/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +29 -1
    96 yılında tüm dünya genelinden 2000e yakın kişi topluca kaçırıldı ve bedenleri klonlanıp klonlarıyla değiştirildi bu 2000 kişi üzerinde deneyler yapmaya başladılar ilk deney telepatiyi anlayıp anlayamadıkları üzerineydi saatlerce iletişim kurmaya çalıştılar. Henüz 7 yaşını doldurmamış olanları istisna sayıp diğer iletişim kuramayan herkesi uzay boşluğuna bıraktılar.600 den az kişi kalmıştı. 7 yaşını doldurmamış olanlar 50-60 kadardı.Çocukları orada bırakıp yetişkin ve ergenleri bir kaç dizi deneye daha tabi tuttular basit fiziksel ve zeka testleriydi. Buralarda bir çoğu sonraki aşamaya geçti. Sonraki aşamada karanlık bir küreye dokunmaları isteniliyordu. Küreye kim dokunursa bilinci yok oluyordu ve bedenindeki akıl hafızası olmayan klonuna transfer oluyordu.Biz çocuklar olarak onların yanlarında büyüdük.50-60 kişi her birimizi bir odaya topladılar ve en iyi kimin telepati kurabildiğini test ettiler. Bana bu sürece kadar hizmet eden uzaylıyla defalarca kez resimler ve imgeler yoluyla iletişim kurduğumu düşünmüştüm. Elimle parmaklarımla gösterdiğimde anlıyordu anlatmak istediklerimi.
    Test başladığında bir uğultu duydum. Ardından dünyadan bir kaç resim gördüm ve bir şeyler hissetmeye başladım bu karşımızda duran uzaylının duygularıydı. Resimlerse onun hatıralarıydı sanki.Bir kaç patlama hatırlıyorum. Piramitlerin üzerinden süzülüşünü gördüğümü hatırlıyorum. Acı çekiyordu üzgündü tam olarak anlayamamıştım ama nedense geçtiğime kanaat getirdiler.6 kişi kalmıştık bu testin sonucunda.Ben en küçükleriydim tam 7 yaşındaydım diğer testlerden sonra bizide o siyah kürenin önüne getirdiler.ilk çocuk o siyah küreye dokunup yere düştükten sonra yanımdaki kız ağlamaya başladı sıradaki gitti 2. 3. derken sıra bana geldi. Kız korkuyla bana bakıyordu. Beni kürenin önüne getirip bıraktılar. Aslında dokunmamızı istemiyorlardı belkide. Yüzüm küreyle aynı hizaya gelecek kadar eğildim ve incelemeye başladım. içine çekiliyordum sanki etrafında bir kaç tur döndükten sonra odayı inceledim. Yapacak pek bir şey kalmamıştı. Ellerimi kürenin üzerine getirdim. Korkuyordum halen dokunmamıştım ama kimse bu odadan çıkartmayacaktı beni. Havaya kaldırdığımı hayal ettim küreyi avuçlarımla. Hiç bir şey olmadı. içine girdiğimi ve başka bir yere ışınlandığı mı hayal ettim küreyle. Küreden loş bir ışık yayıldı tüm odaya daha sonra siyah bir duman salındı ışığı boğmaya başladı. Gördüklerimin güzelliğiyle etrafıma heycanla bakıyordum ki kıvılcımlar çıkmaya başladı dumanın üzerinde. Etrafımı sarmışlardı.Bir uğultu sesi yayılmaya başladı ardından duman git gide azalıyordu ışıkla birlikte. Odanın havalandırmasından çekilmeye başladı tüm duman çok parlak bir ışık gördüğümü hatırlıyorum. Belkide dokunmuştum o küreye.
    Uyandığımda dünyadaydım annem okul için çantamı hazırlıyordu yüzüm yıkayıp kahvaltıya oturdum. Sonraki uyanışımda garip cihazlardan garip sesler duyuyordum bir tabuttaydım sanki kapağı camdan yapılmıştı camın ardında o kız vardı çok büyümüştü ama o olduğunu biliyordum nedense. Arkasında bir kaç uzaylı ellerindeki bir şeye beraberce bakıyorlardı. Elimle boğazıma uzanmaya çalışınca kız irkilip gülümsedi ve Hoş geldin seni bekliyorduk dedi

    ilgi olursa 12 gibi devam edicem pampalarım rez alın
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +6
    Uyandığımın farkına varan uzaylılardan elinde bir şey tutanı bana baktı ve ben uykuda olduğum süre boyunca olanları anlatmaya başladı. Sözlü anlatımdan çok olanları vr gözlükten o uzaylının gözünden hızlandırılmış bir şekilde görüyordum sanki. Küçük bedenim o odaya girmiş ve saatlerce kalmıştı.En sonunda dayanamayıp küreye yaklaşmıştım kürenin üzerine ellerimi getirince küreden ışık saçılmıştı bu sırada arkadaki camdan durumu izleneyen diğer uzaylı panikleyip panele doğru koşmuş ve bir işlem yapmak için hazırda beklemişti. Ortaya dumanın çıktığını gördüğüm anda kafam bir aşağı bir yukarı hareket etti ve o uzaylı hazırlandığı işlemi yapmaya başladı. Evet odadaki duman yavaş yavaş azalıyordu yukarıdaki havalandırmadan ama çok yüksek sesler hissediyordum yer titriyordu. Ardından küçük bedenimin üzerine yıldırım düşüşünü izledim. Kürenin olduğu platform yıkılmış ve bedenimin üstüne düştü. Duvarın sol tarafında bir bölme açıldı ve içinden bir robot çıkıp bedenimi uzaylıların yanına sürüklemeye başladı. izlediğim uzaylı beni kucağına alıp bir başka odaya zütürdü ve bu tabutumsu şeyin içine yerleştirdi.Bu olaydan sonra geriye kalan 2 çocuk içinde testler iptal edilmiş.Hep beraber benim uyanmamı beklemişler.Bu sırada ikiside telepati ile iletişim kura bilmeyi başarmışlar. Bunları gördükten sonra bir ses işittim.
    -"Duya biliyor musun?"
    -"Beni duyabiliyor musun?"
    Sanki gördüğüm şeyler o kadar olağan şeylermiş gibi kafamın içinde duyduğum sesten korkup yerimde debelenmeye başlamıştım.Bu tabuttan çıkmam gerekiyordu.
    -"Sakin ol bana bak"
    Dinlemiyordum oldukça korkmuştum
    -"Bana bak"
    O uzaylıydı. Benimle konuşuyordu. Göz bebeklerim korkudan kocaman olmuştu korkuyla ona bakıyordum. Konuşmaya devam etti
    -"Korkmanı gerektirecek bir şey kalmadı.Sen kraliçe Qualdinin binlerce yıldır insanların arasından çıkarmaya çalıştığı kişisin."Sesi kafamın içinde yankılanıyordu sanki beynime kazınıyordu her bir sözü
    -Buda ne böyle kes şunu diye bağırmaya başladım.Bir süre sonra konuşmaktan vazgeçti diğer çocukta gelmişti yanıma artık uzaylılar beni benim türümden olan iki kişiyle baş başa bırakacak kadar anlayışlı davranmışlardı nedense.
    Ben =A Çocuk=Ç Kız=K
    A=Kraliçe Qualdin'de kim?
    K=Rahatla çok uzun bir hikaye var öncelikle seni aynanın karşısına bir getirelim.
    Bir şeylere basarak tabutun cdıbını açtı çocukta camı alıp kenara koydu ardından bir şeylere daha basarak tabutu tam donanımlı bir tekerlekli sandalyeye çevirdiler. Kız arkama geçip sandalyeyi itmeye başladı.Up uzun bir koridora çıktık.Az öncekinden biraz daha küçük bir odaya girdik bu odada hiç bir cam yoktu duvarların yanlarından şerit gibi uzanan lambalar sayesinde aydınlanıyordu. Odada ki eşyalar dünyada geçirdiğim o 1 günden aklımda kalan eşyalara çok benziyordu.
    Aslında çok az şey hatırlıyordum. Aynada kendime bakınca en azından 30larımda olmalıydım.Ama neredeyse hiç bir şey hatırlamıyordum.
    Ç=Qualdin Gromların yaratıcısı bu yüzden onlar ona kraliçe diyorlar.
    A=Grom?
    Ç=A doğru onlar kendilerine Gromlar diyorlar.
    A=Bu Qualdin o ne peki?
    K=Şuanda evrendeki en güçlü kişi.Bir vahşi türü Gromlar sayesinde kontrol altına aldı.Ve bir çok türlede bilgi alışverişi yaptı. Sirenları hatırlıyormusun Mete?
    Ç=Evet yeşil savaşçılar.
    K=Sirenlar sistemlerinde ki bir gezegeni kutsal sayıp oraya hiç kimsenin girmesine izin vermiyorlardı. Gezegen evrendeki en önemli sırları barındırıyor diye anlattılar bize. Qualdinse diğer tüm türlerle barışı sağlamış ve bir düzen oluşturmuştu hepsiyle karşılıksız bilgi alışverişi yapmıştı ve tek amacı evrendeki tüm bilgileri öğrenebilmekti. Sirenlarla savaştılar. Kaba kuvvetle gezegenlerine indiler.

    Ne anlatıyor bu kız. Neden sus pus dinliyorum.

    Hemen gelcek devamı
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +9
    K=Buldukları şeyin ne olduğunu anlatmadılar bana.Ama o olaydan sonra Qualdinin uğradığı bir gezegende hayat ortaya çıkmış insan oğlu yani bizler dünyaya gelmişiz. Bilmiyorum belkide bizi Qualdin yaratmıştır onunla yüz yüze görüşen kimseyi görmedim şimdiye dek.
    Ç=Bir süre gelişmemizi beklemişler 6000 yıl sonra tekrar uğramışlar hayal kırıklığıyla onlara bir şeyler öğretmeye çalışmışlar. Daha sonra yine yıkımlar insan oğlunun peşini bırakmadı. Hatta Toxot bile daha önce bu kadar kendisine zarar veren bir tür görmediğini söylüyor.Bu yüzden insanlar üzerinde deneyler yaparlarken içleri oldukça rahat. Anlamsız savaşlarda öleceklerine bizim deneylerimizde ölüp azda olsa evrene yarar sağlayabilirler diye düşünüyor. Bizler en son deney evresiydik. Deneyleri seninle başarıya ulaşana dek.
    ···
  4. 4.
    +4
    A=Bana ne olucak şimdi?
    Ç=Bilmiyorum bu konuda oldukça sesizler. Korkman doğal ama en azından bir kaç gün rahat etmene izin verirler sanırım.
    K=Bizim evremiz insan oğlu ortaya çıktıktan 10000 yıl kadar sonraya dayanıyor yada aşağı yukarı o kadardı sanırım. Bedenlerimizin birer kopyasını yapıp dünyaya bizim yerlerimize yerleştirdiler.Her biri hafızasını kaybetmişti 0 dan hayata başlıyordu. Hiç bir zaman hafızalarını geri kazanamadılar.
    A=Benim hafızam... Çok az şey hatırlıyorum.
    Bu sırada kapı açıldı aynadan gördüğüm kadarıyla az önceki uzaylılar yanlarına bir kaç uzaylı daha alıp gelmişlerdi arkalarında da havada süzülen garip yuvarlak bir alet vardı.
    Mete ve kız onlara doğru döndüler benimde sandalyemi onlara doğru çevirdiler. Yuvarlak alet biraz önümde ayaklarımın ucuna yavaşça kondu.Ve alet konuşmaya başladı
    ···
  5. 5.
    +4
    Ses verin aq
    ···
  6. 6.
    +5
    --"EN SON NE HATIRLIYORSUN" aletten aynen bu kelimeler çıktı.
    A=Annem... sanırım annemdi bir kadın beni yatağa yatırdı üstümü örtüp yanağımdan öptü ve ışığı kapattı.
    --"BU DÜNYADAKi KLONUNUN HATIRALARI.KÜRE HAYAT VERiYOR BiZLERSE KLONLUYORUZ. AKTiF HALDEKi KÜRE ÜZERiNE DÜŞTÜĞÜNDE BÖYLE BiR ETKi YARATMIŞ OLMALI.BEN GRONLARDAN TOXOT."
    A=Me... Memnu oldum...
    K=Hiç bir anısı Toxot onu kullanmak istiyorsan bile bu şekilde işe yaramaz.
    Toxot=Kraliçe dünyaya gitmemizi emretti. Klonlarınızın yerlerini alacaksınız onların hatıralarını alacaksınız. insanlar bir kitap saklıyorlar. Evrende neredeyse tüm türlere ait korkutucu kehanetlerin bulunduğu bir kitap.Onu bize getireceksiniz.
    ···
  7. 7.
    +4
    Çalınmış insan teknolojilerini kullanmayı öğrendim dövüşmeyi Mete ve Deryadan öğrendim. Dünyanın durumunu öğrendim.20 yıl süren yolculuk en sonunda bitmişti dünyanın uydusu ayın yanından Mavi gezegeni izliyorduk tüm mürettebat ve biz evresinin son 3'lüsü.
    Toxot nedense Derya'yaya izin vermemişti. Bunun yerine Mete ben ve bir kaç insan kılığına girebilen Gronn türevleri.
    Önce küçük bir gemi mete ve benim dünyadaki klonlarımı kaçırmaya gitti.1 hafta boyunca heycanla bekledik. Planlar yaptık hepimiz çok merak ediyorduk dünyayı. Klonlarımız çoktan uykuya yatırılmış hafıza transferine hazır bir halde geldiler. Artık telepatiyle karşımdakinin zihnini okuyup onunla iletişime geçebilecek kadarda ilerlemiştim.
    Önce Mete girecekti hafıza transferine Mete ve Toxot'la birlikte hangardaki gemiye girdik.
    Toxot="Transfer bittiğinde kendini toparlaman gerek onun apayrı bir ruhu apayrı bir kişiliği var.Biz bir bedene 2 nizi sıkıştırıcaz.2 yaşamın bilgi birikimine sahip olacaksın ama senin mi klonunun mu uyanacağını bilmiyoruz."
    A="Kimin kişiliği baskın gelirse o uyanacak değil mi?"
    Toxot="Kesinlikle"
    A="ikiside işinize gelir öyle değil mi?Bir şekilde uyanan Mete olsa da başkası olsa da onuda kendi tarafınıza çekmeyi başarırsınız değil mi?"
    M="Sakin ol hadi yapalım şunu";
    ···
  8. 8.
    +3
    Mete bir yatağa yüz üstü yattı Defoz başının arkasına kocaman bir iğne geçirdi ve onun zihnini makinaya bağladı. Ardından aynı işlemi uykudaki klonuna da yaptı. Toxot aslında oldukça gergindi 20 yıl gronların arasında yaşayınca aslında yüz ifadelerini okumak pekte zor değil. Tehlikenin farkındaydı.
    işlem başlatıldı. Makineler uğuldadı.5 dakika kadar bir süre sonra Mete tekrar uyandı.
    Yavaşça yatağında doğruldu. Neredeyim ben dercesine etrafa baktı ve Toxotu gördüğü anda bağırmaya başladı.
    M--"HAAAAAAAAH AAAAAA AAAAAAA";
    T--"SAKiN OL METE" diye bağırdı telepatik bir biçimde.Öyle kuvvetliydi ki Defoz ile ben bile kulaklarımızı tıkmıştık benim gözlerim kanlanmıştı. Ardından Meteyle ilgili olan anılarının yansımalarını gördüm.
    Mete yavaşça kendine geldi. Nefes alışı yavaşladı. Sakinleşti.Ve gülmeye başladı. Kendine gelmişti halen bizim Meteydi.
    Toxot="Kitabı nerede bulacağına dair bir fikrin var mı?"
    M="Hayır pek kitap okuyan araştırma yapan birisi değilmişim. Haberler sosyal hayat iş hayatım bundan ibaretmiş geri dönünce bunlara devam etmem gerek ardından gizli bir şekilde araştırmaya başlarız"
    Toxot="Sıra sende"
    Korkuyordum. Yinede yürüdüm o yatağa bende yüz üstü yattım. Defoz benimde başımın arkasın o koca iğnelerden geçirdi kocaman olmasına rağmen hiç acıtmadı.Ve işlem başlatıldı.
    ···
  9. 9.
    +3
    ... Başım... aah... Bu nasıl yatak dıbına koyım... Nerdeyim lan ben...
    Hızla doğrulup etrafıma bakıyorum.
    -"AAAAAAH ALLAAAAAHIM NE SiNiZ LAN SiZ gibERiM HA"
    ... 1 dakika... Bunlar... Hatıralar onları tanıyorum...
    -"Toxot ? Mete ?"
    M="Halen sensin de mi?"
    Toxot endişeyle gemiyi kapattı ve hangardan dışarıya süzüldük. Lazer silahını bana doğrulttu.
    M="Neler oluyor Toxot napıyorsun?"
    Toxot="Bu o değil onu taklit ediyor. Telepatik iletişim işe yaramıyor.";
    A="Bende onu soracaktım Toxot yan etkisi falan mı var başım çok fena ağrıyor.?"
    Toxot="Oyun oynamayı bırak aşağılık canlı bizler senden çok daha fazlasıyız.";
    A="Hmm... ""Önce benim nasıl birisi olduğumu bile araştırmadan böyle bir şeye girişmeniz yüzünden aptal olduğunuzu sanmıştım.Ama sen Kraliçesinin köpeği bir köpeğe göre fazla akıllı gibisin."

    Yarın uyanınca devam ederim artık pampalarım
    ···
  10. 10.
    +1
    Devdıbını şimdi yazmaya başlıyorum pampalarım günaydın hepinize
    ···
  11. 11.
    +1
    Toxot="Zavallı insan sadece bir deney faresi olmak sana çok fazla gelmiş olmalı. Aslında bakarsan siz var olduğunuzdan beri soruna yol açıyorsunuz";
    A="Vur beni hadi vur beni benden daha fazlası olan varlık.O kadar fazlasınız madem 10bin yıllık deneyleriniz tam başarıya ulaşmışken bu başarılı bedeni bana kendi ellerinizle veriyorsunuz. Daha fazla aptal sohbete gerek yok balık adam."
    M="Ona ne oldu şimdi Toxot ?"
    Toxot="Halen içinde bir şeyler olmuş olmalı size fazla güvendim.Bir dünyalı zihnin baskın geleceğini sanmazdım."
    A="Evet onu hissediyorum ama acısı çok büyük o asla geri dönmeyecek."
    Geri dönüp yatağa oturdum yorulmuştum ve deneyden neden başarılı çıktığımı öğrenmek istiyordum. Meditasyon yapmaya başladım öylece bana bakıyorlardı.
    M="Toxot onun transfer yapılmadan önce dediği şeyi hatırlıyormusun."
    Başımı hafifçe onlara doğru kaldırdım
    A="Aradığınız şey Necronomonicon. Büyük ihtimalle vatikanda saklanıyor. Oraya girebilmek imkansıza yakın. Bize bu görev için ne gibi ekipmanlar sağlayacaksın Toxot."
    ···
  12. 12.
    +1
    Toxot="Öncelikle ana gemiye dönelim. Tüm planı baştan yapmamız gerek."

    Biz konuşurken bulunduğumuz gemi ayın arka tarafına geçmiş.Bir kaç dakika içinde güneş tekrar yüzünü gösterdi ardından da dünya. içimdeki kişilik çırpınıp çıkmaya çalışıyordu. Artık bunun hiç bir yolu olamazdı. Kendimi sanki tüm hayatımı baskın kişilik olabilmek için eğitmiştim.
    işte Anagemide orada.
    Gemimiz Hangara iniyor ve kapıları usulca açılıyor. Gemiden çıkarken Toxot kolumdan tutuyor halen güvenmiyor bana. ileride bir kadın var bize bakıyor.
    A="Kim o kadın Mete?"
    M="Derya onu hatırlayabiliyor olman gerek şuanda"
    A="Derya aklımdaki isim bu değildi."
    Ona yaklaşıyoruz yaklaşıyoruz aramızda 3 metre kala duruyoruz. Ellerim titremeye başlıyor vicudum terliyor. Gözlerim doluyor.
    A="Bu gerçek olamaz"Afallıyorum kolumu Toxotun elinden kurtarıp içimdekinin odasına doğru gidiyorum.
    K="Deniz" diye bağırıyor arkamdan allahım.Bu gerçekten o bu olamaz.
    Öfkeyle yüzümü ona dönüyorum az önce ki afallamış halimden hiç bir şey belli etmiyorum. Ellerimi pantolon ceplerime sokup kambur bir şekilde ona yürüyüp kocaman gözlerimle gözlerine bakıyorum. Korkuyor benden daha çok korkuyor. Toxota dönüp.
    A="Onun sayesinde benim baskın kişilik olduğumu biliyorsun değil mi?"
    M="Ne yani Derya bizim dostumuzu zayıflatmışmıydı."
    A="Derya mı?"hafif bir tebessüm
    Toxot="Derya bir kaç yıl önce kaçıp dünyadaki klonlarınızı aramaya gitti.Önce kendi klonunu buldu
    ···
  13. 13.
    +2
    A="Kendi klonunu öldürdün öyle değil mi?Tuğçe onun yerine geçtin ve benimle tanıştın. Tüm yaşadıklarım ve arkadaşının bedenini kaybetmesi hepsi senin suçun."
    Toxot="Artık geri dönüşü yok bize yardım edeceksin";
    A="Aksinide idda etmiyorum Toxot.Ama Necronomonicondan önce Büyük diktatörle görüşmemiz gerek.";
    M="Büyük diktatör ?"
    Toxotun yüzünde korku ve dehşet belirdi.
    Toxot="Kimsin sen onu nereden biliyorsun?"
    A="insan oğlu siz gromların en çok merak ettiği şeylerden birisini yazdı sizde şimdi onun peşindesiniz. Geleceğe dair görüleri olan tek insanda onun yazarı değildi Toxot.Bir kafayı sıyırmış insan gelecekte olacak şeyleri az çok görebiliyor. Bense tüm evrenin tarihine sahibim.";
    Toxot="Bizi gördükleri anda saldıracaklar."
    A="Tuğçenin... Deryanın Sirenlardan tanıdıkları var geçmemize izin verecekler."
    Toxot="Qualdin onlarla görüşmeye gitmemize asla izin vermez önceliğimiz Necronomonicon."
    A="Qualdin ben ne dersem onu yapacak.Her ırktan sadece 1 kişi Hayat kürelerinin taşıyıcısı olabilir ve ölümsüzlüğü elde edebilir. Qualdin lanet olasıca zihnini farklı ırklara aktararak evreni hakimiyeti altına aldı. Büyük diktatörün halen Qualdinin öfkesine mağruz kalmamasının tek nedeni onun ana bedenine sahip olması."
    Toxot="Bu kadarı... Saçmalık.Sen gerçekten kafayı sıyırmışsın."
    A="Öylemi Toxot neden kimse Qualdinin yüzünü hatırlamıyor ve neden herkes ona Tanrıymış gibi itaat ediyor söylermisin."
    M="Bunları sadece 4 ümüz biliyoruz.Tek başına git Deryayıda yanında zütür. Kaçtılar deriz."

    Biraz daha tartıştıktan sonra Toxot ikna olmuştu. Geldiğimiz gemiye binerek Deryayla birlikte Nebulaya doğru yol almaya başladık.
    ···
  14. 14.
    +2
    Bir kaç ay sonra Nebulanın girişinde bizi sirenlar karşıladı. Deryayı onların dilini anladığı için yanımda zütürmeyi planlamıştım. Tüm olasılıkları gözden geçiriyordum. Sirenlarla bir kaç hafta anlaşmaya çalıştık .Bizim oraya ilk geldiğimiz gün Büyük diktatöre haber vermişler. Nebulanın içinden Eski ama oldukça gösterişli Grom gemileri çıktılar. Gemilerine girdik ve Büyük diktatörle görüştüm. Aslında oldukça kısaydı ve çocuk gibi görünüyordu diğer Gromlarla kıyaslanınca. Bizi her an öldürmeye hazırdılar. Qualdinin bedenini görmek istediğimi karşılığında onlara Qualdinin aradığı Necronomoniconu vereceğimi söyledim. Bedenini görmeme izin vermediler. Bunun yerine tüm Siren filosunuda kendi filolarına katarak Dünyanın etrafını sarmak için hazırlık yapmaya başladılar.Bir kaç ay sonra Dünyayı gördük Ardından Tek bir üst seviye ana gromm seviyesi binlerce donanımlı siren gemisine karşı yok oluşunu gördük. Eminim Nasa ayın hemen yanında olan bu koca patlamayıda örtpass etmişti.Bu büyük ihtimalle onların sakladığı son şey olacaktı. Camdan bakarken gülümsüyordum. Derya ağlamak üzereydi. Elimi omzuna koyup
    A="Sen hiç bir zaman ölmeyeceksin yakında birbirimizden ayrılıcaz. Dünya paramparça olacak hatta belki buna kıyamet bile derler."
    ···
  15. 15.
    +1
    Bu sırada dünyanın tüm devlet başkanları acil bir zirvede toplandılar. Konu Dünyanının güvenliğiydi. Tüm nükleer silahlar ateş edilmeye hazır hale getirilmişti siren filosu tüm dünyanın etrafını sararlarken.Tek bir gemiyle amerikadaki beyaz sarayın önüne indik Önce Derya ve Ben çıktım dışarı ardından Büyük diktatör ve bir kaç asker. Dönemin başkanı Sarı saçlı genç bir adamdı.Ben en son Donald Trumpu hatırlıyordum Şimdi aradan neredeyse 2 yıldır dünyada değildim.ilk işim Oda yanında Swat timiyle beraber yürüyerek etrafımızı sardı.
    President="What are they ?What the hell are they wont ?"
    gibdir edelim ingilizceyi pampalarım
    Başkan ="Ne bunlar ne istiyorlar bizden?"
    A="Necronomonicon. Vatikanın onu korumak için tüm dünyayı feda edeceğini hepimiz biliyoruz.Şimdi olacak şeyi söyliyelim size 5 gün sonra buraya tekrar inicez. Necronomoniconu bize vereceksiniz.Onu nasıl aldığınız umrumuzda değil.Ama eğer 5 gün sonra o kitap buraya gelmemiş olursa gezegeni yok ederiz."
    Büyük diktatör insan dilini bilmiyordu sadece telepatiyle konuşuyordu ve onu sadece bizler anlaya biliyorduk evet biz dünyanın etrafını sarana değin bir çok şey olmuştu ve biz onların güvenini kazanmıştık.
    Başkan="Bir insan nasıl onların adına konuşacak kadar aşağılık birisine dönüşe bilir."
    Öfkeden sol üst dudağımdaki damar teklemeye başladı ve Başkana bakıp
    A="Siz iğrenç canlılar var olduğunuz günden beri birbirinizi yediniz var olduğunuzdan beri birilerinin haklarını çaldınız. Kendinize zarar verdiniz siz güç aşığı gerizekalılar milyarlarca masumun hayatlarında mutlu olabilmeleri için hiç bir şansa dahi sahip olamamalarına neden oldunuz.Ve içini rahatlatıcaksa bunlar tamamen barış yanlısı canlılar. Sizlerse evrene zarardan başka hiç bir şey getirmediniz şimdiye dek... Şartlarımız sağlanmazsa gezegenin yok edilmesi fikri tamamen bana ait."
    ···
    1. 1.
      +1
      Dünyanın dıbına koy kardeşim
      ···
      1. 1.
        0
        Kıyameti koparmayı düşünüyorum bakalım nasıl ilerlerse şimdi çalışıyorum 1-2 saate kadar tekrar yazmaya başlıyıcam
        ···
  16. 16.
    +3
    Ses verinsenize olm
    ···
  17. 17.
    +2
    Gemimize binip filonun yanına döndük ve beklemeye başladık. Derya hiç konuşmuyordu Mete ve Toxotun ölümüne üzülmüştü sanırım. Umurumda değildi.O bana çok daha fazla acı çektirmişti.
    3.Gün olduğunda Rusya üzerinden rastgele bir füze atıldı. Füzeyi durdurup incelemeye başladı Sirenler. içini açıp içindeki uranyumu görünce şok oldular. Neyse ki onların bedenleri insanların kine göre radayasyona daha dayanıklı. Diktatör bir kaç saat sonra bizi çağırdı. Yuvarlak bir masa etrafında hem Siren hem Grom kumandanları oturmuşlardı tam karşımızda da büyük diktatör duruyordu.
    B=Büyük diktatör A=Ben(Deniz) D=Derya F=Fesilix
    F="Gönderdikleri şey hakkında ne biliyorsunuz içinde oldukça zararlı ve çok nadir bir element barındırıyordu içini açmasıda çok zordu aradığımız şey bu muydu."
    A="Sen insanlara dair hiç bir şey bilmiyorsun öyle değil mi Fesilix? Gönderdikleri şey Ellerindeki en güçlü patlayıcı o çok nadir elementin en ufak parçalarına ayrılmasıyla patlama tetikleniyor.O şeyin yakınında durup hayatta kalmış olabilirsiniz ama eğer patlasaydı emin ol yanında ki 10 gemiyle birlikte hepinizi yok ederdi."
    B="ilginç bir teknoloji. Yıkımı bu kadar çok seven bir türden bekleneceği gibi en küçük parçaları bile yok etmenin bir yolunu bulmuş."
    A="Ülkeler arasında bir görüş ayrılığı olmuş olmalı. Aptal Amerika hiç kimsenin bunu bilmemesini bunu gizlice halletmelerini söylemiştim. Artık Müdahale etmekten başka şansımız yok."
    D="Dünyayı yok mu edicez" Korkuyla bakıyordu. Benimle oynadığı günlerde dünyayı belkide cidden sevmişti.
    B="Hazırlıkları yapıcaz ama öncelikle silahlarını ellerinden alalım. Manyetik çekicileri şarj etmek için Güneşten enerji alın ve hemen buraya geri dönün yarından itibaren dünya insanları korkunun ne demek olduğunu anlayacak."
    A="Gezegende Plütonyum ve Uranyum barındıran her yeri tespit edelim. Böylesi daha kolay olur."
    ···
    1. 1.
      +1
      Haydi kardeşim cenk edin huur çocuklarıyla yaz sen ben okuyorum.
      Dünyayı bu binlerin başına yıkta görsünler günlerini.
      ···
      1. 1.
        0
        Çok fena devam geldi pampa
        ···
    2. 2.
      +1
      bende okuyorum pnp
      ···
      1. 1.
        0
        Feci devam ediyorum pampa
        ···
      2. 2.
        0
        adamsin pnp
        ···
  18. 18.
    +2
    Manyetik çekici gemilerin enerjilerini doldurmaları beklediğimizden biraz daha uzun sürdü 5.günün başlangıcına 6 saaten kısa bir süre kala amerika karanlıktayken gemileri dünyaya indirmeye başladı.20 Dakikalık bir sürede jetler ve helikopterler filonun binlerce gemisine saldırmaya başladı. Savaş bile denemezdi buna Sirenler gemileri emp mermileriyle insanların 2000den fazla hava aracını 1 saaten kısa bir sürede düşürdüler. Havada uçan fazla insan aracı kalmayınca Manyetik çekicileri indirmeye başladık. insanlar bir şeylerin ters gittiğinin farkına vardılar. Ciddi ciddi kendi şehirlerini yok etmeyi göze alıp bir kaç nükleer füze daha attılar.5.6.Derken biz aydan bu durumu izlerken bile insanların tüm şehirlerde çaldığı siren sesleri buraya kadar ulaşıyordu. inanıyordum ki bu 3 saat süresince dünyada uyuyan tek bir kişi bile kalmamıştı. Necronomoniconu almamıza henüz halen 2 saat vardı ki.Tüm dünyada acil durum televizyon yayını yayınlanmaya başladı.Önde ABD başkanı arkasında ingiltere kralı ve Rusya başkanı duruyordu.Önlerideki masadaysa Necronomonicon.Bu deliliği durdurun yoksa kitabı yok ederiz diyorlardı. Büyük diktatöre baktım. Huysuzlanmaya başlamıştı yine telepatik yollarla bana kitabı kurtarmam için bir şeyler yapmamı söylüyordu. Hazırlanın dünyaya iniyoruz dedim. Kitap umurumda değildi aslında.Ve sanırım ona dair hiç bir şey göremememde kitabı cidden yok edeceklerini gösteriyordu.
    Hazırlandım konsantre yıldız enerjisiyle şarj edilmiş lazer silahımı ve kılıcımı alıp dünyaya indim.
    ···
  19. 19.
    +1
    Beyaz saray 50 metre kadar aşağımızdaydı indirme peronuna 5 en iyi siren dövüşçüsü ve ben tek başıma gittik yavaşça aşağıya indik ve yer yüzüne konduk.Biz iniş yapana kadar çoktan etrafımızı 100 kişi sarmıştı. Etrafa göz gezdirirken başkan aralarından çıktı.
    Başkan elindeki kitapla çıka geldi ve ="Bu kitabı alabilmek için onca sıkıntıya katlandık ama siz yinede bize saldırıyorsunuz.Ya bütün bunları durdurursun yada kitabı yok ederim hemen şimdi."
    A="Sizin içinizde düşünce ayrılıkları olduğu gibi bizim içimizde de düşünce ayrılıkları var başkan. Rusya bize hidrojen bombası attı. Bunu sizin istemediğinizi onaylamadığınızı çok iyi biliyorum. Söz konusu olan tüm insanlığın kaderiydi ama onlar dünyada sadece kendileri varmışçasına hareket etmeyi tercih etti hepinizi reddederek.Şu an o kadar benzer pozisyonlardayız ki bu beni tiksindiriyor. Buraya 2 tür bilikte geldik şuan size saldıran Sirenler ve ne ben nede diğer tür bu saldırıyı onayladı. Herkes iki tarafında sorumsuzca yaptıklarının acısını çekiyor şuanda."
    Başkan="Onları nasıl durdurucaz onları nasıl hayatta kalıcaz atom bombalarımız bile onları korkutmaya yetmiyor. Onların barış canlısı olduğunu söylemiştin."
    A="Öyleler bay başkan. Onlar sizinle savaşmaya değil elinizdeki nükleer silahları almaya geldiler.Siz onlara saldırıyorsunuz onlarda karşılık veriyor bunda büyütülecek bir şey yok."
    Başkan="Bunda büyütülecek bir şey yok mu on binlerce kişi öldü sadece bir kaç saat içinde.Hem onlara bombalarımızı almalarını izin falan vermedik."
    A="Ama onlara saldırmalarına izin verdiniz.Siz liderler ölümlerden kendinizi çok sorumlu tutarmışçasına gösterip liderlik vasfınızı insanların gözlerinin içine soka soka yumuşak koltuklarınıza yapışmayı ne kadar çok seviyorsunuz.Üstelik o on binlerce kişiyi bizzat ölüme siz yollamış olsanız da.Benim savaş bile diyemediğim şu şeye siz sebep olmuş olsanız da.izin verirsen bir şey sormak istiyorum.Siz bu saldırıyı bu saçma savaşı başlatırken insanlar sizin böyle fevri hareketler yapacak birisi olduğunuzu bilerek mi size oy verdiler yoksa bilmeyerek mi?"
    Başkan yere baktı ve kitabı yere attı. Daha sonra danışmanı gelip kulağına bir şeyler fısıldadı.
    A="Başkalarının hataları"dedim kitaba doğru yürürken. Tüm silahları üzerime doğru çevirmiştiler.
    A="Biz insanlar 21.yüzyıla geldiğimizde artık hiç birisi tarafından yönetilmeye ihtiyacımız olmayacak kadar büyümüştük. Gromların çok güzel bir sistemi var. Onlar düşünceyi takip ediyorlar. Onlar bilgiyi takip ediyorlar.Çünkü demokrasi dediğin en salakla en zekiyi aynı seviyeye getiren bir saçmalıktan ibaret."Başkanın önünde durdum ikimizinde arasında bir metre kadar vardı. Gözleri dolmuş gözlerimin içine bakıyordu.
    A="Ve siz salaklar bu demokrasinin farkına varıp onu kullandınız başkanlık koltuğuna oturdunuz.Ve siz salaklar işte bu savaşı başlattınız"
    Lazer silahımı çekip başkanı kafasından vurdum. Arkasındaki bir kaç kişi daha birlikte yere düştü. Etrafımızdaki tüm askerler silahlarını ateşlemeye başladılar.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    +1
    Ölmeyeceğimi biliyordum. Grommlar orjinal bedenleri ölümsüz yapabilmenin yolunu biliyorlardı ama yinede bedenime saplanan 100lerce mermi inanılmaz canımı acıtmıştı. Sirenlar şanslıydılar mermiler derilerine çizik bile atamıyordu. Yere düştüm Başkanın paramparça olmuş yüzü gözlerimin önündeydi.Bir çok çığlık ve tıslama duyduğumu hatırlıyorum. Daha sonra çekici ışın üzerime düştü ve yavaşaça havalandım gökyüzüne. Parmak uçlarımdan yere hızla kan damlıyordu.
    Uyandığımda tekrar o garip tabutun içindeydim.Bu kez sakindim karşımda bekleyenlerden sadece Derya ve Büyük diktatörü tanıyordum Ama bu diğer insanlarda kimdi. Devrimci Gromlar insan oğluyla cidden bir barış mı yapmıştı
    ···