idam cezasına neden karşı olunmalı

1. toplumların suç tanımı ve suçun - dolayısıyla cezanın - ağırlığı konusundaki görüşleri tarihseldir, yani tarih içinde değişir.
bugün idamlık görülen suç, yarın idamlık görülmeyebilir. bir toplumda idamlık görülen suç, başka toplumda idamlık görülmeyebilir. bir başka deyişle bugün bu toplumda idam edilen adam/kadın, başka bir dönemde ya da başka toplumda yaşasa idam edilmeyebilir. kimse böyle geri dönüşü/telafisi olmayan bir haksızlığa maruz bırakılmamalıdır.

2. yaşam hakkı en temel insan hakkıdır. bu suçlular için de geçerlidir. bir insanın, başka bir insanın canını almaya hakkı yoktur.

3. idam cezasının yaygın olduğu abdde yapılan araştırmalar, en çok idam edilenlerin beyaz ırk dışındaki ırklar olduğunu gösteriyor. çünkü zenginler kendilerine iyi avukatlar tutabilir. beyazlar (ya da o toplumun iktidardaki etnik grupları/dinsel grupları kimse) mahkemede iyi halden yırtabilir. ancak idam cezası, her zaman toplumun en altındakileri, en savunmasızları, en yoksulları, toplum tarafından normal hallerde bile en çok önyargılı bakılanları vuracaktır.

4. özellikle siyasi suçlar için idam istemek saçmalıktır. bugünün iktidarı tarafından isyancı görülen, yarın iktidara geçebilir. bugün birine göre terörist olan, başkasına göre isyancıdır/özgürlük savaşçısıdır. suçun - özellikle siyasi suçun - içeriği/ağırlığı tarihsel dönemden döneme, toplumdan topluma değişirken, suçlu görülen birine idam gibi geri dönüşü olmayan ceza vermek haksızlıktır.

5. suçun tanımı değiştiği gibi delillerin toplanması süreci de tarihsel olarak değişir. örneğin abdde 50 sene önce dna testi yokken, mevcut delil toplama yöntemleriyle tecavüz suçu sabit görülüp idam edilen biri bugün belki dna testi sayesinde suçsuz çıkacak. yarın öbür gün hangi yeni delillerin ya da delil toplama yöntemlerinin çıkacağını bilemeyiz. birini müebbet hapse mahkum etsen her zaman yeniden yargılanma talep edebilir. bu yeniden yargılanma sonucunda 50 sene sonra hapisten çıkabilir. ancak idam edilen birinin asla böyle bir şansı olmaz.