Devam et knk

yaz dıbına koyumn

Gençler okuyan varsa söyleyeyim haftanın 6 günü çalışıyorum yarın da iş var bu gece 1 part daha atıp uyuyorum.

***
O zaman okul gibimde değildi ve sabah kalkıp kendime lanet edeceğimden haberim yoktu.
içmeye devam ederken Büşra bana her dakika daha da yakınlaşıyor ve benim de beyin devre dışı olduğunden mütevellit bu akşam gibiş var düşüncelerine kapılmıştım.
Artık o kadar yaklaşmıştı ki ağzındaki bira kokusunu buram buram hissediyor ve bir yandan da burnundaki nefes saçlarımı oynatıyordu.
iki parmağımla çenesini kavrayıp dudak hizama getirdim ve hafifçe öpmeye başladım. Kendisi de niyetliydi anlıyordum ve bir anda bir tokat geldi.
- Ne yapıyon dıbına koyim?
Büş= Bak sarp. ileri gitmek yok. Bunu sadece zevk için yapıyorum ve senin için de öyle olmasını istiyorum
- Anlaşıldı. Bana uyar.
Yiyişmeye devam ederken ellerim bacaklarında dolanıyordu. Onun elleri saçlarımda. Ara sıra ayrılıp viskilerimizden birer yudum alıp devam ediyorduk.
- Biraz daha fazla zevk güzel olurdu aslında. Sadece tişörtler çıksa yeterlidir.
Büş= Bu gelebileceğimiz son nokta. Daha fazla yok tamam mı?
- Dokunmak serbest ama.
Büş= Keyfin bilir.
Tişörtlerimizi çıkardık içkilerimizi içiyoruz, sevişiyoruz, kafamız süper.
O an üniversite hayatımda daha iyi bir an olamaz diye düşünüyordum.
Fakat bunlar sadece başlangıçtan ibaretti.
Sevdiğim kızla tanışacak, kafalarımızı birbirine yaslayıp hayal kuracak zamanlarım sadece bir kaç hafta uzaktaydı.
O akşam çok güzel geçti. 4 aydır elime kadın eli değmediğini düşünürsek benim için çok iyi oldu.
Saat 5 e gelirken içkiler bitmiş ikimiz de sarhoş bir biçimde salonumdaki üçlü koltukta sarılarak uyuya kalmıştık.
Sabah uyandığımda (ne sabahı amk akşam olacak)Büşra üstünü giyinmiş bir biçimde tekli koltukta telefonuyla uğraşıyordu. Gidip duş aldıktan sonra üzerimi giyindim saçlarımı kuruttum ve mutfağa geçtim. Arabanın anahtarını arıyordum fakat bulamıyordum bir yerden çıkar diyerek kahvaltılıkları çıkarttım. Büşra'yı çağırdım ve gidip kahve almasını söyledim.
Büş= Ne kadar öküz ruhlu bir insansın sarp.
- Kızım senin bacağın var dimi? Ayağın da var?

Adam gibi şu başlığı takip edecek insanlar istiyorum gençler. Okuyup beğenip rez alıp girmeyecek adamlar değil. Burda okuyan 2 kişi olsun ben yine de anlatırım fakat o 2 kişi sürekli okuyan takip eden bir 2 kişi olsun.

yaz sen okuyork amk

***
Büş= Doğru var ama kadınlara kötü davranılmaz ki.
- Doğru söylüyosun. Odamda masanın üzerinde para var kahveyi onunla al.
Büş= iyi tamam be. Gidiyorum. Ama geldiğimde kahvaltı hazır olacak.
- Ne varsa onu çıkartıyorum işte. Esirgeyecek değilim ya.
Büş=iyi hadi ben kaçtım.

Büşra gittikten sonra gece yaptıklarımızı düşündüm. Sonra okulu bir kız için ikinci günde silebildiğimi.
Ben bu şehre okumak için gelmiştim fakat ilk günlerden kendimi salıyordum.
Kahvaltıyı hazırladım ve televizyonun karşısına geçip uyuklamaya başladım.
Sonunda Büşra geldi. Fakat soluk soluğa geldi. Bizim güvenlik içeriye almamış bu da o bakmadığında koşarak geçmiş :D
Neyse kahvaltılar yapıldı, üstler giyinildi, dün gece hakkında konuşulmaya başlanıldı.
Büş= Ben sarhoş olduğum için yaptım sarp. Tamam senden hoşlanıyorum ama dün gece olanların kaynağı sadece sarhoşluktu.
- Kızım ben de sadece zevk almak için yaptım zaten. Fazla zevk de almadım ayrıca. O kadar ısrar ettim sütyeni çıkartsan ne vardı ki?
Büş= Olmaz. Günün birinde kafamız iyi olmazsa ve gerçekten yapmak istersek o zaman sütyenin çıkması az kalır.
- iyi be kızım sabah sabah ne konuştun be.
Büş= Terbiyesiz. Dövecek misin ha?
- Gerekirse. Osmanlı torunuyuz biz kız.
Büş= Ben de mahmut torunuyum.
- Çok komik.
Büş= Ben artık çıkıyorum.
- Nereye?
Büş= işlerim var. Herkes senin gibi ömrü boyunca aile parası yemiyor. Benim param kısıtlı *

Bu laf cidden koymuştu ama bir yönden bakınca benim babamdan para almamın hiç bir yanlış tarafı yoktu.
Sonuçta okuyorum, zamanım az, gençliğimi yaşamam gerekiyor.
Doğru biraz bencilce düşündüm fakat bana mantıklı gelmişti.

işten yeni geldim yazıyorum.

***
Büşra gittikten sonra Alp'i aradım.
- Kardeşim nerdesin?
Alp= Asıl sen nerdesin dıbına koyim okulun ikinci gününden asıyorsun falan. Seni bilmem ama ben ikinci yılımda seni görmek istiyorum. Bilmem anlatabildim mi?
- Tamam lan haklısın. Nerdesin onu söyle.
Alp= Senin gibi osura osura uyumadığıma göre? Okuldan yeni çıktım gel al.
- iyi de arabanın anahtarını bulamıyorum dıbına koyim.
Alp= Hadi kardeşim hadi.
- iyi lan zırlama.

Telefonu kapattıktan sonra bir süre daha anahtarı arayıp hazırlanmaya başladım.
Anahtarı bulamamıştım kontakta unutmuş olma ihtimalim vardı. Unutmamışsam evde bir yerdeyse. Otobüsle gidecektim.
Hazırlandım ve evden çıktım. Arabayı kontrol ettim anahtar kontağında değildi.
Ben de fazla düşünmeden sitenin kapısına doğru ilerledim. Tam kapıdan çıkarken güvenlik arkadan seslendi.
Güv= Sarp bi baksana.
- Efendim fikret abi?
Güv= Neden arabayla gitmiyorsun? Sen sigara almaya bile arabayla çıkarsın.
- Sorma Fikret abi ya anahtarı kaybettim bulamadım.
Güv= Bulunur. Hadi yolun açık olsun.
- Eyvallah abi görüşürüz.

Tam kapıdan çıkmış 5-6 adım atmışken arkamdan bir daha seslendi.

***
Güv= Sarp.
- Efendim abi?
Güv= Al arabanın anahtarları.(cebinden çıkarttı.) akşam önümde düşürdün ders olsun diye biraz korkasın diye getirmedim. Şimdiki gençler daha doğrusu gençlerden ziyade insanlar mallarının kıymetini bilmiyor. Sen onlardan olma.
- Abi çok sağolasın ama şimdi biraz acelem var gidiyorum.
Güv= Yolun açık olsun.
-Eyvallah abim.

Anahtarı kaptığım gibi arabaya koşturdum . Daha çekilecek bir Alp konuşması vardı. Alp'i aradım.

- Nerdesin lan?
Alp= Kanka bizim okulun 400-500 metre ilerisinde bir kafe var oraya gelebilir misin?
- Bir şey mi oldu ne o ses?
Alp= Sen gel.

Telefonu suratıma kapattı ve ben de gaza biraz basmaya başladım.
Kafenin önüne vardığımda bir peugeot 206'nın kaputuna Alp oturmuş karşısında da ayakta 3 kişi vardı.
Arabanın arkasına park edip boş viteste gaz verdim fark etsinler diye. Arabadan indim ve yanlarına doğru ilerledim. Elemanlardan 2 si bana bakıyordu. Diğeri de Alp'e öldürecek gibi bakıyordu. Alp benimle kardeşim hoşgeldin nasılsın tarzında konuşmaya çalıştı. Ben de anladım elemanlara benim geleceğimi haber vermediğini.
- iyidir kardeşim geçerken gördüm bir selam vereyim gideceğin bir yer varsa bırakayım dedim.

Adamlardan birisi hemen atladı tabi.

Eleman1(el1)(gerisini anladınız amk)
El1= Kardeşim biraz işimiz var biz arkadaşı bırakırız gideceği yere sen devam et.
- Neymiş işiniz? Ben de göreyim. Hem belki maaşa da bağlarsınız.
El3= Kardeşim zorluk çıkartma bize ikile şurdan sonuç iyi olmaz.
- Ne olacakmış dıbına koyim? Alp gel kardeşim buraya.(Yanıma geldi.)
El1= Senin sülaleni gibmeden gibtir git şurdan.
- Gel benden başla dıbına koduğumun torunu.

Yumruğu çenesinin altına gömdüğüm gibi kafenin kapısına doğru yuvarlandı.
Diğerleri bu sırada Alp'e atağa geçmişler iyi savuşturuyodu bin.
Aralarına daldığım gibi yüzüme bi tekme yemem bir oldu. Kapıya yuvarlanan at hırsızı kalkmış.
Kafenin içinden adamlar gelmeye başladı sorun ne falan. Bana kafenin baş garsonu gelip arkadaşını da alıp git paşa dedi.

Knk dewam et sardı

yaz be knk hızlı yaz

Yazıyorum beyler. Yorgunluk var biraz üstümde.

***
Alp'i arabaya bindirdiğim gibi uzaklaştım. Yoldayken Alp olayı anlatmaya başladı.

Alp= Orda sürekli bana ters ters bakan elemanın bizim okulda hoşlandığı bir kız varmış. O kız da sürekli benim zütümde dolanınca bu davarlara okuldakiler haber vermiş kıllanıp gelmişler.
Kızın adı Esin. Herhangi bir şey hissetmiyorum zaten sevgilim de var.
Tuttular beni sorguya çekmeye başladılar ben de tuvalete gideyim bahanesiyle seni aradım bir tatsızlık olacağını kestirdim.
- Daha ikinci gün be kardeşim. Bela mıknatısı mısın? Şu gözümün haline bak.
Alp= Özür dilerim sarp bey bir daha çağırmam.
- Saçma sapan konuşma bir tane de ben indiririm lan.
Alp= Şakadan da anlamıyon be bin kurusu.
- Yurdu gibtir et bu gece bendesin.
Alp= Alkol almaya kalkarsan kırarım kafanı. Okul var.
- Almayız dıbına koyim sohbet muhabbet yaparız. Şu bizim Büşra ile ilgili bir şeyler anlatıcam. Bir de sen şu senin manitayı anlat bakayım.
Alp=Bana uyar. Giderken çerez alalım.
- Parasını sen verirsin valla. Arabayı dizel mizel diye aldık ama deposuna işemiyoruz. Ortak mal gibi kullanıcaz bir de bundan sonra. Ehliyetin var dimi?
Alp= Ne gezer dıbına koyim? Ben senin gibi sınıfta kalmadım 18'e yeni bastık.
- Kullanmayı biliyo musun.
Alp= Ayıpsın.
- Bak olum arabayı veririm. Gider bir taraflara vurursan seni şu vites topuzuna oturttururum.
Alp= Formula 1 pilotlarını katlarım lan ne vurması?
- Olsun ben yine söyleyeyim de.
Alp= Ne adamsın be sarp. Sert oluyosun 10 dakka sonra yumuşuyosun.
- Uzatılacak bir şey yok ki. Kavga vardı gerekeni yaptık bitti. Önümüzdeki maçlara bakalım.

Bu sırada siteye çoktan girmiş araba park halindeyken sohbet ediyorduk.
indik ve çerez almadığımızı fark ettik. Arabanın anahtarını verip yolladım kendim de eve çıktım. 10-15 dakika sonra beni aramaya başladı. Sitenin girişinde fikret abi tutmuş salmıyormuş. Sen kapat telefonu bekle dedim.
Fikret abiyi aradım.

- Abi o benim arkadaşım. Büfeye yollamıştım. Girerken çıkarken rahat olsun.
Güv= Tamam sarpım. Allah'a emanet ol.

***
2-3 dakika sonra Alp bey teşrif etti.
Büfede ne varsa toplamış gelmiş.
- Olum bu kadar şeyi kim yiyecek?
Alp= Olsun be kardeşim bulunsun.
- iyi bakalım öyle olsun.

ilk başta ben Büşra olayını anlatmaya başladım. Başta inanmadı sonra çöpteki içkileri, rujlu peçeteleri falan gösterdim. Bir hagibtir çekti.
Alp= Olum kızın içinin böyle olduğunu kestirmiştim ama bu kadar çabuk göstermesini beklemiyodum.
- Ben de beklemiyodum ama iyi oldu be kardeşim. Benim önceki manita beni çok yıpratmıştı.

11. Sınıftayken ezgi diye bir hatuna sevgi beslemiştim. Sonra kız 12 nin ortasına doğru ayrılık sinyallerini vermeye başlayınca baya bir çöktüm. Haftalarca kendime gelemedim sonra dedim ben napıyorum?
O dakikadan itibaren harıl hurul ders çalıştım ve üniversiteyi tutturdum.

Bizim Alp'in de durumu çok felaketmiş. Sevgilisi varmış fakat varlığıyla yokluğu bir. 2 kere aldatmış fakat bizim mal yine affetmiş. O günden bu güne bir yamuk yapmadı dedi ama ben yaptığına emindim. Zaten sonradan bu pisliğin devamı olduğunu da anlattı. Ama oralara gelmeme daha aylar var.

Beyler takip eden adam sayısı tek elin parmaklarının sayısını geçmez ama okuduğunuz için teşekkürler. Hikaye bittiğinde beni gerçekten anlayacak, derdime ortak olacak bir kaç insan olacak.
Teşekkürler. Takipte kalın.

***
Sabah uyandığımda telefonumdaki bildirimlere baktıktan sonra bir babamı arayayım dedim. Zaten erken uyanırdı.
- Baba nasılsın?
Reis= iyidir arabayı sanayiye zütürüyorum. Anan yine çarpmış arabayı dıbına koyim. Şu arabaya harcadığım paraları toplasan sıfır mercedes alınır.
- Ne alem adamsın be baba. iş güç nasıl bizimkiler nasıl? En önemlisi sağlık yerinde mi?
Reis= Bırak lan tatavayı para mı isticen ne kadar lazım?
- Vallahi amacım o değildi. Bi hal hatır sorayım dedim ama madem sordun şöyle 300-400 ateşlesen fena olmaz be baba :D
Reis= Vay gavur tohumu. Dur sanayide işim bitsin yollarım parayı. Annen iyi. Turp gibi maşallahı var senden kurtulduğu için mutlu.
- Onu da aricam ama şimdi okula gitmem lazım. Konuşuruz sonra.
Reis = Kendine iyi bak hadi. Parayı da idareli kullan. Ağaoğlu muyum lan ben pekekent?
- Tamam baba :D Görüşürüz.

Konuşmamı yaptıktan sonra Alp'e bir bakayım dedim bir kahvaltı hazırlamış var ya. Babamın evinde böyle kahvaltı görmedim ben.

- Başımıza karı mı kesilecen dıbına koyim bu ne böyle?
Alp= Ulan sana da yaranamıyoruz. Otur zıkkımlan da çıkalım hadi.

Kahvaltı yapıldı üst giyinildi parfüm sıkıldı ve okula doğru yola çıkıldı. Yol boyunca sessizdik. Uyku yorgunluğu vardı üzerimizde. Okulun kapısına geldik park ettim ve arabadan inip arka koltuktan çantaları alınca etraftaki herkes bize bakmaya başladı. Onlar için etinden sütünden faydalanılacak hayvandan başka bir şey değildim ama yanımdaki eleman farklıydı. Öğreneceksiniz.

Bu akşamlık bu kadar yeter yarın işten erken gelirsem yazarım. Takibe devam.

Okurum rez

Rez usta

***
Bu zamana kadar kendimden ve etrafımdakilerin görünümünden hiç bahsetmedim. illa ki kafasında soru işareti olanlar vardır yazayım.

Ben = 1.81 boyunda 76 kilo esmer, uzun dalgalı saçlıyım koyu yeşil lens kullanırım.

Alp= 1.85 boylarında (ölçmedim dıbına koyim) 80 kilo civarlarında kısa saçlı. Dışardan bakınca tam bir zengin çocuğuna benzeyen bir eleman.

Büşra= 1.70 boylarında, en fazla 55 kilo, beyaz tenli. Siyah düz saçları beline kadar uzanan, yolda görünce dönüp 2 kere bakacağınız bir kız.

Devam ediyorum.
Okula girdik ve sınıfa doğru ilerlemeye başladık. Okulumuz rahat bir okuldu. Sınıfın ortasına sıçsan bir şey demeyecek şunu temizleyin derse başlayalım diyecek öğretmenler vardı.
Derse girdik ve daha önce kendimden böyle bir performans görmemiştim.
Lise hayatımda dersi dinleyip sınavını veren hiç katılım sağlamayan bir tiptim.
Bu ders öyle olmamıştı. Derse katıldım, öğretmenlerle tanıştım, öğrencilerle kaynaştım. Sınıfın büyük çoğunluğu kadındı ve bu olay hoşuma gitmişti.
Sonuçta Büşra ile hiç bir şey değildik. O gece yaşadıklarımız benim için bir şey ifade etmiyordu.
Dersten çıktık. Bir sonraki dersimize 1,5-2 saat kadar bir zaman vardı.
Okulumuzun önünde self servis bir mekan vardı. Oturup muhabbet etmeye başladık. Alp ile birbirimize ne kadar ısınmış olsak da birbirimiz hakkında bilmediğimiz tonla şey vardı.
Biz sohbet ederken yanımıza 2 tane kız geldi ve.
K1= Sarp sen misin?
- Evet benim. Siz kimsiniz?
K2= Bizi tanımazsın. Ama Alp tanıyor.
Alp= Kardeşim ben bir 100 numaraya uğrayayım sen konuş.
- iyi bakalım. Kızlar oturun isterseniz?(oturdular)
K1= Şimdi lafı dolandırmaya gerek yok. Bizim yağmur diye bir arkadaşımız var. Kendisi seni ilk gün görmüş hoşlanmış. Dün konuşacaktı fakat sen gelmeyince Alp'i gördük onunla konuştuk. Herhalde sana söylemeyi unutmuş. Eğer cumartesi günü müsaitsen bildiğimiz bir mekan var. Gidelim, tanışalım sohbet edelim. Nasıl olur?
- Bana uyar. isimler neydi?
K1= Ben Leyla, arkadaşım da Deniz.
- Numaranızı alayım.