1. 1.
    0
    gece gece aklıma gelmedi dıbına koyim?
    ···
  1. 2.
    +2
    gece gece aklına sokayım
    ···
  2. 3.
    +4
    http://imgim.com/3886incif1285153.jpg
    ···
  3. 4.
    +1
    hollanda bir şehir değil bir ülkedir
    ···
  4. 5.
    0
    @4 gece einsteinı
    ···
  5. 6.
    +2
    @4 pier van hoijdonk
    ···
  6. 7.
    0
    @4 robben
    ···
  7. 8.
    0
    @4 maruihanna
    ···
  8. 9.
    0
    @4 amsterdamdaki travesti
    ···
  9. 10.
    0
    @4 guus hiddink
    ···
  10. 11.
    +1
    babanın ve senin evlenmeye gittiğin şehir. muallaklere serbestmiş.
    ···
  11. 12.
    0
    utopia, yüzyıllar boyunca her kuşaktan insana yeni bakış açıları sunan canlı ve renkli kitaplardan biridir. gündemden hiç düşmeyen sorulara farklı yanıtlar getirir. ebatları çok küçük olsa da iki açıdan çok ağır bir eserdir. ilk olarak hayata atılan her samimi insanın kendi kendine yöneltmesi gereken sorulara yanıtlar önerir. kapitalizmin ilk dönemlerinde ingiltere'de ya da son dönemlerinde amerika'da yaşıyor olmanız durumu değiştirmez. yeter ki para çılgınlığının ve çılgın bir otoritenin belirleyici olduğu bir toplumda yaşayın. kendi kendinize düşünmelisiniz: onurlu bir insan olarak güce susamış insanlardan oluşan bu toplumda ne yapabilirim? istediklerime ulaşabilmek için hangi kötülükleri görmezden gelmem gerekecek? yaptığım kötülüğün, kendi iyilik potansiyelimin önüne geçmesini nasıl engelleyebilirim?

    utopia ikinci olarak ise aynı ölçüde ikircikli olan soruları gündeme getirir: bir toplum herkesin çıkarına olacak şekilde örgütlenebilir mi? yalnızca bir avuç insanın hırsını, iştahını ve arzusunu doyurmayı amaçlamayan bir toplum düzeni olabilir mi? iyi bir toplumun iyiliğini korumak için ne kadar baskı uygulamaya hakkı vardır?

    toplumda bazı insanların yönetim görevini üstlenmesi durumunda geri kalanların denetleme görevi üstlenmesi ve herkesin birbirini denetlemesi mümkün müdür?

    utopia'da gündeme getirilen ve yanıtları aranan daha pek çok önemli soru vardır. politik ekonomi ve sosyal düzen üzerine çok sayıda klagib soru da buna dahildir. utopia'nın yazarının, bu sorulara getirdiği yanıtların anldıbını bugün bile tartışmaya devam ediyoruz. o, bir insanın zihninden geçen geçen her şeyi başkalarıyla paylaşmasının her zaman güvenli ya da politik olmayacağını iyi bilen, çok yönlü bir kişiliktir. kimileri onu çağının çok ötesinde modern bir insan olarak görmekte ve eski sosyal düzenin yaşadığı sorunlara çözümler ürettiğini savunmaktadır. kimileri onu muhafazakar bir insan olarak görmekte ve onun ideal toplum düzeninin manastır kurallarını anımsattığını ileri sürmektedir. kimileri de aslında hiçbir şey anlatmak istemediğine ve yalnızca okuyucuyu eğlendirmeyi amaçladığına inanmaktadır. kitabın edebi tarzı ve türü üzerinden; öncülleri konumundaki hayali uluslar üzerinden; yahut more'un avrupa'daki dostları arasında kabul gören idealler üzerinden anlaşılabileceğini iddia edenler de ekgib olmamıştır. kitabın çift anlamlığının anahtarını bulmaya çalışanlar çıkmıştır. utopia'nın peru'da gerçek bir yer olduğuna ve hythloday'in orayı ziyaret eden ve more ile konuşan gerçek bir kişilik olduğuna inananlar da çıkmıştır. kısacası okuyucunun önüne doğru olma ihtimali en yüsek olanlardan, en düşük olanlara kadar geniş bir spekülasyon yelpazesi sunulmuştur.

    her şeyden önemlisi de ilk yayınlandığı tarihte "gerçek" anlamı ne olursa olsun, yüzyıllar boyunca insanların zihinlerinde muazzam bir etki yaratmıştır. bu etki, sadece xıx. yüzyıldaki william morris ve edward bellamy gibi sosyalist ütopyacılarla sınırlı değildir. xvı. yüzyıl insanı da utopia'dan derinden etkilenmiştir. utopia ilk yayınlandığında amerika keşfedileli yirmi beş yıl bile olmamıştır. avrupalılar okyanusun ötesindeki bu yeni topraklar hakkında çok az bilgiye sahiptir. sahip olunan bilgilerin büyük bir kısmı da hatalıdır. more, böyle bir dönemde, bu seçkin eseriyle masumiyet ve yalınlık gibi "doğal" erdemlere sahip doğuştan onurlu insanları anlatmıştır. avrupa'da o çağda görülen kötülüklerden tamamen uzaktırlar. işte o insanların öyküsü, avrupalı okuyucuyu derinden etkilemiştir ve xvı. yüzyıl insanları more'un utopia'sını yeni dünyanın anlatımı olarak kabul etmiştir. amerika'ya geldiklerinde yerlileri potansiyel utopia'lılar ya da eski utopia'lılar olarak görmüştür. yüzyıllar boyunca amerika'da more'un utopia'sından ilham alan ve kendine özgü sosyal idealller oluşturan küçük gruplara rastlanmıştır. bugünkü durumumuzu o umut ve beklentileri göz önünde bulundurarak değerlendirmek mümkündür.

    more'un utopia'sı bir şakadan ibaret olsaydı, gelmiş geçmiş en büyük ve en etkili şakalardan biri olurdu ve sonuç olarak en acımasızı... bu ise more'un karakterinden fazlasıyla uzak bir kavramdır. eserin idealizminin gücü onun ayrılmaz bir parçasıdır. bu gerçeğe birkaç makale değil, tarihin kendisi tanıklık etmektedir. onu istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz. ancak utopia yüzyıllardır okunan ve yaşanan bir kitabın, doğası itibariyle sahici olduğunu yadsıyamazsınız. onu istediğiniz gibi okuyabilirsiniz. ancak utopia'yı, çağlar boyunca insanların kalplerini daha hızlı çarptıran ideallerden soyutlayamazsınız. kısacası o yalnızca hayal dünyasından ibaret olmayan, yaşayan insanlarla ve insanların yaşamlarıyla ilgilidir.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 13.
    -1
    @12 bülent ersoy terk
    ···
  13. 14.
    0
    @4 bong taki marijuanna
    ···
  14. 15.
    0
    @4 armin van buuren
    ···
  15. 16.
    0
    @4 hollanda dışişleri bakanı
    ···
  16. 17.
    0
    @4 berkamp
    ···
  17. 18.
    +1
    @4 hollanda konsolosluğu
    ···
  18. 19.
    0
    @4 edgar davids in ciks gözlüğü.
    ···
  19. 20.
    +1
    @4 hollanda formasındaki tak sarısı
    ···