1. 98.
    0
    gibiyim böyle ülkeyi amk hangi dine mensup doğacağıma bile önceden karar vermişler yobaz pekekentler
    ···
  2. 97.
    0
    iyi misin lan olm öteki tarafı düşünmüyosan bari ölümü düşün belki bu dünyaya faydan olur. @2 He tamam gibtirla Atın bunuda onların arasına.
    ···
  3. 96.
    0
    o değilde bu adam haçlı seferleri ve ortaçağ avrupa tarihi diye bişey duymamış heralde lan.

    özet: adam ultra kara cahil beyler.
    ···
  4. 95.
    0
    ol dıbına kodumun tutan mı var
    ···
  5. 94.
    0
    @1 senin dinini elinden alanlarla savasacagına yaptıgına bak oldu mu? o söylediğin şeyleri hristiyanlar binlerce sene önce yapıp ruhban sınıfını cıkardılar meydana
    ···
  6. 93.
    +1
    dinde zorlama yok panpa hristiyan olucam diyosan git ol amk ama sağda solda islamı kötüleme çabalarına girme bu şekilde hristyan olamazsın sadece huur çocuğu olursun
    ···
  7. 92.
    0
    elin addıbının tanrı olduğuna mı inancan panpa.
    kafanı gibeyim.

    bu arada:
    troll detected
    ···
  8. 91.
    +1 -1
    24 aralıkta kilisemize bekleriz panpa.
    gel gör tiyatral bişeyler izle, ilahiler dinle, barış üzerine konuşmalar dinle ve asla yabancılık çekmezsin. herkes gelir sana seldıbını verir, diyalog kurar. yemek yiyip çıkarken incilini alırsın.

    edit: geç eksilediniz huur çocukları.
    ···
  9. 90.
    0
    @1 entry nick tribine girmiş oç anlayan anladı
    ···
  10. 89.
    0
    adam ağır troll ya da misyoner beyler ayık olun.
    ···
  11. 88.
    0
    NEDEN iSLAM
    1- i̇slâmda tek ilah vardır. hıristiyanlıktaki üç tanrı inancı, ilim sahiplerince saçma görülmüştür.

    2- i̇slâm, sadece ahiret saadetini değil, dünyada da mutlu yaşamanın yollarını bildirmiştir.

    3- i̇slâmda, her çocuk günahsız doğar. hıristiyanlıkta ise, günahkâr doğar. bu da, akla, ilme, aykırıdır.

    4- i̇slâmda, ibâdetlerin mabette yapılma şartı yoktur. her yerde ibâdet edilebilir. hıristiyanlar, kilisede putu, papazı aracı yaparak ibâdet eder.

    5- i̇slâmda günahları yalnız allah affeder. hıristiyanlıkta, güya papazın, günahları affetme ve dinden çıkarma yani aforoz etme gibi yetkisi vardır.

    6- yahudi kendini asil bilir. hıristiyan, zenciyi aşağı görür. i̇slâmda ise ırk, renk ve dil ayrımı yoktur.

    7- i̇slâmda bütün peygamberler beşer, yani insandır. ancak seçilmiş, günahsız insandır. hiç kimse, diğerlerinin günahını çekmez. hıristiyanlıkta, hz. i̇sa oğul tanrıdır, günahkârların affolması için çarmıhta ölmüştür. bu da akla ve ilme aykırıdır.

    8- i̇slâmda hurafe yoktur. diğer dinlerde ateşe, güneşe, taşa, heykele tapılır.

    9- i̇slâmda, "dinde zorlama yoktur" düsturu vardır. hiç kimse dine girmeye zorlanmaz. hıristiyanların dine sokmak için yaptıkları işkenceler ve mezheb kavgaları meşhurdur.

    10- i̇slâm, iç temizliği yanında, dış temizliğe de çok önem verir. meşhur versay sarayında yıllarca bir hela yoktu. bu, hıristiyanların ne kadar pis olduğunu göstermeye kâfidir.

    11- i̇slâm, sömürüyü reddeder. bunun için kapitalizmi, komünizmi kabul etmez. i̇slâm hariç, hiç bir dinin ekonomi sistemi yoktur. bugün hıristiyan ülkelerde kapitalizm hakimdir.

    12- müslümanların geri kalışları sebebi, dinlerinin icablarına uymamalarındandır. hıristiyanların maddi refaha kavuşmaları ise, dinlerinden uzak kalmalarındandır. müslümanlıkta cahil olan dinden çıkar, hıristiyanlıkta ise, âlim olan hıristiyanlığı bırakır.
    13- i̇slâmda, alkol, uyuşturucu ve kumar haramdır. zinanın cezası ise, ağır olduğu için, fuhuş yaygınlaşamaz. hıristiyan batı, fuhuş bataklığı içindedir.

    14-i̇slâm, en yeni ve en son dindir. kur'an-ı kerim, günümüze kadar hiç bozulmadan, bir kelimesi bile değişmeden gelmiştir. hâlbuki i̇ncillerin birbirini tutmadığını herkes bilir.

    15-i̇slâm, kadınlara çok kıymet vermiş, onlara en büyük hakları tanımış, (cennet anaların ayağı altındadır) buyurmuştur. hiçbir din kadına bu değeri vermemiştir.

    16-i̇slâm dini bir milletin değil, bütün insanlığındır.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 87.
    0
    allah kabul etsin.
    ···
  13. 86.
    0
    DEDiĞiM GiBi SiZiN ŞU AN YAŞADIĞINIZ ORTAMDA BiR KADININ DUL YAŞAMASI GAYET DOĞAL BiR ŞEY AMA DOĞU DA DiNDAR YERLERDE BiR KADININ DUL OLMASI HOŞ KARŞILANMAZ KENDiSiNDEN ŞÜPHE EDiLiR HEM DE GEÇiMiNi KENDi TEK BAŞINA SAĞLAYAMAZ HELE ÇOCUĞU VARSA O YÜZDE DOĞUDA EŞi VEFAT EDEN KADIN EŞiNiN KARDEŞiYLE EVLENDiRiLiR SEN BU TÜR OLAYLARI KENDi YAŞANTINA GÖRE DEĞERLENDiRDiĞiN iÇiN SANA GARiP GELMESi NORMALDiR.
    ···
  14. 85.
    0
    @105 bu entryne gelecek olursak...

    arap geleneginde köle ile asil bir kadının evlenmesi diye bir olay yoktu. çünkü kölelere aşagı bir varlık gibi bakılıyordu. insanlar sadece birbirlerine takva bakımından üstün olabilirler emri geregince bu tabuyu yıkmak gerekiyordu. Cahiliye devrinin yanlis âdetlerinden birisini daha yikmak istedi.

    Kölelerin asagilanmasini ortadan kaldirmak ve islâmiyetin insanlari esit saydigini göstermek üzere Zeyneb’e dünürcü olarak gitti.

    Zeynep ve kardesleri bu isi uygun görmediler. Hür bir kadinin, azâtli biriyle evlenmesi o günki örfe göre imkân dahilinde degildi. Bunu içlerine sindiremediler. Hatta Zeynep tavrini su ifadeleriyle ortaya koydu: "Ya Rasûlallah! Ben senin halanin kiziyim. Ona varmaya râzi degilim. Ben Kureysliyim." dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ Ahzab sûresinden 36. âyet-i kerîmeyi nâzil buyurdu. Meâlen:

    "Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur."

    Zeynep binti Cahs (r.anhâ) tekrar Rasûlullah (s.a)’e sordu: "Yâ Rasûlallah sen, Zeyd ile evlenmemi istiyor musun?" dedi. Efendimiz de: "Evet!" buyurdu. Bunun üzerine o: "Rasûlullah’a âsî olamam" dedi ve kabul etti.

    Fakat Hz. Zeyd ile Hz. Zeynep arasinda samimi bir sevgi ve sicak bir anlayis hâkim olamadi. Evlilik onlara rahat getirmedi. Geçimsizlikleri artti. Bu beraberligin uzun ömürlü olamiyacagini sezen Zeyd ibni Hârise (r.a) durumu Fahr-i Kâinat (s.a)’e açma zarûretini duydu ve Efendimize gelerek: "Ya Rasûlallah! Ben ailemden ayrilmak istiyorum." dedi. iki Cihan Günesi Efendimiz bu söze üzüldü. Kendisinin sebeb oldugu bir ailenin dagilmasina gönlü râzi olmadi. Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimiz ona: "Esini tut, bosama. Allah’tan kork!.." buyurdu.

    iki Cihan Günesi Efendimiz bu âilenin devam etmesi için gayret ediyordu. Fakat gönüller bir defa sogumustu. Ülfet edebilmek, tahammül gösterebilmek bir hayli zorlasmisti. Buna ragmen âile olarak beraberlikleri bir sene devam etti. Geçimsizlikleri son haddine vardi. Bu birliktelige tahammülü kalmayan Zeyd (r.a) nikah akdini bozmak zorunda kaldi. Zeynep (r.anhâ)’yi bosadi.

    Resûl-i Ekrem (s.a) bu hadiseye çok üzüldü. Ancak cahiliye âdetleri toplumu kara bulutlar gibi sarmisti. Bir kimse evlâtliginin hanimi ile evlenemezdi. Allah Teâlâ bu yanlis anlayislarin, bâtil âdetlerin kalkmasini murad etti. Çok geçmeden vahyini indirdi.

    ve zeynep r.a. peygamberimizle evlenerek zeynep r.a. dul kalmasını engelledi.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 84.
    0
    BENi NADiR KABiLESiNE YAPILAN UYGULAMA
    Onların Peygamber'e (s.a) suikast düzenledikleri ve bu sırrın ortaya çıktığı gün, Hz. Peygamber (s.a) onlara on gün içinde Medine'yi terk etmelerini söyledi ve bu sürenin sonunda hâlâ gitmeyenlerin öldürüleceğini bildirdi. Münafıkların lideri Abdullah bin Ubeyy onlara bu teklifi kabul etmemelerini ve Medine'den ayrılmamalarını söyledi. Hatta onlara 2000 kişi ile yardım edeceğine dair söz verdi ve Necd'den Beni Gatafan'ın da yardımlarına geleceğini temin etti. Bunun üzerine Beni Nadir, Hz. Peygamber'e (s.a) ne yaparsa yapsın Medine'den çıkmayacaklarına dair haber gönderdi.
    On günlük süre sona erer ermez, Hz. Peygamber (s.a) Beni Nadir'i kuşatma altına aldı, fakat hiçkimse onları kurtarmaya gelmedi. En sonunda Beni Nadir'liler, üç kişiye bir deve olmak üzere istedikleri kadar mal yükleyip, diğer mallarını geride bırakmak ve böylece Medine'den ayrılmak şartıyla teslim oldular.
    Böylece Beni Nadir'in bütün evleri, bahçeleri ve diğer malları Müslümanların eline geçti ve bu hain kabile Hayber, Vad il-Kur'a ve Suriye'ye dağılarak yerleşti
    ···
  16. 83.
    0
    UHUD SAVAŞINDAN BiR OLAY

    Nihayet küfür ordusu, vaktiyle bir harbi lehlerine ne-
    ticelendirdikleri Uhud civarındaki sahrada toplandı,
    sonra da hendeğin iç tarafındaki Sahabe çadırlarının
    karşısında kuvvetini taksim ederek büyük bir şıma-
    rıklık içinde yerlerini alıp karargah kurdular. Bu sı-
    rada Beni Gatafan Yahudilerinden biri Müslümanların
    bu güç durumundan istifade etmeyi düşünerek hu-
    zur-u Risalete (peygamberin yanına) girip:
    «- Medine hurmalıklarının yarısı kendisine ve-
    rilirse müşrik ordusundan ayrılacağını teklif ediyor-
    du. Tam o anda içeriye ÜSEYYiD Bin HUDAYR girdi.
    Yahudinin kibir ve azamet içinde ayaklarını uzatarak
    oturduğunu görünce:
    "- Ey tilki gözlü herif, ayağını topla ve edebinle
    otur. Eğer Resulullah'ın huzurunda hürmet hislerim
    mani olmasa, sırtındaki şu kürkü elimdeki mızrağım-
    la delik deşik ederdim" damesi üzerine Yahudi kalkıp
    gitti ve Müslümanlar aleyhinde faaliyetine hız verdi...

    yahudiler kendilerini diğer ırklardan üstün görmüşlerdir oysa islam tüm insanları eşit kefeye koymuş ırk ayrımı yapmamıştır. yahudilerin islamı kabullenememelerinin bir nedenide budur. islamın kökleşmesinden yayılmasından rahatsız olan yahudiler tarihte birçok kez böyle sinsice yalanlarla islama saldırıp nifak sokmaya çalışmışlardır bu da asılsız uydurma bir yahudi zırvasıdır tamamen asılsızdır.
    islamın katliamı onaylaması öğütlemesi mümkün değildir.
    ···
  17. 82.
    0
    al panpa bunu oku öyle karar ver

    http://inci.sozlukspot.co...i-ko%c5%9fun-pi%c3%a7ler/
    ···
  18. 81.
    0
    Kanka iyi hoşta incil falan zırvalıklarla dolu amk hiç değilse kur'an orjinal :s
    ···
  19. 80.
    0
    Eğer, yüzlerce insan pazarda öldürülmüş ve bunun için hendekler kazılmış ise, bununla ilgili herhangi bir iz’in olmaması, bahsi geçen yere işaret eden herhangi bir referansın ya da yazının olmaması çok ilginçtir.

    Bu katliam gerçekten olmuş ise, fıkıh alimleri bunu bir emsal karar olarak kabul edeceklerdi. Gerçekte ise, durum bunun tam tersinedir. Fıkıh alimlerinin yaklaşımı ve hükümleri, bunun zıddına olarak “Hiç bir günahkâr başkasının günahının sorumluluğunu yüklenmez” şeklindeki Kur’ânî öğretiye daha uygundur.

    imam El-Evzaî zamanında, Abdullah b. Ali’nin (Abbasi lider) vali olduğu bir dönemde, Lübnan’da Kitap Ehli’nden bir grup olay çıkarmıştır. Vali isyanı bastırmış ve sorun çıkaran topluluğun sürgüne gönderilmesi emrini vermiştir. El-Evzai, toplumun ileri gelen müçtehidi yetkisiyle hemen bu kararı reddeder. Bu tavrıyla ilgili gerekçesi ise, isyan olayının, anılan tüm topluluğun iştirakiyle gerçekleşmemiş olmasıdır. “Bildiğim kadarıyla, az sayıda kişinin yaptığı bir hata nedeniyle çok kişiyi cezalandırması Allah’ın bir sünneti değildir, aksine O’nun sünneti çok kişinin yaptığı hata nedeniyle az kişinin cezalandırılmasıdır.”
    ···
  20. 79.
    0
    ayrıca beni kurayza kabilesinin katledildiği söylentisine gelecek olursak
    senin bu anlattığın olay iBNi iSHAK denen bir kişinin rivayetlerine dayanır bir çok tarihçi olayın derinliğine inip araştırmaktansa bu şahsın verdiği bilgileri kullanmıştır.bu şahıs anlattığı bilgileri sağlam bir ravi zincirine bağlayamamıştır ayrıca kendi dönemindeki islam alimleri tarafından yahudi torunlarından derlediği bu hikayeyi anlatmakla suçlanmıştır.
    beni kurayza müslümanlarla yapılan anlaşmaya sadık kalmamış cezalandırılmışlardır ancak bu ceza iddia edildiği gibi bir katliam şeklinde olmamış tıpkı diğer yahudi kabileleri gibi medineden çıkarılmamıştır.bu olay çok mantıksızdır eğer böyle birşey gerçekleşmiş olsaydı neden diğer yahudi kabilelerine de aynı uygulama yapılmamıştır.

    AŞAĞIDAKi OLAYDA BÖYLE BiR OLAYIN OLMAYACAĞINI iSPATLAR NiTELiKTEDiR

    Hayber Müslümanlar tarafından fethedildiğinde, Hayber halkı içinde öyle bir aile/sop vardı ki, Hz. Peygamber’e çirkin hakaretlerdeki aşırılığıyla şöhret bulmuştu. Hz. Peygamber o gün onlara azarlama sınırlarını geçmeyecek şekilde şöyle hitap etti: “Ey Ebu’l-Hukayk’ın çocukları! Ben sizin Allah ve O’nun Elçisi’ne olan aşırı düşmanlığınızı biliyorum. Fakat bu husus, [geçmişte] kardeşlerinize muamelede bulunduğum gibi size de aynı muamelede bulunmama mani olmayacaktır” [Yani sizi bu kin ve düşmanlığınızdan dolayı yargılayacak değilim]. Bu olay, Beni Kurayza olayından sonra vuku bulmuştu.
    ···