-
26.
+8Şarap iç adın silinip gitmeden dünyadan;
Şarap kasveti, karanlığı giderir candan;
Güzellerin saçını çözüp dağıtmaya bak
Neylesin, netsin bu can, kıble mi değiştirsin? -
27.
+8Varlık yokluk derdini aklından sil;
Bırak öteleri de kendini bil.
Doldur şarabı, geniş bir nefes al:
Kaç nefes alacağın belli değil. -
28.
+8Bahar geldi; başka şey istemem kafamda;
Hele akla hiç yer vermem bahar soframda;
Şarap, seninleyim bu mevsim, koru beni:
Söğüt ağacı, sen de ser gölgeni altıma. -
29.
+8Tanrı, "cennette şarap içeceksin" der;
Aynı tanrı nasıl şarabı haram eder?
Hamza bir Arab'ın devesini öldürmüş:
Şarabı yalnız ona haram etmiş peygamber. -
30.
+8Bir şişe şarap sırdaşım olsun, yanında sigaram mezesi olsun.
sakın bana dokunma, taş bastım bağrıma..
diye bir şarkı geldi aklıma 2008-2009 yıllarında çok popiydi sanki? -
31.
+8Dünyaları değişmem kızıl şaraba;
ay da ondan sönük; çoban yıldızı da.
Şarap satanların aklına şaşarım:
Ondan iyi ne var alınacak dünyada? -
32.
+8şarap içerken aklıma gelmiyor buraya yazmak dıbınısskim. biraz uyku ruhu dinlendirir, iyi geceler.
golha-Farid farjad
http://www.youtube.com/watch?v=BbEw5X9QzMs - 33.
-
34.
+8Yaz panpa atadan şarapcıyım pederle fırsatı buldukça içeriz
-
35.
+8Beni de yaz
- 36.
- 37.
-
38.
+8yaz panpa
- 39.
- 40.
- 41.
- 42.
-
43.
+8iyi akşamlar beyler kadehimi hepinizin şerefine kaldırıyorum.
-
44.
+8
-
45.
+8https://www.youtube.com/watch?v=Sdq2GAaX8QM
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının...
içimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık...
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...
Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
başlık yok! burası bom boş!