1. 1.
    0
    siz devam edin amk 'baban kimdi bilemezdin şerefsiz' edebiyatlarına ahahahahah. adamlar faşizmin gençlik manifestosunu kaldırıyolar ötesi var mı.
    ···
  2. 2.
    0
    @4,6 amk ne amerikanı cahil bin. amerika ananı gibmiyo mu zannediyosun. yıllar önce atatürk aracılığıyla ebemizi gibtiler, bu ülkeden din, iman,inanç ne varsa kaldırdılar. amerika bizi gibmeye tenezzül etmez, niye etsin ki lan:

    çok kaliteli gençler mi yetiştiriyoruz?

    onların politikalarına mı karşı çıkıyoruz?

    bize dayattıkları tüketim çılgınlığını red mi ediyoruz?

    bir amaç uğruna yaşayan bir ülke miyiz?

    bunların hiçbiri değiliz gerzek beyinli. onlar bir yeri gibmek istiyorlarsa ellerinden inançlarını alırlar, ırakta olduğu gibi. bak orada yeni hükümet kuruluyo yine inançsız ideolojisiz. oradaki nesil de yıllar sonra aynı bizim gibi olacak. boş yaşayan ve boş ölen. yani adamlar bizi zaten gibmişler, o okulların duvarlarında asılı olan ve bize zorla ezberlettikleri saçmalığın kalkmasıyla bir şeyler değişmez.

    istiklal marşının üstünlüğünü sonuna kadar savunuyorum ve cahil faşist binlere gelsin: türk milletine istiklal marşını yazan mehmet akif ersoy aslında bir arnavuttu. yazdığı istiklal marşının mesajı da türklere değil bütün islam aleminedir. milliyetçilikle, faşizanlıkla gölgenizden bile korkacak hale geleceğinize (bkz: nihal atsızın oğluna vasiyeti) bir an önce dininizin gerçeklerini kavrayın. atatürkün de bu ülkenin dinini elinden alan ve gerçeği zütünden anlamış (ya da bile bile anlamazlıktan gelmiş) batı hayranı bir düzen adamı olduğunu kafanıza sokun.
    ···
  3. 3.
    0
    @10 oku öyle bişeylerin cevabını bekle. 10 satırlık bişeyi bile okuyamayana niye laf anlatıyım amk. oksijen israfısınız lan siz. yobazın allahsınız. boş yere niye elimi yorayım
    ···
  4. 4.
    0
    @12 iyi dinle.

    1) konunun emperyalizm ile ne alakası var? emperyalizm sömürgecilik demektir ve benim dünya görüşümün en sakıncalı bulduğu konulardan biri olmuştur. dünya görüşüme çoğu konuda uyum gösteren bir devlet yapılanması olan osmanlı devletinin, dünyanın 3 kıtasına yayılmasına rağmen yaptığı sömürgecilik faaliyeti sıfırdır. sonuç olarak her dışarıdan duyduğun siyasi tamlamayı gelip burda suratıma kusma dıbına koydumun bini seni. anlamlarını araştır, konuyla bağlantılı olanları bul öyle gel tamam mı canım.

    2) atatürk bu ülkeyi kurtarmakta birinci gereksinim olan halk desteğini hilafeti koruma vaadiyle arkasına almıştı. çoğu silah arkadaşı, işgallere tamamen islami bir direniş kurmak için karşı koyuyorlardı. onların derdi islam aleminin varlığını sürdürmesiydi ve bu konuda kilit devlet, büyük bir gücü elinde tuttuğu için osmanlı devletiydi. ama halk da diğer önemli komutanlar ve siyasetçiler de kandırıldılar.ve daha sonradan hepsi bir şekilde istiklal mahkemelerinde yargılanarak hapsolundular ya da idam edildiler. sadece arkası sağlam olan bir kaç tanesi, mesela kazım karabekir, kurtulabildi. atatürk bu ülkeyi modernleştiricem ayağına ahlaki değerlerinden uzaklaştırdı. örnek vermek gerekirse:

    geçenlerde ölen türkiyenin ilk dünya güzeli aslında müslüman değildir ve güzel bir kadın bile olduğunu düşünmüyorum. ama o kadının birinci gelmesinde ingilizlerin parmağı vardır. birinci olduğunda günlerce istanbulda taksim meydanında halka gösterilmiştir. halkın ahlaki değerleri bu şekilde bir nebze yıkılmaya çalışılmıştır.

    eskiden yapılan 19 mayıs şenliklerindeki kadınların ve erkeklerin kıyafetlerine bir bakın. daha dün tamamen tesettür içinde yaşayan bir milletin gençlerinin kutlama kıyafetlerini inceleyin. ve sonra yorumunuzu yapın. ama bi ipucu vereyim. hepsinin oldukça modern(!) olduğunu göreceksiniz.

    ama seni ve senin gibileri anlıyorum. çocukluğunuzdan itibaren hep bu kafa yapısıyla büyütüldünüz. sizi büyütenler de öyle. dinin insanların gelişimini engelleyen ve onları karanlığa mahkum eden kurallar bütünü olduğunu düşünerek hareket ettiniz. fikirleriniz hep bu düşünce üzerinde gelişti. belki atatürk de öyledir. bu milleti dininden koparınca daha gelişmiş bir hale sokacağını düşünmüştür. yanıldığını ben çok bariz olarak görüyorum. en basitinden her gün gazetelerdeki 3. sayfa haberlerine bile bakabilirsiniz.

    hepinizde dini iyi araştırmanızı tavsiye ediyorum. kulaktan dolma bilgilerle değil, önyargılarla hiç değil, tamamen mantıklı bir şekilde emirleri irdeleyin. benim bakış açımı çok yabani görmenizin sebebi olaylara bakış açım olan dinin size yıllardır yabani denilerek dayatılmasıdır. öyle değil işte. bilim ve din sanıldığı gibi birbirine düşman değil. merak edene anlatabilirim. ancak en basitinden şunu söyleyebilirim ki islamiyet bilime ve bilimsel gelişmeye çok önem vermiştir. çünkü bu sebeple allah'ın insanlar ve doğa üzerindeki kanunları ve bu sayede kendisinin büyüklüğü çok daha iyi anlaşılacaktır.

    özet: din bizi geri değil, mantıklı ve ahlaki kurallar çerçevesinde hem bilimsel açıdan hem de insani açıdan ileri zütürür. ama geçmişte bunu anlayamayan idareciler yüzünden elimizden çekilip alınmıştır ve işte, şu halimize bakın.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    0
    @26 senin kafanda olan zihniyettekiler 'islamiyet o kadar kutsaldır ki devlet işlerine karıştırılmamalıdır' gibisinde komik laflar da etmişlerdi zamanında. ayrıca islamiyetin de kendine ait bir hukuku, ekonomik yapısı vardır. bunlar üzerinde çağımızın önemli meseleleri olarak düşünülse pekala günümüze de ana hatlarıyla yani islamiyetin doğasıyla uyuşan bir şekilde uyarlanabilir.

    islamiyette içtihat diye bir terim vardır ve bu, dönemin getirdiği açmazlar ve problemler için o dönemde bilirkişi sayılabilecek insanların toplanıp tartışması ve o problemin islami kurallara uygun bir biçimde çözülmesi anldıbına gelir. bu terim, islamın çağın gereksinimlerine göre özünde bir değişme olmaksızın her zamanda geçerli olabileceğine en güzel örnektir.
    ···
  6. 6.
    0
    @29 o konular çoktan geride kaldı be arkadaş. orta çağda geride kalanlar hıristiyanlardı dostum. ve benim dinim hıristiyanlığın tamamen değiştirildiğine inanır. hıristiyanlık değiştirildiğinden beri, yüzlerce yıldır papazların cebine çalışan ve hakiki manada insanların beyinlerini yıkamak üzere kullanılan bir din olmuştur. zaten tüm olay da bu.

    zaten bilim ve din bu yüzden düşman oldu. dünyanın düz olduğunu iddia eden kiliseydi. bilim adamları ise onun yuvarlak olduğunun farkındaydılar. kilise dini kullanarak kendi çıkarları doğrultusunda halkı sömürdü ve kandırdı. her zaman bilimin gelişmesine ve halkların uyanmasına engel oldu çünkü kendi çıkarları tehlikeye girecekti. bilim insanları da onların bu davranışları yüzünden dinden uzaklaştılar ve islamı tanımadıkları için bir çoğu ateizme yöneldi. ve ben şunu içtenlikle söylüyorum ki eğer ben avrupada ya da amerikada doğan biri olsaydım ben de ateist olurdum. çünkü hıristiyanlığın öğretileri o kadar saçma ki, insanın neredeyse hiç bir sorusuna cevap veremiyor. tamamen zihin uyuşturma amaçlı.

    ayrıca sana ortaçağdaki islamın en parlak devrini yaşadığını da hatırlayayım. sıfırı müslüman bir bilgin olan harezmi hintlilerden alarak daha kullanışlı bir biçime uyarladı ve bu sayede cebirin temelini oluşturdu. ibni sina tıp alanında çığır açarak ilk açık kalp ameliyatını gerçekleştirdi, tıp ile ilgili kitapları 500 yıl boyuna avrupadaki üniversitelerde okutuldu.

    gerçekten meraklı, bilgiye aç olan arkadaşlarım, okumak isteyene kaynağı ekşi sözlük olan bir entry:

    --spoiler--

    batının averroe ismini verdikleri ibn rüşd'ün yazdığı külliyat, 18. yüzyılın sonuna kadar vatikan'ın resmi ideolojisi aristoculuğun da dayanak noktasıdır. ibn rüşd'ün öğretileri 700 yıl boyunca avrupa filozoflarının başvuru kaynağı olmuştur. bacon, spinoza ve leibniz'in kitaplarında atıfta bulunduğu isim de ibn rüşd idir.

    muhafazid bin el harezmi, ortaçağ islam dünyasının en büyük dehalarından biridir. harizmi, hayatını bağdat'ta matematik, astronomi ve coğrafya üzerinde çalışmalar yaparak geçirmiştir. cebiri bilim dalı haline getiren, hisabü'l-cebr ve'l-mukabele'yi yazmıştır ki bu eseri latinceye çevrilmiş, günümüzün matematik bilimi tarihinde önemli yer tutmaktadır. harizmi, kitaplarında bilinmeyen için "şey", a ve b katsayıları için "dirhem" ve x ile katsayı çarpımları için de "kaab" sözcüğünü kullanmıştır. endülüslü müslümanlar metinleri ispanyolcaya çevirirken "xay" anldıbına gelen "şey" zamanla "x" kavrdıbına dönüşmüştür. tek bilinmeyenli ikinci dereceden denklemi bulan, çözümünü de geometriyle açıklayan ilk matematikçidir. harizmi'nin yazdığı eserler aritmetik üzerine yazılmış en eski eserlerdir. eserlerinden, 17. yüzyıla kadar avrupa üniversitelerinde ana ders olarak yararlanılmıştır. kitabında geçen el-cebr kelimesi batı dillerinde algebraya dönüşmüştür ve bugün kullandığımız cebir terimi bu eserden kaynaklanır.

    cezeri, bundan tam 850 yıl önce otomatik kapıları, kuyudan su çeken aygıtları, demir, kalay ve kurşun gibi metallerin hassas belirlenmiş yoğunluklarını ve otomatik kontrol sistemlerini bulan isimdir. batı dünyasında al jazari, insan müdahalesi olmadan kendi kendini idame ettirebilen sistemleri inceleyen sibernetik biliminin babası sayılır. kitab-el hiyal adlı eserinde, sus saatleri, otomatik kontrol düzenleri, fıskiyeler, kan toplama kapları, şifreli anahtarlar ve robotların tasarımlarına yer vermiş ve bunların nasıl gerçekleşeceğini anlatmıştır.
    regülatörün mucidinin j. watt olmasına rağmen, regülatör cezeri'nin eserinde çizimle birlikte gösterilmiştir.

    abbasi halifesi memun ve ekibindeki islam bilginleri, kuzey ırakta'ki sincar ovası'nda, sonra da kuzey suriye'deki tedmür'de çubuk ve ip kullanarak ekvatorun 360'da bir olan bir boylamın boyunu ölçtüler. günümüzden 1200 yıl önce, ölçümler sonrasında bir boylam derecesi 56,66 mil bulunmuş, ekvatorun uzunluğu da 40bin kilometreden fazla bulunmuştur. modern coğrafyanın olanakları ile ekvatorun uzunluğunun 40bin 70metredir.

    matematiğin vazgeçilmezi olan virgülü bulan kişi, cemşid bin mesud bin mahmud et-tabib el kaşi'dir. simon stefan'a atfedilen virgülü, 1948 yılında alman bilim tarihçisi pouluckey, cemşid'in bulduğunu kanıtlamıştır. cemşid, pi sayısını dokuzuncu kesirine kadar kesinleştirmiştir. (3,141592653) broom açılımı olarak bilinen formülden yararlanarak kök alma işleminin keşfi de newton'a verilmiş fakat ingiliz matematikçi james roy newman, the world of mathematics kitabında, newton'dan 300 yıl önce cemşid'in bulduğunu dünyaya açıklamıştır.

    leonardo da vinci'nin, akışkanlardan bahsettiği bir mektubunda, "doğuda yaşayan, ama adını anımsayamadığım bir bilginin bu konudaki çalışmalarından yararlandım" dediği yazar, istanbul'da rasathane kuran taküyiddin'dir.

    cabir bin hayyan avrupa'da el-geber adıyla ünlenmiş, çeliğin gelişimi, su geçirmez kumaşın verniklenmesi, paslanmanın önlenmesi gibi kimyasal yöntemleri geliştiren kişidir. rivayete göre altını çözen, kral suyu karışımını bulan da odur.

    batıda alfraganus diye bilinen fergani'nin ilm ün-nücüm ve'l-hareket is-semaviyye adlı eseri, 13. yüzyıla kadar avrupa'da astronominin en önemli başvuru kitabı olmuştur. dante'nin ilahi komesyası'nda yer alan evren görüşü fergani'den alınmadır.

    hekim ve simyacı ebubekir er-razi, cerrahide dikiş malzemesi olarak ilk kez hayvan bağırsağı kullanan kişidir. ilk göz ameliyatını yapmış, alkolün tıpta kullanımını açıklayan kişidir.

    biruni, astronomi, matematik, coğrafya gibi birçok dalda çalışmıştır. 28 katı malzemein özgül ağırlıklarını bugünkülere çok yakın şekilde hesaplamıştır. enlem ve boylam hesapları yapmış, dünyanın dönüşüne ilişkin bir kuram geliştirmiştir.

    ömer hayyam'ın geliştirdiği celaleddin takvimi, bugün kullandığımız gregoryen takviminden daha dakiktir. gregorius takvimi her 3330 yılda bir günlük hata yaparken, celaleddin takviminde aynı sapma 5000 yılda bir gerçekleşir. ayrıca ikinci dereceden polinom denklemlerini ilk çözen kişi ömer hayyam'dır.

    aslen yunanlı bir köle olan, sonradan islam dinini seçen hazini, ölçü ve tartı sistemlerine büyük katkıda bulunmuştur. newton'dan 500 yıl önce her cismi yerkürenin merkezine doğru çeken bir gücün varlığını söylemiştir.

    ali kuşçu bilinen bir yıldız kataloğu hazırlamıştır.

    idrisi, 1154'te çeşitli coğrafi bölgeleri içeren 70 haritayı ve dünyanın yuvarlak bir modelini hazırlamıştır.

    uluğ bey, yeryüzünün güneş çevresindeki tam devrini 365 gün 6 saat 9 dakika 6 saniye olarak hesaplamıştır. 21. yüzyılın en modern cihazları ile yapılan hesaplarla uluğ bey'in hesapları arasında yalnızca 58 saniye fark vardır.

    ibni sina, arap kaynaklarında aristoteles ile farabi'den sonra üçüncü öğretmen adıyla anılır. latinler ise ona avicenna der. 16 yaşındayken buhara sultanının özel doktoru olarak görevlendirilmiş, el-kanun fi't-tıb adlı eserinde, "deneme yoluyla elde edilmiş ve anlatılamayacak kadar çok tedavi yöntemi buldum" demiştir. tıp dışında felsefe, mantık, ahlak, matematik, astoloji, müzik, dilbilgisi ve fıkıh dallarında da çalışmıştır. eserleri ibranice, latince, süryanice, farsça, rusça, türkçe ve hemen hemen tüm batı dillerine çevrilmiştir. ibni sina öğretileri rönesans döneminin birinci eğitim kitabı olmuştur.
    yaşadığı dönemde mikroskop bulunmadığı halde, hastalıkların mikropları anımsatan yaratıklarca oluşturulduğunu söylemiştir. bugün paris üniversitesi'ndeki tıp fakültesi öğrencileri st. germain bulvarı yakınlarındaki büyük konferans salonuna girdiklerinde, yalnızca iki kişinin boy portresiyle karşılaşır: ibni sina ve er-razi

    kaynak: focus dergisi

    --spoiler--

    size temin ederim ki bu islami bilimsel gelişmelerin hepsinin temeli hz.muhafazid'in hadisi olan: ilim çinde dahi olsa öğreniniz lafzına dayanır. emir birinci ağızdan arkadaşlar. bize ilmi bizzat peygamberimiz emrediyor. ötesi var mı.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    0
    @34 atütürkün inkılaplarını sorgulamak başka bişey, onun askeri başarılarını yok saymak başka bir şey. atatürkün askeri başarılarını reddetmiyorum ama kurtuluş savaşı ona yardım eden generaller sayesinde kazanıldı. atatürk sadece örgütleyendi ve alternatifi çoktu. halk aslında kazım karabekirin bu işin başını çekmesini istiyordu ama son padişah vahdettin tercihini atatürkten yana kullandı.

    sorguladığım şey atatürkün inkılaplarıdır. milletimizin geçmişine aykırı olarak zorla dayatılan inkılaplardır. atatürk milletimize verdiği sözü tutmamış ve değerlerimizi inkılapları yardımıyla elimizden almıştır. şu anki nesil de, inançsız ve amaçsız neslin ne kadar düşebileceğine güzel bir örnektir ve incisözlük denen mecra bu olayın en göze çarpan yansımasıdır.

    anasını kesenden

    3 çocuğunu ve eşini öldürdükten sonra intihar edenden

    milletin parasını hortumlayandan

    ülkedeki gelir adaletsizliğinden

    insanlara ve özellikle kadınlara yapılan zulümden

    hayvanlara ve çevreye yapılan zulümden

    ve daha bir çok şeyden, bazı şeylerin yanlış gittiğini anlıyorum. siz de farkındasınız ama kabullenmek istemiyorsunuz. nefsinize ağır geliyor tıpkı benimki gibi. ama kabullenmeliyiz. yukarıdakilerin hepsi bitmeli.. ve bitecek.
    ···
  8. 8.
    0
    @36 olayları bu şekilde basitleştiremezsin. kanama üzerinden hüküm veremeyen bir din bi tak yapamaz mı demeye getiriyosun? dediğin konu fıkıha girer. fıkıh islam hukuku demektir ve insanların inançlarını yaşayışlarını düzenler. halbuki islam devleti şeriatle yönetilir. yani alakasız iki konudan bahsediyosun. islamın mezheplere bölünmesi, mezhepler hak, yani doğru olduğu sürece iyi bir şeydir. sonuçta hepsi belli temeller üzerindedirler ve aynı şeylere iman ederler. mezhep fikir zenginliğini ve geniş düşünmeyi sağlar. bölücükle aynı değildir. aynı olmaması gerekir. eğer insanlar mezhep unsurunu tehlikeli bir biçimde bölünme amaçlı kullanıyorlarsa bu dinden değil, insanların yanlışından kaynaklanır.
    ···
  9. 9.
    0
    @40 ulan o kadar laf yazdım ettim ama şu son yazdığından sonra yazdıklarıma acıdım amk. bu kadar yüzeysel olduğunu tahmin etmemiştim lan. sana dua etmekten başka yapacağım bir şey yok. umarım doğru yolu bulursun.
    ···
  10. 10.
    0
    @43 iyi araştır. sana her anlatılana inanma. atatürkü, dönemini, inkılapların asıl amaçlarını, herşeyiyle islamiyeti ve çağımızın problemlerini iyi araştır. sana son söyleyebileceklerim bunlar.
    ···