ibretlik askerlik hikayemi anlatıyorum

rezerved çetin

reserved

nefes filmi gibi amk senaristmisin sen

panpa 2 tane bin için okuyanları da mağdur etme akşama devam et

kim ölmüş olm haberlerde anlatsana mk bizi merakta bırakma

ebeni gibiyim 20ssayfa okuttun sona bak bundan sonra sonu olanları okicam amk

reserved

izmirde olan saldırının haber linkini atsan bile inanacaktım, iyi yazmışsın bin

haberi izlediğim de vucudumdaki kan pıhtılaşmış, basiretsiz bir şekilde kala kalmıştım. elimdeki bardak avuçlarımın arasından umarsızca kayıp, parkenin üzerine düştü.bir kaç kere yerde sekti. şişenin sesi kulaklarımı tırmalamıştı. sanki kulaklarıma birşeyler enjekte ediyorlardı.bir kaç dakikalık izlenim, sanki ömrümün büyük bir kısmıydı.

sanırım kullanılmıştım.ya da saat 03.05 tamamen tesadüftü.bir an olsun kendimi toparlaya bildim. ölenlerin kimlikleri henüz açıklanmamıştı. haberin detaylarını incelemeye başladım. birşey dikkatimi çekmişti. olayın olduğu yerde ki bilboarda "zaman insanca yaşama devri" yazıyordu. 03.05'de yapılan saldırı ve "zaman" kelimesi...
şifre buydu ve bunu sadece ben biliyordum. yada öyle sanıyordum.

olay yerine gitmek,pek akıl karı olmazdı.bu yüzden bu yazının hangi firmaya ait olduğunu ve ne zamandan beri reklam amaçlı kullanıldığını araştırmam gerekiyordu.i̇nternette yaptığım araştırmalar neticesinde yazının "y" confectionery ait olduğunu gördüm.. confectionery türkçesi şekerlemeydi. şekerleme mi ? artık ne alaka demiyordum... ayrıca şirket yeni kurulmasına rağmen, güçlü ve dinamikti. biraz daha araştırınca. çetin b'ye ait olduğunu bulmak çokta zor olmamıştı.i̇şkenceci çetin meğer trilyonluk bir şirketin sahibiydi. tabi bu dağın sadece karlı etekleriydi. zirveye varmam tek başıma imkansızdı. madem bu kadar zengin ve ulvi bir insandı. benim neden gizli görevde olduğumu öğrenememişti

beş parasız ve kimsesiz olduğumu hesaba katınca hiçbir halt yiyemeyeceğimi düşündüm. halil ve büşraya ulaşmam yok denecek kadar az bir olasılıktı. halil ve büşra ile ilgili en ufak teredütüm dahi yoktu. halil komutanıma en son 3 ve 5 dediğimde anlamamıştı dahi... ayrıca yazdığım günlüğümde ortalarda yoktu. kimlerin elinde olduğunu bilmem de imkansızdı.o benim kaçış biletimdi. başıma bir iş geldiğinde suçsuzluğumun ispatıydı. yeni bir günlük tutmanın zamanı gelmişti.

i̇lk işim kırtasiyeye gidip defter almak oldu. aldığım deftere hem gazete küpürlerini hem internetten indirdiğim bazı yazıları da yapıştırabilecektim.

ufak bir sırt çantası bir kaçtane kalem ve o günün bütün gazetelerini alıp evin yolununu tuttum. santim santim haberleri inceleyecektim. terör olayıyla ilgili bütün haberleri inceledim."m" adında bir gazete'nin haber için kullandığı resim dikkatimi çekti. arka tarafaki bilboardıda kısmen gösteriyordu. resmin altında da şöyle yazıyordu.

saatler tam 03.05'i gösterdiğinde, saldırı gerçekleştirildi.

küçük bir detaydı.i̇çler acısı resimler yerine neden bu fotoğraf karesi kullanılmıştı ki ? altına da neden böyle birşey yazılmıştı."gerçekleştirildi."

fotoğrafı çekip ve yayımlayan kişi tezcan m. adında biriydi

i̇nternette biraz araştırma yaptığımda pek birşey bulamadım. sadece bu detayıda saplantı haline getiremezdim. belkide bu sadece bir raslantıydı.ama her olasılığı hesaba katmak zorundaydım

biraz daha kafa yormak patlatmalıydım. belkide olaya döngüsel bir biçimde yaklaşmalıydım.ama bundan ziyade tezcan m'nin daha önceki fotoğraflarına ulaşmalıydım. zamanla,araştırdıkca tezcan m'nin fotoğraflarına birçoğuna ulaştım. fotoğrafların hepsi futbolla ilgili karalerdi.son 2 haftada çektiği fotoğraflar hariç.bir insan neden 3.sayfa saçma sapan bir haber için,03.05 rakdıbını kullanmış olabilirdi. ayrıca neden akif beyle buluştuğumda duvarda ki saat 03.05'de durmuştu ? bu tanrının bana bir işaretimiydi. öyle olmasını dilerdim.

aklımda bazı sorular belirdi.bu çetin neden beni ortadan kaldırmamıştı.i̇stese beni askeriyeden dahi kaldırabilirdi. akif bey bu işin içindemiydi. duvardaki 3 ve 5 tesadüf olmadığına göre, acaba akif bey mi bilerek o saati o hale getirmişti ? halilden veya başkalarından korktuğu için bana bir mesaj mı vermeye çalışmıştı. bunların hiç biri olacağını sanmıyorum, çünkü benimle konuşacak fırsatı olmuştu. aklımdaki bir çok düşünceyle dışarı çıktım

i̇lk önce tezcan'nı yakalamam gerekicekti. hakkında pek bir bilgim olmadığını da varsayarsak nereden nasıl başlayacağımı bilmiyordum. ayrıca silaha ve paraya ihtiyacım vardı.

tenekelikte eski bir dostumun yanına uğradım.bir emanet aldıktan sonra olayları teker teker gözden geçirdim. kimseye birşey anlatamazdım. anlatacak da pek kimsem olmadığını hesaba katarsak pek şansım yoktu.bir an olsun bu işleri boşver, hayatına bak demekte içimden geçmedi değil.ama yarın birgün bana ulaşıp ulaşmayacaklarını bilemezdim.bu yüzden hem temkinli hem titiz davranmak zorundaydım.