Evet, farklı milletten de olsa neredeyse her Müslüman Arapların ahlak, kültür, dil anlayışıyla yaşar. Kızına, oğluna Arapça adlar verir. Tanrısı Arap tanrısıdır. Tanrısına 7.yy'da yaşayan Hz. muhafazid'in ettiği gibi Arapça kelimelerle dua eder. Namazını Arapça kılar. Hz. muhafazid'in lanet ettiği Ebu Leheb'e lanet eder her namazında leheb suresiyle. Arapların cennetine, cehennemine, cinlerine, meleklerine inanır. Arapların adetlerini, Hz. muhafazid'in sünneti diye yapar. 7.yy Arapları gibi kadınlarına, erkeklerine muamele eder. ibadetlerini Arabistan'a dönerek, Arap putu olan Kabe'ye yapar. Kısacası her Müslüman Arap klonudur. Çünkü Hz. muhafazid'in anlattığı metni anlamak için 7.yy Arapçası ile okumak ve anlamak gerekir.

(bkz: kuran insan ürünüdür)

"Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların ve sâirenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanlarını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, muhafazid'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu Arap fikri, Ümmet kelimesi ile ifade olundu. muhafazid’in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa, hayatlarını Allah kelimesinin, her yerde yükseltilmesine hasretmeğe mecburdular. Bununla beraber, Allah’a kendi milli lisanında değil, Allah’ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bunacaktı. Arapça öğrenmedikçe Allah’a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk milleti bir çok asırlar ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'ân'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler. Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince karışık, cahil hocalar ağzıyla ateş ve azap ile müthiş bir muamma halinde kalan dinî hırs ve siyasetlerine âlet ittihaz ettiler. Bir taraftan Arapları zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan Avrupa'da Allah kelimesinin îlâsı (yüceltilmesi) parolası altında Hıristiyan milletlerini idareleri altına geçirdiler, fakat onların dinlerine ve milliyetlerine ilişmeyi düşünmediler."
Mustafa Kemâl Atatürk

Ne alaka amk :D

ibadetini arapça yap hayatını kendine göre yaşa ne kaybedersin :DD

kısaca dinden çıkın aq

tarih boyunca bütün kavimler fetihlerini! (işgallerini) meşrulaştıracak bir sebep aramıştır. ve en çok kullanılan sebep de tanrı adına savaştıkları, düşmanın kafir olduğu düşüncesidir. tabiki insanların içgüdüsel olarak boşlukta olmamaları gerektiği düşüncesi, bilimin gelişmemesi ve bilginin azlığı da bir sebeptir dinlerin oluşumunda ancak bence en önemli sebep budur.