1. 1.
    +2 -1
    yengemle ilgili olan bir hikayemi paylaşmak istedim. Ben, 1.75 boyunda, 70 kiloda, buğday tenli, ciksi çok seven ve yakışıklı sayılacak bir erkeğim. 18 yıldır evliyim. Karım cikste sınırları olan bir kadın. Ben ise aksine cikste sınır sevmeyen biriyim. Karımdan kaç defa arkadan (anal ciks) istediysem de beni red etti. Onun için oldum olası züt gibmeye çok özlem duydum. Hikayenin asıl kahramanı yengem (abimin karısı) ise 45 yaşında, 1.65 boyunda, balık etli ve alımlı bir kadındır. Yengemin özellikle dudakları kalın ve etlidir. Hele o yürürken kalçalarını sallaması dikkatimi çekerdi, ama aklımdan da kötü birşey geçmezdi. Abim yengemden 5 yaş büyük vede şeker hastasıdır. Bundan 3 ay önce, sabah saat 9 gibi yengem beni telfonla arayarak, abimin şekerinin yükselerek komaya girdiğini ve acil hastaneye zütürmemiz gerektiğini söyledi. Ben de aceleyle gittim, abimi ve yengemi alarak hastaneye zütürdüm. Tahliller, muayane derken, abimi hastaneye yatırdık…Yengemle hastaneden çıkıp eve giderken, yengem alış veriş yapması gerektiğini söyleyerek, “Hem de biraz çarşıda dolaşırız, kaç zamandır evden dışarı çıkmıyorum, ruhum açılır…” dedi. Arabayı otoparka bırakarak, yengemle gezmeye başladık. Biraz alış verişten sonra yengem iç çamaşırı satan bir mağazanın vitrinin önünde durdu ve ilgiyle vitrindeki iç çamaşırlarına bakmaya başladı. Biraz baktıktan sonra bana, Aslında kendime iç çamaşırı da almam gerekiyor… dedi. Girdik mağazaya, yengem çamaşır seçiyordu kendine. Birkaç tane aldıktan sonra bana, Özgür birtane de gece kıyafetiyle giymek için almak istiyorum, ama karar veremedim, baksana hangisi güzel? dedi. Ben de utandığımdan dolayı aceleyle siyah renkli olanı gösterdim. Yengem benim o gösterdiğim çamışırları da alarak çıktık. Eve gittik. Evde yemek çay falan derken vakit geç olmuştu, “Ben artık eve gideyim yenge.” dedim. Yengem de, “Ya ben yalnız korkuyorum, karını da çağırsan da burada kalsanız?” dedi. Telefon açtım ve karıma söyledim. Fakat karım, “Yarın çocuğu okula nasıl gönderirim? Sen kal.” dedi. Karımla aramızda asla herhangi bir şüphe yok vede olamayacağı için, benim yengemle kalmama rahatlıkla izin vermişti. Akşam TV seyrederken yengem aldığı iç çamaşırlarını getirip yanımda hem inceliyor, hem de bana gösteriyordu. En son alğımız siyah iç çamaşırını açtı, “Aaay bunun külotu tangaymış, südyeni de çok açık, ben bunu nasıl giyerim?” diyerek bana gösterdi ve “Bak senin yüzünden oldu, geri zütürsem değişirler mi acaba?” diye hayıflandı. Ben kanepeye uzanmış, ilgisizce yengemin elindeki çamaşıra bakarak, “Ne diye zütürüp değişeceksin yenge? Giyersin…” dedim. Yengem de, “Bilmem ki?” deyip, çamaşırları poşete koydu ve odasına zütürdü. Tekrar salona gelip biraz oturduktan sonra, “Ben bir duş alayım…” deyip kalktı, banyoya girdi. Ben de kalktım neskafe hazırladım. Yengem duşunu alıp çıktı. Altına penye bir pijama, onun üzerine de yakası açık kolsuz tişört giymişti. “Yenge sana da neskafe hazırladım.” dedim, buna çok sevinmişti. Karşılıklı oturup neskafelerimizi içtik. Fincanlar boşalınca yengem kalktı, “Fincanları da ben zütüreyim…” deyip eğilince gördüm ki, yeni aldığımız siyah südyeni giymiş, nerdeyse memelerinin uçları görünüyordu…
    ···
  1. 2.
    +1
    Acaba yengem tanga külotu da giydi mi diye merak ettim, fincanları mutfağa zütürürken arkasından baktım. Penye pijamadan yengemin içi belli oluyordu. Evet, tahmin etttiğim gibi tangayı da giymişti. O an içim bir hoş olmuştu ve yengeme karşı başka gözle bakmıştım. Ama kendi kendime olmaz öyle birşey desem de, gibim ayaklanmaya başlamıştı. Yengem fincanları mutfağa bırakıp gelince, “istersen sen de bir duş al, rahatlarsın, hava sıcak zaten.” dedi. Ben de, “Olur.” deyip banyoya girdim. Yengem az sonra banyonun kapısından bana seslenerek, “Özgür kapıya temiz şort ve atlet koydum, giyersin.” dedi. Banyoda yengemin o memelerini düşünüp 31 çekmedim dersem yalan olur. Duştan çıkınca şortu ve atledi giydim, salona gittim…Salonda yengem çömelmiş halının üzerinden birşeyler topluyordu. Beli açılmış, belinin bitimi, zütünün yanaklarının başlangıç yeri ve tangası görünüyordu. Birkaç saniye baktıktan sonra kanepeye oturdum. Yengem de işini bitirip karşıma kanepeye oturdu. Ama gördüğüm manzara aklımdan çıkmıyor, gibim yine ayaklanmaya ve şortumdan belli olmaya başlamıştı. Yengem görmesin gibimin kalktığını diye elimle düzeltiyordum. Yengemle günlük hayattan bahsediyor, sohbet ediyorduk, ama ben gördüğümü unutamıyor, heycanlanıyordum. Heycanlandıkça da gibim daha müthiş kalkıyordu. Kanepeye sırtüstü uzandım, elimi de gibimin kalktığı belli olmasın diye önüme koydum. Yengem, “Lambayı söndüreyim de boşuna elektrik harcamasın, nasılsa Televizyon çalışıyor.” diyerek kalktı, salonun ışığını södürdü. Televizyonun aydınlattığı kadar salonda loş ışık olmuştu. Bu beni daha da heycanlandırmıştı…Ben bir ara farkında olmadan ellerimi kafamın altına koymuşum, yengemin gülerek, “Özgür…” demesiyle irkildim, “Efendim yenge?” dedim. Yengem önümü işaret ederek, “O ne hal?” dedi. Öyle utandım ki anlatamam. Hemen kendime gelerek yine elimi önüme kapattım ve yengemden özür diledim, farkında değilim gibi mazeretler saçmaladım. Yengem çok utandığımı anlamıştı, yine gülümseyerek, “Olur böyle şeyler, saklamana da gerek yok, sanki hiç mi görmediğim birşey, rahatına bak!” dedi. Biraz rahatladım, ama yinede önümü elimle kapamaya devam ettim. Yengem (güya bana farketirmeden) göz ucuyla önüme bakıyor, hem de havadan sudan sohbet ediyorduk. Gerçekten zor durumdaydım, gibim bir türlü inmeyerek durumu daha da zorlaştırıyordu. Yengem benden bir sigara istedi, oysa sigara içmezdi. Sigarayı verirken, “Yakıp da verirmisin?” dedi. Sigarayı yakmak için uğraştım ama çakmak bir türlü yanmadı. Yengem, “Ocaktan yakabilirsin.” dedi. Ben ayağa kalkınca artık gibimin kalktığını saklayamadım, çünkü gibim şortu öyle zorluyordu ki yırtacak gibiydi. Kelimenin tam anlamıyla gibim çadırı kurmuştu…Yengem önüme bakıp gülümsüyordu. Aceleyle mutfağa gittim. gibimi biraz düzeltip, ocaktan sigarayı yakıp geldim. gibimi ne kadar düzelttiysem de faydası yoktu, yine belliydi. Sigarayı yengeme uzattığımda yengem önüme bakarak aldı. Yerime oturunca yengem, “Özgür, karın hasta falan mı?” dedi. “Yok hasta falan değil, neden sordun yenge?” dedim. “Baksana seninki aylardır birşey görmemiş gibi yerinde durmuyor, yoksa siz de bizim gibi uzun zamandır birşey yapmıyormusunuz? Öyle bir durum varsa saklama, açıkça konuşalım, bunda ayıp olacak birşey yok!” dedi. “Yok yapıyoruz yenge…” dedim. Yengem de, “iyi yaaa, valla biz 5 aydır yapmıyoruz, yapsakta öylesine yapıyoruz, çünkü abininki tam kalkmıyor…” diye baklayı ağzından çıkarmıştı. “Peki o zaman sen nasıl dayanıyorsun yenge?” diye sordum. Yengem derin bir iç çekti ve “Kendi kendimi tatmin ediyorum, ama gerçekle bir olur mu hiç?” dedi. “Haklısın…” dedim. Yengem önümü işaret ederek, “Karın çok şanslı valla! Aaahh ahh, aylardır öyle heybetle kalkmış yemedim biliyormusun? Abine nasıl kızıyorum, benim de canım var, benim de ihtiyaçlarım var…” diye sızlanmaya başladı. Birden, “Sızlanıp durma yenge, o kadar çok istiyorsan al ye, sana da yeterim!” deyivermiştim. Bunu duyunca yengemin gözleri kocaman açıldı. Yengem bağıracak, beni kovacak herhalde düşüncesiyle korkmaya başlamıştım ki, yengem hiçbir şey demeden oturduğu yerden kalktı, yanıma gelip oturdu, elini yarağımın üstüne koyup, şortun üstünden yarağımı sıvazlamaya başladı. “Ne kadar sert yarağın var!” diyerek dudağıma öpücük kondurunca, yengemi ensesinden tutup kendime çektim. Dudaklarımız birleşmiş, dillerimizi sırayla birbirimizin ağzına sokuyor, emiyorduk. Biraz öpüştükten sonra yengem aniden ayağa kalkarak, “Dur sana birşey göstereyim!” dedi ve önce üstündeki tişörtü, sonra da pijamasının altını bir çırpıda çıkartıp attı ve “Bak, senin beğendiğin iççamaşırları giydim! Yakışmış mı?” diye soruyordu. Yutkunarak, “Çok yakışmış yenge!” dedim. Gözlerimi alamıyordum, yengemin amı külotundan yumruk gibi çıkmıştı…
    Tümünü Göster
    ···
  2. 3.
    -1
    Yengem bir manken edasıyla kendi etrafında bir iki dönerek, kendini önden arkadan bana sergiledikten sonra geldi kucağıma, tam yarağımın üstüne oturdu. Tekrar dudaklarımız birleşti. Kulağıma fısıldayarak, “Yatakodasına gidelim mi?” dedi. Ben, “Tamam!” deyince yengem kucağımdan inerek elimden tutup beni de ayağa kaldırdı. Ayaktayken atletimi çıkardı, şortumu külotumla bereber çıkararak, “Offf be, işte bu! Ne kadar güzel yarağın var, kurban olurum buna!” diyerek eğildi ve gibimin kafasına öpücük kondurdu. Ben de, “Daha ne güzelliğini gördün ki yenge?” dedim. Yengem de, “Hadi çabuk ol, biran önce görmek istiyorum!” dedi. Yengem yarağımı elinden bırakmadan, o önde, ben arkada, beni çekerek yatağına zütürürken, tangalı zütünü kıvırarak yürüyordu. Elimi yengemin zütüne koydum, tombul zütünün yanakları salıncak gibi bir oyana bir buyana sallanıyordu…Yengem yatağa uzandı ve “Hadi hemen gib beni!” diyerek beni üzerine çekti. Yengemin üstünden kayarak yanına uzandım ve “Daha çoook zamanımız var yenge, acelen ne?” dedim. Dudaklarımız birleşti. Yengem dudaklarımı öyle bir emiyordu ki, koparacak gibiydi. Dudaklarımı yengemin dudaklarından kurtarıp, boynunun her tarafını öpüyor yalıyordum. Yengem gözlerini kapayıp hafiften inlemeye başlamıştı. “Memelerimi em!” diye talimat verdi. Südyenini çıkardım ve göğüslerini öpüp emmeye başladım. Yengem çok sabırsızlanıyordu, o arada külotunu çıkardı. Ben yengemin memelerini emerken, elimle de şişkin dıbını okşuyor, parmağımı dıbına sokup çıkarıyordum. Yengemin amı iyice sulanmıştı, kalçalarını yukarı kaldırıp indiriyordu…“Hadi canım, sok yarağını amıma, gib beni, ilk ateşimi söndür, sonra uzun uzun sevişiriz, bak seninki de patlayacak gibi!” dedi ve bacaklarını ayırıp beni yine üzerine çekti. Benim yannan sanki yolu biliyormuş gibi amın ağzında yerini aldı. yannanımın kafasını yavaşca dıbına soktuğumda yengem kalçasını sağa sola oynatıyordu. Dayanamadım birden hepsini kökledim. Köklememle birlikte yengem, “Ohhhhh, çooook güzel!” diye inledi. Ben, “Hoşuna gitti mi yenge?” diye sorunca, “Bana yenge deme! Karıcığım de, huurm, kahpem diyerek gib beni!” diye inliyordu. Yengem tiyoyu vermişti. “huur yarağım güzel mi?” diye sordum. Yengem, “Güzel, hem de çok güzellll, kurban olurum o yannanına erkeğim, hızlı, daha hızlı gib beni, gibicim benim!” dedi. Yengemin bacaklarını omuzuma aldım, altımda top gibi olmuş, ben dıbına soktukça memeleri dalgalanıyordu. Arada bir durup yengemin memelerini öpüyor emiyordum, sonra tekrar dıbına köklüyordum…Yengemin dıbını bacak omzuda epeyce gibtikten sonra pozisyon değiştirdik. Ben alta geçtim, yengem ata biner gibi yarağımın üstüne oturdu, kalçalarını sağa sola kıvırıyor, oturup kalkıyordu. Her otururken de, “Ohhh bastır, geliyorum, iyice sok!” diye inliyordu. Herhalde zincirleme orgazm oluyordu ki, amından süzülen sular taşaklarıma kadar akıyordu. Yengem yarağımın üstünde kıvırırken ben de memelerini okşuyor, sıkıyor, emiyordum. Bir süre de o pozisyonda gibtikten sonra, yengemi tekrar altıma aldım. Öyle sert gibiyordum ki, şakırtı sesleri yatakodasının duvarlarında yankılanıyordu. Yengem son hamlelerimden gelmek üzere olduğumu hissetmiş olacak ki, “Durma kocacığım, devam et, içime boşal, korkma korunuyorum!” diyerek zıplamasını hızlandırdı. “Al ozaman huur!” diyerek, yengemi belinden tutup kendime çekerek öyle bir boşalmaya başladım ki, döllerimin ardı arkası gelmeyecek sandım…
    Tümünü Göster
    ···
  3. 4.
    0
    edebiyatını gibeyim
    ···
  4. 5.
    +2
    Yarağım yengemin amında küçülünce üstümden indi ve yan yana uzanıp birer sigara yaktık. Sohbet ediyorduk. Ben yengemin vücudunda parmaklarımı gezdiriyordum, yengem de taşaklarımı okşuyordu. Sigaralar bitince tekrar öpüşmeye başladık. Yengem beni sırtüstü yatırıp dudaklarımı emmeye başladı. Ordan boynuma indi, ordan da meme uçlarımı emiyor, dişliyordu. Göbek deliğime dilini sokuyor emiyordu. Daha aşağı indiğinde sönük yarağımın kafasını ufak ufak öpüyor, dilini kafasının etrafında gezdirerek taşaklarıma iniyor, taşaklarımı ağzına alıp emiyordu. Benim yarak kalkmaya başlamıştı. Yengem yarağımla konuşuyordu, “Kalk benim güzel yarağım, kalk ta sana neler vereceğim!” diyordu. Ben de yengemin saçlarını okşayıp, “Neler vereceksin bakalım?” dedim. Yengem, “Ne istersen vereceğim, yeter ki beni doyur yarağa!” dedi. Benim yannan tam kıvdıbına gelmişti. Yengem sakso çekiyor, boğazına kadar ağzına alıyor, çıkarıp dilini kafasının etrafında gezdirip yalayarak taşaklarıma iniyor, taşaklarımı ağzına alıp emip, tekrar yalayarak yarağımın kafasına çıkıyor, kafasını ağzına alıyordu. Bunu sayısını hatırlamadığım kadar çok yaptı…Sonra yine öpüp yalayarak yukarı çıktı, dudaklarıma kadar geldi. Biraz öpüştükten sonra busefer ben yengemi altıma alarak, yengemin kulak memelerini emiyor, kulağının içine dilimi sokuyordum. Yengem kulağına dilimi soktukça hem huylanıyor hem de azıyordu. Boynuna indim, yalıyor emiyordum. Yengem de boynunu bir sağa bir sola çevirerek her tarafını yalamam için beni yönlendiriyordu. Aynı anda da dıbını avuçlayıp okşuyordum. Boynundan memelerine indim, meme uçlarını yalıyor, ufak ufak ısırıyor, etrafında dilimi gezdiriyordum. Yalayarak göbeğine indim, göbek çukurunu yalıyor, dilimi sokuyordum. Yengem dıbına ineceğimi beklerken, ben yengemi yüzükoyun çevirdim, yukarı çıkıp ensesini, omuz başlarını emmeye, ısırmaya başladım. Ben emdikçe yengem inliyor, zevkten garip garip sesler çıkarıyordu. Elimi de zütüne attım, zütünün etli yanaklarını avuçluyor okşuyor, züt deliğinin etrafında parmağımı gezdirip, daireler çizerek uyarıp, ordan da dıbına inip am dudaklarını okşuyordum. Sırtını, omuriliğini yalayarak bel çukuruna indim. zütünün yanaklarını emiyor, ısırıyordum…Yengem, “Aşkım çoook güzl yapıyorsun, çoooook güzeeeeel!” diye inleyerek zütünü hafif kaldırınca, züt deliği ile amı daha da belirginleşti. Yengem sanki züt deliğini yalamamı istercesine zütünü biraz daha kaldırınca, dilimle züt deliğinin etrafında daireler çizip, büzüğünü vakkum gibi emmeye başladım. Yengemin inlemeleri artmış, ‘Aaaahhh Ooooohhhh’ sesleri sıklaşmıştı. Yengem zütünün deliğini yalamama fazla dayanamadı ve birden sırtüstü dönüp bacaklarını ayırdı, kafamı tam dıbının üstüne bastırdı. Şimdi de dıbını yalamamı istiyordu. Dilimi yengemin sulanmış dıbının etrafında gezdirip, dıbının dudaklarını tek tek emiyordum. Dilimi dıbının deliğine soktuğumda, kafamı öyle bastırıyordu ki, sanki beni tümden içine alacak gibiydi. Yengem kasılarak titremeye başladı ve çok geçmeden ağzıma boşaldı. Hepsini yaladım yuttum ve durmaksızın yalamaya devam ettim…Yengem tekrar hareketlenmeye başlamış, “Aslan kocacığım, hadi artık, gib beni!” diye inliyordu. Artık benim de yannanım zonklamaya başlamıştı. Yengemin bacaklarını ayırıp yannanımı dıbına soktum. Yavaş yavaş git gel yapıyor, gibişin olabildiğince uzamasını istiyordum. “Yenge nasıl güzel mi böyle?” deyince, yengem kızdı, “Lan şerefsiz gibişirken bana yenge deme demedim mi! Karıcığım de, huurm de, ne dersen de, ama yenge deme!” diye çıkıştı. “Tamam huur, senin dıbını zütünü sabaha kadar gibeceğim!” dedim. “Hah işte böyle söyle ve gib, sabaha kadar gib, nereden istersen gib!” dedi. Yarağımı amından çıkardım ve memelerinin arasına soktum, “Bak oruspu memelerini de gibiyorum!” dedim. Yengem de, “gib birtanem, memelerimi gib! Ağzımı da gib!” diyerek, memelerinin arasından çıkan yarağıma dil atıyor, ben de daha ileri sokarak yannanımın kafasını kertiğine kadar ağzına almasını sağlıyordum…Birden durdum ve yengeme, “Kalk huur, arkanı dön domal, senin zütünü de gibeceğim!” dedim. Yengem yataktan yere inerek önümde domaldı, zütünün yanaklarını elleriyle ayırdı ve “zütümün deliğini biraz daha yala, çok hoşuma gitti!” dedi. Ben ikiletmeden hemen yalamaya başladım. Dilimi zütüne sokuyor, büzüğünü yumuşatıyordum. Dilimi arada sırada da dıbına sokunca yengem kudurmuş gibi inliyordu. Yengem yerde rahat edemeyince tekrar yatağın üstüne çıktı, yatağın kenarına yan yatıp zütü bana gelecek şekilde dizlerini karnına çekti. Yengem dıbını zütünü bana öyle sunuyordu ki, görmediğim pozisyonlar alıyordu. Tabii benim de aklım başımdan gidiyordu. Yengemin dıbını zütünü yalıyor ve parmaklıyordum, amından sular akıyordu…Yengem sonunda yatağın ortasına gelip dörtayak domaldı, yine elleriyle züt yanaklarını ayırarak, gibmem için züt deliğini bana sunuyordu. Tam arkasında yerimi alarak yanaştım. Yengem zütüne sokmamı beklerken, yarağımı elime alıp dıbına soktum. Çok rahatça girmişti. Kaygan olan amda rahatça gidip geliyordum. Orta parmağımı da züt deliğine soktum. dıbını biraz gibtikten sonra yannanımı çıkardım, züt deliğinın etrafında gezdirdim ve yannanımın kafasını büzüğüne bastırıp zorladım. Yengem kendini öne çekince, “Ne oldu huur, alamıyormusun?” dedim. Yengem, “Alırım!” diyerek yüzünü yatağa iyice bastırıp zütünü yukarı kaldırdı. Ben bu sefer yarağımın kafasını tükürükleyip tekrar züt deliğine dayadım. Biraz zorladım ve yannanımın kafası züte girdi. Biraz bekledim. Hafif ileri geri yaparak zütün alışmasını ve açılmasını sağladım. Her gidiş gelişimde biraz daha ileri sokuyordum zütüne. Birkaç git gelden sonra sonuna kadar sokmuştum…
    Tümünü Göster
    ···
  5. 6.
    +1 -1
    Yengemin büzüğü yarağımı öyle sıkı kavramıştı ki, sankı eline almış sıkıyordu. “Kız huur, daha önce başkası zütten gibti mi seni?” diye sordum. “Yok, ilk sen gibiyorsun, sen bozuyorsun!” dedi. Zafer kazanmış gibi hissettim kendimi, “Ooohhh!” deyip ileri geri yapmaya başladım. Yengem, “Ne oldu, sen bozuyorsun deyince çok mu hoşuna gitti?” dedi. “Evet!” dedim. “Ozaman gib canım, tadını çıkar bakire zütümün, aaaahhh, iyice kökle, ohhh çok güzel oluyormuş zütten vermek, gib kocacığım, geçir o kalın, uzun yarağını zütüme!” diye inliyordu. Benim de gitgellerim daha hızlanmıştı. Yengem yannanım zütünün içindeyken dizlerinin üstüne doğruldu. Ben de arkadan sarılıp, memelerini okşuyor sıkıyor, boynunu emiyordum. Yengem tekrar domaldı. “gib kocacığım, parçala yırt zütümü!” diye inledikçe, ben daha da sert gibiyordum…

    Yarağımla zütünü giberken, elimi de önüne atmıştım, üç parmağımı dıbına sokmuş parmaklarımla da dıbını gibiyordum. Yengemin amından sular akıyor, inliyor, bağırıyordu. ikimiz de ter içinde kalmıştık. Yengem boşalıyordu. “Ben bittim, hadi sen de boşal!” diye bağırmaları ve inlemelerine fazla dayanamadım ve hızla yüklenmemle zütünün içine attırmam bir oldu. Öyle boşalıyordum ki, sanki hortumdan tazzikli su fışkırtıyordum. Yengem altta, ben üstünde, öylece yatağa yığıldık. Yarağım halen zütündeydi, bir süre öyle kaldık. Yarağım küçülünce kendiliğinden çıktı. Döllerimin birazı çarşafa akmıştı. Banyo yapmaya ne halimiz kalmıştı, ne de canımız istiyordu. Birer sigara içip, birbirimize sarılarak uyuduk…
    Sabah uyandığımızda birlikte banyo yaptık. Banyoda da bir posta yengemi amdan zütten gibtim. Sonra kahvaltı yaptık. Hiç konuşmuyorduk. Sessizliği yengem bozdu, “Ne olacak bundan sonra? Duysalar, görseler ne oluruz?” dedi. “Bilmem?” dedim, gerçekten bilmiyordum. Yengem, “En iyisi bu ilk ve son olsun!” dedi. Ben de tamam dedim. Kahvaltıdan sonra evden çıkıp gittim.

    15 gün yengemle hiç konuşmadık, ama sonra beni aradı…
    ···
  6. 7.
    0
    al sukunu.
    ···
  7. 8.
    0
    oha amk kim okuyacak bunu
    ···
  8. 9.
    +1
    entry - nick

    not : okumadım
    ···
  9. 10.
    0
    yengenin numarasını versene panpa
    ···
  10. 11.
    0
    okuyun olom
    ···
  11. 12.
    +4
    bunu insan okuyucak o.ç
    edit: +başlık takip
    ···
  12. 13.
    0
    anani gibiyim kim okuyacak bunu
    ···
  13. 14.
    0
    @13 okudun yani üşenmeden?
    ···
  14. 15.
    0
    okumadım amk
    ···