1. 1.
    +2
    @6 annem ile olan halvetin ispatlanana kadar suçsuzsun panpa. ama ispatlanırsa ben senin ölünü dirini giberim *
    ···
  2. 2.
    +2
    şim ben tutup ananı gibsem onun da rızası olucak tabi. baban da bu durumu öğrenip bana dava açsa kazanır mı kaybeder mi? baban kazanırsa hangi baban ? ben kaybedersem kaç yıl yatarım ?
    ···
  3. 3.
    +1
    @16 hadi lan ordan size göstermiyolar ab hukuku
    ···
  4. 4.
    +1
    @15 basit oldu kafandan mı atmaya çalışıyon sen bizi
    ···
  5. 5.
    +1
    dıbına koyim neden bilmediğimiz bir dilde savunma yapıyorsunuz. benim mahkemem oldu yemin ederim arapça farsça bilen bir tercüman tutmak zorunda kaldım avukatın yanında
    ···
  6. 6.
    +1
    @20 onu biz görüyoruz panpa. bunlar anca icra, karı koca kavgası falan pırtt bi şeyleri yok yani.
    ···
  7. 7.
    0
    http://inci.sozlukspot.com/w/en-iyi-paylasimlar/
    ···
  8. 8.
    0
    @56 adli para cezası alırsın. onun dışında bir şey olmaz.
    ···
  9. 9.
    0
    @49 a cevap ver amcık
    ···
  10. 10.
    0
    4
    ···
  11. 11.
    0
    kaçıncı sınıf?
    ···
  12. 12.
    0
    @53 40 gün.
    ···
  13. 13.
    0
    @4 @8 dıbına koyim ticaret hukuku çalışıodum azcık ara veriyim dedim burdada gibtiniz başımı amk yada ben halüsinasyon görmeye başladım
    ···
  14. 14.
    0
    evet son 5 saniye
    ···
  15. 15.
    0
    @1 ciddi ciddi soruyom pampa. idari yargıda adli tatil ne zaman. her yerde farklı yazıyor.
    ···
  16. 16.
    0
    soruyor musunuz yatayım mı ?
    ···
  17. 17.
    0
    @44 3 panpa
    ···
  18. 18.
    0
    kitabin adi : kaşaği
    kitabin yazari :ömer seyfetti̇n

    kitabin özeti̇: annesi, i̇stanbul'a gittiği için kendisinden bir yaş küçük olan kardeşi hasan'la artık dadaruh'un yanından hiç ayrılmaz. bu, babasının seyisi, yaşlı bir adamdır. en sevdikleri şey atlardır. dadaruh'la birlikte onları suya zütürmek, çıplak sırtlarına binmek, onlar için çok zevklidir. torbalara arpa koymak, yemliklere ot doldurmak, gübreleri kaldırmak eğlenceli bir oyundan daha çok hoşlarına gider. dadaruh eline kaşağıyı alıp işe başladı mı, tıkı... tık... tıkı... tık... tıpkı bir saat gibi... yerinde duramaz, bunu gören küçük çocuk ben de yapacağım! diye tutturur.
    o vakit dadaruh, onu tosun'un sırtına koyar, eline kaşağıyı verir,
    - hadi yap! der.
    bu demir gereci hayvanın üstüne sürter, ama o uyumlu tıkırtıyı çıkaramazdı.
    her sabah ahıra gelir gelmez,
    - dadaruh, tımarı ben yapacağım, der.ama adam izin vermez ancak boyu at kadar olunca yapabileceğini söyler. boyu atın karnına bile varmıyordu. oysa en keyifli, en eğlenceli şey buydu. sanki kaşağının düzenli tıkırtısı tosun'un hoşuna gidiyor, kulaklarını kısıyor, kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu. tam tımar biteceğine yakın huysuzlanır, o zaman dadaruh, "höyt.." diye sağrısına bir tokat indirir, sonra öteki atları tımara başlardı.bir gün yalnız başına kalır. hasan'la dadaruh dere kenarına inmişlerdi. i̇çimde bir tımar etmek hırsı uyanır. kaşağıyı arar, bulamaz. annesinin bir hafta önce i̇stanbul'dan gönderdiği armağanlar içinden çıkan fakfon kaşağı, pırıl pırıl parlıyordu. hemen alıp, tosun'un yanına koşar, karnına sürtmek ister fakat rahat durmaz.
    - sanırım acıtıyor? diye düşünür.
    gümüş gibi parlayan bu güzel kaşağının dişlerine bakar. çok keskin, çok sivridir. biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başlar. dişleri bozulunca yeniden dener. gene atların hiçbiri durmaz ve kızar. öfkesini sanki kaşağıdan çıkarmak ister. on adım ilerdeki çeşmeye koşar. kaşağıyı yalağın taşına koyup yerden kaldırabildiği en ağır bir taş bularak üstüne hızlı hızlı indirmeye başlar. i̇stanbul'dan gelen, üstelik dadaruh'un kullanmaya kıyamadığı bu güzel kaşağıyı ezip, parçalar. sonra yalağın içine atar. babası çeşmeye bakarken, yalağın içinde kırılmış kaşağıyı görür; dadaruh'a yanına çağırınca çok korkar. dadaruh şaşırır, kırılmış kaşağı ortaya çıkınca, babası bunu kimin yaptığını sorar. dadaruh,
    - bilmiyorum, der.
    babasının gözleri ona döner, daha bir şey sormadan, çocuk kaşağıyı kardeşi hasan’ın kırdığını söyler. “dadaruh uyurken odaya girdi. sandıktan aldı. sonra yalağın taşında ezdi” der.
    babası hasan’i çağırır.
    -bu kaşağıyı niye kırdın? diye sorar.
    hasan, dadaruh'un elinde duran alete şaşkın şaşkın baktıp, sarı saçlı başını sarsarak,
    - ben kırmadım, der.
    - doğru söyle, darılmayacağım. yalan çok kötüdür, der babası. hasan inkârda direnir. baba öfkelenir. üzerine yürür "utanmaz yalancı" diye yüzüne bir tokat indirir.
    - zütür bunu eve; sakın bunu bir daha buraya sokma. hep pervin'le otursun! diye haykırır.
    artık ahırda hep yalnız oynar. hasan eve hapsedilir. annesi geldikten sonra da bağışlanmaz. annesi onun iftira atabileceğine hiç ihtimal vermez.
    ertesi yıl anne, yazın gene i̇stanbul'a gider. hasan'a ahır hâlâ yasaktır. bir gün birdenbire hastalandı. doktor "kuşpalazı" der. babası yatağın başucundan hiç ayrılmaz. hizmetçi kardeşinin öleceğini söyler ve çocuk ağlamaya başlar. gece uyuyamaz, uykuya dalar dalmaz hasan'ın hayali gözünün önüne gelir "i̇ftiracı! i̇ftiracı!" diye karşısında ağlar. pervin'i uyandırır. hasan'ın yanına gitmek istediğini ve babasına bir şey söylemek istediğini söyler. yarın söylersin, der. sabaha kadar gene gözlerini kapayamaz. hava henüz ağarırken pervin'i uyandırır.ama zavallı suçsuz kardeşi, o gece ölmüştür.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    0
    vicdani red yerine total red yaparsam ne tür yaptırımlarla karsılasırım ? haymatlos olarak kabul görür müyüm bu topraklarda yani ? cevap verince şuku yada çükü ver biri hikaye anlatıyo ordayım gelirim hemen
    ···
  20. 20.
    0
    @45 ticaret hukuku en kolay ders

    kredi dersi hatta dıbınakoyim ezberle geç
    ···