/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +69 -319
    herkese iyi günler. umarım herkes mutludur, ama ben mutlu olamayacağım.
    9 yaşındaki kız kardeşim dünkü sözüyle içimizi dağladı. adeta bizi diri diri mezara koydu. evvela olayın nasıl başladığını, kız kardeşimin nasıl görme engelli olduğunu anlatayım ancak kendimden ve ailemizden kısaca bahsetmek isterim.
    ben 19 yaşında şu an lys'ye hazırlanan bir panpanızım. annem ev hanımı babam ise boyacıdır. yevmiye ile çalışıyor babam. yazın çok iş oluyor ama kışın baya zorluk çekiyoruz.
    ben 12 yaşlarında annemin hamile olduğunu, bir kardeşim olacağını öğrendim. aileme hiç tepki vermedim. çünkü sinirliydim. çocuğuz ya, papucumuz dama atılacak düşüncesindeyiz sözde. aradan zaman geçti kız kardeşim doğdu. eve ziyaretler, yiyecekler, kız kardeşimi herkesin sevmesi, kimsenin benle ilgilenmemesi canımı sıkmıştı. aradan bir ay geçtikten sonra kız kardeşimin ne kadar zevimli, tatlı olduğunu fark ettim. ondan sonra da zaten olgunlaşıp, böyle saçma bir düşünceye kapılmadım. kardeşimi her şeyden korurum düşüncesi vardı bende.
    kız kardeşimle hep ben ilgileniyordum. ilk okula başladığında bile ona ders çalıştıracağım diye çok sevinçliydim. aslında ben hep yalnızmışım lan bir kardeşe ihtiyacım varmış benim.
    kardeşim sınıfta ilk okuma yazmayı öğrenen oldu. anneme velilere verilen teşekkür belgelerinden verildi okul aile birliği tarafından falan filan.
    kardeşim ikinci sınıfa başladı. ne olduysa ikinci sınıfta oldu zaten. karnelerini almaya 2 hafta kala çocukları öğretmen dışarı çıkarıyor. çocuklar da birbirlerine ebelemece oynuyorlar. yani bir kişi ebe oluyor diğeri onu yakalamaya çalışıyor değerse ebedir.
    çocuğun biri ebe oluyor kız kardeşimi koşturuyor. ikisi de hızlı. kardeşimin ayakkabısının bağcığı açılmış bir anda takılıyor ama düşmüyor. sendeliyor ve yavaşlıyor diğeri de ebe yapıcam diye buna dokanıyor o anda. tabi hızlı gerçekleşiyor bunlar. ardından kız kardeşimin kafası okulun bahçesindeki basketbol potalarının demirlerine çarpıyor. zaten öğretmeni direkt ambulansı arıyor sonra da bizi.
    doktora gidiyoruz ve kardeşimin beynindeki hasardan dolayı göremeyeceğini öğreniyoruz. bir ilaçlar tomografiler falan.
    tedavisi mümkün ama riskli. annem de babam da kabul etmedi. ayrıca da çok pahalı ve devlet karşılamıyor ameliyat parasını.
    kardeşimi de geçecek kendiliğinden diye kandırdık.
    aradan zaman geçti biz hala doktor doktor geziyoruz. yani bir çarpmayla görememek bu kadar kolay olmamalı. bir sebebi ve tedavisi olmalı.
    aradan aylar geçti. bir haftadır kardeşimde bir değişiklik vardı. sürekli uyumak istiyordu. dün sabah da uyanıp kahvaltı yaptıktan sonra tekrar uyumak istemesi beni işkillendirdi.
    "busecim, abicim, canımın içi neden sürekli uyumak istiyorsun bakalım?" dedim. "yoksa hep uykun mu geliyor, bir insan bu kadar çok uyumaz amaaa" dedim esprili bir şekilde tatlı tatlı konuşarak. hani bir şey varsa azğından laf alayım diye. bir yeri falan ağrıyorsa bir doktora gideriz diye düşünüyorum.
    "abi uyumam lazım" dedi. "uykun mu var?" dedim. "hayır ama çabuk uyumam lazım abi" dedi. "beni rahatsız etme sonra oynarız dedi." dedi. biz beraber buse ile şarkı söyleme yarışması yapıyorduk. hani göremiyor bari şarkı söyleyelim, dinleyelim de canı sıkılmasın diye. çok da eğleniyorduk fazla üzülmüyordu iyileşecek, kendisi geçecek diye.
    neyse ben bu olayın üzerine gidecektim tekrar tekrar buseye sordum.
    "abi rüyamda gözleri masmavi, çok güzeeel bepbeyazz bir kedi gördüm. ondan sonra rüyamda pepe'nin kardeşi bebe'yi gezdiriyordum anneleri bana emanet etmişti, çok eğlendik" dedi.
    baya baya bir sürü rüya görmüş canım kardeşim. tekrar rüya görüp, bir şeyler yaşayıp kendince eğlenmek için uyumak istiyormuş meğerse.

    şimdi ben bu kıza nasıl uyuma derim? nasıl ikna ederim? inatçı da bir kız. off of.
    Tümünü Göster
    ···