlum sabah konuşuruz sen yat dinlen şimdi dediler sonra, tamam dedim yattım, Uyudum. sonra sabah annemin sesiyle uyandım, oğlum, oğlum hadi kalk, saat kaçta geldin annem, çok geç geldiysen sonra yaparsın kahvaltını diyor başımda. Anne dedim saat kaçta geldiğimi bilmiyor musun dün gece ben gelince geldin ya yanıma dedim yok oğlum ben dün gece hiç uyanmadım, gelmedim yanına dedi