/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    Huzur içinde yaşayabilirdim. Ama düşmanlarım bana savaş getirdi.
    En güçlü oğul ve kızların bin iki yüzünü izledim. Büyük mermer sütunların arasında konuşan acımasız bir Altın adamı dinlerken. Kalbimi kemiren alevleri getiren canavarı dinlerken.
    "Bütün insanlar eşit yaratılmamıştır," diyordu. Uzun boylu, otoriter, kartal gibi bir adamdı. "Zayıflar sizi aldattı. Dünya'ya eziklerin sahip olması gerektiğini söylüyorlar. Güçlülerin zayıf olanları koruması gerektiğini iddia ediyorlar. Bu soylu DemoKrasi Yalanı insanlığı zehirleyen kanserdir."
    Öğrencilere delici gözlerle baktı. "Siz ve ben Altın'ız. Evrim çizgisinin sonunda biz varız. Biz, insan denen et yığınlarının üzerinde yükselir, diğer Renklere çobanlık ederiz. Siz bu mirası devraldınız," dedi ve kalabalıktaki yüzleri incelemek için duraksadı "Ama bu miras bedava değil."
    "Güç elde edilmelidir. Zenginlik kazanılmalıdır. Hakimiyet, üstünlük, imparatorluk kanla satın alınmalıdır. Siz yara izi taşımayan çocuklar, hiçbir şeyi hak etmiyorsunuz. Siz acıyı bilmiyorsunuz. Atalarınız sizi bu seviyeye çıkarmak için neleri feda ettiğini bilmiyorsunuz. Ama yakında öğreneceksiniz. Yakında size neden Altınların insanoğluna hükmettiğini öğreteceğiz. Ve size söz veriyorum ki sadece güce sahip olabilenler hayatta kalacak."
    Ama ben Altın değildim. Bir Kızıl'dım.
    Benim gibi adamların zayıf olduğunu düşünüyordu. Onun gözünde aptaldım, beceriksizdim ve hatta yeterince insan bile değildim. Saraylarda büyümemiştim. Çayırlarda at sürmemiş, sinekkuşu dili yememiştim. Bu sert dünyanın bağırsaklarında işlenmiştim. Nefretle keskinleşmiştim. Sevgiyle güçlenmiştim.
    YANILIYORDU
    Hiçbiri Hayatta kalmayacaktı!

    Edit: ilgiye Göre Devamı Gelir Yeterki Entry Giren Olsun
    ···
  1. 2.
    0
    gibtim öldüler yani evet hayatta kalmadılar

    edit: @3 gibtir git amk her başlığı tak ediyosuj
    ···
  2. 3.
    0
    Tamam şimdi AĞLA
    ···
  3. 4.
    0
    Destan yazmış
    ···
  4. 5.
    0
    1. KISIM - KÖLE

    Benimle ilgili bilmeniz gereken ilk şey, babamın oğlu olduğumdur. Ve babamı almaya geldiklerinde, onun istediği gibi davrandım. Ağlamadım. Toplum tutuklamayı televizyondan yayınlarken bunu yapamazdım. Altınlar onu yargılarken de. Griler onu astığında da. Annem bunun için bana tokat atmıştı. Metin olması gereken, ağabeyim Kieran'dı. O büyüktü; ben küçüktüm. Benim ağlamam gerekiyordu. Oysa küçük Eo, babamın sol iş botuna bir hemantus tıktıktan sonra koşarak kendi babasının yanına dönerken, Kieran bir kız gibi zırlamıştı. Kardeşim Leanna yanımda bir ağıt mırıldanmıştı. Ben sadece izlemiş, babamın ayaklarında dans ayakkabısı olmadan dans ederek ölmesinin çok yazık olduğunu düşünmüştüm.
    Mars'ta yerçekmi güçlü değildir. Dolayısıyla boynun kırılması için ayakların çekilmesi gerekir. Bunu da kişinin sevdiklerine yaptırırlar.
    ···
  5. 6.
    0
    Kızartma-tulumunun içinde kendi kötü kokum burnuma geliyordu. Tulum bir tür nano-plastik ürünüydü ve adından anlaşılacağı gibi çok sıcaktı. Beni baştan ayağa yalıtıyordu. Hiçbir şey içine girmiyor, hiçbir şey dışına çıkmıyorduç Özellikle de ısı. En kötüsü de, gözlerinizdeki ter damlalarını silememenizdi. Kafa bandından geçerken deli gibi yakarak topuklardaki birikintiye akıyordu. işediğinizde çok kötü koktuğunu söylemeye bile gerek yok tabi ve her zaman işerdiniz. içme hortumundan bolca su almanız gerekiyordu. Galibe kateter de taktırabiliyordunuz. Biz leş gibi kokmayı tercih ediyorduk.
    Ben pençeMatkabın üzerinde çalışırken, klanımdaki sondaj işçileri telsizden dedikodu yapıyorlardı. Dev bir titanik el şeklinde yapılmış, toprağı tutup koparan bir makinenin içinde, derin bir tünelde tek başımaydım. Matkabın tepesinde dirsek ekleminin olacağı yerdeki koltuktan kaya eriten parmakları kontrol ediyordum. Orada, bulunduğum yerden doksan metre kadar aşağıdak, dokunaç gibi çok sayıda matkabı kullanmak için parmaklarımı kontrol eldivenlerine sokuyordum. Bir Cehennemdalgıcı olmak için parmaklarınızın alevler kadar hızlı titreşmesi gerektiğini söylerler Benimkiler daha hızlıydı.
    ···
  6. 7.
    0
    Duvara mı anlatıyoruz biraz entry girin.
    ···
  7. 8.
    0
    Kulağımdaki seslere rağmen derin tünelde yalnızdım. Varlığım titreşimler, kendi nefesimin yankıları ve sıcak idrar dolu kalın bir yorganın içinde yuvarlanıyormuşum gibi hissettirecek kadar zehirli ve yoğun olan sıcaklıktan ibaretti.
    Alnıma sarılı banttan yeni ter damlaları bir nehir gibi süzülüp gözlerime girdi ve pas rengi saçlarım kadar kızartana dek yaktı. Eskiden refleks olarak elimi kaldırıp. ter damlalarını silmeye çalışır, nafile bir çabayla tulumumun yüz cdıbını ovalardım. Bunu yapmayı hala istiyordum. Üç yıldan sonra terin gıdıklayışı ve yakışı hala çok rahatsız edici geliyordu.
    ···
  8. 9.
    0
    Koltuğumun etrafını saran tünel duvarları, ışık hüzmeleriyle sülfür sarısına boyanmıştı. Bügün kazdığım dikey delikten yukarı baktığımda ışık yok oluyordu. Yukarıda, çok değerli helyum-3, sıvı gümüş gibi parlıyordu ama ben gölgelere bakıyor, matkabımın sıcaklığına çekilerek karanlıkta kıvrılan çıngıraklı-yılanları arıyordum. Yılanlar tulumunuzu bile delebilirdi; koruyucu kabuğu aşar, sonra da bulabilecekleri en sıcak yere, genellikle karnınıza ulaşıp yumurtalarını bırakırlardı. Daha önce ısırılmıştım. Yaratığı hala rüyalarımda görüyordum; ham petrolden bir şerit gibi simsiyahtı.
    ···
  9. 10.
    0
    Bacak kalınlığında ve üç adam uzunluğunda olabiliyorlardı ama biz asıl yavrularından korkuyorduk. Zehirlerini nasıl kullanacaklarını bilmezlerdi. Benim gibi onların ataları da Dünya'dan gelmişti ama sonra Mars ve derin tüneller onları değiştirmişti
    ···
  10. 11.
    0
    ilgi gelmezse bitecek!!!
    ···
  11. 12.
    0
    Rezzzzzzzzzz
    ···