Lise ve universitedekilerden ziyade disarida olan olaylari anlatayim.

Calistigim kafede garsonluk yapan bi kiz vardi ve enteresan hareketler sergiliyordu bana karşı. Hoslaniyor mu iğrite mi oluyor anlayamamistim. Sonra çalıştığım yerden ayrildim falan, pek de muhabbetimiz yoktu bir gece o kafeye gitmistim, ortam sıkınca disari ciktim saat gece 1 di. Telefonla konuşuyordum ve bahcedeki masalardan birine geçtim. Bahcede kimse kalmamıştı Sadece bi iki masanin boş cay kahve bardaklari vardı. Ben telefonla konusurken yanima yavru bi kedi geldi. Ben de severim hayvanlari. Aldim elime oynamaya basladim, bi elimde kedi digerinde telefon takiliyorum derken hala orada garson olarak calisan kiz boşlari toplamak icin dışarı çıktı. Ben farketmemisim. Telefonu kapatip kediyle oynamaya devam ettim ve arkadan bi ses geldi. "Cok sevdiysen evlat edin"diye. istifimi bozmayip net ve keskin bi edâyla, "Olmaz!" Dedim. "Aa o nedenmis ?" diye karsilik verdi. " Benim kadar guzel degil evlatlik oldugu belli olur" dedim. O sırada kiz masalari toplayip kafeye girmek uzere kapi önündeydi. Senin kadar güzel değil ama senin kadar tatli dedi ve iceri girdi. Ben de kaldim oyle.

Baska bi animi daha anlatayim. Aksam 10 civarı arkadasin evinden cikip kendi evime gidiyordum 2 sene once falan. Universite caglarimda gecti bu olay. Otobuse binmiştim. Tek tük insan vardi, ben de icimden "hadi su arkaya geceyim de önden yasli falan biner arkaya kadar yurumesin ben de kalkmak zorunda kalmayim" diye gecirerek arkada (2 2 karsilikli koltuklar var en arkada) olan yere geçtim bi elemanin yanina. Bikac durak sonra 2 hatun bindi. Suratlarına bakmadim ilk fazda. Camdan disari bakmaya devam ettim. Yürüyüp yürüyüp karsimizdaki 2 li koltuga oturdular. Orali olmadim kulakligimin biri takiliydi digerini ise t-shirtümden içeri sarkitmistim. Rusca konusuyorlardi ya da ben oyle sanmistim. Biraz sonra yanimdaki eleman indi. Geçtim cam kenari tarafina. Sonrasinda karsimdaki hanim el dürttü bakar mısınız diyerek. Buyurun diyerek kulakligi cikarttim. "Acaba bu otobus iskeleden geciyor mu " diye sordu. O anda yüzlerini gördüm. Bana soruyu soran ortalama bir yüze sahipti. Ama yaninda konusmadan tebessumle bana bakan ise adeta oyuncak bi bebek gibiydi. Oyle mukemmel ve güzeldi ki... Tabii caktirmadim hic. Evet geciyor deyip önüme döndüm tekrar kulakligi taktim. Bana soru soran kizin turkcesi anadiliydi belli. Biraz sonra tekrar ayni isaret ve soruyla bana yoneldi." Ya tekrar kusura bakmayin Acaba suan tam nerelerdeyiz ? " Anlattim ben de. Tesekkur etti. Tam kulakligi tekrar takiyordum ki yandaki afeti devran, güzelligij vucut bulmus hali lafa iştirak etti. Bozuk bi turkceyle bana iltifatlarda bulunmaya başladı. Benden iki uc yaş büyüklerdi. Ama o kadar tatli konusuyordu ki. Tesekkur edebildim sadece. 2 3 saniye boynum eğik bisekilde kaldim. Konusmuyorduk sonra elini yanagima uzatti " utandin mi yanaklarin al al oldu " dedi. Allahim dedim. Seni yerim. icimden tabii. Evet biraz utandim dedim. Tebessum etmeye devam ediyordu. Anlatip duruyordu biseyler. Bi ara türk olana dönüp nereli diye sorabildim sadece. Kazakmış. Sonra bazi sebeplerden ötürü ilk durakta bi hışımla aşagi indim hava da soguktu amk. Kiz bana bakakaldi asagi inince. Evet beyler yaptim bunu. Asagi indim ve eve yuruyerek gittim. Tabiri caizse kizdan koşarak uzaklaştım.

Simdilik bu kadarini anlatmiş olayim. Ortam olursa baskalarini da bi ara anlatirim.

kanka ortaokulda oldu, lisede oldu, hatta en değişiği ve delikanlıcası lisede oldu amk. üniversite ve lise arası okumuyorken oldu. üniversitede bir sürü manita yavşadı. bitirdim hala yavşıyorlar. yenisine başlayacağım yine yavşayacaklar. o da bitecek yine yavşayacaklar. yakışıklı olmanın gözünü seveyim amk.

Ama lisedeki çok enteresandı kanka. Elifti manitanın adı. bir gün okuldan gelmişim, fifa 2014 atmışım birkaç el, böyle akşamüstü vakitleri olmuş sıkılmış kapatmışım oyunu. benim bilgisayarın başında sandalye yoktu taht gibi bi tekli koltuk vardı. böyle uzatmışım ayaklarımı, açmışım müziğimi kızarmış tavuk yiyorum. facebook\'tan önce bi istek geldi. kabul ettim. sonra devam ettim tavuğumu yemeye.

Mesaj geldi. Sadece adım yazıyor amk. Kanaat demiş. dedim \"he.\"
sen maç yapıyosun seni izliyorum servise binicen diye geç ayrılıyorum sen yemek yerken seni izliyorum bekledim beni farkedesin ama farketmedin, başkası bana yapsa ben yanlış anlardım ama vallahi derdim öyle birşey değil, senden hoşlanıyorum cart curt vesaire. hatıralar şimdi çok silik tam hatırlayamıyorum.

dedim gel yarın bi konuşak.
konuştuk. güzel oldu. bugünkü aklım olsaydı mesela o gün, ilişkimizin 6. yılını kutluyor olurduk. ama bugünkü aklım olmadığı için elifin üstüne tam yirmi altı tane manita geldi. yirmi altı tane. geçen yine bana yavşayan bir kızı friendzone\'a alınca hesapladık kitapladık beraber çok boş bi zamanımızda. yirmi altı tane manita geçmiş üstünden. Allah yukarda bak birkaçı hariç hiç biri elif kadar delikanlı değildi. Karakollara düştük kız bizi yine satmadı ailesine rağmen. Devam etse şu an evliydik büyük ihtimal. işimi gücümü elime almışım tahsilimi yapmışım. Evim arabam her şeyim var. Verirdim amk yüzüğünü elife yani.

bu da böyle bir anımdır hafız.

edit : yazınca aklıma iki kişi daha geldi yanlış hesaplamışız. yirmi sekiz kişi amk.
edit 2 : yazdıkça geliyor aklıma amk. bi hikaye daha mı yazsak. yine yanlış hatırlamışım. otuz kişi arkadaşlar. o iki kişi de ben üniversite okurken bir yıl arayla benimle iletişime geçmiş elifin iki sınıf arkadaşı. birini misafir de ettim adapazarında öğrenci evimde. vay ananı gibiyim şu geçmişe bir bak amk. hatta kızlardan birine elifin lisedeki sınıf öğretmeni instadan şey yazmıştı \" kanaatle mi berabersin ? gözünü 4 değil 4000 aç kızım. eliften çok iyi hatırlıyorum yazmıştı \" ananı gibim şu reputationumun haline bak.

edit 3 : bu gece 31 kişi oldu.

bunu okuyan bunu da dinlesin. bu eserin ismi \" hızlı koşan atın taku \"
https://www.youtube.com/watch?v=QrlDXHjwS7M

edit 4 : Rakam 40'ı geçti çocuklar. Kendi işimi kurup arabamı da alınca çarşı pazar karıştı.