/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +56 -4
    Tamamen hayattan bezmiş bir durumdayım burayı da rast geldi buldum. Daha önce haberdar degıldım böyle bir yer oldugundan. Cahil falan diyen olur biliyorum ben fazlasıyla cahilim. Neden böyle dediğimi anlayacaksınız gençler. Burada derdini anısını anlatanları görünce ben de kendiminkini yazayım dedim. insan böyle şeyleri içine attıkça koyuyor be abi. Öyle koyuyor ki hem de böyle uzanıyorsun bir köşeye her şeyi sorguluyorsun. Tanrıya kadar her şeyi. Başımdan geçen anlatacağım olay yer yer hayatımı muhteşemliğe sürüklemiş, yer yer de ağzıma etmiştir. Okuyup okumamak sizlere kalmış ben artık içime daha fazla atamayacağım için yazıyorum.
    ···
  2. 2.
    +26
    Kimse okumuyor gorundugu uzere ama buraya yazmak bile rahatlatiyor az da olsa caniniz sagolsun. Ben devam ediyorum. Iste ders bitti cikicaz baktim kiz kalkmiyor cok korktum biraz sarstim yine hareket yok. Dedim icimden bisey mi oldu bu kiza acaba. Oturup aglayasim geldi o an o caresizlikle. Biraz daha sarsiyim dedim bir inilti geldi. Nolur azicik daha diye. Meger kiz uyuyormuş . Ben bunu anlayinca yanina ben de gömüldüm kızı seyrediyorum. Yuz hatlarina doya doya bakiyorum. Derken biraz gecti kız gozlerini acti beni oyle kendisine bakarken gördü. Ben hemen dogruldum falan napiyosun sen dedi. Ben de "sen kalkmayinca basinda duriyim dedim" dedim. Gülümsedi tesekkurler dedi. Nasilsin gecti mi agrin dedim. Evet cok saol verdigin ise yaradi dedi. Yuruyelim mi istersen dedi. Ben hemen evet olur tabi. Dedim. Dunden raziyim zaten. Ciktik disari gunes batmaya yaklasiyor. Kiz dedi bukadar oldu mu ya. Sen beni ne kadar bekledin dedi. Ben fazla bisey olmadi saniyorum saate baktim 2.5 saat olmus anasini satayim. Gozlerim buyudu. Cidden ya okadar olmus mu dedim. Kahkaha atti. Neden yanima geldin dedi. Kivirmaya calistim e hoca gecirdi ya dedim. Yemedi. Hı tamam oyle olsun dedi güldü. Derdin vardi dedim anlaticakmisin?
    Yüzü buruştu bir an o tatli kiz gitti ciddi birisi geldi yerine. Ilkten anlaticak gibi degildi ama sonradan basladi anlatmaya. Annesi babasi cok kavga ediyormus kucuklugunden beri. Bu araya girince bunu da hirpaliyorlarmis. Beni sevmiyorlar diye dusunmus hep bu zamana kadar. Benim hic sevgilim olmamisti ama onun olmuş.. Çocuk buna acilmis falan cikmislar sonra cocuk buna yamuk yapmis ama nasil yaptigini soylemedi bana. Ordan sonrasi koptu sarildi bana aglamaya basladi. Icim sizliyordu ayni anda da heyecanliydim.
    Ben de sarildim ona. Oturduk bir yere aglamasi gecince bana telefonunu verdi ve hizli adimlarla uzaklasti. Ben bu kıza aşıktım ya evet evet aşıktım.
    (Olaya giriyorum az kaldı)
    ···
  3. 3.
    +20
    Evet arkadaşlar başlıyorum . Ailemin de etkisiyle kucuklugumden bu yana karıncayı incitmeyen başkasına hakaret edemeyen bir insanım (yani öyleydim). Herkes aileme bu cocuk niye bu kadar asosyel niye bu kadar utangaç tarzinda seyler soylerdi bu da benim kendimi oyle gormeme sebep olmuştur hep. Herneyse fazla uzattım bu bölümü geçiyorum. Gel gelelim lise yıllarına. Lise 1 ve 2 de aynı dedigim gibi cekingen biriydim. Lise 2 nin sonlarina dogru artik yeni sinif yeni arkadaslar gitgide alıştım herkesin dalga gectigi bir kız vardı sınıfımda ben de dalga geçiyordum bi aralar ama sonradan kız ın derste bana baktığını farkettim. Ben de ona bakıyordum ara sıra. Hani insan merak eder ya bana bakiyor mu niye bakiyor ki bu falan. Işte aynen oyle. Neyse yaklagib 2 hafta boyle bakisarak gecti. Artik ona bakmak bagimlilik yapmisti bende. Ona surekli donup bakiyordum o cam kenari en arka siradaydi ben de tam zıttı duvar kenarı en arka siradaydim. Yani derste baksam kimse giblemiyordu anlayacağınız. Ne olduysa artık kız bana fazla bakmiyordu. O bakmadikca bana daha cok cesaret geliyordu ben uzun uzun bakiyordum. Kafasini cevirdiginde direk kaciriyordum yuzumu. Aşık olmak ne onu da bilmiyordum ya boyle sol tarafimda kivilcimlar hissediyorum ama cahilim ya bilmiyorum. En son sinifta guvendigim bir arkadaşım vardı adı mustafa diyelim. Mustafaya ben derdimi anlattim. Bana dedi ki "lan bin sen bildigin aşıksın buna". Aşık ha vay anasını arkadaş demek aşķ. Benim için maceranın başladığını seziyordum alttan alttan. Hoca tam kafa adamdi derste espriler falan filan. Hocaya soyledim acaba yerimi degistirebilir misiniz ben onun yanina gecsem. Hoca çaktı mevzuyu siritarak bakariz dedi. Bir sonraki gun rehberlik dersimizde yerleri degistiricem bazi hocalarinizdan gibayet geldi dedi. Riseofevil sen kalk bakayim gec suraya cok konusuyormussun dedi. Ama alakam yok asosyelim herkes de biliyor. Hocayla aramin iyi oldugunu da biliyorlar. Icimden dedim hocam allah belani vermesin baska bahane mi bulamadin ya. Neyse gectik falan bu kiz hic yuz vermiyor abi yatmis masaya uyuyor son derse kadar uyudu. En son dayanamayip nerden geldigini bilmedigim bir cesaretle kizi sarstim. Nolduu? Dedi kısılmış sesiyle. O an vuruldum gencler. Okadar tatliydi ki anlatamam. Nasılsın iyi misin uyuyorsun kac derstir dedim. Benim rahatsizligim var dedi. Işığa cok bakinca basim agriyor. Egildigimde basim agriyor dedi. Ben daha onceden tecrubeliyim benim sinuzitim vardi gencler cantamda da majezik parol filan agri kesiciler her ihtimale karsi bulunurdu. Kiza verdim bunlardan" cok saol beni kimse onemsememisti sukadarcik bile olsa "dedi. Ne demek ya dedim ozel bir mevzu mu var falan. Kız bir sure gozlerimin ta icine baktı. Ben de kacirmadan onunkilere baktim. Basimin agrisi gecsin cikista anlatirim dedi. Benim de servisim vardi gibtir ettim servisi falan. Cikisi bekliyorum. Asıl mevzu simdi basliyordu. Ama ben olacaklardan habersizdim. Kör cahildim kör.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +17
    "Benim mi. He ben geçen yok şey annem bir şal almış onu değiştirecektim" dedi.
    "Ha tamam git hallet işini ben bekliyorum" dedim.
    "Sen de gel napıcan burda tek başına" dedi.
    "Şal demiyormusun? Beni nasıl mağazalara sokucaksın git gel hemen" dedim.
    "Doğru. Tamam bekle" dedi.

    Koşarcasına yürüyen merdivenlere gitti azıcık sendeledikten sonra doğruldu ve arkasını dönüp bana gülümsedi. Aşağıya doğru iniyordu. Gözden kaybolduktan sonra duraksadım.
    Napıyorum ben ya dedim. Bu kızı ben ilk defa dün görmedim mi? O da beni dün gördü ilk defa. Ne bu samimiyet dedim içimden. Tanımadığım kız derdimi dinlemişti. Bana tavsiyeler öğütler vermişti. Numarasını alıp mesajlaşmıştık? Ne bu şimdi dedim. Şuan da onu beklıyordum. 1 Senelik arkadaşmış gibi takılıyorduk maşallah. Biri görse sorsa inanmazdı anlattıklarıma. Ben bile inanamıyordum. Hem bu kadar kısa sürede bu muhabbeti yapmamıza hem de sol tarafıma inanamıyordum.

    Bir şeyler oluyordu onunla konuşurken sol tarafımda. Anlam veremiyordum henüz. Hareketleri bir tatlı geliyordu artık bana. Her yaptığı şey her söylediği sözcük daha bir tatlı geliyordu. Gittikçe güzelleşiyormuydu bir de bu ya. Sanki gidip gelip sihirli değneği ile oynamalar yapıyordu kendi üzerinde. Daha da güzelleşiyordu. Onca şeyden sonra bunları düşünüyordum. Vay be dedim gavurlar kadar zengin değilim ama ölümcül hastalığımın çaresi olan o bulunamaz pahalı ilacı tek gecede buldum.

    Derken yürüyen merdivenlerden belirdi. Hafif gülümsemesiyle beraber. Oturdu karşıma.
    Gözlerini iyice açtı ve "Aman iyi babamın tanıdığı çıktı adam. Annem bizim butiği beğenmiyor geliyor buralardan alıyor. Adam parayı iade etti allahtan tanıdık. Şimdi ben bizim butikten alıp anneme yutturucam bi güzel" dedi. Ardından masallardaki kötü cadılar edasıyla güldü.
    Ben de aklımdan geçeni söyledim.
    "Seni gidi cadı seni.."
    Kahkaha atıp, "Öyle miyim ya?" dedi.
    "Hem de nasıl" dedim. Baktım gözlerine biraz. Bakıştık hatta bir süre.

    Ki arkadaşı sanırım birisi uzaktan seslendi "Pişt Begüm" diye.
    O da hemen kalktı "iki dakikaya geliyorum" dedi. O içten gülümsemesinden atıp masadan kalktı.

    Biraz sonra yanıma geldi ve oturdu. "Arkadaşım kim olduğunu sordu da" dedi.
    "Cidden ben senin adını bilmiyorum ha neydi adın" diye devam etti.

    "Riseofevil" dedim. "Memnun oldum ben de Begüm" dedi. "Evet biliyorum dedim dün geceden.."
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +13
    Herkese teşekkürler çok sağolun gençler. Mutlu ediyorsunuz insanı gerçekten. Devam ediyorum.

    Biraz o şekilde kaldık. Tam iyi güzel derken hayaller kurarken.
    "Farketmedim sanma yüzünün halini. anlatıcaksın bana burdan çıkınca tamam mı?" dedi.
    Tümüyle aklımdan çıkmıştı o kavga mevzusu. Ben nasıl gorunucem bu kıza diyordum ama bodoslama girdik mevzuya kız da gördü tabi vaziyeti.
    "Boşver fazla birşey olmadı zaten" dedim.
    "Veremem hiç öyle bahaneler bulma bana" dedi. "Dua et şuan iyi değilsin yoksa ben bilirdim seni konuşturmasını da işte" diye ekleyerek kaşlarını çattı hafiften.
    "Tamam bakma öyle anlatıcam" dedim.
    "Ee ne zaman çıkıyoruz buradan" dedi.
    "Misafirmişim bu gece" dememle beraber hemen "Hadi ya cidden mi?" dedi kaşlarını kaldırmış, gözlerini büyütmüş bir şekilde.
    "Sen beni bekliyorsun abin seni bekliyor. Boşuna beklemeyin yarın görüşürüz siz gidin abinle" dedim.
    "E iyi de abim gitti ki zaten" dedi kafasını iki yana hızlıca sallaya sallaya. Gülüşü de vardı tabi o sırada suratından ekgib olmayan..
    "Okadar geldin bi öğrenemedin dimi bizim buraya yakın olduğumuzu? Abimi arayacaktım gelicekti sadece." diye devam etti. "Dur mesaj çekiyorum şimdi abime".
    "Peki" diyebildim sadece onun şirin hareketlerini izlerken.
    O ufacık parmaklar nasıl da geziyordu telefonun üstünde. Hayranlıkla izliyordum.
    Telefona bakarken aniden kafasını bana çevirdi ve hızlı bir şekilde telefonu kenara koyup;
    "Tamamdır" diyip sırıttı.

    Tam gel yanıma diyecektim ki adam yine geldi içeriye.
    "Son serumu da takıyorum sonra hanımefendiyi dışarı alıcam istirahat vakti" dedi.
    "Kalsa olmaz mı?" dedim.
    "Boş sofamız yok malesef dışarı alıcam" dedi.
    "Yatalak değilim yer açsam yanımda kalamaz mı?" dedim kendimi birazcık da acındırarak.
    Bir bana bir begüme baktı.
    "Serum tamam, iyi geceler" dedi.

    içime bir rahatlık çöktü izni kapmıştım ne de olsa. ilk gecemiz olacaktı bu onunla beraber.
    Her ne kadar bir hastanede olsa da..

    Adam gider gitmez hemen kaydım yana doğru "Gel gel" dedim.
    Hayatı boyunca bu anı bekliyormuş gibi atladı hemen "Yavaş" dedim gülerek.

    "Duydun onu şimdi uyuyucaz" dedi.
    "E ama" diyordum ki bu sefer o eliyle ağzımı kapatıp.
    "Aması yok" dedi.
    Sustum biraz. Sonra "Tamam öyle olsun bakalım" dedim.

    Tam uyuyacaktık ki aklıma bana yazdığı şarkının sonunu atmadığı geldi. Nereden geldiyse artık bilmiyorum. Hemen sordum ona;
    "Sen bana geçen son bir kelimesi kaldı onu seninleyken söylerim dememişmiydin?"
    "Neyin ? Ha doğru tamam hatırladım"
    Sorgularcasına bir bakış attım doğrudan gözlerine.
    Bunu anlamış olmalı ki yanıtladı sorumu;
    "Ben ki sevmekten hiç usanmam.."
    Sessizlik oldu birkaç dakika. "Uyudun mu?" dedi.
    "Hayır" dedim. "Söylediğin şeyi düşünüyorum. Ben de usanmam"
    biraz duraksayıp "Söz" diye devam ettim.
    Yine birkaç dakika sessizlik oldu.
    "Bana öğretsene şu şarkıyı çok sevdim" dedim.
    "Şşt uyuyoruz" dedi.
    "Tamam söylerken uyuruz" dedim.

    Sözler ;

    Umutsuz olduğu bir anda
    Sevmek ister her insan
    Birazcık şanslıysan
    Neden olmasın
    Kendinden emin değilsen sevme
    Bensiz mutluysan
    Hep öyle kal

    Eğer her gece yattığında
    Büyülü düşler sana
    Benden bahsediyorsa
    Hemen tatlı uykundan uyan
    Çünkü ben hiç uyuyamam
    Seni düşündüğüm zaman

    Ben ki sevmekten hiç usanmam

    Söyledi şarkıyı. "Hadi tekrar et dedi." Sesi çok güzeldi mahvetmek istemedim hiç bu anı.
    "Sen söyle ben öğreniyorum" dedim.
    "Tamam" dedi ve güldü..
    Onu dinleye dinleye uyudum.

    (Hala dinlerim o şarkıyı ara sıra. Her dinleyişimde kalbime dokunuyor Link=
    https://www.youtube.com/watch?v=vEH_7lMYeRQ )
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +13
    Çökmüştüm yolun ortasına öylece kalakalmıştım. Bir yarım saat oylece baktım arkalarından. Cevreme baktım atlayabilecegim biryer var mı diye. Dıbına koydugumun sehrinde büyük depremden sonra evlere fazla kat çıkmak yasaktı. Atlasam ölmezdim orayi burayi kirardim en fazla. Bide onunla ugras dur hayat daha da taka donsun. Gibtir ettim amcamı aradım. 3 amcam vardı en kucugu tam kafaydı dedemin şahini vardı onunla geldi. Gel atla ne oldu falan dedi.
    Olaya fazla girmeden aldattı beni dedim.
    Ona anlatmakla ugrasamazdim 2 saat. Aklima birdaha gelecekti cunku hersey.
    Ulan her nefes bana haramdi. Kazigin en buyunu yemistim hem de yagli yagli.
    "bir yere gitmek ister misin kafa dagitalim" dedi.
    Aslinda onu kafa dagitmak icin cagirmamistim. Kafa dagita dagita nereye kadar amk. Gorduk dagitinca ne tak oldugunu. Bana o da haram.
    "Sizinkiler de babannende badana yaptırdık ya biz annen temizlige yardim ediyormuş" dedi.
    Bunu duyunca hemen eve gitmek istedim boştu ne de olsa.
    "Eve goturebilirsen iyi olur" dedim.
    Bana biraz bakıp "iyi hadi oyle olsun" dedi.

    "Gorusuruz" dedim. Eve gelmiştik. Hemen koştum eve girdim attim kendimi yataga. Ağladım. Yastık boylu boyuna ıslanmıştı. Sonra telefonu sarja taktım. Biraz dolsun hemen mesaj aticaktim olayı bitiricektim.

    Şarjım yuzde 5 e çıktığı gibi hemen aldım elime telefonu açtım baktım begümden mesaj var.

    "Napıyosun bitti mi işin bakalım" yazmış.
    Gorunce cok fena sinirlendim başladım yazmaya.
    Begüm: O, Ben: B
    B: Ne yüzle yazıyorsun bana ya
    O: Efendim anlayamadım?
    B: Ne anlayamadım ne demek anlayamadım. Görmeyecegimi sandın degil mi?
    O: Neyi gormeyecektin dur bir dakka benim bilmedigim bişey mi oldu?
    B: Bilmemen imkansız olayın içinde sen varsın zaten.
    O: Ne olayıymış bu anlatır mısın
    B: Bugün beraber yuruyordunuz ya hani hatırladın mı?
    O: Kimle yuruyormuşuz?
    B: Yanında bir erkek vardı maşallah şakalaşmalar izleyeceginiz filmi seçmeler aşkımlar falan?
    O: Hee o mu
    B: Heh çaktın mevzuyu sonunda evet o
    O: Söylemiyicem. Sen bana güvenmiyor musun şimdi?
    B:Görünen köy kılavuz istemez neyine guveneyim ki bu durumdan sonra kendi gozlerimle gördüm
    O: Tamam söylüyorum söyledikten sonra birdaha bana yazma olur mu? Istemiyorum.
    B: Ben çok meraklıydım zaten 1 haftada 2 kere aldatılıp aldatanların peşinden koşmaya hadi söyle?
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Olm kız haklı çıkarsa efsane söverim bak
      ···
  7. 7.
    +13
    Saat 6 civarlarıydı artık. Ben tekrar geçtim kent park a. Bu sefer onun benimle konuşmak icin oturduğu salıncağa oturdum. Birinin hayatına girip onu yerin dibinden çıkarmakla kalmayıp ayaklarını yerden kesen şey ne olabilirdi? Insan olması olanaksız geliyordu bana.

    Daha dün burada biçare sızlanırken şimdi kalbim bambaşka birisi için bambaşka bir ritimde atıyordu. Halimden memnunmuydum ?

    Sanırım öyleydim. Balkonlarına baktım belki çıkar da birdaha gorurum diye.

    Icimden dedim 1 saat gecti dayanamıyormusun.

    Aklıma bir anda söyleyeceği şarkı geldi. Acaba ne soyleyecekti. Telefonumu çıkardım açtım mesajları bir şey yoktu. Neden yoktu acaba ?
    Çünkü internetim yoktu. (Paketim mi yoktu yoksa çekmemiş miydi hatırlamıyorum)

    Internete kavuşmak için eve gidesim vardi ama bir yandan da ona bu kadar yakinken uzaklaşmak beni bitiriyordu. Bir yarim saat kadar daha orada bekledim. Balkonda bir hareketlilik olmayinca yavaş yavaş durağın yolunu tuttum.

    En arkaya geçtim otobüste. Kafamı cama dayadım onu düşünüyorum hala. Her kapı açılışında hayallerimi bırakıp etrafa baktım gelmişmiyim diye. Onu düşünürken ne kadar uzun sürebilirdi ki eve gelmem? Hemen geçmişti zaman. Kapı açıldı. Etrafıma baktım evet gelmiştim.

    Eve girdim baktım hala kimse yok evde. Mutfağa geçtim baktım yemekler falan duruyor. Sanırım tekrar gitmişler düğün hazırlıklarına.

    Evde tek olmanın rahatlığı yine üzerimdeydi. Yatağıma uzandım ve yastığıma sımsıkı sarıldım. Burnumda hala onun kokusu vardı kegib kegib geliyordu. Hiç gitmemişti ki.. Yastık onun yerini tutamasa da ben hayallerim ile ona destek çıkıyordum. Tam ona dalmıştım uyuyacaktim ki telefonumdan mesaj sesi geldi.

    Bakalım nasıl bir şarkıymış bu dedim gülerek açtım telefonumu. Açtığım gibi mustafanın onlarca aramasını gordum. Sonra arardım onu sıkıntı değildi.

    Mesajlara geldim. Baktım onun mesajı yok.
    Gözüm onu aradığından bana gelen mesajı çok sonra gördüm.

    Bilmediğim bir numaradan mesaj gelmişti;
    "Aşağı gel seninle beş dakika konuşucaz"

    Ne alaka dedim içimden. Yanlış gelmiştir falan diyorum . Pencereden bakayım dedim aşağıda gercekten birisi var mı diye.

    Kamelyada tek ayağını diğer bacağının ustune atmış biri gözüme çarptı. Sanırım bana mesajı atan kişiydi.

    Kim bu acaba ya diye merak ederken üzerime ceketimi alıyordum tekrardan. Kendimi tutamamıştım. Ah şu merak yok mu merak.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    +12
    Bir yandan pişmandım bir yandan üzülüyordum. Keşkeler arasında boğuluyordum. Ama onu kaybetmeye hiç niyetim yoktu. Şansımı zorlayacaktım. Eğer başaramazsam bu dünya gözüyle 1 günü daha kaldıracak halim yoktu.

    Otobüs hiç aklıma gelmedi o kafayla bildiğin koşuyorum ben. Daha önce söylemedim benim astımım da var alerjik. Ota taka alerjim var alerjim tutunca astımım da artıyor falan herneyse. Koşarken astım beni zorluyor nefes nefese kalıyorum ama o kafayla umrumda degıl tabi 10 dakika aralıksız koştum. yolu baya baya yarıladım sayılır. gözlerim karardı yanlamaya başladım ve yerdeyim. Şimdi olmaz dedim gidecektim vaktinde yetişmeliydim oraya. Kalktım hafiften yürümeye başladım. Nefes alırken sanki çim kokusu geliyordu ciğerlerimden kanla karışık. Boğazımda ve ciğerlerimde sogukluk hissettim aynı zamanda çok zorlanıyordum nefes alırken. Sanki daraağacında sallanıyorum da son son nefes alıp veriyorum. Bir 5 dakika sonra giderek azaldı rahatsızlığım ve benim o son duraktan önce ugramam gereken yerler vardı. Ucuzluk mağazaları olur onlardan birine girdim 2-3 birşey alıp çıktım. Ardından başka biryere girdim 1 poşetle oradan da çıktım. Son durağa doğru gidiyorum. Astımın beni iyice zorlamasına rağmen yılmıyorum. Son bir gayretle sonunda varmıştım oraya. Güneşe baktım batmasına fazla kalmamıştı. Evlerinin arkasındaydı güneş. Görünmemesine rağmen tam istediğim gibiydi. Tezgahı kurup ;
    "Begüm !" diye bağırdım. Tülün arkasından bakıyordu görmüştüm ama yüzü seçilmiyordu. Sonra içeriye girdi sanırım kayboldu. Birdaha aynı şekilde bağırdım yine tülün arkasından gözüktü ve gitti. Üçüncüye bağırdım en son balkondan çıktı. Gözleri şişmişti. Kıpkırmızıydı heryeri. içim burkuldu. Çok canım yandı o an. Kendime birkez daha küfrettim içimden.
    "Ne var?" dedi sesi gidip geliyordu. Biraz kısık çıkmıştı.
    "Sen şuan görmüyorsun arkandaki güneşi tam ufukta. Battı batıcak. Güneşin etrafı kırmızılaşmış. Kırmızı. Beni ölüme zütüren de o renk olacak dedim.
    ikimiz de birbirimize mal mal bakıyorduk. Söylediklerimden bir anlam çıkaramamıştı sanırım.

    ilk girdiğim dükkandan aldığım meyve bıçağını çıkardım. Gözleri biraz büyüdü. Daha sonra diğer dükkandan aldığım poşet dolusu şeyi çıkardım. Komik gelebilir biliyorum ama o poşet ağzına kadar Domates ile doluydu. Çıkardım bir domatesi bıçakla kese kese yedim. Heryerim domates suyu olmuştu. Begüm hala beni seyrediyordu. Hatta oturdu izliyor. Anlam veremiyor yaptığıma. ikinci domatesi çıkardım onu da bitirdim. Ağlıyorum bir yandan. Göz yaşlarım domates sularıyla karışmış bir şekilde soytarı gibi duruyorum oturuyorum orda. Üçüncü gitti, dördüncü gitti derken mevzuya girdiğimizi farkettim. Beşinci ve son olan domatesi aldım elime ve Begüm'e Bağırdım
    "Seni Seviyorum" Evet sonunda söylemiştim ona canlı canlı. Onu sevdiğimi söylemiştim ama artık çok geçti herşey bitmişti benim için planladığım şey olmazsa cidden gibi tutmuştum. Domatesi yedim ve devam ettim "Hem de çok..

    Not: Bu partta biraz muallaklik yapayım dedim bazı ayrıntıları vermedim diğer partta vericem bu part şuan saçma gelebilir ama ayrıntıyı verdikten sonra anlayacaksınız domates mevzusunu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      Şuan beyin mıncıklaması geciriyorum
      ···
  9. 9.
    +11
    Eve geldim ben de sonra bu kıza mesaj atiyim dedim anlattiklari hakkinda. Teselli edercesine kisa birsey yazayim dedim. Kendimi tutamadim 1 saat yazmisim kiza. Bi baktim ohoo tolstoy un savas ve baris i masallah. Uzamis da uzamis. Insallah onun kadar anlasilmaz degildir dedim icimden. Goruldu yapti tabi okumasi uzun surdu sonunda yazdi. " ya sen nasıl bir şeysin çok teşekkürler bu yazdigini kaydediyorum hep okuyicam" .
    Icimde kelebekler ucustu. Vay be dedim neymişiz. Kız dedi seni yakindan tanimak istiyorum yarin konusucaz uyumak falan yok söz ver konusucagimiza dedi. Tamam dedim can atiyorum zaten. Neyse okula geldik kiz yok henuz ben gectim oturdum fazla gecmeden o da geldi gulerek hizli hizli. Yanima oturdu cantasini ustume atti. Ee alisicaksin artik bana haydi bakalim dedi. Kiz ile konustuk bayağı tanistik. Ben seni daha once niye kesfedemedim ya dedi. Yanasti sarildu bana. Artik derslerde sariliyorduk tenefuslerde beraber geziyorduk falan. Bir zaman sonra el ele tutusup gezmelere de basladik. Kiz ile sevgili olmustuk resmen. Ayni icecekten iciyorduk ayni yiyecekten yiyorduk. Her seyimiz ayniydi artik. Gercekten sevgiliydik biz ya. Evet evet oyleydik. O zamanlar selfie modasi yoktu ama fotograf tabi cekilinirdi. Kiz kendi telefonuyla fotogramizi cekti facebook una koymus falan asagiya hayirli olsunlar mi dersiniz oooo hayirdirlar mi dersiniz falan envai cesit yorum. Ben bunu gordum iyice baglaniyorum kiza resmilestirdi dimi ne de olsa herkes ogrendi. Evet evet. Her neyse gunlerim cok guzeldi hatta mukemmel denebilirdi. Ta ki bu kiz tasiniyorum diyene kadar. Fazla uzak sayilmazdi farkli bir ilceye akrabasinin apartmanina gidiyormus. Uzuldum bayagi. Beni teselli falan etti hadi tamam dedik falan gitti kız. Okulda gorusuyoruz tabi. Ama yariyil girdi araya. Yariyilin 3. Gunune kadar no problem. Ama 3. Gun kiz yok mesajlasamiyoruz ortadan kayboldu. 1 gun yazmadi bana. Icime oturdu. Sonraki gun yeni acilmis bir facebook kisisinden mesaj aldim. "Ben ... (kizin adini sonradan verebilirim simdilik nokta koyuyorum). Telefonumu suya dusurdum. 1 hafta falan giremiyicem." Oha dedim telefonu da pahali birseydi. Kimbilir ne kadar uzulmustur teselli edeyim dedim. Biseyler yazdim ama o gayet normaldi hatta mutluydu bile. Garibime gitti olay. Ama bozuntuya vermedim. Cok guveniyordum ona o benim hayatimin askiydi.
    (Cok uzun olmus olaya girdim simdi devam edicem baska bir part ile)
    ···
  10. 10.
    +11
    Birkaç tıkırtı sesinden sonra uyandım. Baktım begüm yok yanımda. Allah allah dedim içimden nerede acaba?
    Tam o sırada önümden o adam geçiyordu.
    "Yanımdaki kızı gördünüz mü?" dedim.
    "Evet az önce çıktı, sen de çıkabilirsin istersen sorun olmaz" dedi.
    Onu aramak için dışarı çıktım. Koridorun sonuna doğru yürüdüm. En son gördüm onu uzakta birisiyle tartışıyordu.
    Yanlarına gittim bir baktım begüm ün elinde 2 simit.
    "Aa uyanmış neyse gerek kalmadı" dedi kadına. Koluma girmeye çalıştı.
    "Napıyosun?" dedim "Alt tarafı 2 serum yedim sakatlanmadım ya sonuçta"
    "Allah allah belki koluna girmek istiyorumdur?" dedi.
    Güldüm birşey diyemedim. Koluma girdi dışarı çıktık. Hastanenin bahçesinde bank vardı heryerde. Gittik oturduk bir tanesine. Acele acele birşeyler yapmaya çalışıyordu.
    Ne yapıyor acaba diye baktım. Simitten bir parça böldü bana uzattı.
    "Al hadi" dedi. Elimi uzattım ama "'' I'ııı" dedi "Öyle değil"
    Ağzıma doğru getirdi iyice.
    "
    E yok artık sen de bizi iyice hasta ettin he" dedim.
    "
    Ne alakası var hastalıkla canım istedi" dedi.
    Yine birşey diyemedim. Kız bildiğin hasta yatağındaki hastaya yemek yedirir gibi bana simit yedirmeye çalışıyordu. Çok gülünç bir durumdaydık.
    Bir simit bitmişti diğeri duruyordu. Onu da bana yedirmeye kalktı.
    "
    Hop dur olmaz" dedim. Ağzı açık bana bakıyor tatlı tatlı.
    "
    E niye ben sana aldım bunları" dedi.
    "
    Sen ne yedin?" dedim.
    "
    Tokum ben" dedi.
    "
    Saçmalama" deyip hemen simite davrandım. Onun yaptığı gibi aynı şekilde ağzına zütürdüm.
    "
    Yiyeceksin" dedim.
    "
    Ya" diye itiraz ediyordu ki hemen cevap verdim;
    "
    Hadi bak uçak geliyor aç ağzını".
    Mecburen açtı bir güzel de yedi o simiti böyle böyle.

    "
    Ee napıcaz burda mı durucaz?" dedim
    "
    Yoo kalkalım" dedi.
    "
    Nereye gidelim?" dedim.
    "
    Gel ben seni zütürürüm''" dedi ve düştüm onun peşine.
    ···
  11. 11.
    +11
    Saat Öğlen 1 i geçmişti sanırım artık. Begümün evine doğru yürüyordum. içim kıpır kıpırdı çok heyecanlıydım. Bugun de okadar şey yaşamama ragmen bu kız hala beni heyecenlandırabiliyordu. Telefonuma baktım belki TL vardır içinde arayıp haber vereyim bari dedim. Ama şarjım bitmişti. Biliyordum böyle gib gibi ortada kalacağımı. Neyse dedim yola devam ettim.

    Az kalmıştı evlerine bir sokak ötedeydi. Köşeden döndüm tam ben döndüğüm sırada karşı tarafta Bim'den çıkan bir çift gördüm. Kızın üstündeki hırka ne kadar da begümünkine benziyordu. Hızlı hızlı yürüdüm yanlarına doğru arkalarına geçtim yetişmiştim onlara. ikisinin de elinde Bim poşedi vardı. Cipsler kolalar mı dersiniz doldurmuşlar gidiyorlar. Konuşmalarına kulak verdim.
    Kız : K , Erkek: E
    K: Ne yeriz şimdi bunları dimi
    E: Aynen bir film açarız izlerken gömeriz
    K: Gömeriz diyorsun ama fazla nasipleneceğini sanma sana bırakmıyıcam
    E: (Güldü)
    K: ( Buna karşılık o da güldü)

    Ses begümün sesine çok benziyordu hatta oydu. Kafamdan kaynar sular akıyordu. Şakalaşıyorlardı el kol hareketleri yapıyorlardı birbirlerine sevgililer gibi.

    Ulan dedim hayır olmasın lutfen olmasın. Bu sefer olmasın. Allahım ne olur bu da olmasın.
    Evlerine 5 dakika falan kaldı. Gözlerim doldu artık tutamıyorum kendimi bıraktım yavaş yavaş göz yaşı süzülüyor yanaklarıma sıcak sıcak hissedebiliyorum.

    Gözlerim buğulandı eğildim sileyim dedim baktım yoklar. Nereye gitti bunlar falan derken yandaki mağazada gördüm. Mağaza dediğim de öyle Bilgisayarcı tarzında biryerdi. Belli oluyordu dışarıdan.
    Kapıdan beri dinledim bunları.
    Begüm: Korku filmi izleyemem ben olmaz
    Erkek: Ee ne izliyicez oturup komedi falan izletmiyiceksin dimi bana
    Begüm: Ne komedisi be romantik film izliyoruz
    Erkek: Yapma bunu bana ya
    Begüm: Köpek gibi izliyiceksin kaçarın yok
    Erkek: Aman iyi tamam izleriz gönlün olsun

    Ya inanamıyordum bunlar bide başbaşa oturup romantik film izleyeceklerdi ? Dünyalar başıma yıkılmaya devam ediyordu. Elektrik direkleri kafama ineceklerdi sanki sallanıyorlardı. Başım dönüyordu kaldıramıyordum bukadarını da artık. Onca şeyden sonra bu bana çok koymuştu. Çıkıp atlayacaktım karşımdaki binaya. Kötü kötü düşünüyordum. Ben yarına sağ çıkmayacaktım. Yaşamak istemiyordum artık. Son bulsun bu işkence diyordum içimden. Bu hayatta ne tak varsa beni buluyordu. Başka kimse yokmuş gibi neden her halt benim başıma gelirdi şu dıbına koydugumun dunyasında?

    Derken içeriden çıktılar ben başımı çevirdim görmediler beni.
    "Çok sıkıldım al şu poşeti de ben önden gideyim" dedi begüm.
    "Ne kadar hamarat oldugunu da görüyoruz begüm hanım" dedi çocuk.

    Çantaları çocuga verip koşar adım gidiyordu karşıya geçince artık onların binaya gireceklerdi. Ben ise hayallerimin nasıl gitgide yok olduğunu izliyordum sadece elimden gelen birşey yoktu çaresizdim.

    Begüm karşıdan karşıya geçerken çocuk arkasından hızlıca koştu. Kolundan tutup çekti begümü. Ardından bir motorgiblet geçti.
    "Önüne baksana" diye bağırdı adam rüzgarın da boğduğu bir sesle.

    "Aşkım dikkatli olsana biraz, sağına soluna bak kaç kere söyliyicem sana" dedi çocuk.
    Beynimden vurulmuşa döndüm bukadarını nasıl kaldıracaktım artık.
    Binadan içeriye girdiler onlar gözden kaybolurken yavaş yavaş,
    Benim hayallerim, hislerim, umutlarım da kayboluyordu onlarla beraber yavaş yavaş.
    Ve apartman kapısı kapandı. Beni yalnız bırakmıştı tekrar. Onun için atan bir yürekle. Ama busefer Yapayalnız...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      Tekrar döndük başa amk
      ···
  12. 12.
    +11
    Neyse iste bozuntuya vermedim bu facebook hesabina mesaj attim surekli ama cevap gelmedi hiç. 2 gun gecti 3 gecti. Tabi ben guveniyorum takiliyorum orda burda arkadaslar cagiriyor okuldan falan. En son pazar gunuydu sanirim mustafa cagirdi beni playstation oynayalim gel kafa dagitiriz falan. Iyi dedim gittim az oynadik sıkıldım acıktık da tabi dedi bana yeni biryer var bildigim cok guzel kanka sana ısmarliyayim gel dedi. Bu cocuk da paralı biraz hadi dedim tamam gidelim. Normalde gitmem hic oyle yerlere. Baktim donerci bildigin ama modernlestirilmis hali. Neyse dedik oturduk ilk kata acik alandan sigara kokusu geliyor bize rahatsiz olduk dedik bir ust kata gecelim hem balkon var falan. Gectik koseye oh sigara da yok yola bakiyoruz bir yandan siparis verdik karnimizi doyurucaz. Bizim orda dondurmaci var baktim orada benim kız ı gorur gibi oldum yok be o degildir dedim o baska ilceye tasinmisti cunku burda olmasi pek mumkun degildi biz yedik falan. Ben unuttum olayı. Mustafa dondurma alalım bunaldım dedi. Hadi dedim tamam alalım. Yaklastik. Yaklastikca anladim ki o gordugum kiz gercekten benimkiymis. Ama bana tuhaf gelen sey yaninda birisi daha vardi erkek. Allah allah dedim kim bu gideyim sorayım. Salak kafam bu kadar saf olunmaz. Mustafa tuttu beni. Dur gerizekalı ogrenelim bi ne konusuyorlarmis dinleyelim dedi.
    Gittik dinliyoruz. Kız: K çocuk :Ç
    K: yok be öyle mi sandın cidden
    Ç: ya ne bileyim gorunce bana çok koydu
    K: koydu mu?
    Ç : hem de nasıl
    K : Yerim ya sence ben o salakla gercekten cıkar mıyım. Baktım saf oyuzden boyle bisey aklıma geldi yoksa işim olmaz senden başkası yok benim için. kıskandırıyım dedim seni. Başka turlu bana donecegin yoktu napıyım.

    Bunu duyduktan sonra gozlerimde yıldırımlar çaktı. Mustafa "Lan huur sen ne diyorsun?" diye atladı bunlarin onune. Ben hala uzaktayım kendimi toparladim ben de geldim ama nasil kızgınım abi. Aldım küllüğü o beni uğruna kullandigi serefsizin yuzune fırlattım. Bu kalkti bana davrandi. Mustafa buna gecirdi bi tane. Biz basladik cocuga vurmaya. Huur gitmis cagirmis adamı . Adam geldi siz kimin yerinde kimi dovuyorsunuz diye bize girdi. Anasini satayim guya musteri ya serefsizler. Bu da onlari koruyor. Adamın yanindakiler de geldi bizi yaka paca attilar disariya bir guzel de dayak yedik. Mustafayi babasi aldi ordan ben de aileme caktirmadim hic hasar vardi biraz ama allahtan yuzumde birsey yoktu fazla belli olmuyordu. Gittim kent park a boş olurdu orasi oturdum kafami vuruyorum direğe ağlıyorum. Kendimi hic bukadar çaresiz hissetmemiştim hayatımda
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    +11
    O: Aldatmak ha Peki. Abimdi o benim. Bana ara sıra aşkım der evet doğru. Canımız sıkıldı evde film izleyelim birşeyler yiyelim dedik. Az önce de abime sevgilim mesaj attı deyip filmin ortasında böldüm biliyor musun? Mutlu musun şimdi. Mesaj atma bana bir daha tamam mı?
    B: Abin olduğunu nerden bilicem? Bunca şeyden sonra buna inanmamı mı bekliyorsun benden?
    O: Ona da inanmıyorsun demek. Bekle geliyorum
    (5 Dakika Sonra)
    O: Bana bunu yaptırdın ya yazıklar olsun sana.
    Goruntulu mesaj atmıştı. Açtım. 2 Tane kimlik vardı. Birisi turuncu diğeri mavi. Turuncu olan onunkiydi. Mavi olana baktım evet gerçekten de abisiydi. Ben ne yapmıştım amk? Sorup sormadan önyargı ile ortalıgı darmaduman etmiştim. Güzel giden tek şeyin de içine sıçmıştım resmen. Onca şeyden sonra belki haklıydım ama Meleğim dediğim kıza neden önyargı ile yaklaşmıştım ki. Benim derdimi dinlemişti hiç tanımamasına ragmen beni teselli etmişti. Ben ise onu şuan tanımama onu sevmeme ragmen dinlemeden peşin hüküm vermiştim.

    Kafamı duvara hızlıca vurdum. Giberim böyle işi ne yapıyorum ben diye bağırdım.

    Gerçekten Yazıklar Olsun u haketmiştim. Neydi şimdi bu yaptığım? Kendi boynuma taş bağlayıp suya atlamak mı? Hayır daha beteriydi bu ölümden bile daha beterdi.

    B: Oha özür dilerim allah benim belamı versin ne olur affet vallaha bilmiyordum
    O: Sana söylerim ama mesaj atma bana demedim mi ?
    B: Dedin ama napayım yapma anla beni bilmiyordum ne olur sensiz yaşayamam
    O: Mesaj atma dedim. istemiyorum!
    B: Sabaha kadar yalvarırım sana lütfen böyle deme
    O: is-te-mi-yo-rum!
    B: Ya yapma amk. Çok seviyorum seni herşeyden çok

    Evet gerçekte söylemediği şeyi telefonda söyleyen ergenler gibi olmuştum. Onu sevdiğimi söylemiştim tabi züt korkusuyla söylenen birşeydi bu.

    O: Tamam dedi.
    B: Tamam derken? yazıyordum ki tam yazarken engel yedim. Beni engellemişti.
    Kendi kendime yemin ettim bu kızın peşine düşücem sonuna kadar yalvarıcam eğer aramız olmazsa bu dünyayı gibtir edicem ilk aklıma gelen yolla tahtalı köy bileti alıcam diye.

    Saatlerce nasıl yalvaracağımı düşündüm nasıl affetirebileceğimi kendimi.. Sonunda bulmuştum evet veya bulduğumu sanıyordum bu işi apaçık kesin bir yolla çözecektim ya olacaktı ya olacaktı.
    Her zamanki gibi aleti edevatı topladım ceketi aldım ve çıktım..
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    +10
    Evet devam ediyorum. Otobüsü bekledik tam gelmedi diye kıçımın tutuştugu ara otobusu gordum ve bir oh çektim. Otobüs yavaş yavaş geliyordu.
    "Dur bi dakka numaramı al derdin olursa yazarsın bana" dedi.
    Bir an "Tamam" dedim. Çıktı agzımdan oyle. Otobüsün durmasıyla benim numarayı kaydetmem bir oldu. Hemen otobüse bindim zaten fazlasıyla boştu gittim en arkaya oturdum.
    Bana bakıyordu el salladı hafiften gülümseyerek. Ben de elimi kaldırdım selam verdim. Teşekkürler dedim. Nasıl anladıysa birşey değil dedi. Ağzından belli oluyordu.

    Kapıyı sessizce açtım ve eve girdim. Işıklar sönüktü evde kimse yoktu. Amcamın düğün hazırlıkları vardı o sıralar. Annemler sanırım babaannemde kalmışlardı. Bu sefer de yırtmıştım bakalım. Gittim yatagıma yattım. Üzülesim yoktu daha fazla. Düşünmedim hiç bugun olanları. Sadece o kızın dedıklerı aklımdaydı "uyu yat uyu" ...

    Bir baktım heryer aydınlık. Meğerse dalmışım sabah olmuş. Kalktıgımda cidden duygularımı sanki birşey örtmüştü. Kızın dediğinde haklılık payı vardı demekki. Uyku deva olmuştu bana. O şerefsiz yine aklımdaydı tabi. Ama artık severcesine değil nefret edercesine aklımdaydı. Bir an okul geldi aklıma aynı sınıftaydık onunla hala. Açığa geçmeyi düşündüm. Seneye Üniversite sınavım vardı. Okulda onu çekmektense evde daha rahat çalışırım diye düşündüm. Evde kımse olmadıgından gidip kahvaltımı hazırladım. Tam oturacakken aklıma dün geceki kızın numarasını aldıgım geldi. Gittim aldım telefonu mutfaga tekrar geçtim oturdum çayımı içerken kıza
    "Günaydın" yazdım. Hemen cevap gelmeyince uyuyor demek ki dedim.
    Fazla geçmedi ben kahvaltımı yarıladıgımda mesaj geldi. "Sana da günaydın Kızılgöz" dedi. "Gözlerim normale döndü artık saol dün gece için. herkes öyle yaklaşmaz tanımadığı birine" dedim.
    "Bilmem normalde ben yaklaşmam zaten ama sen çektin beni sanki" dedi.
    Duraksadım. içimde kısa süreli bir heyecan oldu. Hani ateşin közü olur arada yanar ama anında söner. O misal işte. Aynısı oldu sanki içimde. Fazla takmadım yine.
    "Allah Allah" dedim. "Çevremdekileri kendime çekmek gibi bir huyum yok benim bildiğim"
    ···
  15. 15.
    +10
    Evet vuruyorum kafami direge telefonum caliyor bi yandan baktim mustafa. Konusmaya halim yok acmadim. Konuşsam da ne konusucaktim ki. Ne konusacagimi da bilmiyordum. Her şeyi baştan dusunuyordum. O kızı gecirdigimiz zamanları boru mu toplam 7 ay. Ulan seref yoksunu 7 ay kiskandirmak icin cikilir mi. Bir yandan ona sovuyorum bir yandan icim yaniyor saatin nasil gectigini farketmedim. Hava kararmış ben hala ordayım etrafta da binalar var. Yuzumu havaya kaldirdim. Erkekler aglamaz diye bir şey yok. Ağlıyor işte. Ben de ağlıyorum hala. Gozume balkondaki ışık ilişti. Kadınlar oturuyordu sanırım bana bakıyorlardı. Ben de onlara bakinca birisi seslendi "ablası ne zamandır orada oturuyorsun annen baban merak etmiyormu seni napıyorsun sıkılmadın mı" diye. Cocuk da degiliz o zamanlar lise 3 idare eder bir tipimiz var. Malum sakal bıyık muhabbeti yeni yeni başlamış falan. Icimden dedim hala kizginim ya (ulan cocuga mi benziyoruz ne anne babasi) dedim. Benim takmadigimi gorunce birdaha seslendi "gelsene ablasi az buraya" diye. Ben yine takmadim. Hic halim yoktu artik yikilmistim her sey bitmisti benim icin. En son aralarinda konustular bunlar. Ben yine gokyuzume kaldirdim kafami herseyin ne kadar gereksiz oldugunu dusunuyorum triplerdeyim falan. Yanima bi kız geldi. Ablam sesleniyor merak etmiş seni niye cevap vermiyorsun dedi. Bir yandan uzak duruyor tabi korkuyor. Arsızı var iti var kız da haklı.
    Ben kıza hic bakmadım. Hala cevap vermiyorum. "Şşt sana dedim" diye yükseldi. "Ne var niye benimle ugrasiyorsunuz isiniz gucunuz mu yok ya " dedim. Agzima ilk gelen seydi bu. Sustu. Az uzagimdaki salincaga oturdu. (Salıncak dedigim de bildigimiz salincak degil hani bu buyuk olanlardan karsilikli oturulur hep beraber yuklenerek sallandirilir 6 kisilik falan herneyse). Icimden diyorum işsiz mi bu kız ya niye oturuyor orda ne tak var cok mu komik duruyorum burda falan. En son aglamaklı halim gecti uykum da geldi biraz. Kız olmasa orada uyuyucam neredeyse hicbir sey umrumda degil. Kız dedi bana "noldu? Belli biseyin var bildigim erkekler boyle hareketler yapmaz" dedi. " ne yapiyormusum ben ne var hareketlerimde farkli olan" dedim. "Oğlum ağlıyorsun kac saattir burda kimi yiyorsun" dedi. "Ee agliyorsam ne olmuş" dedim. "E ben de onu soruyorum mal" dedi. Mal kelimesi cuk diye oturmuştu bana. "Haklısın malım bunun acisini cekiyorum şuan" dedim. "Anlat bana" dedi. Tanimiyorsun beni neden dinlemek istiyorsun dedim. Ben dinlemeyi severim dedi. Neden seviyorsun amacın ne dedim. Insan dinlemek sevilir mi abi ya? Hepsi ayri bela. Tabi benim icimdeki asosyallik boyle dusundurtuyor. Kız maşallah konuşmada çok iyi etkiledi beni. "Insan pgibolojisini seviyorum" dedi. işim bu benim dedi. Icimden dedim ne farkli bisey lan bu. Neyse ben en son bunun israriyla basladim buna anlattim herşeyi.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +10
    Yürümeye başladık evlerine doğru. Yaklaşık 30 dakika daha benimleydi meleğim.
    "Kim demiş senden kurtulmak istediğimi" dedim.
    "Şimdilik böyle diyosun ama görüceksin bıktırıcam seni kendimden" diyerek güldü.
    "Oo çok iddialıyız bakıyorum da" dedim
    "Pek mümkün değil ama bıkmam ki ben, sen bukadar şeyken" çikmamıştı agzimdan o son sözcük.

    Dügümlenmisti sanki bogazim. Kalbim söyle söyle diye atarken beynim buna izin vermemişti.

    "Neyken?" diye sordu. Yürümeyi kesti. Bana döndü. Daha sonra tüm bedeniyle döndü ve tekrar sordu aynı şeyi;
    "Neyken?"

    Gözlerinin icine bakabiliyordum o an sadece. Cesaret bekliyordum ama gözlerinin kahvesine dalmıştım. Büyülemişti beni o aroma. Daha çok engel olmuştu sanki söylememe. Ne kadar güzel olsalar da onlara sonsuza dek bakabileceksem de benden bir cevap bekliyordu meleğim. Gozlerini hiç kırpmıyordu neredeyse. En son kendime cesaret vermek icin bir sey uydurdum. Gözlerini kirptigi an soyleyecektim ona.
    Fazla gecmeden gozlerini kirpti. Ve söyledim;
    "Güzelken". Belki de basit birşeydi ama ona iltifat etmeye bile kıyamıyordum. Sanki benim sesimi duymasi onu inciticekmiş gibi hissediyordum. Söylemiştim ama evet evet söylemiştim.

    Sustu, konuşmadı. Sağ elini koydu yanağıma. Avcunun icini hissedebiliyordum. Fazlasiyla yumusakti. Ve hafifce güldü. Boyu benden biraz kisaydi. Parmaklarinin ucuna yukseldi. Yaklasiyordu bana gittikce. O yaklastikca benim kalbim daha cok atiyordu. Yillarca kafesine hapsolmus ozgurlugune kavusmak isteyen bir kuş gibi. Belki de kalbim onun kalbine kavuşmak istiyordu o yüzden bu denli hızlı atıyordu çıkacak gibi..

    Fakat bu seferlik kavuşan o ikisi değil bizim
    dudaklarımız dı.
    ···
  17. 17.
    +10
    Devam edicem gencler. Her huurluga ragmen hayat devam ediyor degil mi? Basiniza gelen ne olursa olsun salmayin kendinizi birakmayin. Her seyde bir hayir vardir. Mevla en iyisi bilir. Devam ettikten sonra buna azicik inanmaniza katkim olursa ne mutlu bana
    ···
  18. 18.
    +10
    Merdivenlerden iniyordum. Inerken aklımda türlü sorular vardı. Kimdi bu neyin nesiydi. Ne 5 dakika konuşması. Başıma ne gelecekti acaba.

    Kamelyaya yaklaştıkça yüzünü daha iyi seçiyordum. Biraz baktım ve hemen çıkardım kim olduğunu. Unutmak mümkün müydü o şerefsizleri. Huur un yanındaki gelmiş.

    "Ne var lan ne konuşucaz seninle 5 dakika" dedim.
    "Ağır ol. Sen kimin yanında kimi dövmeye kalkıyorsun lan" dedi.
    "Bunun için mi geldin lan züt. O zaman gösterseydin erkekliğini bu işlerin rövanşı olmaz" diye bağırdım.
    "Göstericem ben sana şimdi rövanşı" dedi.
    "Hadi göst.." sözümü bitirmeden çenemde bir soğukluk hissettim ve geriye doğru sendeledim.

    Erkek olmadığını tekrardan kanıtlamıştı şerefsiz. Muşta getirmiş yanında.

    Sendelememden faydalanıp elmacık kemiğime doğru bir tane daha vurdu. Sersemlemiştim yavaşça yere düştüm.

    Yere düştüğümü gördü ve hemen üzerime çullanmak istedi. Iyice bana yaklaştığında ayak bileğinin üzerine vurdum yerde olmama rağmen.
    Motorcuların kavşağı dönerken yana yatması gibi yattı yana doğru. Tam düşecekken yerden destek aldı. O bunlar ile oyalanırken ben çoktan ayağa kalkmıştım.

    Tam doğrulmuşken karın boşluğuna geçirdim bir tane. Büzüştü öne doğru. Büzüşmesinden faydalanarak dizimle de karın boşluğuna vurdum. Itince hemen yere düştü. Üzerine çıktım .

    O anki sinirle ne kadar vurdum neresine vurdum bilmiyorum.

    Birisi beni arkadan çekti ve zorla kaldırdı üzerinden.

    "Gibtirin gidin lan bir rahat uyutmadınız. Gidin başka yerde dövüş edin burayı mı buldunuz" diyip suratıma tokadı geçirdi. Afalladım.

    Derken kapıcı da geldi beni eve sürüklemeye başladı. Zorla kapıdan beni eve sokarken elimde serefsizin muştası olduğunu farkettim çok az da kan vardı üzerinde. O hatırlamadığım bölümde almışım sanırım.

    Begüm ün bir anlığına bile aklımdan çıkmasıyla ne kadar acı hissedebilecegimi farkettim. Bu kavga unutturmuştu sanki onu biraz. Onu unuttugum gibi hemen heryerim sızlamaya başladı. Pencereden baktım o şerefsizi de zorla kaldırıp gönderiyorlardı.

    Elimi yıkadım kemiklerin üstü kızarmıştı biraz. Aynaya baktım vurduğu yerler şişmeye ve morarmaya başlamıştı hemen. Yüzüm dağılmış gibi görünüyordu. Az vurmuştu ama öz vurmuştu şerefsiz.

    Dünkü dondurmacı dayağının acısı da şimdi çıkıyordu sanırım. Yatağa uzandım heryerim sızlıyordu ve uyuya kalmışım.

    Gece 10 gibi kalktım. Yüzümde hafif bir sızı vardı. Telefonum aklıma geldi. Açtım baktım begümden mesajlar var. Ama onları okumadım çünkü huur un attığı mesajlar dikkatimi çekmişti.
    Küfredip açtım ne yazmış diye okumaya başladım.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    +10
    Gençler bu astım denen şey bende hala var. bu aralar yine azdı. Az önce öksürük nöbeti geldi geç yazdım. hala daha devam ediyor kegib kegib. Şimdi de hastaneye gidiyorum bu nöbetlerin sonu pek hayırlı olmuyor. Gelince yazacağım kusuruma bakmayın haydi allaha emanet
    ···
    1. 1.
      +1
      geçmiş olsun panpa
      ···
      1. 1.
        +1
        Sağol kardeşim
        ···
    2. 2.
      +1
      asıl sen kusura bakma panpa. Anlayışlı olmam lazımdı.
      ···
    3. 3.
      0
      Yok deme öyle ne bilecektin kardeşim
      ···
    4. diğerleri 1
  20. 20.
    +10
    Son sözümü de söyledikten sonra gözlerim karardı. Zar zor nefes alabiliyordum. Hatta hiç alamıyorum da denebilir. Begüm'ü duydum.
    "Ne oluyor?" diye uzatarak bağırıyordu.
    Ondan sonra bende ekran gitti. Biraz sonra tekrar ekran gelir gibi oldu hafif sarsılmamla beraber.
    "Uyansana" diye ağlamaklı bir ses duydum. Ve ekran tekrar gitti.

    AraNot= Domates mevzusunu anlatıyım devam ediyorum gençler.

    Lise 1 dim sanırım. Anneannemin günü varmış annem pastalar börekler yapmıştı. Hepsini toplayıp apar topar gitti. Bana bir tane bile bırakmamıştı. Bu çocuk evde ne yiyecek falan hiç umrunda bile değildi.
    Her neyse ben dedim yemesem de olur ne olacak falan. Çok büyük konuştum sanırım 1 saat sonra açlıktan gebericek pozisyona geldim. Buzdolabına baktım. Aşağıda bir sürü domates var. Normalde domates sevmem hayatta yemem.
    Ama o an aldım içinden bir sürü oturdum hepsini yedim. Geceye kadar hiçbirşeyim yok gece bir anda ölecek gibi oldum. Nefes alamıyorum falan. Dedim ölüyorum galiba. Annem eve geldi beni gördü normalde giblemez inanmaz ama o an noldu bilmiyorum babamı aradı durumumu anlattı. En küçük amcam da babamın yanında çalışıyor o sıralar iş bulamadığından. Bizim doblo ile geldi beni almaya hastaneye gidicez. Hastaneye gittik yarım saat Oksijen yedim eve yolladılar. Yollarken de demişler bizim bu hastaneden ayrılan bir göğüs hastalıkları uzmanı arkadaş var ona bir uğrayın demişler. Annem babam olsa giblemez hastalık geçtigi gibi salarlar ilgilenmezler. Ama amcam.. Allah ondan razı olsun zütürdü beni evvelsi gün doktora. Doktor baktı sende astım var dedi. ilaç verdi. Çekmecesinden fısfıs tarzı birşey çıkardı. Bilirsiniz ya çocuklar duymasında Laz vardı bir tane sürekli ağzına fısfıs sıkardı. Aynı o tarz birşey işte bundan sıkacaksın falan dedi. Sonra alerji testi yaptı sizce neye alerjim vardı? Evet her bir taka alerjim vardı ama sonra doktor şöyle dedi ;
    "En çok domatese alerjin var yakınından geçme sakın" .
    Tabi bunu dedikten sonra benim neden fenalaştıgım da belli oldu.
    Bu olaydan sonra ilerleyen yıllarda da aynı doktora gittim diğer alerjilerim azalırken bu domates illeti artmış sürekli. Son haddeye gelmiş artık falan.

    Evet domatesi neden yediğimi açıklığa kavuşturdum artık sanırım. Biraz farklılık yapayım dedim bu son 2 partta.
    ---
    Ekran gittikten sonrasını da yazıcaktım gereksiz uzatmışım sanırım birdahaki parta yazıcam onu. Yazış tarzı olarak bu partlarda saçmaladıysam kusura bakmayın
    Tümünü Göster
    ···