Şimdi diyeceksiniz 'bu ne amk'.Fakat bu bilgi o olaydan sonra yaklaşık 40 yıl boyunca Türk kamuoyundan gizlenmiştir. Kısa yazmaya çalışacağım ayrıntıya gerek yok.

Küba Devrimi'nden sonra Amerika yanlısı diktatör Batisa'nın devrilmesinden sonra ABD ile Küba arasında gerginlik oluşmuştur.Bu gerginlik Küba'nın Sovyetlere yakınlaşması ile daha da artmıştır.

Peki bunun Türkiye ile ne alakası var ?

SSCB ile komşu olan ve NATO'ya üye olan Türkiye'nin korunmaya ihtiyacı vardı.Çünkü Türkiye Soğuk Savaş'da stratejik bir konuma sahipti.Bu yüzden Amerika Türk kamuoyundan ve Varşova Paktı'ndan gizli Jüpiter Füzeleri 'ni Türkiye'ye yerleştirmiştir. Fakat Sovyetler daha önce davranmış ve Küba'ya da füze yerleştirmiştir.

Küba'daki füzelerin ekgib parçalarını gönderen Sovyetler ABD'nin ablukasıyla karşılaştı. Yine de gemiler ilerlemeye devam etti. Gerilim artınca Khrushchev, 27 Ekim 1962’de Kennedy’e gönderdiği mektupta, ABD’nin Türkiye’deki benzer füzeleri sökmesi halinde SSCB’nin de Küba’dakileri sökeceğini, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına saygı göstereceğini, içişlerine karışmayacağını ve işgal etmeyeceğini belirtmiş ve Küba’daki füzelerin sökülmesinin karşılığı olarak ABD’nin de aynı güvenceleri Küba açısından vermesi gerektiğini eklemiştir.

Başkan Kenedy ise aynı tarihli cevabi mektubunda, Kübadaki füzeler söküldüğü takdirde Küba’ya karşı uygulanan ablukaya son verileceğini ve Küba’yı işgal etmeyeceği güvencesini vermiştir.28 Ekim 1962 tarihli mektuplar ve ABD’nin Küba’ya uygulanan ablukayı kaldırmasıyla bunalım atlatılmıştır.

Khrushchev’in füzeleri sökme kararı NATO’da da rahatlama yaşanmasına neden oldu. Çünkü, 28 Ekim 1962 tarihli NATO Konseyi toplantısında ABD Küba’yı işgal hareketine girişirse Türkiye’nin Sovyet işgaline uğrayabileceği ve NATO’nun savaşa sürüklenebileceğine değinilmişti.

KAYNAK: https://tr.m.wikipedia.or...K%C3%BCba_f%C3%BCze_krizi