Yahu beyler sorarım size, Said Nursi denen dinci geçinen adamın sürgün hayatı Osmanlı döneminde başlıyor, Tımarhaneye tıkılma emrini veren bizzat Göksultan Abdulhamit Han hazretleri ancak görüyoruz ki Yeni Osmanlıcılar ikisini birden çok seviyor, böyle çelişki olur mu?

Olmaz, olamaz. Kulaktan duyma, kahvehane köşeleri muhabbetlerini bırakın beyler, isteyen araştırsın, kaynak olarak Topbaşı Akıl Hastanesi'nin kayıtlarına bakabilirsiniz.

Böyle bir olayın gerçekleşeceğine inanmayacaklarınız olacaktır, zaten onlara hangi kaynağı sunsan iftira bunlar, fitne yayıyorsun sen diye geçiştirirler. Sözüm onlara değil zaten, zira, cahillerle tartışılmaz. Belki burda akıl sahibi birkaç kişi varsa diye anlatıyorum.

Hatta ve hatta Atatürk'ü sevmeyen ve üstüne saygı duymayan insanların ortak noktaları, Abdulhamid Han'ı ve nurcu saidi sevmeleridir. Atatürk'ü sevmeme nedenlerinden biriyse said nursiye sürgün hayatı yaşatmasındandır. iyi de Abdulhamid Han da aynısını yaptı??

böylesiniz beyler, tutarsızsınız.

Gelelim said beyin yazdığı risale i nur denen kitapların içeriğine. Okuyan arkadaşlar, aslında hiçbir şey anlamadıkları halde, yazılanları, çürütülemez gerçeklerle dolu bir bilim ve din makaleleri olarak görürler. Kuranın açıklaması derler ama kendileri Kuranı okumadılarından (hatta bu tür zırvalar dışında kitap okumadıklarından) karşılaştırma yapmadan buna karar verirler.

Risale i nurları Kurana göre denetlerseniz, aslında islama uymayan bir çok şeyi bulursunuz. Bu adamın kürtçülük yapabilmek için dinin arkasına saklanan bir hain olduğunu anlarsınız. Tıpkı istiklal mahkemelerinde asılan diğer dinciler gibi. Ama siz hala şapka edebiyatı yapmaya devam edin.

Abdulhamid Han ve Atatürk sizin kirli ağızlarınıza alamayacağınız kadar yüce kişilerdir. Allah onlardan razı olsun.

EDiT: gerizekalı bir yazar Kuranın tefsirini yapmıştır demiş said için ona verdiğim cevap:

Şimdi bak sen de Müslümansın ben de. Bu yaptıklarımın bana bir getirisi yok, yani kötü bir amacımın olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Kurandaki toplam ayet sayısı sanılanın aksine 6666 değil 6236 dır. Bu aslında bizlerin ne denli araştırmayıp hazır bilgi peşinde koştuğunu gösterir. Ben bu kitapları, Kuranla mukayese ederek okudum ve bir karara vardım, bu kitapların içinde hurafeler olduğu gerçeği. islama, dolayısıyla kurana aykırı şeyler. Şüpheci bir yaklaşımla, yada araştırmayla bunları bulabilirsin. Gönül ister ki herkes önce Kuranı okuyup, islama zıt şeyler gördüğünde direk bunun dinde yeri yoktur diyebilsin. Ama bizim millet Kuranı okumuyor, diğer dini kaynakları okuyor hatta onları bile okumadığı halde yeri gelince savunuyor. Yobazlığın kelime manası budur, körü körüne, sorgulamadan inanma, kabul etme. Sadece dindarlara has birşey değil.

meselemize gelelim, oku lütfen. Risaleler Kuranın tefsiri olamaz, çünkü tüm risalelerde toplam 620 ayet tefsiri yapılmaya çalışılmış. Yani Kuranın yüzde 10'u kadar, geri kalanlara ne oldu, onlara fazla önem vermemiş galiba said.

Öte yandan insanların inandığı, kabul ettiği şeylerin sonradan yanlış çıkması, insanlar tarafından kabul edilemez, zoruna gider, nasıl olur da yanlış bir şeye iman etmişim, hayır benim düşündüklerim doğrudur der. Kendim için konuşmak gerekirse bu benim için de çok zor oldu. Ben de eskiden, yaklaşık 5 yıl önce senden farksız bir durumdaydım. Bunları okudukça inanmak istemedim, geceleri uykularım bile kaçar oldu, yavaş yavaş parçalar bütün oldukça, ailemle ve çevremle tartışmalarım oldu, birkaçı hayli büyüktü, çok zor bir dönem atlattım ve şu an ailem de bana hak veriyor, eskisi gibi değiliz, çünkü Kuran meali okuyoruz.

islama aykırı delil istiyorsan lemalar 18. sözü okumanı öneririm. Örnekler çok fazla ancak en uç noktası bu.

Tarihe baktığımda da saidin pis işlere bulaşıp tutuklandığını, tımarhaneye girdiğini görüyorum. Yine araştırmak sana kalmış.