1. 1.
    0
    Suhuf kavramından dolayı aklıma bu soru geldi panpalar. Hz. Adem'e yazılı sayfalar gelmiş. Madem okuma yazma biliyordu, neden öğretmedi kendinden sonraki gelen nesile? Ayrıca kaynaklara göre ilk bulunan yazı örnekleri M.Ö. 3500 yıllarında Sümer rahipleri tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Ateist değilim meraktan soruyorum
    ···
  1. 2.
    0
    ahahahaha
    ···
  2. 3.
    +1
    http://photo3.ask.fm/075/...3676873359842884089_n.jpg
    ···
  3. 4.
    +1
    parası yokmuş okutamamış
    ···
  4. 5.
    0
    panpalar cidden merak ediyorum. aydınlatın beni amk kafam çok karışık
    ···
  5. 6.
    0
    up up up
    ···
  6. 7.
    0
    yalan amk ya
    ···
  7. 8.
    -1
    sen vahyin gerçekten de kağıt vb üzerinde geldiğini mi sanıyosun?
    ···
  8. 9.
    0
    @8 kardeşim suhufun anldıbını bilmeden konuşuyorsun, cahillerle tartışmaya girmiyorum
    ···
  9. 10.
    0
    up up up
    ···
  10. 11.
    0
    Hz. Adem okuma ve yazmayı biliyordu. Zira bir peygamber’in hem de ilk olan bir peygamberin okuma ve yazma bilmesi yadırganmamalıdır. Son gönderilen kitap Kur’an Kerim’de özellikle okumaya ve ibret almaya vurgu yapılması, daha önceki kitaplarda da bu vurgunun yapıldığını akla getirmektedir. Nitekim Kur’an Kerim’de daha önceki kavimlerin ellerindeki levhalara ve kitaplara sımsıkı sarılmaları, içindeki emirlere uygun hareket etmeleri ve bunların akılda tutulması tavsiyesi mevcuttur.Dolayısıyla bu tavsiyelerin Hz. Adem ile başlamış olabileceğini düşünmemiz yanlış olmayacaktır.

    Hz. Adem okuma biliyordu. Bunu bu hadisten anlıyoruz.
    Resulullah (asm) şöyle buyurdular: “Adem (as) cennette malum hatayı işlediği zaman, ‘Ya Rabbi! Beni, has kulun muhafazid hürmetine bağışla!’ diye dua etti. Allah da kendisine: ‘Ya Adem! muhafazid’i nasıl tanıdın?’ diye sordu. Adem (as) şöyle cevap verdi: ‘Ya Rabbi! Sen beni yarattığın ve ruhundan bana üflediğin zaman, başımı kaldırıp yukarı bakmıştım. işte o sırada Arş’ın sütunları üzerinde: ‘La ilahe illallah! muhafazidün Resulullah’ diye yazılı olduğunu gördüm. Bildim ki Sen, kendi adının yanına ancak en sevgili kulunun ismini koyarsın.’ Bunun üzerine Cenab-ı Hak: ‘Evet Ya Adem! Doğru söyledin. Eğer muhafazid olmasaydı, Ben seni yaratmazdım.’ diye buyurdu.” (Beyhaki, Taberani)

    Allah’ın bütün insanlar için koyduğu kurallarda herhangi bir değişiklik söz konusu olmamıştır. Evrenin yaratıldığı andan itibaren Allah’ın koyduğu bu yasalar geçerlidir. Zira “sünnetullah; Allah’ın tarih içerisindeki değişmez davranış tarzı ve kendisi için benimsediği irâdî bir tavırdır”. Ve bunun kıyamete kadar da değişmesi söz konusu olmayacaktır. Yani düşünme, konuşma, yazma ve okuma yeteneği ilk insandan beri vardır ve bütün bunları ilk insana öğreten de yüce Allah’tır. Cebrail’in (a.s.) veya başka meleklerin bu öğretme vazifesini üstlenmeleri imkan dahilindedir. Okuma ve yazmayı ilk insanla başlatmayanların daha sonraki dönemlerde başlatmakta ne kadar zorlandıkları görülmektedir. Kur’an’ın bu tespitleri üzerinde yoğunlaşmak ve anlamaya çalışmak istemeyenlerin içine düştükleri durum oldukça ibret vericidir.

    Zira Kur’an’da, insanın Allah tarafından yaratılmasından bahsedildikten hemen sonra, ona kalem kullanmayı öğretenin de Allah olduğunun haber verilmesi düşündürücüdür. Dolayısıyla yaratılan ilk insan Hz. Adem olduğuna göre, ona da kalem kullanma ve yazı yazmanın melekler vasıtasıyla öğretilmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Böylelikle o, tebliğini sözlü ve yazılı olarak aile fertlerine yapmış olmalıdır.

    Alak, 96/1-5: “Oku yaratan Rabbini adına, insanı bir yumurta hücresinden yaratan! Oku, çünkü Rabbin Sonsuz Kerem sahibidir, (insana) kalemi kullanmayı öğretendir, insana bilmediğini belleten!”

    Sonuç olarak, yukarıdaki ayetlerden de anlaşılacağı üzere, Hz. Adem’e okuma-yazmanın öğretilmiş olması kesindir. Bu nedenle ilk insan ve ilk peygamber’in okuma ve yazma bildiğini düşünmemiz gayet normaldir. Zira o, çocuklarını ve torunlarını eğitmek zorundadır. Bir öğretmen olan peygambere sadece şifahî bir öğretimi yakıştırmamız doğru değildir. Dolayısıyla Hz. Adem’in hem yazılı, hem de sözlü bir şekilde çocuklarını ve torunlarını eğittiğini, onları en güzel şekilde yetiştirmeye gayret ettiğini söylememiz yerinde olacaktır.

    Ayrıntılı; http://ahmeteminseyhan.bl...ma-biliyor-muydu/10215601
    Tümünü Göster
    ···