hayatınızı değiştirecek gerçekler

BEYLER KUSURABAKMAYIN.

size adam gibi bilgiler vermek için elimdeki dosyaları kurcalıyorum. madem takip ediyosanız ettiğinize değmeleri. bu başlığı arada bir gelip güncelleyeceğim.

evet arkadaşlar. şimdi biraz daha ilginç bir bilgi vermek istiyorum. bildiğiniz üzere sözlüğün solframe bir süredir deepweb başlıkları ile doldu taştı. şimdi size darknet'ten bahsedeceğim. deepwebi o kadar uzatanalr oldu ki artık midemiz bulandı duymaktan. bende hiçkimsenin bilmedi birşeyi darkneti anlatacağım!

amerikada san francisco ya yakın olan palo alto da birtakıp tarikatlar türemiştir. bizdeki sakallı dedelerin feryat ederek yaptıkları ibadet değildir bu tarikat toplantıları. aslında tarikatta dğeil grup ama kendilerine has manifestoları vardır ve kimse giremez. girişler kefilsiz olmaz. kefil bulsanız dahi bir anda üst kademe toplantılara katılamazsınız. rütbe kazanmalısınız. üst kademe toplantılarda, interpol, cia gibi büyük abiler tarafından aranan dünyanın sayılı hackerları mevcuttur. rütbe arttırmak için bu teknoloji tarikatı içerisinde bir şeyler yapmalısınız. örneğin kendi bilgisayarınızı geliştirip üyelere anlatırsanız bu sizin yükselmenizi sağlar, ayrıca takip edilemeyen işletim sistemleri, kapalı shell sistemleri, aklınızın hayal edemeyeceği, kendi ürettikleri parçalardan bilgisayar yapan insanlar gibi dünyanın sayılı bilgisayar korsanının bulunduğu bu tarikatta birşey bilmiyorsanız orada yeriniz yok. bunun gibi birçok teknoloji tarikatı olmakla beraber en büyüğü ve bilineni budur. üyelik için dediğim gibi ya birşeyler katmalısınız ya da uzak durmalısınız. 2011 yılında sanfrancisco da eğitim görürken tanıştığım rus bir arkadaşım, kendi yazdığı sistem ile 1gb lık disk içerisine 170 gb lık veri sığdırabiliyordu. 4500 dolar karşılığı beni bir seferlik toplantıya sokacağını söyledi. burada insanlar birbirlerine bildilerini anlatıyorlar; kendi yaptığı cihazla 100 metre içersindeki tüm konuşma mesaj sinyallerini yakalayıp çevredeki tüm telefonlara sızabileninden tutunda, kendi yazdığı işletim sistemi ile uydu sistemlerine sızanlar. kendimi orada çok embesil hissettim. tabiki kim olduğumu sorduklarında arkadaşım bir dergide editör olduğumu, anlattı onlara. pek karışmadılar bana. çünkü kimsenin kimliği bilinmiyordu herkes birbirine nicknameleri ile sesleniyordu. tam 6 saatlik toplantıda var olduğunu bilmediğim teknolojilerin bu insanlar tarafından nasıl yapılıp kullanıldığını gördüm ve ne kadar boş bir hayat yaşadığımı anladım.

ama toplantıda en ilgimi çeken kısım darknet'ti. darkneti deepwebe benzetebilirsiniz ama darknet sadece hükümetlerin kullanabilidği bir haber ağıdır. yani kişisel bilgisayarlardan girmek imkansızdır. internet servis sağlıyıcıları buralardan veri alıp veremez. bu yüzden tor browser olsa dahi giremezsiniz. bazı forumlarda deepwebin son leveli olarak bahsedilir.

sunumu yapan adam 40 yaşlarındaydı. çelik bir kutuyu masaya koyarak portatif bir klavye çıkardı. bu kendi el apımı bilgisayarıydı onun. anlattığına göre rami bile kendi yapmış. işlemcisi modifiye edilmiş, hafıza özelliği silinmiş kimliksiz bir işlemciydi. bi şekilde projektörle yansıttığında ekranda aynı bizim windows komut sistemi gibi bir ekran çıktı. bunun bir işletim sistemi olduğunu söylediğinde heralde odada bitek ben başlat çubuğu ve masaüstü görmeyi düşünüyordum! adam terminal adını verdiği bu sistemin aslında arayüzsüz ama arkaplanda hiçbir bilgisayarın gerçekleştiremediği hızda işlem gerçekleştirdiğini savundu. amacı gps uydularından bilgi aktarımı ile haberleşme ağına girmek ve ordan amerikan devlet dairelerinin closed shell sistemine girerek darknetten veri almaktı. adam birşeyler yazıyor sistem yanıt verdikçe okuyamadığım yazılar akıyodu. bir yandan şimdi şu uyduya sızdım, şimdi şurdayım derken en son hükümet bilgi sistemindeyim dediğinde ben tırsmaya başladım. polisler bi bassa 11 kişiden ben hariç hepsi aranan siber suçlu. neyse sonuç olarak darknette paketler halinde yüksek teknoloji ile şifrelenmiş bilgiler akmaktaydı. bu şifreli bilgileri tabiki manifesto gereği odadaki herkese flash bellek ile dağıttı. gerçe kimse çözememiş olsa dahi hatıra olarak bende de durmakta.

adamın anlattığına göre darnknet, hiçbir zaman çökmeyecek bir haberleşme ağıdır. bugün amerikanın tüm haberleşme ağını çökertseniz dahi, dünya üzerinde 3 bilgisayar bir ağ oluşturacak şekilde bağlandığı durumda her zaman amerikanın bir haberleşme ağı olacaktır. darknet aslında herşeyi gören gözün tam kendisidir. internet tarafından gizlenmiş mükemmel bi gizli ağdır. sızmak neredeyse imkansız, savaş ve nükleer kodlar, hükümet yazışmaları gibi kaynaklar buradan devletler arası aktarılmaktadır.

wikileaksin zamanında ortaya çıkardığı belgelerin bir kısmı darknet ten sızdırılmıştır. (sonrasında amerika israil arası yapılan darknet akışı iki level daha şifrelenmiştir.)deepwebte takılanlar bunu iyi bilir.

söleyeceğim o ki, internete bağlı olduğumuz her an amerika, israil gibi darknetin gücünü elinde bulunduran ülkelere hizmet etmekteyiz, bebek katillerinin öldürdüğü o bebeklerin kanları klavyemizin tuşlarından bizim parmaklarımızada bulaşmaktadır.!