/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +23 -3
    Dışarıdan bakınca melek gibi denilecek bi kız arkadaşım vardı. 1.75 civarı boyu, sarı saçlı, yeşile çalan gözleriyle insanı mest eden bi güzelliği vardı.
    Askere gitmeden 7-8 ay kadar önce tanışmış, aradan geçen zaman içerisin de hoşlanmış ve bu kızla gerçekten ciddi bişeyler yaşamayı kafaya koymuştum.
    Kafaya koymuştum ama çok eksiğim vardı beyler. iş güç yoktu bende, okul okuyamadık maddiyat kötü diye.
    (2 kardeşiz beyler, kardeşim okusun diye aklımca! fedakarlık yapıp okulu bıraktım ve işe başladım. Okulu lise 1 de bırakmış 18imden gün alana kadar çalışmıştım.)
    Kızla aram çok iyiydi hatta neredeyse sevgiliyiz diyecek kadar ilerlemişti arkadaşlığımız ama bi ekgib vardı ki ben cesaretimi toplayıp kıza bi teklifte dahi bulunamıyordum. ilk zamanlar ki kadar kekelemesemde karşısında, hala onun gözlerinin içine bakarak cümle kuramıyordum.
    Gel gelelim günlerden bigün, gece kafamı yastığa dahi koymadan sabah ettim, kafamda sürekli nasıl teklifte bulunurum ya redderse diye deli divane olmuş halde düşünüp duruyorum.
    Ve saatin öğlen 12:00 e yaklaştığını gördüm, alel acele bi kahvaltı yapıp kıza "evde canım sıkıldı, biraz çıkıp dolaşımmı?" diye bi mesaj çaktım, tabi ki arkadaşlığımız çok samimi bi hal aldığı için "olur, meydana gel burdan buluruz gidecek biyer." diyerek onayladı beni.
    içimde onu göreceğim için biraz sevinç, birazda nasıl söyleyeceğim ben bunları ona diye içten içe korku vardı ve beni daha çok korkutan şey ben meydana yaklaştıkça içimdeki korku katlanıyordu.

    Edit: Beyler 7-8 ay yazacaktım, dalgınlığıma gelmiş sene yazmışım kusura bakmayın.
    ···
  1. 2.
    +3
    Cok uzatmadan yaz panpa calismam lazim

    Edit:uzatacak anasini gibecek bu bitirene kadar ben mezun olurum
    ···
  2. 3.
    0
    anlat panpa dinliyoruz
    ···
    1. 1.
      -1
      gibilmiş zütün davası olmaz beyler sana kız mı yok
      ···
      1. 1.
        0
        ulan 1 değil 2 değil hepsi aynı dıbınakodumunhuurlarında. başkasını bulsa nolcak? boş kaldığı anda başkasını bulacak.
        ···
      2. 2.
        0
        yazdığım gibi kardeşim, o günden sonra hiç görmedim. ben yine vicdanım el vermedi canı sağ olsun dedim, bıraktım vicdanıyla baş başa kalsın, ilerde çocuklarına anlatacağı anısı olsun
        ···
  3. 4.
    +9
    Ne kadar korkarakta olsa hızlı adımlarla meydana vardım, aradan bir kaç dakika geçmeden her zaman ki melek gibi süzüle süzüle yanıma geldi.
    Ama bu sefer çok farklıydı beyler. Her zaman ki bakamıyordum ona, önceden biraz olsun kafamı kaldıracak cesaretim vardı ona karşı, korkumdan yüzüne bile bakamıyordum o gün.
    "Nereye gidelim?" diye sordu.. "Bilmem ki dedim, yürüyelim şöyle biraz konuşa konuşa."
    Reddetmedi beni, uzun bi süre yürüdük bişeyler soruyor ama konstre olamıyorum kaçamak cevaplar verip sadece ona söyleyeceğim şeyi kafamda kuruyorum. Bi süre daha yürüdükten, deli cesareti derler ya kısmen o şekilde, yüksek sesle ve ilk defa gözlerinin içine bakarak "Ben seni çok seviyorum." dedim.
    O şaşkın şaşkın yüzüne bakıyor, bende kendine kendime "ne yaptın ulan gerizekalı, bu böyle söylenirmi o kadar düşündün gece boyu." diye sitem ediyordum içe içe..
    ···
  4. 5.
    +8
    Uzun bi süre dondum kaldım, yüzüm kızarmış, dilim düğümlenmişti. Ne diyeceğini bilemez haldeydi oda, bi süre böyle kaldıktan sonra nihayet çözülmüştük ve ağır adımlarla yürümeye başladık, çıt çıkmıyordu ne ondan, ne de benden ama beni daha çok korkutan yüz ne gülmüştü, ne de düşmüştü.
    Bi kaç dakikalık yürüyüşün sonunda, anlam veremediğim bi şekilde çevirdi kendine, sarıldı ve sessiz bi şekilde "Bende seni çok seviyorum." dedi. Kıpkırmızıydım zaten bakamıyordum yüzüne..
    iyice çektim kendime yüzümü görmesin diye, sıkı sıkı sarıldım. Kalbimin ne kadar hızlı attığını hissetmiş olacak ki, sarılmayı bırakıp aniden gözlerimin içine bakmaya başladı, tabi ben buna fazla dayanayamıp kaçırmıştım yine gözlerimi.
    "Gözlerime bak dedi." utana sıkıla baktım gözlerinin içine "Sakin ol, şimdi evlere dağılalım akşam arıyacağım ben seni, biraz konuşacaklarım var seninle." dedi. çıtımı bile çıkarmadan kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım.
    Ondan uzaklaşana kadar ağır adımlarla yürürken, göremediğini düşündüğüm bi anda koşa koşa eve geçtim. Elimi yüzümü yıkadım, biraz korku biraz mutluluk için ve akşam olmasını bekledim..
    ···
  5. 6.
    +8
    Boşver panpa zaten oruspuydu
    ···
  6. 7.
    +10
    Nihayetinde akşam olmuş, sabırsızlıkta ve korka korka telefonu elime almış aramasını bekliyorduç ama ne beklemek. Saat akşam 17:00 civarı aradı başladık konuşmaya;

    Kardeşimin ismini kullanıyorum beyler, adı Ufuk, kızın adı Sevda.

    U: Efendim?
    S: Napıyosun Ufuk?
    U: Ne yapayım Sevda, öyle oturuyorum boş boş, sen napıyosun?
    S: Yemek yedim, bulaşık yıkadım seni arayacağım aklıma geldi.
    U: Anladım, afiyet olsun.
    S: Sağ ol. Ufuk ben lafa nasıl gireceğimi bilmiyorum ama bugün söylediğini biraz düşündüm.
    U: istediğini söyleyebilirsin ben aslında içimi dökecektim sana ama heyecandan konuşamadım.
    S: Ufuk ben seni gerçekten seviyorum, arkadaşça bi sevmeydi ama günden güne seninle oturup, konuştukça, yiyip içtikçe hoşlanmaya başladım. Bunları senin bana diyemeceğin gibi bende sana diyemezdim.
    U: Sevda ben kendimi sana açmak istiyorum, telefonda çok rahatım ama böylesi hiç içime sinmiyor.
    Dedim, güzelce iyi akşamlar diledikten sonra birbirimize onun rahat tavırlarından bulduğum enerjiyle yarın için düşünmeye başladım..
    Bu sefer uykumu almış bi şekilde gidecektim, akşam saat 23:00 gibi uyudum..
    ···
  7. 8.
    +7
    Sabah 10 gibi kalkım. Duşumu aldım, kahvaltımı yaptım, dişlerimi fırçaladım ve yine heyecan içinde kara kara düşünmeye başladım. Telefon da konuşurken "Ben sana kendimi açmak istiyorum." demek bile çok basitti. Biraz düşündükten sonra saatin 12:30 a geldiğini gördüm, bu sefer mesaj atmak yerine aramayı tercih ettim. Bakırköy sahilde buluşmaya karar verdik. Aslında evlerimiz aynı mahalledeydi ama ben önden gidip ortamı biraz göz gezdirmek istedim. Bilenler bilir bi zamanlar Bakırköy sahil "50 kuruş ver len tırrek" diyen tiplerle doluydu.
    Şansıma o gün sakindi, hatta resmen çiftlerin buluşma mekanı olmuştu. Birbirine yan gözle bakmayan insanları görünce içim rahata ermiş ve buluşma saatimiz olan 13:30 u iple çekmeye başlamıştım.
    Saat 13:15 gibi Sevda'dan "Ben sahildeydim, sen tam olarak neresindesin?" diye mesaj geldi.
    Bakırköy sahilde boncuklu tüfekle balon patlattığımız ve resmen daimi müşterileri haline geldiğimiz amcanın olduğu yeri tarif ettim.
    ···
  8. 9.
    +8
    Güler yüzüyle geldi yanıma, kalktım ayağa selamlaştık ve gidip bi kafeye gidip oturduk. Sevda'dan önce 1 elin parmaklarını geçmeyecek kadar sevgilim olmuştu. Zaten biliyordu oda bunu, ben onun geçmişini hiç sormadım ama ilk başlarda umursadım, sonra ile korktum sormaya ama bu korku ona bağlanmama hiç engel olmamıştı.
    Kafeye oturduk 2 çay söyledik, sıran muhabbetleri bi kenara bırakıp başladık konuşmaya;

    S: Ufuk, sen herşeyinle çok düzgün bi insansın, bugüne kadar ne bana ne bi başkasına zarar verdiğini görmedim duymadım ki zaten bu benim sana bağlanmamda ki en büyük etken vs..
    (kız konuştukça konuşuyor ama ben onun konuştuklarından çok cümlenin sonunu merak ediyorum)
    Ne olduğunu kendim bile anlam veremediğim bi şekilde;
    U: Sevda benimle çıkar mısın? (ulan çıkar mısın ne ya gerizekalı diye düşünüyorum salak salak sorduktan sonra)
    Sevda alttan alttan gülüyor ama belli etmemeye çalışıyordu, beni mahçup etmemek için ve cevabı hazır gelmiş olacak ki ona göre espiri bi dille;
    S: Nereye çıkıcaz ya? Sevgilin olayım işte.
    Diyerek cevap verdi.
    ···
  9. 10.
    +3 -1
    Kiza duble yapmislar Kardeşsssss kusura bakma
    ···
  10. 11.
    +7
    Günler günleri, aylar ayları kovaladı. Herşey yolunda gibiydi, tek bişey hariç, askerliğime 15 gün kalmıştı ve ben Sevda'dan nasıl uzak kalırım diye kara kara düşünüyordum. Askere giden dostlarım bilir, bi parçanı başka bi şehirde bırakırsın.
    En sonunda askerlik günü gelmiş çatmıştı. Eğlence yapmadım beyler askere giderken, bi süre önceden mevlüt yaptık, ben öyle gürültülü ortamları pek sevmediğim için kendi eğlencem bile olsa istememiştim.
    Sevda, ailem ve bi kaç arkadaşım ile birlikte otogara gittik. Bi süre oyalandık otogarda çay vs.. derken ve en sonunda otobüsün kalkış saati geldi.
    Anne babamın ellerinden öptüm, kardeşim ve arkadaşlarımla tokalaştım sarıldım ve en zor olana gelmiştim sonunda. Dik durdum sefer Sevda'nın karşısında, baktım gözlerinin içine "Seni çok seviyorum." dedim. Ailemin yanında olduğu için sanıyorum sesli bi şekilde söyleyemediği sevdiğini bana, sarıldı bana ama böyle mi sarılır bi insan bi insana. "Seni çok seviyorum Askerim." dedi kısık ve ağlamaklı bi sesle.
    ···
  11. 12.
    +7
    Bindim otobüse, bütün askerler kalktı ayağa, istiklal marşı vs okundu, Asker selamımızı durduktan sonra geçtik oturduk yerlerimize. Cam kenarından oturuyordum, baktım dışarıya Sevda hala elini indirmemiş, selam veriyordu bana. Annemin ağlaması bi yandan, Sevda'nın o yaptığı bi yandan derken gözlerim iyiden iyiye doldu, ayağa kalkıp bi selam durdum Sevda'ya ve otobüsün hareket etmesiyle herkesin içinde ki hüzün teker teker dökülmeye başladı.

    Araları geçiyorum beyler, direkt olaya geliyorum. bunları illa okuyun diye yazmıyorum kardeşlerim, okursanız beni mutlu edersiniz ama gerçekten çok bunaldım rahatlamak için yazıyorum
    ···
  12. 13.
    0
    güzel demiş
    ···
  13. 14.
    0
    dök içini pampa
    ···
  14. 15.
    +8
    Askerliğimi biraz rahat yaptığım için müsait zamanlarda Sevda'yı arayıp sesini duyabiliyordum ve bu beni mutlu ediyordu. Artık şafağı çift sayacağım zamanlara yakındım. Müsait bi zamanda tekrar Sevda'yı arayıp konuşmak istedim, buruk bi sesle konuşmak istemediğini söyleyedi, nedenini ne kadar sorduysam da bi cevap verememişti.
    Bi süre aramamaya karar vermiş, darmadağın olmuştum onun bu tavrı yüzünden. Daha sonra aradıklarım da ise kısa kaçamak cevaplar veriyor, ne adımı ağzına alıyor ne bi sevgi kelimesi söylüyordu. Bişeyler olduğunun farkındaydım ama ne olduğunu düşünemeyecek kadar gerizekalı bi yapıya sahiptim.
    Artık çift şafak saymaya başlamış olduğum günlerden bi gün, Dedemin öldüğü haberini aldım.
    1. derece sayılmıyordu sanırım, 5 gün vefat izni aldıktan sonra yola koyuldum.
    Dedemin öldüğüne mi üzülsem? Ailemi ve Sevda'yı göreceğime mi sevinsem ikileminde eve varmıştım.
    Dedemi o kadar sevmezdim beyler, iyiydi hoştu ama 2 dedemden de az çekmedim.
    ···
  15. 16.
    +7
    Evde ki hava tam tahmin ettiğiniz gibiydi, ağlama sesleri bi yandan, her köşede sigara içen yüzleri asık insanlardan bi yandan derken, dedemi sonunda toprağa vermiştik.
    2 günlük bi süre içinde Sevda'yla kısa kısa konuşup kapatmıştık ama benim çok zoruma giden şey cenazeye katılmayışıydı. Askeriyeden çıktığım ilk dakika onu aramış haber vermiştim oysaki geleceğimi.
    Bişeyler dönüyordu ama sorgusuz sualsiz güvendiğim için kötü bişey arayamıyordum. En son tak etti diyerek iznin 3. gününde Sevda'yı aradım buluşmak istediğimi söyledim, cenazeye katılmayışında ki kırgınlığımı da anlattığım için gelmek istemese bile el mahkum gelecekti.
    Akşam üstüydü sanıyorum, Saat 16:00-17:00 arası hikayenin başında bahsettim meydanda buluştuk. Sarılmak istedim burası çok kalabalık diyerek reddetti, iyi o zaman biraz yürüyelim çok özledim dedim, dedim ama kime diyosun? yüzünden düşen bin parça bi hali vardı. Yanıma da yalandan bi gülümsemeyle gelmişti zaten.
    ···
  16. 17.
    +8
    Yürümeye başladık, özlemişim zaten yüzünü. Askerdeyken ailesi bilmediği için ziyaretime dahi gelememişti. Biz bi süre yürüdük, ben sürekli konuşup güldürmeye çalışıyor o ise inatla gülmüyor, söylediklerime kestirip atma derecesinde cevap veriyordu. Bi süre konuşmamayı tercih ettim, bu sefer o girdi lafa "Ufuk" diyerek..

    U: Efendim?
    S: Sen benden hiç şüphelendin mi? Aklında benimle ilgili bi soru işareti oldu mu?
    U: Aklım hep sendeydi benim ama hiç şüphelenmedim. Gözüm arkada kalmadı zaten giderken de.. Nerden çıktı ki bu şimdi?
    S: Neden güvendin ki sen bana?
    U: insan sevdiğine güvenmez mi? Sen bana güvenmedin mi?
    S: Güvendim, boşa çıkartmadın da güveni mi hiç zaman.
    U: Sende benim güvenimi hiç boşa çıkartmadın Sevda'mm (aptal bi gülümsemeyle)
    S: Ufuk ben ayrılmak istiyorum.
    Dedi, bi anda ayaklarımın birbirine dolaştığını fark ettim. Zorlamadım ki kendimi aptal aptal yüzüne baktım "ne diyorsun sen?" diye ama diyemedim tabi, dilim 2. kez tutuldu onun yanında.
    ···
  17. 18.
    +18
    FiNAL BEYLER

    Bi süre konuşmadım, kaldırımın yanında ki parkın korumalarıklarına yaslandım durdum öylece. Bi süre daha bekledikten sonra kendime gelmiş bile gözlerim dolu bi şekilde;
    "Neden Sevda? Ben sana hiç kötülük yapmadım ki.." dedim, korka korka..

    S: Biliyorum Ufuk yapmadın yapamazdın zaten sen çok masumsun incitemessin ben dahil kimseyi ama ben sana hiç hak etmediğin bişey yaptım ve vicdanım rahat değil anlamak istiyorum.
    Sordum beyler korka korka ne yaptığını, ellerim titriyor, gözlerim öyle bi kanlanmıştı ki resmen yanıyordu hissediyordum.
    Geçti karşıma salak bi ifadeyle baktım suratına, anlamış olacaktı ki halimi gözlerini devirdi. Gözlerimin içine bakmasını söyledim, bi süre sessizlikten sonra;
    "Aldattım ben seni, telefonda o yüzden soğuk atıyordum, cenazeye o yüzden gelemedim yüzüne bakacak yüz bulamadım kendim de, vicdanım rahat etmedi." dedi.
    Yıkılmıştım beyler, hiç bişey demeden oturdum olduğum yere, bi dal sigara çıkarttım cebimden yaktım, başladım içmeye..
    Sigarayla beraber bende yanıyordum sanki, hadi sigaranın dili yoktu anlatamıyordu derdini, benim derdim neydi de söyleyemiyordum dilimdekileri?
    Sigaranın bitimine yaklaştım bi kaç duman kala, "Rahatladı mı vicdanın?" dedim. Bi süre hiç bişey diyemedi, sonra ağzından "Özür dilerim." gibi o anldıbını yitirmiş bi cümle çıktı, cümlenin çıkmasıyla arkasına bakmadan gidişi bir oldu.
    "Senin ben özrünü de, vicdanını da gibeyim." diyemedim gözlerine bakıp ama o gözlerime baka baka "ben seni aldattım." diyebilmişti..
    O günden sonra hiç görmedim onu. Perişan bi askerlik, askerden sonra işsiz güçsüz gezen alkoliğin birisi olup çıkmıştım..

    Teşekkür ederim beyler. Okuyan arkadaşlar kusura bakmasın yordum sizi
    ···
    1. 1.
      0
      dıbınakoduğum dünyasında benim manitamda bigün bana bi kahpelik yapıcak hissediyorum güvenmeyin beyler kimseye güvenmeyin
      ···
    2. 2.
      0
      dıbınakodumun kızları
      ···
  18. 19.
    +2
    her zaman iyi olan kaybediyo be
    ···
    1. 1.
      +1
      Ben o gün kimseye güvenmemeyi öğrendim
      ···
    2. 2.
      +1
      aynen güvenmiceksin kardeşim
      ···
    3. 3.
      +1
      seven gibilir panpa
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 20.
    0
    Boşver bro senin gibi birisini kaybettiği için o üzülsün senim karşına değerini bilecek birisi elbet çıkar. Aldatmış derken başkasına aşık falan mı olmuş yoksa ilişkiye mi girmiş?
    ···
    1. 1.
      0
      ilişkiye girmiş kardeşim. Kim kaybetti bilmiyorum ama ben kendimi kaybettim
      ···