dükkana girip direkt kulaklıkların önüne dikilir ona bakar buna bakar tipini beğenmez en ışıklı yanar dönerlisini görür, o sırada kan emici dükkan görevlisi tipinden zengin olduğunu anlamıştır çünkü her yerinden görgüsüzlük fışkırmaktadır sülük gibi yapışır yakasına yardımcı olayım efendim diyerek, ayıoğlu ışıklı olan ne kadar diye sorar 10 bin efenim der sülük, peki şu ışıksız gösterişsiz olan ne kadar diye sorar 5 bin efenim der sülük, en pahalısı hangisi diye sorar bizim ayı eleman da uzay aracı gibi bişi gösterir, gösteriş meraklısı ayının salyaları akmaya başlar akabinde parmağıyla kulaklığı göstererek bunu sar der, alıp evine döndüğünde görür ki kulaklık yannanım gibidir, üzülür içerler ama söyleyemez, kulaklığı şömineye atacak kıvama gelmiştir ama ümitsizce son bir çare arar bulamaz ve kendini pahalı bir avizeye kulaklık kablosuyla asarak intaar eder.

böyle de ibretlik bir hikaye.