ufak bir sessizlikten sonra mertin üstüne gelen çocuğun acı ile kendini yere bıraktığını gördüm. herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. arkadaşları hemen binin etrafına toplandı mertde bu arada yusufluyordu. çocuğun arkadaşları ayağına bakınca anladıkki bu bin ayağından vurulmuş mertin bunu nasıl becerdiğini bir türlü anlamadım ama çocuğu ayağından vurmuştu. arkadaşının acısını gören bir bin gaza gelerek merte doğru kalkıyordu ki mert bir elde havaya sıktı ve çocuk geri tepti. artık buradan ayrılmamız gerekiyordu. çokca sayıda silah sıkılma sesi yayılmıştı ve bir çocukta vurulmuştu. hazır polis felan bizi aramıyorken hemen aslanın ayağını hastanede tedavi ettirip burdan gitmemiz gerekiyordu.en yakın hastane nerede ve nasıl gideriz buna dair en ufak bir fikrimiz yoktu. çocuklara sorduk ama binler bize cevap vermediler.en sonunda mert silahı bunlara doğrulttu ve çocuklar bize hastanenin yerini tarif ettiler hemen aslanın koluna girdik ve hastaneye gitmek için bir taksi aramaya başladık. taksi geldi ve taksiciye gitmek istediğimiz reumat... gibi bişeydi hastanenin adını söyledik adam tamam diyip önüne dönerken aslan durun oğlum ne yapıyorsunuz oraya gidersek bu binler bizi bulur tekrar alır veya polise verirler dedi.bu bizede mantıklı geldi ve taksiciye başka bir hastane olup olmadığını sorduk.oda bizi ospedale mi ne gibim hatırlamıyorum oraya zütürdü.

hastaneye girdik merti hemen müdahale odasına aldılar. birkaç röntgende sonra ayağında 2 kırık olduğunu ve ameliyata girmesi gerektiğini söylediler. tamam dedik fakat bir sorun vardı biz italyan vatandaşı değildik ve gelirken sağlık sigortası masraf olmasın diye yaptırmamıştık. yapacak birşey yoktu aslanın ameliyat olması lazımdı ama ortaya büyük bir masraf çıkarsa türkiye'ye dönmemiz zora girebilirdi. mert beyler konsolosluğun numarsını felan bulalım belki yardımcı olurlar dedi. tamam dedik ve interntetten numarayı bulduk. hemen aradık ve durumu anlattık bize yardım edebileceklerini fakat 1 saat kadar beklememizi söylediler kabul ettik ve beklemeye başladık. gerçekten TÜRK'ün TÜRK'den başka dostu yoktu. 1 saat sonra konsolosluğun görevlendirdiği sadrettin abi geldi ve bizim halimizi görünce "gençler bu hal ne?" dedi. durumu anlatmak için vakit vardı ama aslan'ın ameliyatı girmesi gerek abi dedik. tamam dedi ve hastane görevlileri ile konustuktan sonra aslan'ı ameliyata aldılar

Prim ile felan alakası yok beyler işteyim ara oldukça yazıyorum, kimseden şuku felan beklediğim yok

Aslan ameliyattayken sadrettin abi bize neler olduğunu sordu. başımızdan geçen herşeyi teker teker anlattık ve sadrettin abi neden ilk olaylar patladığında bize ulaşmadınız size kimsenin bu şekilde davranmaya hakkı yok dedi. bize bu olayların arkasını bırakmayacağım gençler gibi şeyler söyleyip birazda olsa yalnız olmadığımızı hissettirdi. 1 saat sonra aslan ameliyattan çıktı ve ayağına bir platin takılmıştı. doktorlarına ne zamam yürüyecek hale gelir bizim türkiyeye gitmemiz lazım dedik. Doktor bize yarın taburcu olcağını fakat yürütmesinin aslanın çabasına bağlı olarak 1 hafta 10 günü bulabileceğini söyledi.Bu süre bizim için çok uzundu çünkü 10 gün daha burda kalsak tüm paramız biter ve türkiye bileti alamazdık. hemen sadrettin abiden yardım istedik oda sağolsun bizi kırmadı ve 10 güne kadar kalacak biryer ayarlayabilirim ama bu süre içinde olay istemiyorum gençler dedi. ertesi gün öğlen saatinde aslan taburcu oldu ve sadrettin abi bizi almaya geldi. konsolosluğun misafirler için tahsis edilmiş olan evlerinden birine doğrı gittiğimizi söyledi ve evde dikkatli olmamız gerektiğini herhangi bir eşyaya zarar vermememiz konusunda bizi uyardı. Eve vardığımızda hepimiz şok olmuştuk çünkü otel olarında geçirdiğimiz onca günden sonra burası cenney gibiydi. sadrettin abi çıkmam gerek gençler dedi giderken eğer isterseniz size koruma polis tahsis edebilirim dedi. olayların bittiğini düşünerek teşekkür ettik ve sadrettin abiyi yolcu ettik.ev gerçekten çok güzeldi panpalar isteyen olursa fotolarını yollarım. sadrettin abi çıktı ve biz tüm olayların yorgunluğu ile uyumaya karar verdik. Gece 23 sıraları ben sanki bir ses duydum gibi hissettim ama pek önemsemedim

tekrar yatmaya devam ettim tam uykuya dalıcakken yine aynı sesi duyar gibi oldum bu seferde önemsemeden yatamazdım ve yavaşca kalkarak sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştım. aslan ve mertin odalarına gittiğimde ikiside yatıyor ve odalarında da bir gariplik yoktu. evin balkonuna doğru ilerlemeye başladım ev 3 katlı bir binanın 1.katıydı ama balkon yerden pek yüksek değildi 3 4 metre var veya yoktu. balkona geldim ve etrafa bakmaya başladım etrafta'da pek öyle olağandışı birşey yoktu. kaç gündür garip olaylar yaşıyorum ondan belki ses duydum gibi gelmiştir diyip odama doğru ilerliyordum ki bir daha sesi duydum bu sefer sesin nereden geldiğini anlamıştım ses kapının ordan geliyordu ve sessizce ilerleyerek kapının önüne geldim kapı deliğinden baktım ve gördüğüm manzara beni şoka uğrattı. çünkü rus binlerden üçü kapının önünde sırtlarında sırt çantası kapıyı açmaya çalışıyorlardı.bu şaka olmalıydı bunca olaya rağmen nasıl hala buraya gelmeye cesaret edebiliyorlar aklım almıyordu. hemen kapının arkasından gitmelerini yoksa polisi arayacağımı söyledim. çocuklar ben bunu diyince gülmeye başladılar ve en yakında ki polis karakolu buraya ne kadar uzak haberin varmı türko dediler önemsemedim blöf atıyor olabilirlerdi hemen aslan ve merte seslendim mert uyandı geldi koşarak noluyo diye. kapı deliğinden bak dedim. bakar bakmaz yinemi bu huur evladları abi dedi .aslanda yatağından beyler noluyo bu saatte diye seslendi. yine bu binler gelmiş kapıdalar dedim. polisi arayın dedi bende kanka bu huurlar polis size uzak diyolar dedim. sıkıyodur onlar ara hemen dedi. polisi aradım fakat polisde o huurları doğruladı. hemen ekip yola çıkıyor ama 15 dk önceden size gelmeleri zor dedi. konsolosluğun bize tahsis ettiği ev çok güzeldi ama konum olarak biraz şehir merkezinin dışında kalıyordu. polis telefonu kapatır kapatmaz hemen sadrettin abiyi aradım bu arada binler kapıyı açmak üzereydiler. onlar uğraşırken mertde kapının önüne birşeyler koyalım dedi ama eve zarar vermeyin diye açıkca belirtmişti bize sadrettin abi. sadrettin abi telefonu açar açmaz "abi yetiş bu çocuklar yine kapıda, kapıyı kırmaya çalışıyolar"dedim. "gençler sakin olun 20 dk'ya ordayım" dedi sadrettin abi ama nasıl sakin olalım 20 dk diyosun bide gelsen nolcak adamlar 3 kişi allah bilir silahda olabilir üstlerinde

2 saate bitiriyorum, kusura bakmayın iş güç yüzünden ara buldukça entry giriyorum

binler kapıyı nerdeyse kırmak üzereydiler. mert hemen koştu mutfaktan bir bıçak aldı ama binlerden silah varsa bu mantıksız bir atak olarak kalacaktı. bende giberim sadrettin abisini diyerek kapının önüne içerden bi koltuk çektim ama bununda işe yarayacağını zannetmiyordum. telaştan ne yapabilceğimizi düşünemiyor ve saçma hareketler yapıyorduk.en son çocukların birinin eli içeri doğru uzandı artık kapı açılmış bizi koruyan tek şey koltuktu mert ile olan gücümüzle kapıyı itiyor kapının açılmaması için çabalıyorduk bu arada baya ses çıkıyor insanların duyup gelmesi için dua ediyordum.2 dakika felan sürdü bu kargaşa cocuklar açın kaçamazsınız felan diyolardı ama tekrar bu olayları yaşamak istemiyorduk. birden çocukların olduğu yerden bi bağırtı geldi fakat ne olduğunu anlamadık çünkü karşıdaki kişi italyanca konuşuyordu.aha polis geldi galiba diye sevindik fakat gelen polis değil üst katta oturan bir adamdı. adamın elinde silah var ve çocuklara doğru tutuyordu. binler hala sakin durmuyor, birşeyler diyorlardı en son birisi elini beline doğru attı ben hemen kapının arasından kafamı çektim ve ardından bir el silah sesi geldi aha binler adamı vurdu diye düşünüyordum.ama işin aslı öyle değildi silaha elini uzatan çocuğu adam ayağından vurmuştu ve diğerleri arkadaslarını görünce kaçmaya çalıştılar bu sırada adam 2 el daha ateş etti birini daha ayağından vurdu ve diğeri binadan kaçtı. adam kapıyı açın dedi ve bu sefer silahını bize doğrulttu.

siz kimsiniz ? konsolosluk misafir evine nasıl girdiniz felan dedi.biz korkudan konusamıyorduk zar zor sadrettin dedik ve tamam diyip silahını indirdi. yerdeki rus binler acıdan kıvranıyor ve bu bize zevk veriyordu. mert ilk vurulan binin basına gitti yere doğru bakan kafasını kaldırıp yüzüne bir yumruk patlattı ve bıraktı adam sakin olun dedi.5 dk sonra binaya bir polis ekibi geldi. çocukları alıp hemen hastaneye zütürdüler ve daha sonra sadrettin abi gelip olanları dinledikten sonra bizi kurtaran adama teşekkür etti ve bizide alıp en yakın karakola zütürdü 15 dk sonra felan karakola vardık olanlar hakkında ifademiz alındı.bu sefer rus binlerin kurtulma şansları yok gibiydi.2'si tedavi oluyor kaçan bin ve daha önce bize bulaşanlar içinde yakalama kararı çıkmıştı. aradan günler geçti ve aslan artık yavaş yavaş yürüyordu. sadrettin abiyi arayıp abi biz türkiye'ye döneceğiz bizden bir isteğin varmı dedik. adam gençler beni bekleyin geliyordum dedi.2 saat sonra felan sadrettin abi geldi ve hazırladığımız bavulları alarak bizi tren istaasyonuna kadar zütürdü ve uçak biletlerini karşılaması için 1000 euro kadar para verdi, ne gerek var felan desekte oğlum ben değil konsolosluk veriyo alın işte felan dedi bizde kabul ettik.en son havalimanı'na geldik ve uçağa binerek güzide ülkemize geldik. diğer binlere ne oldu derseniz. sadrettin abi geçen sene alaçatı'ya geldğinde bizide aradı ve ziyaretine gittik. çocukların hepsi sınırdışı edilmiş ve bir daha italyaya girişleri yasaklanmıştı.

sadrettin abinin yazlığında bir hafta kaldıktan sonra evlere dağıldık ve kendimize gelmemiz 1 ayı felan buldu. bir gece face'de takılırken tanımadığım bir çocukta arkadaşlık isteği ve mesaj kutumda bir mesaj olduğunu gördüm. evet bu o çocukta italyada başımıza olayları açan...

panpalar devam et derseniz ederim

ilkokulu veledler gelmiş