/i/Sinema

Sinema hayatı eşsiz kılar.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +67 -23
    (Spoiler Alert)Film için aynı şeyi söyleyemem ama Dünyanın en iyi kitap serisi Harry Potter'dır. Filmlerle Kitaplar arasındaki önemli farklar:

    1. Quidditch

    Tüm dünyayı bir futbol ülkesi olarak incelersek, ingiltere başkent olarak tercih edebileceğimiz birkaç yerden biridir. ingiltere'deki futbol tutkusuna paralel olarak Harry Potter'da da Quidditch tutkusu hep ön planda oldu. Örneğin Azkaban Tutsağı'nında sezonun son maçı olan Gryffindor-Slytherin maçı, nice Real Madrid-Barcelona maçından daha büyüktü. Zaten Azkaban Tutsağındaki Quidditch bölümleri; Büyük Kaptan Oliver Wood portresi ve Cedric Diggory'nin hikayeye girişi gibi çok özel durumlar barındırırdı. Serinin kalanına baktığımızdaysa Harry'nin kendini en iyi tanıdığı, bildiği yerin Quidditch sahası olduğunu görüyoruz. Harry, Voldemort'un peşine düşmesi gereken ana kadar en iyi özelliği olarak hep uçma yeteneğini söylemişti.

    Ne yazık ki Sırlar Odası dışındaki filmlerin hiçbirinde Quidditch sezonu tam olarak gösterilmez. (Onda da sezon yarım kalıyor zaten) Büyük şampiyonluğun geldiği 3. senede gösterilen tek maç Harry'nin süpürgesinden düştüğü maç olur. Hele David Yates'in yönetmen koltuğuna oturduğu daha ilk filmde hiç Quidditch sahnesi kullanmamasıyla kulakları epey çınlamıştı.
    2. Dursley Ailesi

    Belki ilk filmlerde epey göründüler ama Mike Newell ve David Yates'ten çok çekti Dursley ailesi. Ateş Kadehi, Melez Prens ve Ölüm Yadigarları'nda önemli (Ve eğlenceli) Dursley kısımları olmasına rağmen Dursley karakterleri bulunmuyor. Dudley'nin uzayan dili, Dumbledore'un Dursleylerle 16 yıllık geçmiş üzerine yaptığı önemli konuşma, Harry ve Dudley'nin vedalaşmasını ne yazık ki beyaz perdede göremedik. Bunların bir kısmı çekilip, daha sonra filmden çıkartılan kısımlardı. N'olursa olsun JK Rowling'in yarattığı sihirli dünyayla bizim dünyamız arasında köprü kurduğu yer olan Privet Drive 4 Numaranın bu kadar önemsenmemesi hiç hoş değil.
    3. Yer Almayan Karakterler ve Olaylar

    Quidditch ve Dursley Ailesi az bulunuyor olabilir ama bir de hiç bulunmayanlar, hiç yaşanmayanlar var. Ateş Kadehi'nde epey büyük yer işgal eden Sihirli Sporlar Dairesi Başkanı Ludo Bagman gibi. Paralel olarak Harry'nin, Fred ve George'un açtığı Weasley Büyücü Şakaları dükkanının sponsoru olması var. Fred ve George, serinin eğlence damarlarıydı (Hatta JK Rowling, Fred'in ölümünü eğlencenin ölmesi olarak açıklar) ama bunun Harry'le olan bağını neredeyse hiç göremedik filmlerde. Eğlence dmeişken ilk film için planıp sonradan vazgeçilen Hortlak Peeves karakteri de çok hoş durabilirdi, özellikle Zümrüdüanka Yoldaşlığı için.

    Ateş Kadehi'nin sonundaki Fudge-Dumbledore restleşmesini göstermemek neredeyse bütün Zümrüdüanka Yoldaşlığı hikayesini boş bir temele bağlıyor. Fleur Delacour'un damdan düşer gibi Bill Weasley'le evlendirilmesi, Fleur-Molly Weasley çekişmesinin hiç gösterilmemesi bunun yanında büyük bir olay gibi görülmüyor olabilir. Tabii büyücü toplumundaki aile yapısının nasıl olduuna dair izler görmek istemiyorsanız. Ama Harry'nin ev cini Kreacher'ın efendisi oluşundan hiç bahsedilmemesi kilit bir noktanın atlanmasından başka bir şey değildir.
    4. Dumbledore'un gerçek gücü

    Dünyanın en büyük büyücüsünü mağlup etmeyi başaran tek kişi Draco Malfoy değil. Dumbledore da Mike Newell ve David Yates'ten çok çekti. Ateş Kadehi'nden başlayarak beyaz perdede görünen Dumbledore'la JK Rowling'in yarattığının arasındaki muazzam fark artık epey geyik konusu oldu bile. Kitaplarda okuduğumuz, Harry'nin ergenlik krizleri dahilinde haykırdığı durumlarda bile sükunetle yanıt veren, bilge adamın Harry'i ne zaman döveceğini beklerken buluyoruz kendimizi filmleri izlerken.

    Asıl sıkıntı karakterin tuhaf yansıtılışı değil. Albus Dumbledore'un, Lord Voldemort'la adeta bir satranç oynadığı, kalan bütün karakterlerin onların taşları olduğunu kitapları okuyan herkes kabul edecektir. Dumbledore da kendi ölümü ve sonrası da dahil olmak üzere planlamış, Harry Potter'ı da veziri olarak kullanıp sonunda oyunu kazanmayı başarmıştı ancak bunu filmlerde hiç göremedik. Dumbledore ve Voldemort arasında bize verilen tek şey onların büyük büyücüler olarak kavga etmesiydi ama onun da nedeni belli

    iki film halinde uyarlanan Ölüm Yadigarları'nda David Yates'in Dumbledore konusunda iyice çığrından çıktığını görüyoruz. 700 sayfa bile olmayan kitaptan iki film çıkarıp bir de kitapta anlatılan Dumbledor'un geçmişi üzerinden kayarcasına geçmek müthiş bir uyarlama başarısızlığı gerçekten. Keşke azıcık Peter Jackson'a özenseymiş.
    5. Melez Prens'in Sonu

    Dumbledore demişken onun öldüğü Melez Prens'in sonundan bahsetmemek olmaz. Zaten kitap sonu dışında atroksiyonsuzken, anlatılan önemli detayları bile atlamayı başaran David Yates en büyük hatasını filmin sonunda yaptı. Dumbledore'un cenazesini filme koymayıp izleyicileri salya sümük ağlatma fırsatını kaçran Yates, Harry ve Ginny'nin ayrılışı, (Gerçi çıkmaları da ne kadar verildi ayrı konu) üçlünün Hogwart'a dönmeme kararı aması gibi önemli olayları da atlayıp bir sonraki filmde bunları damdan düşer gibi önümüze koydu. işin mantık kısmı bir yana, zaten mahvedilen Dumbledore karakterine veda etmemize bile izin verilmedi.

    6. Neville Longbottom

    Zümrüdüanka Yoldaşlığ'na kadar büyük bir sorun yoktu Neville konusunda. Neville cesurdu, içinde bir cevher de vardı ama saf ve sakar bir çocuktu. Bitkibilim dışındaki derslerde başarılı sayılmazdı. Harry'nin ders verdiği Dumbledore'un Ordusu'nda gerçek bir düellocu olduğu ortaya çıkmış, ekibin en iyilerinden biri olmuştu. Esrar Dairesi'nde Harry'nin yanında savaştı, Melez Prens'in sonundaki Hogwarts çatışmasında önemli bir rol üstlendi, üçlü okula devam etmezken Hogwarts direnişinin lideri oldu. Öyle ki Ölüm Yiyenler onu Azkaban'a göndermeyi planlıyordu artık. Ne yazık ki filmlerde bunların hepsi es geçildi. Son filmin sonuna geldiğimizde Neville Longbottom hala Ölüm Yiyenler'in dalga geçtiği çocuk olarak resmediliyordu. Bu kadar büyük bir gelişimi atlamak hiç olmadı.
    7. Mahvedilen Ron Weasley

    Neville'in gelişimini atlamak suçsa, Ron'unkini atlamak müebbet hapse tekabül ediyor. Serinin en içine edilen karakteri oldu Ron. JK Rowling, seri boyunca Ron'un -kendisi tersini düşünse de- sıradan birinden alabildiğine farklı olduğunu anlatmaya çalıştı. Ama Azkaban Tutsağı'ndan itibaren gösterilen Ron'un tek özelliği Harry ve Hermione'nin en yakın arkadaşı olmasıydı.
    (bi de ilk filmde iyi satranç oynamıştı gib kafalı)
    Harry'i kurtarmak için babasının arabasını çalan, Gryffindor'a şans iksiri olsa olmasa Quidditch Kupası kazandıran, Şahgaga idam edilmesin diye canını dişine takan, dünya üzerindeki en iyi satranç oynayan adamdan; sırf kardeşiyle çıkıyor diye Harry'den uzak duran adama geçiş gerçekten müebbet hapislik bir suç. Seri boyunca kişisel gelişimini en sancılı yaşayan adam o kadar basit görünüyor ki sadece filmleri izleyenler "Neden Ron esas kızla beraber oluyor" diye sorabiliyor.
    8. Anlatılmayan Voldemort

    Tamam, kitaplarda da Voldemort'un üzerine ne kadar düşüldüğünü tartışabiliriz ancak filmler için bu konu tartışmaya kapalı. Sadece filmleri izleyen biri için Voldemort öylece, kötü olarak varolmuş biri. Onun bir zamanlar Hogwarts'ın en gözde öğrencisi olduğu, neden kötü yola sapmayı tercih ettiği, Hortkuluklar ve ölümle ilişkisinin altında yatan sebepler, Hogwart'la arasındaki ilişki, Harry'le arasındaki benzerlik... Harry Potter'ı bir film serisi olarak takip edenler hangisini biliyor..
    9. Hatasız Kahraman Harry Potter

    Okyucu kitlesiyle birlikte büyüyen Harry'nin bu kadar sevilmesinin en büyük sebebi bir insan olmasıydı. 11 yaşında tanıştığımız bir çocuk olarak büyüyor ve öğreniyordu. Hem de zor yolda öğreniyordu, hata yaparak. Hatta aptallıklar yaparak. Bu aptallıkların en kötü sonuçlananlarındaysa Sirius ve Dobyy'nin ölümünü yaşadık. Halbuki filmlerde Siriuw'un ölümünün Harry'nin bariz aptallığı olmasının üzerinde kayarcasına geçilirken Dobby'yi ölüme zütüren olaylar zincirini başlatan Harry salaklığı hiç gösterilmiyor bile. Süper kahraman hikayesi görmek istesek çizgi roman okurduk. Gerçi onlar da bile kahramanlar hata yapabiliyorlar ya neyse. (evet bol bol çizgi roman okurum) 10. Diyalog Yerine Işıkların Tercih Edilmesi

    Özellikle David Yates'in yönetmen koltuğuna oturmasıyla birlikte ortaya çıkan bir sorun bu. Kitapların en aydınlatıcı kısımları olan finaldeki Dumbledore-Harry konuşmalarına bu kadar az yer verilmesi o kadar kötü ki. Bir önceki adımı özetleyip, bir sonraki adımı tarif eden o konuşmaların öneminin yönetmen tarafından hiç anlaşılmaması filmlerin en büyük sorunlarından biri.

    Sadece Dumbledore-Harry konuşmaları da değil. Özellikle Ölüm Yadigarları'nın sonunda sayfalarca konuşan, bütün seriyi açıklığa kavuşturan, Harry ve Voldemort'un filmde sadece ışınlar yollaması o kadar saçma ki o kadar olur yani. Hani neredeyse Harry'nin Voldemort'u öldürebilmesinin sebebini sihirde daha iyi olması sanacağız aq.
    Not: yazmam 20 dakka sürmedi çünkü bir potterhead olarak karanlık lordun adını seri söyleyebiliyorum xdxd
    Not: Yengemi gibsem kesin trende girerdi di mi liseliler?
    ···
  1. 2.
    +3
    Emek var suku
    ···
    1. 1.
      0
      hani aq
      ···
    2. 2.
      -1
      Emej yok çalıntı cügü
      ···
  2. 3.
    +12 -3
    Yüzüklerin Efendisi kadar iyi bir seri yoktur.
    ···
    1. 1.
      +1
      dambıldor gandalfı döver panpa :D
      ···
      1. 1.
        +1 -1
        üstün mizah domboldor gondolfo dovor pompo ehe komik ehe
        ···
  3. 4.
    +1
    ilk 3 kitap çok çocuksuydu. 6. Kitap harikaydı ama
    ···
    1. 1.
      +1
      benim favorim 5tir çünkü harrynin cahillikten çıktığı kitaptır.
      ···
      1. 1.
        0
        Filmin sonu da çok taktan bitti amk. Kitapla hiç alakası yok
        ···
    2. 2.
      +2
      Yok lan hepsi iyiydi kitapların şahsen çocuksu olmasına daha yatkınım eşek kadar adamlarız bizim anlıcamıx gibi yazsalar çocuklar okuyamaz
      ···
  4. 5.
    0
    Harbi insan okucak
    ···
  5. 6.
    0
    insan okuyacak kardeş bunu. insan.
    ···
  6. 7.
    0
    Hayriye potır var tutar
    ···
  7. 8.
    0
    Okumayın kör oldum
    ···
  8. 9.
    +4
    Ebenin amı amk kitabı mı yazıyosun

    BOTLAR AMINIZA KOYUCAM DAHA YAZMADAN ŞUKULUYOLAR AMK

    ···
  9. 10.
    +3
    Ya ben anlamiyorum neden hep bi rekabet pesindesiniz aq. Lotr da cok severim harry potter da ama niye kiyasliyosunuz amk. Ikisinin de kendine has evreni var. Yapmayin etmeyin amk
    ···
  10. 11.
    0
    eline emeğine sağlık sırf emeğin için şukunu veriyorum. amma ve lakin şunu söylemeden de geçmeyeceğim harry potter en iyi kitap serisi falan değildir zaman çarkı ve yüzüklerin efendisi varken sen bu seriye en iyi seri diyemezsin güzel kardeşim.
    ···
  11. 12.
    0
    Helal helal helal helal helal olsun helal olsun sana helal olsun sana
    ···
  12. 13.
    0
    gibtir oç git yüzüklerin efendisi oku
    ···
  13. 14.
    0
    Way Potterhead kardeşim
    ···
  14. 15.
    0
    Pnp bendr 5. Kitaba geçtim ama daha almadim kim bilir kac ssyfa aq 4.su 660 sayfaydi bide ateş kadehinde bi quidditch maci var türkiye ile bi ulke arasında geçiyor as bayraklari as as
    ···
    1. 1.
      0
      Aynen sadece 1 cümlede
      ···
    2. 2.
      0
      5. Kitap 1000 sayfa
      ···
    3. 3.
      0
      Sıçtık
      ···
    4. diğerleri 1
  15. 16.
    0
    Ayrıca kitapta Dumledore gay
    ···
    1. 1.
      0
      Hemde harry e kerkiniyo
      ···
    2. 2.
      0
      Kitapta değil Jk rowling röportajda söylüyo onu
      ···
  16. 17.
    0
    kitapların adını okumaya üşendim değil içindekileri okuyım
    ···
  17. 18.
    0
    Yazmis adam
    ···
  18. 19.
    -1
    Trende girmek için aynı başlığı 10 kere açmana gerek yoktu yarramin kafası
    ···
  19. 20.
    0
    Ulan katılıyorum be kitabı okurken hissteiğim o heyecan hiçbirşeyde yoktu
    ···