gitgide şarap etkisi gösteriyordu

ikinci şişedeydik ve gayet normal bir görüntüydü . . zaman geçtikçe kelimeler daha da yavşıyordu sanki . binleşmeye doğru yol alıyordu ve daha da kısa hale geliyordu . . yine her zaman ki gibi saçım sakalım birbirine karışmış tanınmıyor haldeydim . çirkin biriydim . ama o gayet düzgündü ve tamamiyle sinirime gitmeye başlamıştı düzgünlüğü . sinirime gitse de belli etmiyordum . sessizlik hakimdi tabi şarap doldurma ve kadeh tokuşturmaları saymazsak . . kaçıncı tokuşturmaydı bu sayamadım . şarabın kış gecesinde verdiği o pürüzsüz sıcaklık içimizi ısıtıyordu . ona karşı olan cinsel dürtüm iyice artmıştı sanki o istemiyordu yada rol yapıyordu . oysa bacaklarının arasına girmeyi elimi vücudunda gezdirmeyi . nefes sesleri ve şapur şupur öpücük sesleri duymak istiyordum . kara girdabına çekiyordu beni . kokusu şarap kokusuyla daha dayanılmaz hale gelmişti . engel olamıyordum kendime . boynuna dolanmıştı dudaklarım . kendini bana bırakmış bir hali vardı . kadehi elinden düşürmüyor sürekli içiyordu . boynunda dudaklarımı gezdirdikten sonra elim bacak arasına gidivermişti . . kadehi bıraktı üzerimde ki gömleği düğmeleri yokmuşcasına bir hamle ile koparttı . ne oluyordu . biraz önce büsbütün teslim olan kız şimdi bana hükmetmeye çalışıyordu . birden dizlerimin üstüne yüzü dönük bir şekilde oturdu . soyunmaya başladı . saçlarını dans ettiriyordu . . göğüsleri karşımdaydı . sıktım iki avucumla ikisini birden . dudaklarıma hakim olmaya çalışıyordu bu sefer . öyle öpmeydi ki o, anlık tedirginlik yaşasam da devam ettim bir şey olmamış gibi . müziğe kucağımda yaptığı dansla uyum sağlıyordu . müzik sanki oydu . kıvrımlarında gezdirmeye başladım elimi . ayağa kalktı pantolonumu çıkardı . bense kalıvermiştim öylece . kendi pantolonunu çıkarınca anlamıştım kusursuzluğu . mükemmelin bir bedende dil bulmasıydı bu . . düzgün olan kız biran da benim gibi çirkinleşmeye başlasa da kendine daha çok çekiyordu . ne yapabilirdim ki bu bedenin karşısında . sadece müziğe odaklanmıştı . gözleri kapalı dans ediyordu . . elimi tuttu beni ayağa kaldırdı . oysa dans etmek istemiyordum . . yatağa doğru dans ederek zütürdü . yatağa uzanmıştı ve bana gel ve istediğini yap dermişcesine bakıyordu . . uzandım üstüne . açtım ellerini iki yana ve başladı kasırga . . sessizlik yerini inlemelere bırakmıştı . öyle istiyordu ki kendime hakim olamıyordum . . o istedikçe inlemeler kulakları tırmalıyordu gecenin dördünde . . milyonlarca doğmayacak insanları katliam yaparcasına bacak aralarına bırakmıştım . . kendimi bıraktım birden . yanına uzandım . döndü ve yüzüme gülümsedi öylece bakakaldım katliamı üstünde gerçekleştirdiğim kadının yüzüne . . mutluluğu yüzünde gördüm . çok enteresandı ilk defa birinde gerçek mutluluğu gördüm . yaş dolu gözleriyle gülümsüyordu sadece . . pantolonumu geçirdim düğmelerini iliklemeden iki kadeh daha şarap koymaya diğer odaya geçtim . . kadehleri aldım ve tekrar yatak odasına döndüğümde çarşaf kanla dolmuştu . kadın bileklerini kesmişti . kapının girişinde donmuştum . kadehleri elimden bırakmıştım . kan kokusu ve şarap kokusu karışmıştı az önce mutluluğu gördüğüm oda da . . şok olmuştum . hala orada öylece durup kanla dolmuş yatakta gözlerimin içine gülümseyerek bana bakan kadına bakıyordum . . yavaşça ayaklarıma cam kırıkları batarak yürüdüm . gözleriyle takip etmiyordu beni . nefes alıyor mu diye eğildim de 'seni gerçekten sevdim' cümlesini duydum ve hemen ardından 'sakın beni kurtarmaya çalışma' dedi . . oysa ki sevdiğim kadın ölüyordu bir şeyler yapmalıydım . . ama yapamadım . . kanla dolu yatağa uzandım ve öylece ölmesini bekledim . . .

brook . . saygılar . . . .

peşin edit: özet yok amk !