1. 1.
    0
    bileklerini ovuşturan adam, iphone alışverişlerinin yanında çerez olsun diye beyaz işlerin genel sekreteri ilan etmişti ruhunu. bir ruhun aidiyetini teknolojiye adaması yota'nın anlamsızlığından ve bilemediğinden kaynaklanıyordu. farklı mantıklardan kendini bileme çabası keskin oluşundan daha çok körelmiş bir sustalıyı andırıyordu. dinlediği kadar dinlenilmek istemesi ise ayrı bir özelliğini gözler önüne seriyordu. kafatasının içinde çıkan buhran buharlamaları sonucu kendisine verdiği sözleri kimseye sormadan gargara niyetine çalkalamaya başladı boğazının en kokuşmuş yerinde. bundan tam 15 dakika öncesi ise yota o'na yalvararak "ağbi" işte şey, diye dillenirken dileniyor, can ister gönül çeker diye ayarsızlıklarını kendisi ile paylaşıyordu. canı sıkılan çozi ise bilgisayarını kurcalayıp oyuncak etkisi ile düşündüğü sıkıntılardan kendisini arındırmaya çabalıyordu. yotanın sessizliğinin getirdiği snif'i'malumlar ve etrafınıı çevreleyen renkli pastel sıcak soğuk halı ve asmalar "sen bizim olacaksın" diye zırıldıyordu yotaya. konu ve süreç itibari ile birbirleri ile ortak muhabbetilerinin sadece ağızdan tükürdükleri küçük kargaların hızlı çıkışının parıldayan pandorası kelimelerin içlerinden sıralanışı olabilirdi. çozi sıkılmış olacaktı ki bilgisayarın arşivlerine göz atmaya karar verdi. açtığı film aksiyonun dijital görselliğin çarpıcılığı ile realiteyi sorgulamalarına sorguladıkça kendi içlerinde bölünmelerine sebebiyet vereceği o an için muamma idi. düşünmek yotaya ağır gelen bir eylem sürekliliği idi. i phone satış danışmanlığı sonucu vaziyetin çıkmazları içinden çözümsüzlüklere bağ atan tüccar, yota ile çoziyi yalnız bırakmıştı, gittiğine en çok "ölüm meleği" üzülüyor olsa diye iç çekti yota.. kendilerini yan yana iken sorgulamamış olan iki eski dost ama dostluğun sınırlarını kendi resmiyetilerine çeviren ve bunun üstüne konuşmayan çozi ve yota film içinde kayboldu. "federal dLna" i phone taciri dostumuzun gidişatı üzerine açılmaması gereken bir film olduğunu tabiki çoziye söylememişti. söylemesi onu kızdırmaktan ve sınırlarına girmekten ileriye gitmeyecekti ve sınırlara girip, sınırdanmış gibi davranmak uzun zaman önce telkin edilişi ile sonlanan boş bir çabaydı. film'e devam etme kararı yotayı kızdırmıyor, izledikçe, izlenilme hissiyatına kapılışımış olması ayrı bir alegori matematiği'nin tersten okunuşuna denk geldiği için cevap veremeyeceğinden korkuyordu, her absürd görüntüyü beraber görüyor, bunu anlamlandırmaya çalıştıkça, çalışmışlıklarının ise ne kadar gereksiz ve taktan olduğunu bir kere daha anlıyorlardı.

    dewamı aşağı entrylerde gelecek.
    ···
  1. 2.
    0
    Başla devamı gelir
    ···
  2. 3.
    0
    rezerved
    ···
  3. 4.
    0
    anlat bakalım diane efendi
    ···
  4. 5.
    0
    dinlemiyorum
    ···
  5. 6.
    0
    anlatsana amık zeka
    ···
  6. 7.
    0
    anlat panpa
    anlat da lafı öyle çok dolandırma
    beynim sulanıyo amk
    bu arada betimleme kabiliyetine sokayım
    ···
  7. 8.
    0
    ne nazlandın panps grift cümlelerine de sana da anlatıyosan anlat
    ···
  8. 9.
    0
    az sadeleştirsen daa raad okuyacam ama
    ···
  9. 10.
    0
    yukarı bak o halde.
    ···
  10. 11.
    0
    şu sözlükte giblenmeme rekoru hep benim elimdedir zaten.
    ···
  11. 12.
    0
    biriside çıkıp demiyor ki, sen ne ayaksın amk
    ···
  12. 13.
    0
    dewam etcem canım isterse giberim böyle aşkın ızdırabını.
    ···
  13. 14.
    0
    valla ayağını eşek arısı sokmuş bence
    ···
  14. 15.
    0
    çozi iyi bir seyyahtı iyi olmalıydı, yota daha önce böyle bir paylaşımı istem dışı gerçekleştirmek ve atmosferlerinin içine sokmak için en ufak bir kırıntısızlığı kırıntı haline getirmemişti, şaşırtmayı sevmezdi. planlı-plansız-ın en olgun hali olan yota, iki çift gözün gerçekliklerine kaldığı anı çozi ile paylaşmış ve kabul edilemez güçlerin ne kadar güçsüz ve yıkıma ihtiyaçları olduğunu düşündü.
    ···
  15. 16.
    0
    gözlerinin içinden gözbebeği kaybolana kadar o anlamsız dijital absürd komedi film'ine baktı, izleyemedi, izleniyordu, izleniyorlardı, izlenmek istemiyorlardı, istemedikleri hiç bir durum daha önce başlarına gelmemiştir diye düşündü yota. çoziye sitemlerini ekgib etmeksizin pc'de olan filmi değiştirmesini rica etti.
    ···
  16. 17.
    0
    çozi ise heyecan ve merak içerisinde - ben izliyorum işte, beğenmiyorsan- gitmelisin- dedi bir gözünü kısarak ve içtenliğine yenilmeden. yenilmek çoziye göre birşey değildi.
    ···
  17. 18.
    0
    yenmek için izlemiyordu, yotada öyle. yota kendisinin gereksiz paranoyaklıklarını çoziye yansıtmaması gerektiğini düşündü. ikinci kere ricasını esirgemeden filmi kapatmasını istedi, çozi bu sefer gerçekten kızmış ve bezmiş bir şekilde tekrarladı, "git yota git gerçekten git ben izleyeceğim, gitmelisin", gitmeyi beceremeyen yota halsizliği ve kafasının içinde bir mevsim med ceziri gibi gerçekleşen, çakra alışverişini, cansız bir ekranın içinde gerçekleşmesine paranoya ile yaklaşan yota, alaycı muhabbeti anlamlandırmaya devam etmek istiyor muydu?
    ···
  18. 19.
    0
    kendisine durmadan sorulan soru bu gibi geldi, devam ettikçe yeşil parazitlerin soyutluktan bir geçit ile ruhlarının içine karamsarlığı enjekte ettiği terörü ile karşı karşıya kaldılar. filme devam etmekten çekiniyor olsa gerekti yota, içini çekerek sessizce oturup gözlerini büyük ekrana dikti. çozi ise sessizliğinde yotaya anlayış gösterdi ve filmi izlemeye devam ettiler. sessiz bir karardı, merak uyandırıcı. gerçek dışı görüntü ve algıların üstlerinde kurduğu senfoni, çakra, sessizlik, tahakküm dörtlemesinin en ağır kurbanları olmuşlardı.
    ···
  19. 20.
    0
    rezerved
    ···