Başlığımı belki saçma bulacaksınız ama ne anlatmak istediğimi en son sizde anlayacaksınız. Neyse başıma gelenleri yani nasıl aldatıldığımı anlatcam size. Lise bitmiş tercihler yapılmış istediğim bölüm olan 9 eylül Üniversitesi Mimarlık bölümünü kazanmıştım. Tabi büyük güne az kalmıştı izmire gittim kyk çıkmasının verdiği mutlulukla 2 gün önceden gitmiştim izmire bu arada ben ıspartalıyım ordan gittim izmire. Zar zor olsada yurdu bulmuştum tabi her ünili genç gibi 2 3 ay yurtta kalıp eve çıkmak gibi bi hayalim vardı benimde.

ilk gün geldi çattı tabi artık okula gideceğiz mimarlık okuyacağız kendi çapımızda bi havamız olduğunu düşünüyoruz. Yurttan da bi arkadaş buldum kendi bölümümden beraber gideceğiz okula. Saçlar fönlü, parfümler sıkılmış beklesin bizi kızlar edasıyla gidiyoruz okula. Aq öyle bi kampüs yapmışlar ki fakülte bulasıya kadar akla karayı seçmiştik. Neyse en sonunda sora sora da olsa bulduk.

Klagibtir biliyosunuzdur üniversitenin ilk haftasında okulda genelde 1. Sınflar olur, üst dönemler ilk hafta gelmez okulun her yeri bizim gibi çömlerle doluydu. ilk ders 9 daydı tabi biz abazalığın verdiği hırsla 8.30 da okuldaydık. işte ders saatini beklerken boş durmayalım diye kantine oturmuştuk. Çay sigara yapıyoruz nejat işler edasıyla marlboromdan(ilk gün diye marlboro aldım normalde tekel 2000 mavi kısa içerdim hep) bi nefes alıyorum sonra etrafıma bakıyorum şöyle güzel kız var mı diye. Kimisi çok havalı, kimisi çirkin, kimisi bana göre fazla güzel geliyor gözüme. Aradığım kızı bulamamıştım kantinde artık başka mekanlarda deniyeceğiz diyorum kendi kendime. Oğuzhan(ozi) soruyor bana işte hiç gözüne kestirdiğin kız var mı diye bizde havalı gözükücez ya aq. yok diyorum onlar beni kestirsin gözüne diyorum.

Saat 9 olmuştu artık ders c bilmem kaçtaydı gittik sınıfa oturduk kız sayısı erkek sayısından fazlaydı ama kimseye bakmıyorum bu sefer 4 yıl beraber okuyacağım kişiler beni abaza bilmesin diye. Hoca 9.45 gibi gelip 10.30 gibi dersi bitirdi. Öyle mal gibi geçen ilk gün olduğunu düşünüyorum tabi. Hiç bi sosyalleşme yok oziyle ikimiz takılıyoruz öyle. Sınıftaki binler kızlarla ortamı yavaş yavaş kurmuştu. Bu arada bi tavsiye benden ilk gün hızlı olan kaybeder biraz cool takılın ilk gün.

Öğrenci kartı çıkarmak için öğrenci işlerine gitmiştim. Tabi sıra fazla bekliyoruz işte. 3’lü bi kız grubu vardı. Böyle baya samimiyeti kurmuşlar koyu muhabbetleri vardı. Tabi aralarında 1.65 boylarında kısa küt saçlı bi kız vardı benim dikkatimi çekmişti. Tabi bu kızın benim hayatımı gibecek kız olduğunu nerden bileyim. Neyse sıra bunlara geldi öğrendim bizim sınıftaymışlar. Hiç de dikkatimi çekmemişlerdi. Sınıflarını öğrenmişken ismini öğrenmemek olmazdı. Kısa küt saçlının adını öğrenmiştim. Adı Sılaymış. Neyse bizde başvurduk oziyle öğrenci kartı için artık işimiz bitmişti okulda. Yurda dönecektik. Yolda oziyle gün değerlendirmesi yapıyoruz, ozinin yanında cool takılmaktan vazgeçmiştim çünkü yakın arkadaş olacağımıza inanıyordum. işte dedim sıradaki önümüzdeki kızlar bizim sınıftaymış siyah küt saçlının adıda sılaymış hoş ve tatlı bi kız gibi geldi gözüme dedim. O da ha iyi bulmuşsun kendine göre birini dedi. Ee dedim sende yok mı bi şey. Yok be öyle gözüme takılan olmadı dedi.

Artık 2 haftayı geride bırakmıştık. Matematik dersinde hoca notları vereceğini açıkladı. Ve bu notları bi kıza verdi. Tabi o zaman s3’ler general mobilelar yeni yeni piyasaya düşmüştü ve herkesin elinde bu telefonlardan vardı. Kız dediki bi whatsapp grubu kurayım wp’si olanlar bana numarasını mesaj olarak atsın gruba ekliyim notlarıda oraya atarım dedi. Tabi durur muyum hemen kızın numarasını mesaj attım ve wp grubuna artık bende girmiştim. Tabi grupta sılada vardı. Hemen numarasını ekledim ve pusuya yattım. Tabi grup sadece matematik dersi hakkında konuşmuyordu artık tüm dersler konuşuluyordu orda. Bi cumartesi günü saat 2 gibi kalktım grupta yığınla mesaj. Yataktayken mesajları okumaya koyuldum. Birisi çizim dersiyle ilgili bi soru sormuş bunu da sıla cevaplamış, anlatmış. Kaçırır mıyım fırsatı hemen özelden yazdım sılaya ya ben yine anlamadım sorun değilse bana da anlatır mısın biraz daha detaylı şekilde dedim. O da anlatmaya koyuldu ve soruyu anlattı tabi artık elimde bi fırsat vardı sağol filan derken muhabbeti kurdum. Baya konuşmaya başladık wpden.

Wp’den konuşuyoruz ama okulda birbirimize günaydın bile demiyoruz bu böyle biraz sürdü. 3 hafta filan oldu hala konuşuyoruz wpden en sonunda ona da anlattım durumu biz burdan güzel hoş konuşuyoruz ama okulda birbirimize selam bile vermiyoruz dedim. O da haklısın ama senle karşı karşıya geldiğimizde yüzüme bile bakmıyosun gözlerini kaçırıyosun dedi. Ve haklıydı da biraz utanıyordum aslında utanmak da değilde siz anladınız işte. Dedim farkında bile değilim bundan sonra böyle olmasın dedim. Benim için sıkıntı yok dedi. işte artık selamlaşmaya başladık, kantine beraber inmeye başladık bunun arkadaşı vardı tuğba diye o da bizimle geliyodu tabi haliyle ozide bizle geliyodu. Beraber takılıyoduk. Oziye diyodum olum sende tuğbaya yürü olsun bitsin beraber takılırız 4’lü olarak diyodum ama ozi pek yanaşmıyodu heralde tuğba pek çekici bi kız değil diyeydi.

Neyse gel zaman git zaman sılayla artık iyice yakınlaşmıştık ben de pek uzatmak istemiyoduö mevzuyu sılanında ben de gönlü var gibiydi biraz. Vizeler bitmiş artık aralık gelmişti. Bi cuma gecesiydi sılaylada başbaşa okul çıkışı güzel bi akşam geçirmiştik. Dedim olum artık elini çabuk tut olsun bitsin artık bu iş. ilk önce mesaj atmayı düşündüm ama çok liseli olurdu yüzyüze konuşsam desem yarını bekleyemezdim. Arayıp söyleme kararı aldım. Ama aramadan önce bi sigara yaktım ne söyleceğimi düşünmeye çalışıyorum fakat kendimle konuşurken bile doğru düzgün açılamıyodum sılaya sonra dedim gibtir et ara içinden ne geliyosa söyle dedim. Sigaramı bastım kül tablasına derin bi nefes çektim rehberden sılayı buldum tek yapacağım şey sılayı arayıp içimde ne varsa söylemekti.

Buraya kadar sabah yazdım şimdi atıyorum okuyan bi kaç kişi varsa şimdi yazmaya devam edicem

Beyler devam ediyorum bi kaç işim vardı 10dk da bi entry girerek devam ederiz ama ilk entry’ye like atalımda biraz üstlere çıksın

Sonunda beklediğim an gelmişti sıla beni çok bekletmeden telefonunu açtı. Günümüzün nasıl geçtiğinden filan konuşmaya başladık. Böyle heyacanlı heyacanlı konuşuruken bi anda cümleler bitiverdi derin bi sessizlik oluştu. Kendi kendime tam sırası dedim gir artık cümleye olsun bitsin dedim. Sıla dedim efendim dedi. Sana bi şey söyliyeceğim ama sonuna kadar dinle sözümü kesme dedim. Tamam dedi. Başladım anlatmaya ona en başından, onu gördüğüm ilk andan o güne kadar her şeyi anlatmaya başladım ve en sonda bence bu hikaye yarım kalmamalı, bana çok iyi geliyosun, gel birbirimizi tamamlayalım dedim. Kendimden böyle bi konuşma beklemiyodum hem çok akıcı olmuştu hem de kendimi çok iyi ifade etmiştim. Her şey sılanın 2 3 kelimesine bakıyodu artık. Önce sıla sessizliğini bozmadı daha sonra ağlama sesleri duyuyodum fakat bana ağladığını hissettirmemeye çalışıyodu. Ağlıyor musun dedim yok dedi ağlayarak. Seni üzmek istemezdim çok özür dilerim dedim. Evet bana bi özür borçlusun ama bu geceden dolayı değil bu geceyi bu kadar geciktirdiğin için borçlusun. Ben bu geceyi ne kadar çok bekledim biliyo musun diyordu ağlayarak. dayanamadım dayanamazdım zaten sevdiğim kız öyle ağlarken ben de ağlamaya başladım . Yani bu evet demek oluyor di mi dedim. Evet benim ekgib parçam dedi.

Konuşacak mecalim kalmamıştı hem ağlıyodum hem mutluluktan uçuyodum. (Erkekler ağlamaz demeyin en güzel erkekler ağlar.) Sılaya da söyledim lütfen telefonu kapatalım yarın uzun uzun gözlerine bakarak sana bunları anlatırım dedim. Tamam yarın bana bunları saat 11.30 da bizim poğaçacımızda anlat dedi. Tamam dedim heyacanlı bir şekilde tabi heyacanlanacaktım sevgilimle ilk randevumdu bu benim. Neyse daha sonra telefonu kapattım. Gözüme uyku girmeyeceğini biliyodum o yüzden bi sigara yaktım yarını hayal ediyordum. Ona söyleyeceklerimi planlıyordum. En sonunda yatakta sızıp kalmışım. Sabah 8.30 gibi uyandım kızın yanında fazla bi şey yiyemeyeceğimi bildiğim için yurttada kahvaltı yaptım. Artık hazırlanma vaktiydi. Telefondan teomanın serseri şarkısını açıp hazırlanmaya başladım. Ozi tabi bu halime görünce ne bu hal aq neden bu kadar mutlusun dedi. Olanları anlattım oo kardeşim hayırlı olsun filan dedi heyacanımı benimle paylaşmıştı. Artık hazırdım her şey tamamdı. Poğaçacımıza gitmek üzere yola koyuldum.

Devam ediyoruz beyler işimden fırsat buldukca yazıyorum burda olanlar kendini belli etsin ve ilk entryi likelayım ki üstlere çıkalım

25 geçe filan poğaçacıdaydım fazla beklemedim sılayı 30 geçe olmadan o da geldi. Hafta içi Her zaman ben 2 kaşarlı o 2 zeytinli yer çayımızı içer okula geçerdik. Bu sefer farklıydı ilk defa poğaçacımızda haftasonu buluşmuştuk. Oturduk masaya siparişlerimizi verdik. Ee anlat bakalım daha neler anlatacaksın dedi. Biraz çekindim sonra cümleye girdim. Seni okulun ilk günü o sırada gördüm, görür görmez aşık olmadım belki ama o an içinde hoşuma gitmiştin ve tanıdıkça güzel yüzün gibi güzel bi kalbin olduğunu da gördüm ve şimdi senin karşındayım ve bu adam senden sen ondan vazgeçmediğin sürece vazgeçmeyecek dedim. Gözleri dolmuştu tek kelime dahi etmedi. Karşısında oturuyordum onun o halini görünce yanına geçtim elimi omzuna attım o da başını omzuma yaslamıştı. Hala gözleri ıslaktı ve poğaçacı da barış akarsudan rüzgar çalıyordu. Dedim ki ona artık bu bizim şarkımız, senin ve benim. Kafasını kaldırdı 3,4 saniye yüzüme baktı ve ekledi ben ne iyilik yaptım da Allah seni benim karşıma çıkardı dedi. Bu cümle benim o kadar hoşuma gitmişti ki benden durduramıyodum artık gözyaşlarımı. Gözlerimi sildi ağlama, sen ağlamayı haketmiyosun, bir ömür boyu beraber gülücez dedi. O 1.5, 2 saat içinde sılaya defalarca kez tekrardan aşık olmuştum

Daha sonra yanımıza ozi ve tuğbada geldi çünkü sürekli tuğba sılayı arıyordu tabi tuğbanın geleceğini öğrendikten sonra bende oziyi çağırdım. Tabi artık açıklama zamanı gelmişti tuğba ve oziye ikiside az da olsa bi şeyler biliyodu ama tamamen sevgili olduğumuzdan haberleri yoktu. Sevgili olduğumuzu ilan etmiştik onlarada. 2 saat beraber oturduktan sonra artık dağılma vakti gelmişti. Ozi dedi ki hadi tuğba biz gidelim onlar da gelirler. Ozinin bu kral hareketi tam istediğim şeydi sılayla yalnız kalmak 2.5 ay koklayamadığım o kokusunu doya koklamak istiyordum. Sılanın yurduna beraber yürüyorduk. Konu konuyu açıyor konuşacak konumuz hiç bitmiyordu. Bu arada ellerinin üşüdüğünü farkettim, ee ben yanında boşuna mı varım ellerini ısıtmak için yanındayım dedim ve elini tuttum montumun cebine soktum. ikimizin elide benim montumun cebimdeydi. O kadar mutluydum ki hiç bir entryde bunu anlatamam. Daha sonra yurdunun önüne geldik birbirimizin yanaklarından öptük ve vedalaştık. O yurduna doğru giderken onu izledim yurda giresiye kadar eliyle git, git işareti yapıyodu üşümeyeyim diye. Ama ben soğuğu hissetmiyordum bile.

Bi sigara içip bi entry daha girerim işten anca fırsat buluyorum kusura bakmayın ama sonuna kadar anlatacağım er ya da geç ve sonra bu başlığı silicem ve sılayıda tamamen hayatımdan silicem son kez sizlere anlatıyorum seviliyosunuz.

Sıla yurda girdikten sonra bende kendi yurduma doğru çıktım. Çok geçmeden telefonum çaldı arayan sılaydı. Bi şey oldu sandım hemen açtım telefonu o an ki heyacanla bi şey mi oldu dedim. Yo dedi sadece özledim dedi. Çok olmamasına rağmen bende onu özlemiştim her an yanında olmak istiyordum. Zaten hep beraber olduk yılbaşına kadar. Yılbaşında eve gidecekti. ilk defa ayrılacaktık. istanbulda oturuyordu. Biletini bile beraber almaya gittik. Ayrılık çanları çalıyodu ve bu benim aklıma geldikçe kötü oluyordum. Belki 5 gündü ama 5 gün bile çoktu bize. Biletini aldık onu yurda bıraktım bende yurda gitmiştim. Ozi beni kötü görünce noldu dedi. Nolsun be olum biliyosun durumları sıla istanbula gidecek ayrılmak zor geliyor dedim. 5 gün be dayanırsın nolcak dedi. Öyle ama bilmiyorum dedim. Sıla aradı onunla konuştuk benim bu halime çok üzülmüştü. Telefonu kapattık bende kulaklığımı takıp yatağıma kıvrılmıştım. Deli gibi feridun düzağaç dinliyordum o zamanlar. Sonra omzumu biri dürtükledi. Gözlerimi açtığımda dürtenin ozi olduğunu farkettim. Lan dedi pederle konuştum yılbaşında yanınıza gelcem bi arkadaşla dedim. O da tabi olur dedi, dedi. Ozide istanbulda oturuyordu. Hatta ozi maltepede sıla ataşehirfe oturuyordu. Aralardında çok az bi mesafe vardı. Lan ciddi misin dedim. Ciddiyim heralde aq bunun şakasımı olur dedi. Hemen sılayı aradım anlattım durumu o da çok sevinmişti. Ama tek sıkıntı paraydı bu durumdan sılayada bahsettim. Babamdan isteyeceğim vermezse yapabileceğim bi şey yok dedim. Sen bi iste babandan vermezse ayarlarız bi şeyler dedi. Bende tamam bakalım dedim. Babamı aradım ödevler maketler filan var dedim malzemeler alınacak dedim. 300 gönderiyorum 3 4 hafta para isteme dedi. Tamam dedim aradığım cevap buydu zaten. Her şey hazırdı artık güzel bi yılbaşı olacaktı inanıyordum.

30.12.2012’yi gösteriyordu tarih büyük gündü artık. 3 müz beraber gidecektik istanbula ozi,ben ve sıla. Sılanın biletini daha önce aldığımız için o tek oturuyordu oziyle de ikimiz oturuyorduk otobüste. Ki öyle olmasa bile bana böyle büyüklük yapan oziyi yalnız oturtmazdım. Molalar sılayla ikimizin buluşma zamanlarıydı molaları iple çekiyordum sırf sılayla 2 kelime konuşmak için. Akşam 9 gibi istanbula varmıştık servise bindik önce sıla indi sonra bizde ozilere geçtik. Ozinin ailesiyle tanıştık yemek filan yiyiyoruz derken saat baya ilerlemişti. Ozide benim geldiğimi fırsat bilerek babasına yarın dışarıda olucaz biraz geç geliriz arabayı versen olur mu dedi babasına. Babası şöyle bi çekerek tamam ama çok geç kalmayın dedi. Tamam dedi ozi ve annesi ozinin odasına bi yer yatağı atmış yatın hadi çocuklar yol yorgunusunuzdur dedi. Baya ısrar etmeme rağmen yer yatağına beni yatırmamıştı annesi ben ozinin yatağına yattım o da yere yatmıştı. Annesi babası öyle içten anadolu insanlarıydaki onları çok sevmiştim. Hele annesi çok cana yakın bi kadındı. Uyumadan önce sılayı aradım o da eve varmıştı ve uyumak üzereydi. işte yarın hakkında konuşmaya başladık. Onun halası da maltepede oturuyordu buraya doğru gelecekti halasına uğradıktan sonra maltepe sahilde bi kafeye oturacaktık. Akşamda yılbaşı için kadıköye gidecektik. Sıla bi kaç yalan söylerek anne babasından yılbaşı için izin almıştı bile.

Sılayla konuştuktan sonra yolun verdiği yorgunlukla uyumuştum bende. Sabah 11 gibi kalktık uyandığımızda ozinin babasıda evdeydi o gün izinliymiş. Beraber kahvaltı yaptık. Arabayı alıp çıktık daha donra. Sahilde bi kafeye oturduk muhabbet ediyoruz filan ama benim hep bi gözüm telefondaydı sılanın aramasını bekliyodum. ikimizde pek mesajlaşmayı sevmediğimiz için fazla mesajlaşmaztıl arayarak haberleşiridik genelde. Neyse biz 1 saat kafede oturduktan sonra sahile indik sahilde yürüyorduk. Ozide farketmişti kafede bi kaç kız sahilde 2,3 kız beni kesiyordu. Kendime göre benim de bi havam vardı esmerdim hafif kirli sakallarım vardı. 1.86 boyunda normal bi kalıba sahibim. Tabi o gün için baya da janti giyinmiştim. içimde siyah tişört üstünde siyah gömlek ve deniz gezmiş parkem vardı. Altımda da siyaha pantolan ve asket botu vardı. Tabi bunların hiç biri beni kesen bu kızlar için değildi hepsi sıla içindi. O yüzden o beni kesen kızlar umrumda bile değildi.

Sahilde şöyle 2 3 tur attıktan sonra sıla aradı ben halamdan çıktım sahile doğru geliyorum sizde ordasınız di mi dedi. Evet dedim bizde yeni geldik zaten bekliyoruz dedi. Ozi telefonu kapattıktan sonra şöyle bi yüzüme baktı hasgibtir lan ordan 1.5 saattir sılayı bekliyoruz dedi. Sonra beraber gülüştük. Ben daha oziye güzel haberi vermemiştim. Ama artık verme zamanı gelmişti. Gece sıla yanımıza gelirken elçin diye bi kız arkadaşı vardı onunla beraber gelecekti. Bunu oziye söylediğimde gözleri parlamıştı. Yenge kendini affettirdi dedi bana ve bi kahkaha daha attı. Sonra sıla tekrardan aradı ve nerde olduğunu söyledi orta bi noktada buluştuk. Ve yine bi kafeye oturduk bi şeyler içtik baya muhabbet etmiştik. 2 saatin nasıl geçtiğini anlamamıştık. Sılanın gitmesi gerekiyordu artık çünkü daha gecede çıkacaktı dışarı. Neyse ben oziye dedim sen burda bekle ben sılayı dolmuş durağına kadar zütürüp geleyim dedim. Tamam kanka siz bakın keyfinize dedi.