1. 1.
    0
    saygılaaaarrrrrrrrrrrr...
    ···
  1. 2.
    +2 -1
    an itibariyle vefat etmiştir allah rahmet etsin
    ···
  2. 3.
    +2
    adam gibi adam
    ···
  3. 4.
    +1 -1
    bu sefer güldürmedi.
    ···
  4. 5.
    0
    ntv altyazı geçti mi?
    ···
  5. 6.
    +2 -1
    21.06.2010 tarihinde, 85 yaşındayken hayata gözlerini yuman Cumhuriyet gazetesinin başyazarı
    ···
  6. 7.
    0
    ölmüş beyler. haber gerçek.
    ···
  7. 8.
    +2
    iyi bir insandı
    ···
  8. 9.
    +2
    mekanı cennet olsun, bir devir sona erdi. nice ilhan selçuklar çıkarır bu ülke korkmaya devam etsinler kına yakanlar
    ···
  9. 10.
    +2
    allah rahmet eylesin güle güle yoldaş
    ···
  10. 11.
    +2
    ışıklar içinde yatsın.
    ···
  11. 12.
    -2
    bir darbeci daha kaydı.
    ···
  12. 13.
    +2
    kına yakın huur çocukları
    ···
  13. 14.
    +1 -1
    son haberini yaptı...
    ···
  14. 15.
    +2
    mezarında rahat uyu büyük üstad...
    ···
  15. 16.
    -3
    kör ölür badem gözlü olur,
    darbeci ölür demokrat olur amk.
    ···
  16. 17.
    -4
    hapis yatmış suçlu

    kendisini burda öven ölümüne üzülen suç işlemiş olur
    ···
  17. 18.
    +1
    @19 yannanın kafası yargı kararı kesinlesmeden adamı karalamak suc degil mi züt
    ···
  18. 19.
    -1
    Biyografi
    1950'de istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Avukatlık, matbaacılık, dergi ve gazetelerde yazı işleri müdürlüğü yaptı. ilk yazıları 1952 yılında 41 Buçuk isimli mizah dergisinde çıktı. 1963'den günümüze Cumhuriyet gazetesinde fıkra yazarlığını sürdürüyor. Karikatürist Turhan Selçuk'un kardeşi ve grafik sanatçısı Mengü Ertel'in eşi olan Ülfet Ertel'in kardeşidir.

    ilhan Selçuk 12 Mart Muhtırası’ndan sonra, 9 Mart 1971 darbe teşebbüsüne katılan Milli Demokratik Devrimcilerden olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. 12 Mart 1971 muhtırasına giden süreçte Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Devrim (gazete)si etrafında toplanan ve içlerinde 27 Mayıs Darbesini yapan Milli Birlik Komitesi'nin gerçek lideri Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun da bulunduğu "Milli Demokratik Devrimciler", o dönemin siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek ulusçu-devrimci yöntem olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savunuyorlardı. Türkiye'de Ordu'yu tahrik ederek sol-sosyalist, bir çeşit Baasçı yönetim kurdurmak için Doğan Avcıoğlu ve ilhan Selçuk'un başını çektiği çok ciddi faaliyetler vardı. Devrim gazetesinin genel yayın yönetmeni Hasan Cemal çok sonraları anılarını anlattığı Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim adlı kitabında o zamanki maksatlarının "ulusalcı" subayları ikna ederek onlarla birlikte bir "Milli Demokratik Devrim" darbesi yapmak olduğunu yazdı.1971’de Oktay Kurtböke ile beraber sıkıyönetim mahkemesinde yargılandı. Selçuk, 12 Mart döneminde "Ziverbey Köşkü"nde yaşadığı sorgulama günleri üzerine açıklamalar yapmayı düşünmediğini belirtse de daha sonra burada yaşadıklarından yola çıkarak köşkün adını taşıyan bir kitap yazdı. Kitapla birlikte Ziverbey Köşkü’nün işkence iddiaları ilk defa anlatılmış oldu. Selçuk, Köşk’teki işkence iddiasını ifadesinin içine akrostiş yöntemiyle gizlice yerleştirmişti, yazdığı her cümlenin sondan ikinci kelimesinin baş harfi yukarıdan aşağı sıralandığında "işkence altındayım" cümlesi çıkıyordu .

    Yazar, Ziverbey Köşkündeki "ilişki ağı" konusundaki bir soruyu şöyle yanıtlamıştır: "Erenköy Köşkü Cevdet Sunay-Memduh Tağmaç-Faik Türün cuntasının işkence merkeziydi. 12 Mart yapısı içinde özel bir yeri vardı. Çünkü 1. Ordu'nun bulunduğu istanbul bölgesinde Faik Türün, kendi yetkilerini kullanarak özel operasyonlar yaptırabiliyordu. Basın da istanbul'da olduğuna göre, burada yaşandı birçok şey. insanlar tutuklanmaya, gözaltına alınmaya, kovuşturulmaya başlandı, davalar birbirini izledi. Bu karmaşa içinde aydınlık olan şudur: 12 Mart döneminde Erenköy'de, Ziverbey'de Zihni Paşa Köşkü diye anılan (ya da Ziverbey Köşkü) yerde Faik Türün ve (1991 yılında bir Dev-Sol militanı tarafından öldürülecek olan) Memduh Ünlütürk buyruğunda bir işkence merkezi kurulmuştur. Bu işkence merkezinde de birçok aydın tezgahtan geçirilmiştir." Selçuk, kitapta yaşadığı işkenceyi şöyle anlatıyordu: “Gözlerim bağlı olduğundan hiçbir şey görmüyordum. Birileri beni yere yatırmışlar, çoraplarımı çıkarmışlardı. Ayak bileklerime bir alet geçirilmişti. Bir manivelanın ya da vidanın sıkıştırıldığını duyumsuyordum. Öyle bir an geldi ki, bacaklarımı kıpırdatamaz oldum. Bir yağ mı sıvı mı sürüyorlardı tabanlarıma sonra sopa inip kalkmaya başladı. Kendimi acıya katlanabilir sanırdım (... ) ancak falakanın verdiği acı hiçbir acıyla kıyaslanamaz (... ) Taa kemiklerine işleyen bir acı duyuyor insan. Başlangıçta bağırmamak için kendimi tutuyor, dişlerimi sıkıyordum. Ama sonra kendimi bıraktım; çünkü ne kadar çabalarsan çabala sesine gem vuramıyorsun. Önce hırıltı başlıyor, ardından feryada dönüşüyor, hayvanlaşıyorsun. Olayın bir de ruhsal yanı var ki, bedensel acının üstüne biniyor. Kendini aşağılanmış olarak görüyorsun... "[kaynak belirtilmeli] Türkiye insan Hakları Kurumu (TiHAK) kurucu üyesidir.

    1997 Sertel Demokrasi Ödülü'ne layık görülmüştür.

    ilhan Selçuk, 21 Mart 2008 günü saat sabah 04:30 sıralarında Ergenekon davası operasyonları kapsamında, gözaltına alınmıştır. Selçuk'la birlikte gözaltına alınanlar arasında işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski istanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit ilsever, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhat Bolluk ve gazeteci Adnan Akfırat da bulunmaktaydı. ilhan Selçuk, 22 Mart'ı 23 Mart 2008'e bağlayan gece, saat 01:30 sularında serbest bırakılmıştır.

    16 Mart 2009 günü tempo24.com.tr internet haber sitesinde yayınlanan ve Mustafa Balbay'ın bilgisayarından elde edilen günlüklerinde, ilhan Selçuk ve diğer Cumhuriyet Gazetesi yazarları ve bazı komutanlar ile birlikte 2000-2005 yılları arasında askeri darbe planları yapıldığı iddia edilmektedir.

    14 Ağustos 2009 günü, rahatsızlanarak Vehbi Koç Amerikan Hastanesi Yoğun Bakım ünitesinde tedavi altına alınmış beyin damar tıkanıklığına bağlı olarak kısmi felç geçirdiği saptanmıştır. 10 gün yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Selçuk, 24 Ağustos 2009 günü yoğun bakımdan çıkmıştır.

    21 Haziran 2010 günü hayatını kaybetmiştir.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 20.
    +4 -1
    ne darbecisi lan zütelekler

    amk 3 liralık baklava çalan çocukları 18 yıl mahkum eden adalet sistemine mi güveniyosunuz
    ···