0
bugün izlediğim, sinemada izlediğim ve vasat bulduğum film. sözlük ortamında çok övülmesine kandım, yüksek beklentiyle gittim belki ondandır. tamam zamanınızı boşa harcamıyorsunuz ama öyle çok nitelikli bir film de izlemiyorsunuz hani. haftasonu olması nedeniyle bilet dokuz liraydı ama film taş çatlasa üç buçuk lirayı filan hak ediyordu.
filmin senaristi ve yönetmeni aynı kişi imiş. bence senaryo yazmak yerine sadece film çekmeli. çünkü yönetmenlik anlamında başarılı sahneler vardı filmde. aslında çağan ırmak'ın yazdığı bir filmi aytaç ağırlar yönetse çok başarılı bir iş çıkabilir ortaya. ama bu haliyle diyalogları ve kurgusu zayıf bir film çıkmış ortaya.
ayrıca oyuncu seçimi de kötü yapılmış. hadi halil sezai paracıkoğlu sempatik biri, yine kotarmış da, o ekmek teknesi'nden de bildiğimiz kız çok itici olmuş abi. bildiğin ağzını büze büze konuşan, fırat taklidi yapan, ortamlarda görünce ağzına yapıştırmayı istediğiniz bir tipe film boyunca tahammül etmek zorunda kalıyorsunuz.
neyse sonuç olarak gittik, gördük... dediğim gibi, izlemeyenler beklentiyi düşük tutup, çerez niyetine bir film seyretmek isterlerse görebilirler bu filmi. daha da ötesini vaadetmiyor...
--- spoiler ---
ben yatakta yatan hasta adamı görünce "yazık lan, kızın babası da yatalakmış" diye düşünmüştüm mesela. bana bu aldatmacayı yaşatamayan film kötü demeyeyim de iyi film değildir agalar. ayrıca sürekli birbirini tekrar eden sahneler var. sürekli uyuma ve uyanma sahneleri. durmadan boşalan içki bardakları. zaten o kadar içki içildi ki filmde, esas oğlan hiç üzülmesin yani, aynı tempoyla içmeye devam ederse birkaç ay içinde karaciğerden ölür o da, yanına varır sevdiceğinin...
--- spoiler ---
