/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +1
    Bir kaç gün sonra Aartex yanıma gelerek="Burada daha ne kadar kalıcaz?"diye sordu.
    A=""Klonlamanın bitmesine bir kaç ay üstelik ona hayatta vermemiz gerekecek."
    Aartex="Bir kaç ay daha burdamıyız."
    A="Bir kaç yıl buradayız."
    For-el endişeyle konuştu="Bu sürede Qualdin Nebulaya da saldıra bilir geri dönmemiz gerek."
    A="Hayır. Neden evrenin dışına çıktık sanıyorsunuz. Burada zaman işlemiyor. Hatta arkana bakarsan hafiften ışıklar görünmeye başladı."
    For-el arkasına baktı durduğumuz yer uçurum gibi duruyordu. Kırmızı loş bir ışık usulca genişliyordu.
    A="Evrenimizin nasıl ortaya çıktığına şahit oluyoruz buradan. Doğru ışık huzmelerini takip ederek istediğimiz zamana giriş yapabiliriz."
    For-el="Bu hızla hesapladığımızda Nebulanın oluşmasına henüz yıllar var.Ama bir dakika."
    Merakla ona baktım başımı bilgisayardan kaldırıp.
    For-el="Krallar? Ölümsüz krallar ve ölümsüz silahları."
    Aartex ve Deforan aniden paniğe kapıldı neden bahsediyorlardı bunlar.
    Deforan="En son ne zaman geleceğe dair bir görü gördün Deniz?"
    A="Geçen gece.Ne oluyor Krallarda kim?"
    For-el="Buraya ilk geldiğimiz gün bu duvara dokunmamızı yasaklamıştın neden?"
    Bir şeyi çözmeye anlamaya çalışıyorlardı
    A="Ta çocuk yıllarımda bu duvara elimde siyah duman çıkan bir kılıçla vurduğumu hatırlıyorum. Havayı keser gibi kesmişti.Ama ardından içinden Garip bir canavar çıkıp bana saldırmaya başladı.Onu öldürdüğümde 2 tane daha çıktı ne kadar öldürürsem öldüreyim sayıları git gide arttı. Bilmiyorum.Kötü şeyler olabilir eğer o duvara dokunursak."
    Aartex="Geçen gece ne gördün rüyanda?"
    Nedense tüylerim ürperdi bütün bunlar aklımda tekrar canlanınca.
    A="3 kişi duvarın içinden çıkıp evrenin doğuşunu izliyorlardı."
    For-el kendi kendine bir şeyler söyledi ="Başlangıçta 4 kral vardı."
    ···
    1. 1.
      0
      Sigara içip geliyorum buralardayım kanka istersen yazmaya devam et
      ···
  2. 102.
    +1
    3.ayın sonunda Grommlar klonu hazırlamışlardı ama klon makineler olmaksızın hayatta kalamazdı. Onlara onu dondurmalarını söyledim. Artık güneş panellerinden bol bol elektirikte elde biliyorduk sorun değildi.5.Yılın sonunda yapmaya çalıştığım şeye epey yaklaşmıştım Deforanı denek olarak kullanıyordum. Uzaktan ona kendi hatıralarımı aktarıyordum.6.Yılın sonunda Duvardan 3 adam çıktılar hepimiz silahlarımızı onlara doğru yönelttik onlarsa bizi hiç umursamadan uçurumun kenarına geldiler.Öylece bakıyorlardı hatta Aartex onlarla biraz dalga bile geçti ama hiç bir dil bilgilerinin olmadığına emindim.7.yılın sonunda hazırdık artık omur iliğime yerleştirdiğim cihazla uzaktan zihin transferi yapabiliyordum. Artık bedenimi değiştirip ölmem gerekiyordu.
    Gromlar hafıza transferine hazırlanıyordu ve bir hayat küresi gerekiyordu ama bizim daha iyi bir şeyimiz vardı. Hayat duvarı.For-el yanıma geldi ve kimi feda edeceğimizi sordu. Artık fazla vaktimiz kalmamıştı Nebula etrafındaki ilk turu tamamlamak üzereydi. Deforan yıllardır bizi gizli gizli dinlemişti(Fazla ayrıntıya girmiyorum 3-4 part daha uzamasın diye)bunun için gönüllü oldu. Deforan ben ve bir kaç grom klonuda beraberinde duvarın yanına geldik. Herkes Deforanla vedalaştı.
    Deforan="Eğer başarısız olursan Kralların gazabına uğrayacaksın buda benim kehanetim Deniz"Dedi gülümseyerek. Ardından duvara dokundu.
    Çok garip bir şeyler hissediyordum arkamda.Ne olduğunu tam olarak anlayamadım savaşmaya hazır halde hızla arkamı döndüm. Krallardan ortadaki bana bakıyordu.
    ···
  3. 103.
    +1
    Gözlerinden yeşil alevler çıkmaya başladı. Bize doğru yürümeye başladılar. Diğerlerinin gözleri beyaz ve kırmızı renklerdeydi. Elimde O rüyamda gördüğüm kılıç belirdi. Tüylerim ürperdi Korkuyordum hepimiz korkuyorduk.Bu Krallarda neyin nesiydiler. Yeşil gözlü olan konuştu.
    Yeşil KRAL="istediğini sana vericez bize istediğimiz şeyi verdiğiniz için. Artık özgürüz."
    Şaşkınlıkla onlara bakıyordum. Sarı gözlü olan klonun bulunduğu tabuta dokundu. Kırmızı gözlü olan duvara. Deforanın bedeni alev aldı. Halen korkuyorduk ve hepimiz şaşkındık. Tüm Sirenler For-el bile diz çoktü. Duvarın içinden bir kral daha çıktı onun gözleriyse mavi rengindeydiler. Ardından kabin açıldı yaşıyordu. Klon yaşıyordu.
    Nefes nefese kalmıştım daha önce tüm hayatım boyunca hiç bu kadar korkmamıştım hiç bu kadar dehşete düşmemiştim.
    Kırmızı KRAL="Sen öldüğünde insan bizden birisi daha çıkacak bu duvardan onu buradan alacaksın almazsan ölümsüz bedenin yok olacak."
    Terliyordum nefesim bir türlü yavaşlamıyordu gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Hatırlıyordum.Bu duvardan çıkacak 5.yi hatırlıyordum... Bu olamazdı... Bu nasıl mümkün olabilirdi... Tuğçe...
    Kan ter içinde Yeşil gözlü olana baktım bu sırada dizlerimin üstüne düştüm="Sizler nesiniz böyle."
    Yeşil KRAL="Biz konuşurken hareket ederken hiç bir canlı ayakta duramaz. Bizler hayat veririz hayat alırız. Işık getiririz.Bir daha bizlerden birisine yalan söylemeye kalkarken tekrar düşün insan"
    Bu da ne demek böyle!!!

    Yatıyorum pampalarım. Uyanınca 4-5 part daha atıcam yarın gece bitecek büyük ihtimalle
    ···
  4. 104.
    0
    1 1buçuk saate kadar yazmaya başlıyorum bu gün bitiricem
    ···
  5. 105.
    0
    4ü birlikte uçurumun kenarına geri döndüler. Deforanın bedeni tamamen kül yığınına dönmüştü. Ayağa kalkıp onlara doğru baktım atladılar. Atlamak değildi aslında. Daha çok kendilerini bıraktılar evrene doğru. Bizimde artık yolculuğa çıkma vaktimiz gelmişti. Aartex ilk ayağa kalkan oldu sirenler arasında="O kılıçta ne öyle?"
    Doğruya birden elimde bir kılıç belirmişti ben bile ne olduğunu anlamamıştım. Cidden siyah dumanlar çıkıyordu kılıçtan tutuğum yeri soğuk ama metali oldukça sıcaktı.="Bilmiyorum bir şeyler tetiklenmiş olmalı onlar gelince."
    For-el'de ayağa kalkıp=" Evrenin bizim vaktimize gelmesine bir kaç hafta var Artık yola çıkmamız gerek."
    Herşeyi gemiye yükledik. kılıcı ayrı buzluğa koydum dokunduğu herşeyi eritebilecek sıcaklıktaydı. Belki kırılırdı bu yüzden. Sonuçta metalin en büyük düşmanı soğuk olmuştur. Yolculuğumuza başladık. Doğrudan Nebulanın merkezine gidiyorduk ki gemide bir şeyler oldukça büyük bir gürültü çıkardı.For-el mürettebattan birilerine bağırdı="Buzlukta delik var hemen kapatın şimdi hız kesemeyiz yavaşlayamayız."
    Birden bembeyaz kesilmiştim bu kılıç ne kadar sıcaktı böyle. Bende koşarak oraya gittim cidden kılıç yüzünden koca bir delik oluşmuştu. Geminin küçük bir delikti ama bu hızda biraz daha açık kalsaydı bizi öldürmeye yeterdi.
    ···
  6. 106.
    +1
    Nebulanın merkezine ulaştığımızda henüz bizim zamanımıza gelinmesine 4 ay kadar vardı. Halen son insan değildim. Belki onları kurtara bilmek için bir şansım olabilirdi ama istemiyordum nedense.For-el bizi kutsal gezegenin bulunduğu sisteme zütürdü. Orada sirenler bizi karşıladılar elbette izin vermediler inmemize ama For-eli gördüklerine epey şaşırmışlardı.Bir kaç gün önce dünyayı istilaya gitmişti onların tanıdığı For-el.Bu şaşkınlıkla ve For-elin azarlamalarıyla inişimize izin verdiler.
    A="Tamam klona bilgisayara kopyaladığımız zihni aktarıcaz şimdi."
    For-el şaşkınlıkla bana bakıyordu="Ölümden kastın bu muydu."
    A="Elbette üstelik 2 tane zihin transfer cihazı yaptık bunların asıl görevi birimizin gördüğü yaşadığı herşeyi diğerine iletmesi.Ölümsüz bedenimi bu şekildeyken uykuya yatırıcaz. Klonum uyandığında uykuda olmalıyım yoksa cihazlar bozulur."
    Aartex="Ne çeşit bir pgibopatsın sen Deniz."
    Gülümsedim ve uykuya yattım. Uyandığımda onlar çoktan herşeyi halletmişlerdi. Artık klonun bedeninin içindeydim.Ben gezegene inerken kimse peşimden gelmeyecekti.
    For-el="Bir kaç camsız bina göreceksin içlerinde senden bile daha zeki manyaklar. Kimseyle konuşma.Tek amacın Yeşil dağda ki kristallerden bir kaç parça yutmak.Bu doğrudan zihnini etkileyecek aynı zamanda bedeninin ölümüne neden olacak.Mor dumana dikkat et tamamen aklını kaybetmene neden olabilir."
    A="Zihnimi nasıl etkileyecek?"
    For-el="Bir kılıç yarattın krallar üzerine gelirken kristal zihin güçlerini maximum derecede kullana bilmeni sağlıyor. Eğer bu yaptıkların olmasaydı ve onu yedikten sonra gerçekten ölseydin burada tekrar doğacaktın bir hayalet olarak. Evrende ölen her canlı buraya geliyor. Burada aradığın herkesi bulabilirsin ama duman herkesi olumsuz etkiledi. Dikkatli ol Deniz. Yıllarca vaktimiz yok."
    ···
  7. 107.
    +1
    Şu yeşil dağa kadar olan macera dolu yolun bir kısmını atlıyorum. Dağ hemen önümdeydi.ve dağın etrafında For-elin bahsettiği duman vardı. Girişinide rahatlıkla seçebiliyordum. Nefesimi tutup dumana daldım tutabildiğim kadar tututum nefesimi ama işte ciğerlerime girmişlerdi en sonunda.ilk bir kaç nefeste hiç bir şey olmadı. Ardından ot çekmiş gibi başım dönmeye başladı. ilerlemeye devam ettim. Yukarımı çıkıyordum aşağımı iniyordum. Kılıcım tekrar elimdeydi.Ve adını bile bilmediğim türlerden canlılar etrafımı sarmıştı.Az önce bir yokuş tırmanırken şimdi bir düzlükte böyle bir durumda kalmıştım.Bir kaç insanda vardı etrafımda. Hayır o kristali almadan ölemezdim bu olamazdı bu geçen son 10 yılın hiçe gitmesi olurdu tüm insanların Deforanın Büyük diktatörün Tuğçenin ölümünün hiçe olması olurdu. Gorile benzer bir yaratık üzerime doğru koşmaya başladı. Aramızda 4 metre kadar kala sol tarafa sıçradım ve onun sol elini kestim.Çığlık atarken kafasını bedeninden ayırdım. Garip sarmaşık gibi bir canlı kafamı tuttu bedenini ikiye ayırdım.Ben onları öldürdükçe kılıcımın rengi beyaza dönüyordu. Saatlerce dövüştüğümü kılıcımın herşeyi rahatlıkla kestiğini hatırlıyorum. Ardından Tuğçe geldi.Çoktan ölmüş olmalıydı.O halde Qualdin şuanda Nebulaya doğru geliyordu. Etrafımda yüzlerce insan vardı bizi izliyorlardı. Tuğçe Qualdine dönüştü. Koca bir mızrağı üzerime savurdu. Bembeyaz kılıcım onun mızrağını kesmedi. Bense havaya savruldum.Ölmezdim bu olamazdı. Yere düştüm gözlerim kararmaya başladı. Bağırışmalar... Qualdinin kahkahası...
    ···
  8. 108.
    +1
    Uyandığımda dağın girişindeydim. Duman dağılmıştı.For-el sanırım bundan bahsediyordu.Son derece gerçekçiydi. Dağın içine girdim duvarlara bir şeyler çizilmişti çizilen şeyler yeşil renkte bir parlayıp bir soluyordu. Ardından Yarattığım kılıcı yeşil kristallere saplı bir şekilde buldum. Evrene tekrar girerken onu kaybettiğimi sanmıştım. Rüyaysa rüyadan ibaretti. Kılcımın kabzasını tuttum ve tam çekerken birisi arkamdan konuştu.
    =="5.yi alıp evrene getirmeni söylemiştim. Sense buraya gelmek için bekleyemedin öyle değil mi insan?"
    Yeşil Kral Hemen arkamda gülümseyerek bana bakıyordu.
    Yeşil Kral="Qualdin buraya geliyor.Her birimize düşman oldu.Onu öldüre bileceğini düşünüyorsun. Peki sence istesen beni öldüre bilirmisin insan."
    A="Qualdin sizden birisi öyle değil mi?"
    Yeşil Kral="Öyle Ama o yapayalnızdı en başından beri.Bu yüzden senin onun karşılamanı istemiştim. Yalnızlığını gidere bilmek için bir çok şeye başvurdu.Ama doğduğunda tıpkı senin gibiydi. Yalnızlıktan kurtulamayıp bilgiyle doldurdu kafasını. Peki fazla bilgi sana ne yaptı insan."
    Yere bakarak cevap verdim="Mutluluktan uzaklaştırdı. Herşeyden nefret etmeme neden oldu."
    Yeşil Kral="Qualdin hiç bir zaman kötü birisi olduğunu düşünmedi. Kendi düşünceleriyle doğru olan şeyleri yaptı.Onu anlaya bilmen gerekir aslında ama hiç doğru dürürst oturup konuşmadınız öyle değil mi ?"
    A="O benden ne istiyor."
    Yeşil Kral="Onu anlamanı istiyor. Evrenin sonuna kadar seninle beraber yaşamak istiyor.Ama sen onun kim olduğunu bile bilmiyorsun Buraya gelirken bedenini klonladın ve şimdi uzaktan hafıza transferi yapıyorsun. Qualdin bunu milyonlarca yıldır yapıyor. Senin şu bir kız vardı kimdi o seninle birlikte deneye giren."
    A="Saçmalık... böyle bir şey... Neden... Her şeyi imkansız hale getirdi.5inizin bir kraliçe olduğunu biliyordum."
    Yeşil Kral="6.nında Kraliçe tarafından yaratıldığını biliyordun.Ama hiç kimseye söz etmedin öyle değil mi?Lafını bile açmadın o öngörüyü gördüğünde tekrar düşünmek bile istemedin. Artık benimle konuşurken bir klon olmana rağmen dizlerinin üzerine düşmüyorsun.ilk konuşmamızın üzerinden milyarlarca yıl geçti sana bir kaç ay gibi gelmiştir tabi ama o kadarcık zaman diliminde hiç bir şeyin değişmediğini mi düşünüyorsun."
    A="istemiyorum böyle bir şeyi. Asla kabul etmiyicem."
    Yeşil Kral="Neden elin 6.nının kılıcının üzerinde insan."
    Artık ne diyeceğimi bile bilmiyordum. Görmüştüm cidden bunların olacağını görmüştüm.Bir şekilde durdurmak için çabaladım ama. Kılıcı çektim. Ağzıma bir kaç kristal atıp yuttum. Ardından Kılıcı Yeşil Krala doğru çevirdim.="Bunu kabul etmiyorum. Qualdin, sen ve diğer krallar hepiniz"Gözlerimden alevler çıkmaya başladı. Bedenim karanlık tarafından boğuluyordu sanki="Hepinizi öldürücem!!!"
    Tümünü Göster
    ···
  9. 109.
    +1
    Gece 1 gibi gelicem okuyan pek kimse kalmamış zaten bitireyimde büyüyünce roman yaparım yada filmini falan çekerim
    ···
  10. 110.
    0
    Yazsana amq
    ···
    1. 1.
      0
      Bu gece bitiricem pampa çalışıyorum
      ···
  11. 111.
    0
    rez panpa ben okuyom *
    ···
  12. 112.
    0
    Yeşil kral cam üzerindeki bir buğu gibi kaybolmaya başladı gözlerimden. Giderken kahkaha atıyordu.Bu kristalleri yiyince hemen öleceğimi sanıyordum.Ama oldukça dinç hissediyordum kendimi. Dağdan dışarı çıktım ve ilk geldiğim yere kadar yürüdüm. Halen hiç bir şey olmadı. Etrafta başı boş ruhlar öylece dolaşıyorlardı. Günler haftalar geçti. Hiç bir şey olmuyordu. Yalnız kalmak hiç sorun olmamıştı bana ama yapacak hiç bir şeyimin olmaması bu gerçekten katlanılamazdı.
    Ruhlardan başı boş dolaşan ruhlardan birisini durdurdum. Napıyorsun diye sordum. Hiç bir şey demeden yürümeye devam etti kılıcımı arkasından sapladım. Hafif bir inleme sesi çıkarttı ve yok oldu. Anlamamıştım.Bir kaç ruha daha sapladım kılıcı mı hiç bir tepki hiç bir karşılık vermiyorlardı.Bir kaç ay boyunca onları kesip biçtim. Ardı arkası gelmiyordu. Jüpiterden bile büyük bir gezegendi sonuçta artık neresinde olduğumuda bilmiyordu. iyice kayıp olmuştum.Bir kaç yıl sonra gökten mavi bir ışık düştü. Beni kurtarmaya geldiklerini düşünüp hızla o tarafa doğru koştum. Mavi Kral gelmişti. Deforan sayesinde doğan mavi kral.
    Mavi Kral="Ne yapıyorsun Deniz?"
    A="Buraya hapsoldum kimse gelip gitmiyor."
    Mavi Kral="Sen güçlerinin farkında değilsin öyle değil mi?Halbu ki sen en güçlümüz olacaktın 6.Kral belkide en zayıfımızdır."
    Bunca zaman bekledikten sonra böyle bir muameleye sabrım kalmamıştı.="Hı!!"Gözlerimi sonuna kadar açarak bu tepkiyi verdim ona ve hızla kılıcımı savurdum ona. Yaralanmıştı.Kral olsa da yaralanmıştı.
    Mavi Kral dizlerinin üzerinde="Tamam belkide gerçekten en güçlümüzsün ama kesinlikle en aptalımızda sensin."
    A="En aptalınız kalmamın işinize gelmesi gerek!! Eğer bu gezegenden dışarı çıkarsam evrenin sonunu getiricem"
    Mavi Kral="Bir hayat alma hakkını sana veren ne Deniz?"
    A="Bir hayat verme hakkını size veren ne peki ? Onlara hayat veriyorsunuz onlar tekrar hayata geri dönüyorlar ve sizin yüzünüzden tekrar acı çekiyorlar tekrar mutlu oluyorlar size bu hakkı veren ne peki."
    Mavi Kral="Hayat vermek hiç bir zaman kötü bir şey olmamıştı Deniz.Sen böyle düşündün. Yaşamak mücadele etmektir."
    A="Ben hiç bir zaman mücadele etmek istemedim.Siz beni en başta yaratanlar buna sebep oldunuz."Omur iliğimden koca bir kıvılcım çıktı tüm bedenime elektrik çarptı. Gerçek bedenimi uyandırmıştılar. Qualdin sonunda onları bulmuş olmalıydı.
    Mavi Kral gök yüzüne endişeyle bakarak="Siz ne yaptınız böyle."Kılıcım ellerimden kayboldu Gerçek ben benden bir şeyleri kontrol edebilme konusunda benden daha iyiydi sanırım.Bir şeyleri ekgib kodlamış olmalıydım evrenin sonunda.
    A="O..Evet şimdi korkman gerek bu gün harika bir gün çünkü 2 kral birlikte düşecek."
    Mavi Kral="ilgi çekici. Kılıcın olmamasına rağmen halen rahatlıkla beni tehdit edebiliyorsun."
    Bir saniyeden daha kısa bir süre içinde 10 metrelik mesafeyi boğazını tuttum.
    A="Siz gerizekalılar beni küçümsemeyi ne zaman bırakacak."Gök yüzünde mor bir dalga yükseldi. Tüm evrene yayılıyordu yavaş yavaş.
    Mavi Kral korkuyla bana bakıyordu sonunda durumun ciddiyetini anlamıştı.
    A="Üstelik ben çoktan birinizi öldürmüşken."
    Gökyüzünde 3 ışık daha düşmeye başladı. Diğer krallarda gelmişti.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 113.
    0
    Beyaz kral yere indiği gibi sol kolumu kopardı ve konuşmaya başladı="Bizler orijinal krallarız hiç kimse bizi yaratmadı asıl sen bizi küçümsemekten vazgeçmelisin insan"
    Arkamdaki beyaz krala doğru bakıp="Neden bahsediyorsun sen dedim"Yeni bir kol büyüyordu yaramın üzerinden.
    Kırmızı kral Göğsüme bir mızrak sapladı.
    A="Bu bir infaz he?"
    Yeşil Kral yere bakarak="Öyle çok yazık. Senden büyük umutlarım vardı."
    A="Sen benim göremediğim şeyleri bile görüyorsun he.Benim evrene saldığım korkuyu sende bana salmaya kalkıyorsun. Halbu ki ben en başından beri ölmüş olmayı dilemiştim."
    Yeşil Kral="Bizlerin kim olduğunu çok iyi biliyorsun aslında. Kendinin kim olduğunu da çok iyi biliyorsun aslında."
    A="Bilmiyorum."
    Beyaz Kral="Zavallı insan insan olduğu vakitleri ve insan gibi yaşamayı yüz yıllar önce unuttu."Burada ne kadar kalmıştım ben...
    Duman Lanet olsun.
    ···
  14. 114.
    0
    Yeşil Kral="Halen hiç bir fikrin yok öyle değil mi deniz?Sen evrenin sonunu getirsen bile evren vakti dolana kadar yok olmayacak.Sen evrenin sonuna gitmiş olacaksın."
    A="istediğimde buydu. Doğduğum günden beri onu görmek istiyordum."
    Kırmızı Kral="Bizlerden yardım bekleme sen Qualdini öldürdün."
    ="Kim beni öldürmüş"
    Yeşil Kral kahkaha atmaya başladı. Korkuyla arkama baktım. Dalga geçiyor olmasın.
    ···
  15. 115.
    0
    1 saniyenin daha kısa bir süresinde kafamı uçurdu Gromların yaratıcı evrendeki bilgi birikiminin toplayıcısı Kraliçe Qualdin.5 saniye daha var ölümüme.Ama yüzü... Çok canımı yakıyor onun Qualdin olması... Bütün bunlara ben sebep olmuştum en başında. Yeşil Kral haklıydı Evrenin sonuna gidebilirdim. Küçükken herşeyin kafamda olduğunu hayal ederdim.Ve ben ölünce herşeyin kafama geri döneceğini.

    Yeşil Kral="Bak sen cidden yapıyor üstelik böyle bir durumda."
    Qualdin="huur çocuğu ölmek bilmiyor."

    Karanlığa boğluyordum. Evrendeki tüm ışık gözlerimden içeri akıyordu.

    Beyaz Kral="Gitmesine müsade edemeyiz."
    Yeşil Kral="Bırak gitsin zavallık bir çocuk o halen.Son dileğini gerçekleştirsin."

    Evrenin sonunu görüyordum. Siyah sıvı duvara vuran ışığı görüyordum.
    Kulaklarımda onun sesi yankılanıyordu.
    -Dünyaya gidiyorum kimse beni durduramaz. Bizler köle değiliz.
    -Bir dakika düşün Derya ya klonlarımızla karşılaşırsan.
    -Öldürürüm onları. Sana inanamıyorum Mete bir insansın ama bir insanın nasıl yaşaması gerektiğini bile bilmiyorsun.
    Sağgözümden bir yaş aktığını hissediyorum. Hatıralarım canlanıyordu. Tuğçeyle ilk karşılaştığım gün.
    -Merhaba sen çok mu çalışkansın ?
    -Günaydın Deniz.
    -Çok iyisin Deniz.
    -Nasılsın Deniz.
    -Allah belanı versin Deniz.
    -Bak Deniz bu senin Abin.
    -Deniz abin çok iyi.
    -Lanet insanlar.
    -Bir isim lazım bana.
    -Köle istiyorum.
    -Sizler bundan sonra Grom olarak çağırılacaksınız.
    -Peki size ne diyelim kraliçemiz.
    -Qualdin.
    ···
  16. 116.
    +1
    Uyandığımda Evrenin sonunda yatıyordum. Etrafımda milyarlarca ruh vardı ama çıt çıkmıyordu. Doğruldum etrafıma baktım Evrenden tek bir ışık bile gelmiyordu. Bedenim yenilenmiş olabilirmiydi. Lanet olasıca Qualdin asıl bedenimi nasıl öldürmüş olabilirdi. Ayağa kaltım ve duvara doğru yürümeye başladım. Herkes gözlerini bana çevirmişti. Arkama baktığımda kimsenin duvara yaklaşmadığını gördüm. Elimi kaldırdım ve duvarın içinde soktum.Bir şeyi tutup çektim. Kılıcımdı.Duvara savurmaya başladım kılıcımı her seferinde içinde hayatımın ilk günlerinde rüyalarıma giren canavarlardan çıktı. Tüm ruhlar endişeyle ayağa kalkmışlardı. Durdum.Saldırmak için fırsat bekliyorlardı.
    A="Sizinle bir alıp veremediğim yok onunla görüşücem kapıyı açın."
    ?=)2141^%=="Senin haricinde herkes girebilir sen istisnasın"
    A="Diğerleri neden bekliyor o zaman"
    ?=)2141^%=="Hiç biri duvara dokunmaya cesaret edemedi."
    Onların arkasında kapı açıldı ve canavarlar toza dönüştü.
    Karşımdaydı. Cidden oydu bu sanırım. Halen emin olamıyordum. Yanıma gelip gözlerimin içine baktı. Hiç bir şey demiyordu bende öyle. Gözlerim dolmaya başladı. Ağlamak üzereydim.
    A="Nasıl hesap vereceksin bana şimdi"Dedim titrek sesimle.
    G="Veremem."
    Arkamdan Yeşil Kral yaklaşarak konuştu="Onu af mı ediyorsunuz Baba."
    Nefretle ona doğru baktım gözlerimden yaşlar dökülüyordu.
    G="Gençken haklıydın.Çocuktun ama haklıydın bana karşı nefretinde öfkende. Değişmeseydin.Gerçekten beden bile çok daha iyi olurdun.Ama."
    A="Herkesi herşeyi yok etmek istedim.Bu bile onlara benim acımı hissetirmese bile onlarında acı çekmesini istedim."
    G="Eski sen buna 'onlara acı çektirme hakkını ne veriyor sana?' diye sorardı"
    A="istediğimi verecekmisin bana"
    G="Veremem hiç bir şeyi silmeye gücüm yetmez."
    A="Ruhlar onları öldüre bildiğimi sanmıştım."
    G="Ama hepsi işte buradalar. Hiç biri ekgib değil."
    Hıçkırıklarımı güç bela toparlayıp son bir soru daha sordum Tanrıya="Şimdi bana ne olacak?"

    Hikayemiz bitmiştir buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Beğenmediyseniz Hakkınızı helal edin
    ···
  17. 117.
    0
    Tutabilir
    ···
  18. 118.
    0
    3444444irhlfhmj
    ···