gezici orospu çocukları gelsinler bakalım bi

okuduğum okulda bir tane iktisat profesörü görmedim rte'yi doğru bulan. hadi ben daha teorik bilgiler biliyorum diyelim, peki bu adamlar niye sürekli her örnekte giydiriyor rte'ye. ayrıca bir ekonometrisyenim ve istatistik benim işim. yapılan yolların çoğunda şeritlere göre yolu kullanan araba sayıları üzerinden bir model oluşturduğunda ulaşılan parametlerin yol yapımının en ufak gerekliliği olmadığını gösteriyor. ama rte çıkıp veriler diyor.

abicim git eğitime yatırım yap. kısa vadede para arzı belki çözüm olabilir ancak, uzun vadede asla ekonomik bir kalkında getirmez. uzun vadede gerçek bir ekonomik kalkınma ancak ve ancak kaliteli üretim ve hizmet ile olur. bunun tek yolu da kaliteli personel yetiştirmek. kaliteli personel yetiştirmek ise eğitim sayesinde olur.

yani kalkınmanın temeli eğitimdir. yol değil.

 

şurada bir ekonomik tetikçinin itirafları adlı kitaptan bir alıntı yapayım.

“kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç para verip otobanlar, yollar yaptırırız. sonra onlara arabalarımızı satarız… daha sonra bankalarını satın alırız. o bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız. böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle… o ülkeye dünya bankası ya da kardeş kurumlardan bir kredi ayarlarız. ayarlanan kredi asla o ülkenin hazinesine gitmez. o ülkede ‘proje’ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer.

enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları yapılır. aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton yığınları oluşur ve bizim şirketlerimiz kazanır. o ülkedeki birileri de nemalandırılır. toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz, ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkânsızdır. plan böyle işler.

sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki; ‘bize büyük borcunuz var, ödeyemiyorsunuz. o zaman petrolünüzü satın, doğalgazı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin! askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, birleşmiş milletlerde bizim için oy verin! elektrik, su, kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! onları amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın!’ ve bu arada; sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemlerini ele geçiririz. bu, ikili üçlü dörtlü bir darbeler serisidir.”

 
 
iktisadi yönden karşı değilim diyebileceğim tek nokta bazı özelleştirmeler. tamamı demiyorum yine de bazı diyorum. çünkü özelleştirme olmayan yerde, her şey devletinken rekabet ortamı olmaz, üretim kalitesi artmaz, gelişmez. fakat bu özelleştirmelerin asıl yararını görmek istiyorsak, evet rekabet için özelleştir ancak oradan gelen para ile yine kendi ülkende üretime harca. bu şart.

 
diğer yandan yine hava alanları ile ilgili oluşturulan örneklem sonuçları da 3. hava alanının gerekmediğini gösteriyor ancak rte yine veriler diyor ve taraftarı coşuyor.

 
 
bunlar sadece ülke ekonomisini mükemmelleştiren bir başbakanları olduğunu sananlar içindi.

 
 
öte yandan bu ülkede büyük bir kısmı oluşturan insanların değerlerini küçümseyen bir başbakan, bir kesimin özümsediği, benimsediği değerleri yok gören bir başbakan.

 
 
bu sebeple gezi parkı eylemcilerine net bir şekilde kötü gözle bakman yanlış.

 
anarşi insan içindir. anarşi alt tabaka içindir. adaleti sağlamak sadece güçlülerin elinde olduğundan ve güçlülerin adalete ihtiyacı olmadığından, anarşi ezilen insanların haklarını aramasının tek yoludur.