/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 2.
    +3
    Koşar sana bir çocuk Hazar kıyılarından, Masmavidir gözleri renk almış sularından. Doğarken aşık olmuş Asya kokan sevdaya, "Bir gün ulaşacağım" der, kızıl bir elmaya. " Bırak birileri kızılcık şerbeti koysun ihtilal tasına, Birileri el pençe divan dursun çakalların yasasına. Aydınlığın karanlığında, Zohar'ın kahpe Tiranlığında, Bırak, birileri Siyon'a piyon olsun, sarılsın sahte Musa'ların asasına.. Kurtlukta töre Gökbayrak altında kırk erle toplanmaktır, Bir Kür Şad'ın narasıyla zulmün sarayını basmaktır. Biz böyle öğrendik atalarımızdan ihtilali, Göğün yanan kızıl meşalesi bildik Kızılelmayı. Varmaktır gayemiz, düşünmedik koparıp almayı. ihanet bildik sevdamıza kara çalmayı, Kara çalanlarla kol kola olmayı... Ve sen, Hazar kıyılarından koşarken, Kızılelması koparılıp alınan çocuk, Şimdi bu meydandasın ya bizlerle, Bu kez yolumuz bulmak olsun Mavera'yı, Ve asmak burcuna büyük kızıl elmayı! " Aral'a türkü yakar, Kızılırmak'a akar, Gözünü dikip göğe, sevdiği yare bakar. Doğarken aşık olmuş Asya kokan sevdaya, "Bir gün ulaşacağım" der, kızıl bir elmaya.
    ···
  2. 1.
    +3
    "Hazarda kabardı hayaller, tan yeri ağardı. Bir rengi gümüştü sevdanın, bir rengi bakırdı, Yine de biz gönlümüzü, demirin tavında dövdük. Büyüdü o çocuk, onunla Mavera'ya yürüdük... "Yeniden" dedi bir ihtiyar, kaldırarak bastonunu, Ardından tuğlar kalktı, sarılmış sancaklar açıldı. Kundak yapıp asmak olmazdı, kutsal hazinemiz ruhumuza kazındı. Böyle olmalıydı; Kınında kılıç gibi duran tarih, sıyrılmalıydı zamanın kabından. Böyle olmalıydı; Tuğlar kalktı mı koşmalıydı, Hazar olup taşmalıydı. Öleceksek bir gün; Yerimiz sıcak döşek değil, cenk meydanı olmalıydı. Böyle olmalıydı; Beldeki hançer kalktı mı göğe, şimşekler çakmalıydı. Halka değil pusatlar, zulme kalkmalıydı... "
    ···