hayatımıı siken kızı anlatıyorum

eylül ayında bi kızla tanıştım. hayatımda tanıdığım en güzel, en tatlı kız. etkilendiğim bi kızla kolay kolay konuşmam, burnu havada bi tipimdir genelde. ama bu kızı gördüğümde içimde bi kıpırtı oldu. Kendimi kaybettim, hiç yapmadığım bişey yaptım ve direk gidip tanıştım kızla. kızın uzun süreli ilişkisi olduğunu öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. kenara çektim kendimi hemen, kendimi o çocuğun yerine koydum ne olursa olsun yavşamadım kıza.

ben kendimi geri çekmeye çalıştım ama kıza çok iyi yaklaşmışım ilk seferde, 1-2 haftada çok iyi arkadaş olduk, aramızdan su sızmaz oldu. beraber içmeye gittik, sinemaya gittik vs. yalnız hiçbir şekilde yavşamam olmadı kıza. kendimi tuttum hep ama yalan olmasın, kendimi ne kadar tuttuysam içimden bi ses o kadar da kızın üstüne gitmem gerektiği konusunda tetikliyodu beni. arkadaş oldukça ben kız ve çocuğun ilişkisi hakkında bi ton şey öğrenmeye başladım. meğer çocuk kıza çok kötü davranıyomuş, ama uzun süreli bi ilişki ortada olduğu için kız bitirememiş.

derken, ben dertliyim bi gün içiyorum. kız aradı, hüngür hüngür ağlıyo, çok kötü kavga ettik ayrıldık sana ihtiyacım var. hemen atladım arabaya gittim evine. nevale de aldım yanıma, bi yandan anlatıyo, bi yandan içiyoruz. çok anlayışlısın dedi, ben de gerizekalı gibi bunu bi sinyal olarak gördüm, yapıştım kızın dudaklarına. önce kendisini geri çekti, sonra o da bana yapıştı, malum seviştik ve adını koyamadığımız saçma bi ilişkiye başladık.

her an her saniye birlikteyiz, çocuğu unuttu resmen, zaten ona artık aşık olmadığını anlamıştım, ama o kadar uzun süreli bi ilişkiyi bu kadar kolay unutması beni çok mutlu etmişti. her hafta birlikte oluyoruz, yatakta, dışarda, her yerde, her şeyde kusursuzduk, sanki birbirimiz için yaratılmışız ve ikimiz de bunun farkındayız.

bu yılbaşına kadar hayatımın en mutlu 3 ayını yaşadım. hayatımda her şey çok iyi gidiyodu, hiç umudum olmayan sorunlarım bile düzelmeye başlamıştı, hayatım zirve yapmıştı. kıza o kadar aşıktım ki, nereye baksam onu görüyodum, artık onun evinden çıkmaz olmuştum. arkadaşlarımla ayda bir görüşüyodum resmen. hayatım tamamen kızın üstüne kuruluydu anlıcağınız. gittikçe hayallere dalmaya başladık ikimiz de. daldıkça kaybolduk, mutluyduk ama sonunu düşünmeden hareket ettik daima, belki de bu yüzden mutluyduk.

kız, çocukla görüşmüş, hayatında bi başkasının olduğunu söylemiş. çocuk yediremedi bunu tabi kendine, sağlam bi sopa da yedim ama kız için büyütmedim mevzuyu, sineye çektim. suratım dağılsa da artık önümüzdeki son engel de kalkmış gibiydi, önümüzü görüyoduk yani. ben her şeye rağmen kızı kabullenmiştim, geçmişini sildim attım, hayatında bulunan erkekler kime verdiği kimden aldığı hiçbişeyi gibime takmadım çünkü ben de bu konuda temiz sayılmazdım, kızı nası suçlayabilirim? Sonuç olarak bunlardan arınmıştı, önemli olan da buydu.

bu olaydan sonra 4 gün karı-koca gibi yaşadık benim evimde. romantizmin tavan yaptığı, aşkımızı sonuna kadar yaşadığımız bi 4 gündü. 5. günün sabahına yalnız uyandım. yatağımın baş ucunda bi not var; "seni çok seviyorum, lütfen peşime düşme."

ne oluyor dıbına koyim dedim, ne oluyor? sarıldım telefona hemen, yok cevap vermiyor meşgule atıyor. en sonunda telefonunu kapadı zaten. 2 gün perişan oldum, her yere herkese sordum ne oldu nereye gitti diye. yine 3. günün sabahında en iyi arkadaşının telefonuna uyandım. "o evleniyor."

başımdan aşağı kaynar sular döküldü, her şeyimi uğruna feda ettiğim kız, daha 3 gün önce benim yatağımda bana kadınlık yapan kişinin evlendiği haberini alıyorum. işin iç yüzünü sonra öğreniyorum tabi. bu yüzden de hayattan tamamen soğuyorum.

kız benden hamile kalmış. ama benim kıza aşktan başka vadebiliceğim bir şey olmadığı için ve tepki alıcağını düşündüğü için eski erkek arkadaşına geri dönmüş. onunla birlikte olmuş, bebeğin de onun olduğunu söylemiş dolayısıyla.

işin özü, benim bebeğimi, benim kadınımın karnında duran benim bebeğim bir huur evladına baba diyecek, benim çocuğum benim yüzümü görmeden büyüyecek, ben de çocuğumun yüzünü görmeyeceğim.

her gün farklı bişey öğreniyorum. bugün de evlendiklerinin haberini aldım, hayat başıma yıkıldı. onca fotoğraf, onca anı, yaşananlar... hepsi bi hiç uğrunaymış meğer.

ben, geride cevapsız sorularla birlikte, hayata tutunmaya çalışıyorum. ama bu tutunmaya çalıştığım hayatın adaleti yok. tecrübeli bi kardeşiniz olarak bunu söylüyorum sizlere. seven gibilir giben sevilir, bunu ben bizzat yaşadım. yatakta ne kadar iyi olduğunuz, bi kıza ne kadar centilmence davrandığınız, bunların hiçbirinin önemi yok. kadınların içinde bir huurluk isteği var, ve çoğu bunu durduramıyor.

biz erkekler de bu huurlara aşık oluyoruz, biliyorum bu kız huur, ama aşığım. ne yapıyım dıbına koduğumun çocuğu ne yapıyım? deli gibi aşığım. geçer zannediyosun ama geçmiyo işte.

umarım bu saatte dertleşebiliceğim bi kaç panpam vardır burda. içim karardı, hayattan zevk alamaz hale geldim.

özet: okumak istemeyen okumasın, gibtirin gidin. dertleşmek için buradayım bu gece.