1. 1.
    +15 -3
    hz muhafazidin cehennem tasviri
    hz. muhafazid'in (s.a.v.) miraç'ta cehennem bekçisi malik ile konuşması
    hz. muhafazid (s.a.v) anlatıyor
    malik cehennemden iğne deliği kadar bir yer açtı.
    oradan iplik inceliğinden siyah bir duman çıktı.
    o duman bir saat çıksaydı; bütün yeri ve semaları
    o dumanın karanlığı sarardı.

    güneşin, ayın ve diğer aydınlık veren
    şeylerin ziyası ve nuru görünmezdi; mahvolurdu.
    ancak malik, o deliği o anda eli ile sığadı;
    o duman yok oldu.
    bana şöyle dedi:

    -buradan içeri bakın.

    bakınca gördüm ki,
    cehennem birbirinin atında yedi tabakadır.
    en yukarısı cehennemdir ki; oraya müminlerin
    en asileri girer. bunun azabı, diğerlerinden hafiftir.

    2.si lezadır.
    buraya nasara girecektir.

    3.sü hutamedir.
    buraya da yahudiler girerler.

    4.sü sairdir.
    buraya da sabiler girerler.

    5.si sakardır.
    buraya da mecusiler girerler.

    6.sı cahimdir.
    buraya da müşrikler girerler.

    7.si haviyedir.
    buraya da münafıklar girerceklerdir.
    bir de allahlık davası güdenler girerler.
    firavun, nemrut gibi.

    ben, aşağı tabakada olanların azaplarının şiddetinden
    bakmaya takat getiremedim. ancak üst tabakada
    olanlara baktım; buraya ümmetimin asileri girerler.
    buraya bakınca gördüm ki:

    orada ateşten yetmiş derya var.
    her deryanın kenarında ateşten birer şehir var.
    her şehirde ateşten yetmiş bin ev var.

    her evin içinde ateşten yetmiş bin sandık var.
    o sandıkların içinde de, erkekler ve kadınlar var.
    oraya hapsolmuşlar; yanlarında yılanlar ve akrepler var.
    şöyle sordum:

    - ey malik,
    bu sandıkların içinde hapsolanlar
    kimlerdir?

    şöyle anlattı:

    - bunların bazısı insanlara zulüm edip
    haksız yere malını alanlardır.
    bazısı da büyüklük sayıp zalim
    cebbarlık edenlerdir.
    halbuki büyüklük,
    celal ve ikram sahibi
    yüce allaha mahsustur.

    sonra, bir kavim gördüm;
    dudakları deve ve köpek dudakları gibi idi.
    karınları da şişmişti. zebaniler, ateşten tokmaklarla
    bunların karınlarına vurup duruyorlardı.

    karınlarında bağırsakları kopuyor;
    dübürlerinden dökülüyordu.
    tekrar içlerinden bağırsak yaratılıyordu;
    zebaniler yine vurup döküyordu.
    onlara böylece azap ediyorlardı.

    -- bunlar kimlerdir? dedim;
    malik şöyle anlattı:

    bunlar ümmetinizde yetim malını
    haksız yere yiyenlerdir.

    bir kavim gördüm,
    karınları dağlar gibi şişmişti.
    içine yılanlar ve akreplerler dolmuştu.
    orada hareket edip ıstırap veriyorlardı.

    bunlar ayağa kalkmak istedikleri zaman,
    karınlarının büyüklüğünden ve yılanların,
    akreplerin hareketlerinden kalkmaya
    güçleri yetmiyordu. yıkılıyorlardı.
    sordum:

    bunlar kimlerdir? dedim;
    malik şöyle anlattı:

    bunlar ümmetinizden faiz yiyenlerdir.

    bundan sonra,
    bir alay hatunlar gördüm;
    bunların saçlarından asmışlardı.
    bunlar için:
    -- kimlerdir? diye sordum;
    malik şöyle anlattı:

    bunlar, şu kadınlardır ki;
    yüzlerini ve saçlarını örtmeyip
    erkeklere gösterirler.
    kocalarından başkasına zinetlerini açarlar.
    kocalarına eza ve cefa ederler.

    bundan sonra,
    bir takım erkek ve kadın gördüm;
    bunların dillerinden ateş çengellerle asmışlardı.
    tırnakları bakırdandı. kendi yüzlerini yırtıp
    parça parça ediyorlardı.

    bunlar kimlerdir? dedim;
    malik şöyle anlattı:

    bunlar yalan yere şahidlik edenlerdir.
    koğuculuk yapıp söz gezdirenlerdir.

    bundan sonra, bir alay kadınlar gördüm;
    bunların kimisini göğsünden asmışlar;
    kimisini de ayaklarından baş aşağı asmışlardı.
    bunlar feryad ve sayha atıp duruyorlardı.

    bunlar kimlerdir? dedim;
    şöyle anlattı:

    bunlar zina edenlerdir;
    ayrıca çocuklarını düşürüp katil işi işleyenlerdir.

    bundan sonra bir alay adamlar gördüm;
    bunlar kendi yanlarının etlerini koparıp
    ağızlarına koyuyorlardı. yemeyip ağızlarında
    gizliyorlardı. ama zebaniler onları:

    yiyin. diye zorlayıp istemeyerek yediriyorlardı.
    tekrar koparıp ağızlarına alıyorlardı. zebaniler
    tekrar yemeleri için onları zorluyorlardı.
    bu şekilde onlara azap ediyorlardı.
    -- bunlar kimlerdir? dedim; şöyle anlattı:

    bunlar, ümmetinizden şu kimselerdir ki,
    insanları yüzlerine karşı ayıplar; zemmederler.
    ayrıca arkalarından kötüleyip gıybetlerini ederler.
    elleri, dudakları, kaşları ve gözleri ile işaret ederek
    insanları alay alırlar.

    bundan sonra bir kavim gördüm ki,
    bunlar tam susadıklarından ötürü susuzluktan
    yanıp feryadla su istiyorlardı. onların bu isteklerine
    karşılık ateşten kadehlerle kaynar sular verilip;
    iç diyerek zorlanıyorlardı. onlar bu kadehi ağızlarına
    yakın zütürdükleri zaman o suyun şiddetli kaynamasından
    yüzlerinin etleri pişip kadehin içine dökülüyordu. içince de,
    bağırsakları parça parça olup dübürlerinden dışarı dökülüyordu.

    -- bunlar kimlerdir? dedim; şöyle anlattı:
    ümmetinizden şarap ve keyif verici şeyleri içenlerdir.

    bundan sonra, bir alay kadın gördüm;
    baş aşağı ayaklarından asmışlar. dilleri uzayıp
    ağızlarından sarkmıştı. zebaniler, onların dillerini
    ateşten makaslarla durmadan kesiyordu. zebaniler
    onların dillerini kestikçe uzuyordu ve bunlar eşekler gibi
    anırıyorlardı, köpekler gibi uluyorlardı.
    -- bunlar kimlerdir? dedim; şöyle anlattı: _
    bunlar ölüsü öldüğü zaman,
    feryadü figan eden kadınlardır.

    bundan sonra, bir takım erkekleri ve kadınları gördüm.
    bunları bakırdan fırınlar içine oturtmuşlardı. altlarından
    ateşler ve alevler çıkıp başları ile beraber bütün
    vücutlarını bürüyordu. gayet kötü kokular geliyordu.

    -- bunlar kimlerdir? diye sordum;
    malik şöyle anlattı:
    bunlar, zina eden erkek ve kadınlardı.
    peki, bu kötü koku nedir? dedim;
    bunu da şöyle anlattı:
    onların ferçlerinden çıkan şeyin kokularıdır.

    bundan sonra, bir kısım kadınları gördüm ki,
    asılmışlar. bunların elleri boyunlarına sıkıca bağlanmıştı.
    -- bunlar kimlerdir? diye sordum;
    malik şöyle anlattı:
    kocalarına hıyanet edip mallarını telef edenlerdir.

    peygamber efendimiz sav; bir kavim gördüm ki,
    bunların cesetleri hınzırına, yüzleri de köpek yüzüne
    benziyordu. dübürlerinden ateşler çıkıyordu. yılanlar,
    akrepler onları sokuyor; etlerini yiyorlar.
    -- bunlar kimlerdir? dedim;
    malik şöyle anlattı:
    bunlar ümmetinizden namaz kılmayan,
    gusül etmeyenlerdir.

    bundan sonra, bir takım erkekleri ve kadınları gördüm.
    bunlara ateşte azap ediliyordu. bunların üzerine zebaniler
    musallat olmuştu. bunlar feryad ettikçe, zebaniler sopalarla
    vuruyorlardı. karınlarına ateşten süngüleri saplıyorlardı.
    vücutlarını da ateşten kamçılarla dövüyorlardı.

    bunların azapları pek çetin gördüm.
    -- bunlar kimlerdir? diye sordum;
    malik şöyle anlattı:
    bunlar ana ve babalarına isyan ederek
    karşı gelenlerdir.

    yine bir kavim gördüm;
    bunların boyunlarına ateşten dağlar gibi büyük
    halkalar geçirmişlerdi.
    -- bunlar kimlerdir? diye sordum;
    malik şöyle anlattı:
    bunlar, üzerlerinde bulunan emanetleri
    sahiplerine vermeyenlerdir.

    bundan sonra, bir kavim gördüm; zebaniler bunları
    ateşten bıçaklarla boğazlıyorlardı. ama bunlar aynı
    saatte diriliyordu. bunlar dirilince, zebaniler tekrar
    onları boğazlıyorlardı.
    -- bunlar kimlerdir? diye sordum;
    malik şöyle anlattı:
    bunlar haksız yere adam öldürenlerdir.

    bir kavim daha gördüm; gayet çirkin ve kötü kokulu
    cife yiyorlardı.
    -- bunlar kimlerdir? diye sordum;
    malik şöyle anlattı:
    bunlar gıybet edip insanların etini yiyenlerdir.

    bunlardan başka,
    cehennemde iki sınıf kimse gördüm;
    bunların bir sınıfı erkeklerden, bir sınıfı da kadınlardandı.
    bunların azabı gayet şiddetli idi.
    -- bunlar kimlerdir? diye sordum;
    malik şöyle anlattı:
    bu erkekler, beylerin önünde sopa ve kamçılarla gidip
    zavallı fakirlere vurup zulüm edenlerdir.
    o kadınlar ise sureta libas giyip hakikatte cümle azası belli,
    açık hükmünde ve erkeklere aşikar olanlardır.
    ayrıca dışarı çıktıkları zaman, erkekleri kendilerine
    çekenlerdir. bu sebepten, başları deve hörgücü gibi
    büyük olup selametle doğruca cennete giremezler.

    bundan sonra, cehennemde bir alay erkek ve dişi
    kimseler gördüm. bunların azabı birbirine benzemiyordu.
    her birine bir başka türlü azap olunuyordu. bu tabakada
    azap olunanlar arasında bunlardan şiddetli azap olunan yoktu.
    şöyle bir azap ediliyorlardı. bunları ateşten sopalar üzerine asmışlardı.
    etleri pişip dökülüyor; sadece kemik kalıyorlardı. hak teala onların
    etlerini bitiriyor; yine önceki gibi etleri pişip dökülüyordu.
    bazıları da, ateşten zincirlerle, bukağı
    -- bunlar kimlerdir? diye sordum;
    malik şöyle anlattı:

    bunların vücut sağlığı yerinde iken namazı
    terk edenlerdir. ve şöyle dedim:
    -- ey malik, kapıyı kapa,
    bakacak takatim kalmadı.

    malik şöyle dedi:
    ya resulullah, mübarek gözünüzle müşahede ettiğiniz
    azapları gördüğünüz gibi ümmetinize bildirin. ümmetinizi
    çok çekindirin. masiyetlerden, allahın emrine aykırı
    hareketten onları alıp men edin. allaha tam itaate teşvik
    edip ibadet yoluna getirin. allahın azabı şiddetlidir.
    cehennemi yedi tabakadır. bu gördüğünüz ilk tabakasıdır.
    aşağıları daha şiddetlidir.' bunu dinledikten sonra,
    resulullah sav efendimiz ümmetine şefkatından
    dolayı ağlamaya, şefaat ve niyaza başlar.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +1 -5
    muhafazid kim lan kim oluyo o
    ···
  3. 3.
    +1 -3
    zamqi q0rqhutma pheni xs
    ···
  4. 4.
    +2 -1
    @46 Allah yakın bir akraban hayattayken o ölürse onunsuz yaşayamam deme ağlayıpta isyan etme diyo.ben sizi onlarsızda yaşatırım diyo. onun için panpa.

    ayrıca herkes cehenneme girecek diye bişey yok amk sen malsan biz ne yapalım. olay basit zina yapma diyo, başkasının arkasından konuşma diyo, anneye babaya bağırma diyo ne var bunlarda bunları yapıyosan zaten müslüman değilsin amk.
    ···
  5. 5.
    +1
    sözlüğün en sağlam paylaşımı.
    ···
  6. 6.
    0
    @61 kanım dondu amk
    ···
  7. 7.
    0
    hasgibtir beyler 7. katta ne vardır sizce amkk
    ···
  8. 8.
    0
    şukuladım emek var
    ···
  9. 9.
    0
    vay la kanım dondu anasını satıyım. tırstım ha.
    ···
  10. 10.
    0
    onlar ölümü isteyecekler, ama ölemeyecekler.
    ···
  11. 11.
    0
    herkes görsün
    ···
  12. 12.
    0
    harbı azap cok acı verıcı
    ···
  13. 13.
    0
    reserved
    ···
  14. 14.
    0
    amk saçını gösterdi diye yakılcak mı saçtan azan amk arapları
    ···
  15. 15.
    0
    @56 @51 i oku
    ···
  16. 16.
    0
    arkadaşları ona mami diyor
    ···
  17. 17.
    0
    ben de tırsttım fakat..

    niye???

    diye sormaktan kendimi alamadım.

    tamam yetim malı yemiyoruz, emaneti geri veriyoruz, efendim gıybet pek etmem işim olmaz yanımda olmayan insanla da, amk kızımın saçı görünüyorsa, ne bileyim kimseye zarar vermeden ilişki yaşıyosak, niye kızartılıyoruz lan?

    bu anlatılanlar, adaletli bir tanrı imajı ile uymuyor, tıpkı ebedi cehennem azabı gibi.

    çünkü adalet, suça eşit ceza ile olmalıdır.

    suç da birine zarar vermelidir. saçı görünen kız, kime nasıl zarar verir? allah neden böyle bir emir verir? hani çok rahmetli idi?

    özet: ben kuran okuduğumda bu kadar gaddar bir yaratıcı ile tanışmadım.

    tüm hadislerde olduğu gibi, bu hadis de dinen bizi ilgilendirmez, ve zaten çelişkilidir.
    ···
  18. 18.
    0
    @50 kuranda örtünmekte farz yazıyo panpa. madem çok bağlısın uy o zaman.hem sevapların fazlaysa o da affedilir zaten. zinanın cezasıyla örtünmeninki bir olmaz.

    not:arkadaşlar kesinlikle şakirt değilim sadece bilgi vermekti amacım. dün atv de nihat hatipoğlu dedi aynılarını.ben bunu önceden okumuştum. aklıma geldi paylaştım.
    ···
  19. 19.
    0
    yıl 2012
    ···
  20. 20.
    0
    @51 örtünmenin manası giyinmektir kardeşim.

    kuranda "hımar" geçer. baş örtüsü geçmez. dekolte örtüsüdür, yani bildiğin giysidir bu. başı örtmek arap coğrafyasının bir geleneğidir güneşten korunmak için, din değildir.
    ···