1. 22.
    +1
    Dünya tozdan geliyordu ve sonunda yine toz olacaktı. Sabah ayinine gitmeye başladım. Günah çıkardım. Ahşap bir kilise seçmiştim kendime, alçak ve sağlam bir bina, Mekgiba mahallesine yakın. Orada dua ediyordum. Yeni Bandini. Ah, hayat! Buruk ve tatlı trajedi, mahvıma neden olan göz kamaştırıcı huur! Birkaç günlüğüne sigarayı bıraktım. Yeni bir dua tespihi aldım. Sadaka kutusuna para attım. Acıyordum dünyaya.
    ···
  2. 21.
    0
    Dünya tozdan geliyordu ve sonunda yine toz olacaktı. Sabah ayinine gitmeye başladım. Günah çıkardım. Ahşap bir kilise seçmiştim kendime, alçak ve sağlam bir bina, Mekgiba mahallesine yakın. Orada dua ediyordum. Yeni Bandini. Ah, hayat! Buruk ve tatlı trajedi, mahvıma neden olan göz kamaştırıcı huur! Birkaç günlüğüne sigarayı bıraktım. Yeni bir dua tespihi aldım. Sadaka kutusuna para attım. Acıyordum dünyaya.
    ···
  3. 20.
    0
    hayatımı tamamen değiştiren adam
    http://imgim.com/NAOBa5.jpg
    ···
  4. 19.
    0
    bukowskinin esinlenerek yazdıgı ve benim tanrımdır dedigi kişi
    ···
  5. 18.
    0
    toza sor mükemmelden de ötedir.
    ···
  6. 17.
    0
    ne bir balık ne bir kuş
    ···
  7. 16.
    +1
    tanrım, artık bir ateist olduğum için beni bağışla, ama nietzche'yi okudun mu? -John Fante
    ···
  8. 15.
    +1
    bukowskiyle beraber bana arkadaş olan yazar. sürekli ikisini oku, votkaya takıl başka bir gibim yok hayatımda gibeyim böyle monoton hayatı
    ···
  9. 14.
    +1
    toza sor ve avi pardo.ne yaptın be reyiz.
    ···
  10. 13.
    -1
    toza sor kitabı ve gençliğin şarabını okudum, avi pardo anlatımıyla müthiş bir tat bıraktı ağzımda. dostoyevski ve gogol gibi detaylara indirgemiyor olayları onlarında anlatım tarzları güzel ve duyguyu içten yansıtıyorlar ama sade ve içten anlatımıyla sarıveriyor okuyucuyu fante. tıpkı, chuck palahniuk ve charles bukowski gibi. benim üzüldüğüm dışarıda daha bir yığın keşfedilmemiş müthiş romanlar var onları keşfetmek yerine, dünya klagiblerini hatim etmek pekte doğru değil.

    çok entel oldum lan, am züt meme seviye düş am züt meme seviye düş am züt meme seviye düşş.
    ···
  11. 12.
    0
    ayıp lan gerçekten. gençler alın okuyun.
    ···
  12. 11.
    0
    lan bukowski'de 8 sayfa entry var bunda 10 tane. adaletini gibim dünya.
    ama nietzche (sarhoş halimle google'a bakmadan yazabildiysem bayaa bi entelim demekki) reis ne demiş?
    "iyi ve güzel şeyler asla orta malı olamaz. güzellik, pek az kişinin idrak edebileceği bir şeydir."
    ···
  13. 10.
    0
    okuyun binler iyi bu adam
    ···
  14. 9.
    0
    vay amk başlığı varmış. kitapları iyidir.
    ···
  15. 8.
    0
    ağzınla yaşadığın birbirini tutuyor çoğu zaman.
    ···
  16. 7.
    0
    bukowskinin tanrısıdır harbiden tanrı. haaa bukowskinin yeri ayrıdır tabi...
    ···
  17. 6.
    0
    süper kral bir yazardır
    ···
  18. 5.
    +1
    john fantenin babası duvar işçisi nick fante bir i̇talyandı yüzyılın başında abdye göç etti. 8 yıl sonra da oğul john dünyaya geldi. boulderda yetişti colorado üniversitesine kayıt yaptırdıysa da eğitimini tamamlayamadı, 20 yaşındayken okuldan ayrıldı. 1918de abd vatandaşı olan baba nick fante 1929 yılında ailesini terk etti babanın da ayrılmasıyla aile gittikçe fakirleşti john da kaliforniyaya gitti, bir balık fabrikasında çalışmaya başladı, kısa bir sonra da annesini de yanına aldırdı.
    balık fabrikasında çalışmaya başlayınca hayatı bir düzene girdi. boş zamanlarında sürekli okuyan fante, işçilikten arta kalan zamanlarda sürekli hikâyeler yazmaya başladı. 1933te ilk romanı los angeles yolunu bitirdi bu kitapla birlikte aynı zamanda hep başkahraman olarak kalacak arturo bandini de doğuyordu i̇lk kitabı yayınevlerince provokatif olduğu gerekçesiyle reddedildi 1938 yılında ilk romanı yayımlanabildi bahara dek bekle bandini 1939 yılında da charles bukowskinin öve öve bitiremediği toza sor yayımlandı.
    daha sonra hollywooda doğru kaymaya başlayan bandini ünlü yönetmenlerle orson welles francis ford coppola ahbap oldu yazın dünyasından yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı evlendi edebiyat dünyasına hayat doluyla geri döndü fakat eski hırçın hali biraz geride kalmış gibi görünüyordu. hayat dolunun senaryosuyla oscara aday oldu. 1955`te şeker hastası olduğunu öğrendi, giderek sağlığı bozuldu, kör oldu ve iki bacağı kesildi. son romanını karısına söyledi o yazdı : bunker tepesi düşleri (1982). ertesi yıl da öldü.
    ömrünün son yıllarında bukowski hep fantenin yanında oldu black sparrow presse baskı yaparak fante ölmeden kitaplarının tekrar basılmasını sağladı. ona adeta tapan bukowski, zamanında fazla ilgi gösterilmeyen toza sorun en sevdiği kitap olduğunu yineleyip durdu arturo bandini serisinin tekrar popüler olmasını sağladı 2000de john fante biyografisi "full of life: the biography of john fante" piyasaya çıktı. 2003`de the fante reader takip etti, bu kitapta da bazı öyküleri ve mektupları yer alır
    ···
  19. 4.
    0
    huur çocuğu tanrısı
    ···
  20. 3.
    0
    bukonun sevdiği yazar lan bu.
    hıyara saygı gösterin zütler
    ···