/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +13 -1
    1 Saat sonra aralıksız devam arkadaşlar. ilgi çok yok fakat 1 kişi dai olsa yazarım. ilaç kullandığım için yeni uyandım. Geliyorum. #rez alabilirsiniz.
    ···
  2. 27.
    +13 -1
    Emeklerimin karşılığında sizlerden beklentim, menfaatim veya çıkarım yok. Hikayem bitti. ister şuku veriniz, ister çugu canınız sağolsun.
    Fakat güzel mesajlarınız beni çok mutlu ediyor. Güzel mesajlarınızı ve hakkımda düşündüklerinizi nick6 ma yazarsanız, emeğimin karşılığını bir tebessümle alırım. Teşekkür ederim.
    (bkz: ahtapotniyazi1996)
    ···
    1. 1.
      +2
      Sağol panpa güzell hikayeydi iyi geceler. *
      ···
  3. 28.
    +13 -1
    Giderken arkamdan hasanda gelmeye başladı, hasana baktığımda biraz işkilli ve korkak gibiydi. Hasan, ben ve çavuş 2 dakika yürüdükten sonra bizi büyük bir mağara karşıladı, mağaranın girişi vardı fakat girişi çok zor sığılacak bir mesafe gibiydi. Hasana baktım “nerede uyuyor” dedim. Eliyle işaret etti “ha şurada komutanım” dedi. Aman yarabbi içime bir soğukluk, bir tedirginlik geldi, çalılara doğru yürüdüm fakat hasanın gösterdiği yerde ne bir asker vardı, ne de herhangi bir canlı. Fakat yerlerde 2 tane fotoğraf vardı, fotoğrafları elime aldığımda fotoğrafların arka tarafındaki beyaz bölgeler kırmızı kan lekesi bulaşmış gibiydi. Fotoğrafta 1-2 aylık bir çocuk fotoğrafı ve bir kadın fotoğrafı vardı. “Ah ulan” dedim “yavuz senin kafanı gibeyim nasıl sahip çıkamıyorsun, sen nasıl komutansın ulan diyerek kendime sitem ediyordum. Çavuşa baktım, çavuş ne olmuş olabilir dedim. “Tahmin ettiğiniz şey oldu komutanım” dedi.
    ···
  4. 29.
    +11 -1
    Şimdi diyeceksiniz “sen nasıl komutansın lan askerine sahip çıkamıyorsun” fakat gece vakti çatışmadan çıktık herkes korkulu, herkes sıkıntılı kafayı yiyecek gibiyiz ve burdan çıkışımız yok hep buradayız. Saat 05:00 gibi uyandım ve sayım yapmam gerekiyordu, bölüğü sayıyorum benle beraber 20 kişiyiz, ulan deli olacağım 21 kişi olmalıyız. Tekrar sayıyorum 20, tekrar 20, tekrar 20. Hemen çavuşa haber verdim çavuş herkesi buraya topla dedim. Çavuş herkesi önümdeki boşluğa toplamıştı, karşımda 19 kişi vardı. Herkes badisiyle eşleşsin dedi, rap,rap,rap yanyana oldular fakat birisi boştaydı Hasana baktım “Hasan badin nerde oğlum” diyorum “uyuyor komutanım” diyor. “Hasan nerde uyuyor oğlum” dedim. “Mağaranın arkasında çalıların arasında” dedi derin bir nefes aldım ve mağaranın arkaına doğru hızlıca gitmeye başladım.
    ···
  5. 30.
    +12 -2
    Hastalığımı soruyorsunuz, şuan daha iyiyim ve ellerimin titremesi, başımın dönmesi geçti sadece ara sıra kusuyorum ve kendimi iyi hissediyorum. Hızlı olmaya çalışıyorum fakat evimde yalnız yaşıyorum hiç bir yardımcım yok, ilaçlarımı, yemeğimi kendim hazırlayıp kendim yiyiyorum, içiyorum. Neyse bu gece bitireceğiz ve yarın efsane bir hikayeyle devam edeceğiz. ilk entrye şuku atmayı ihmal etmeyin, diğerlerine atmasanızda olur, gibiniz sağolsun. Burayada nick6'mı bırakacağım yazmak istediğiniz güzel mesajlarınız yazabilirsiniz. Devam ediyoruz arkadaşlar.
    (bkz: ahtapotniyazi1996)
    ···
  6. 31.
    +11 -1
    Telsizimi çekip il'e anons çektim “merkez 162168 düz ova ben Yavuz Salkım” dedim. Telsize yaşı epey gecik olan biri çıktı, sesinden anlıyordum. “Ben albay Cemal Düz***, düz ova sessizliğinde mi” dedi. Kodla konuşmak zorundaydık, dinleniyor olabilirdik. Devam ettim “düz ovadadan dağlara doğru bir kuş uçtu, kuşun gidişatı belirsiz” diye devam ettim. “Anlaşıldı, düz ova beklemede kalın” diye bir ses duyduktan sonra telsizi kapattım. Şifrelerimizde “kuş, asker demekti” eğer bir askerini şehit verirsen “kuş kafesten uçtu” , eğer bir askerini kaybedersen “dağlara doğru bir kuş uçtu” diyorduk. Bunu herkes anlamıyordu fakat üst rütbeli kişiler bunları biliyordu. Olay mahalli tekrardan bizimdi, öncelikle Hasan şok geçirmiş, çavuş şakın bir şekilde konakladığımız yere tekrardan döndük. Kafamda hep düşünüyordum “ne yapmalıydım” fakat bir şey yapamazdım sadece telsizi bekliyordum ki o sırada bir telsiz anonsu ile irkildim. “Yavuz” diyordu ve kendi telsizimden gelmişti.
    ···
  7. 32.
    +10 -1
    “Evet dinliyorum”, “ben karakol başçavuşu xx xx, muhabereden haber var bir asker teröristlerin yanında görülmüş” dedi. O an dünya durdu, kafamda durdu. Sadece telsize “eee napacagım” diyebildim. “Komutanım 16,27 kuzey düzlük, geniş bir konaklama çok sayıda mühimmat ve asılsız siviller var, intikal bölgeniz dışında fakat intikal etmeniz sizin için daha iyi olacak” dedi başçavuş. Bu askerlik kurallarıma aykırı bir hareket olurdu fakat askerlerimle beraber konak mesafeme 16 dakika uzaklıkta olay o alana gitmeliydim. Derhal yanımda ki şakın çavuşa hazır olmalarını ve olay mahalline gideceğimizi söyledim. Çavuş o sıra durdu ve dedi ki: “komutanım bu emri başçavuştan aldınız fakat gitmeyin”, çavuşa derin bir şekilde baktım “neden la” dedim. “Komutanım başçavuşun doğma büyüme memleketi Vandır, o bölücüleri koruyan bir asker şuana kadar vatana ihanet etmedi fakat ben ondan çok şüpheleniyorum” dedi. Ulan düşündüm biri git diyordu, biri gitme diyordu. Acaba bunlardan biri hainmiydi, kafamı çok kurcaladı bu konu, nihayetinde düşündüm ve kararımı verdim. O bölgeye gidecektim.
    ···
  8. 33.
    +10 -1
    Evet arkadaşlar bu hikayeninde sonuna geldik. Ben bu hikayeyi Çanakkale lojmanlarının yakınlarında bir kahvehanede oturan kendini emekli binbaşı diye tanıtan Yavuz amcadan dinledim. Kendisi çok, neşeli, şen, şakrak bir insan fakat askerlik denildiği zaman aşırı şekilde ciddi oluyor. Anlattığı hikayeyi en ince detaylarına kadar araştırdım arşivlere baktım. 2004 yılında bir sızma girişimi olmuştu fakat faillerinin 1 kişi olduğu yazılmıştı belki de basına yanlış aktarışmıştı bilmiyorum. Hikayenin gerçekliği konusunda bir fikrim yok. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Yarın veya yarın akşam şuan yazdığım 4 trend hikayeden daha efsane olan bir başlıkla sizle buluşacağım. Sormak istediğiniz soruları sorabilirsiniz.
    ···
    1. 1.
      0
      Bende sen sanmıştın neyse suku
      ···
  9. 34.
    +8
    BU GECE HiKAYEYi BiTiRECEĞiM BEYLER MERAK ETMEYiN.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Kaç gibi biter panpa uyuycam ona göre
      ···
    3. 3.
      0
      Hadi pmp uykum geldi aq
      ···
    4. diğerleri 1
  10. 35.
    +10 -2
    “Noldu komutanım” dedi. “Kulagında küçük bir yara var oğlum sakın elini yarana atma, çok kanar” dedim. “Hee” dedi. “Mermi geldi oraya komutanım, artık iyileşmeyecek” dedi. Bu kadar rahat söylemesi beni garipsemişti. “Nasıl anladın oğlum” diyorum. “Ferdi söyledi komutanım” diyor. “Allah allah ferdi nerde” dedim. “Cennette komutanım” dedi. Hiç bu konuları konuşmak dahi istemedim çünkü Ferdi çatışmanın ilk kurşunuyla vurulan ve ilk şehit olan askerimdi, artık aklımı yitirmeye başlamıştım ve ercanda benden farksızdı. Derin derin nefes alıyorduk ve yatmıştık. Ercanla sohbet ettim. “Ercan la telsiz açayım mı” dedim. “Aç komutanım” dedi. Telsizi çıkarttım ve açtığım anda sürekli anons geliyordu. “Yavuz Salkım ben Tuğgeneral Nedim Koş**, rapor ver” diyordu ama ses bağıra bağıra haykıra haykıra çıkan bir sesti. “Merkez raporumu veriyorum” dedim ama kurşunun etkisiyle sanki sarhoş gibiydim. Ve devam ettim: “16-27 kuzey, dar geçit 18 şehit, ben dahil 2 yaralı, yanımda Kasımpaşalı var, ama paşadır kendisi” dedim. O an hatırlamıyorum bana bir ölüm huzuru gelmişti sanki, omzuma giren ufak bir kurşunla ölmeyi düşünüyordum fakat ben ölmüştüm haberim yoktu. 18 askerimle beraber ölmüştüm. Ve yavaşça gözlerimi kapatıyordum. Ercanın kısık seslerini duyduktan sonra hayatımdaki herşey kayboldu. Büyük bir karartının ardından gözlerimi açtım.
    ···
  11. 36.
    +9 -1
    “ Komutanım bu numara ilde tanıştım bir kişi arada sırada dertleşiriz” dedi. Fakat mesajlarını okuduğumda cidden dertleşiyorlardı fakat kodlu konuşmuş gibilerdi. Telefondan rehbere geldim sadece Şirkat diye bir numara kayıtlıydı, bastım yeşil tuşa aramaya koyuldum. Aradıgım anda astsubayın üzerinden bir titreme geliyordu. “Astsubay telefonunu çıkar” dedim. Astsubay telefonunu çıkardı fakat çalmıyordu. Elimi üzerine attığımda palaskanın arasından iç çamaşırına sıkıştırılmış bir telefon buldum. Evet bunlar hainlerdi ve bunca canı yok edenler bunlardı. Hemen askeri idarelere haber verdik, posta çektik, anons geçtik. Aslında bunlar karakolun komutansız kaldığı zamanlarda içeri sokulan astsubayın oyunlarıydı ve gayet iyi oynamışlardı. Bunların amacı 4 ay sonra yapılacak olan bir askeri beraberlikte 600 kişi olduğu zaman onları toplu katliam yaparak canlı bomba gibi kendilerini kullanarak yok edecek kişilerdi. Bunlar 8 ay boyunca karakolda barındırılmıştı ve bunları ben açığa çıkarmıştım. Gereken işlemlerin hepsi yapılmıştı ve karakolda 2 kişinin olduğu daha söyleniyordu derin ve sık araştırmalar sonucu onlarda bulundu ve haklarında gerekli işlemler yapıldı. O günden sonra aramıza kadar gelmiş asker görünümlü hainleri nasıl anlayamadığımızı hep düşündüm. Aslında 18 şehit astsubayın yanlış bilgisi yüzünden verilmişti, fakat 600 kişinin canı sayemde kurtulmuştu çünkü bu olayı hep kurcalamıştım. Bu askerler hakkında ağır cezalar uygulandı. Ömür boyu müebbet cezalarına çarptırıldılar. Ve o yıldan sonra Van’da ben olduğum sürece hiçbir olay yaşanmadı. 4 yıl sonunda çanakkaleye geldim ve çanakkalede de 6 yıl askeri görev yaptım. Daha sonra emekli olmaya karar verdim, hala evlenmemiştim. Bu arada emeklilik sonrası Ercanla beraber Kasımpaşa maçına gittik ve bir eğlence mekanında iyice eğlendik. Ercanın kulağı yoktu, sanki içe doğru ameliyatla yapıştırılmış gibiydi. Fakat kötü şeyler yaşamıştım, kötü anlara şahit olmuştum. Ama herşey vatanım içindi.
    ···
  12. 37.
    +9 -2
    Ulan bir anda attım kendimi yere noluyor lan diyemeden etrafıma bir baktım, herkes kendini yere atmış “oh çok şükür mayın patlamadı” diye düşünmeye başlarken derin bir ateşin içerisinde kaldık. Ama nasıl bir ateş “tak tak tak, viuw, bom” sesleri geliyor artık burada ölüm bizler için kesin birşeydi. Pusuya düşürülmüştük ve benle ercan, açıkta diğer askerlerim dar geçitte pusudaydı. Sağlı sollu mermiler geliyordu, artık nefretim sesime yansımış durumda bağıra bağıra silah sıkıyordum. Hiç yaram olmamıştı fakat o gün ilk yaramı almıştım. Biz ercanla beraber bir taşın arkasına mevziye geçtik, dar geçitteki askerlerim teker teker yere düşüyordu. Mermi resmen asker elbiselerini yırtıyordu. Dar geçitte askerlerim bir bir yerlere düşerken dillerinde ki şehadet sesleri gecenin karanlığını sanki aydınlığa vuruyordu. O sırada sol omzumda derin bir acı hissetim, sanki sapanla biri çok yakından çok hızlı şekilde taş atmıştı omuzuma. Omzuma elimi attım, ellerim kan olmuştu. Öyle bir acıydı ki merminin sıcaklığını ve merminin kemiklerime değdiğini hissediyordum. Arkama baktığımda 6 askerim yerdeydi.
    ···
    1. 1.
      0
      yarakazönce pgibopat asker gece girelim demişti yokdemiştinşimdi de gecenin aydınlıgı falan diyonyarak
      ···
      1. 1.
        0
        Dostum şuan o kadar değişik bir durumdayım ki yazdıklarımı dahi okuyamıyorum. Ufak tefek anlık hatalar olabilir. Sabaha girelim demiş olabilir, fakat ne yazdıgımı bilmiyorum ve bakacak durumdada değilim. Saygılarımla
        ···
  13. 38.
    +8 -1
    Ercan suratıma baktı “komutanım kulağıma dereden su girdi, kulağım buğulu duyuyor” dedi. Tam elini atacaktı elini tuttum, “kulağım kaşınıyor komutanım” dedi. “Ercanım, Kasımpaşalım bir gün beni Kasımpaşasporun maçına zütür olurmu la” dedim. “Olmaz komutanım” dedi. Güldüm. “Niye la” dedim. “Bu sene Kasımpaşa kötü oynuyor, ben 25 gün sonra teskereciyim anca gelecek sezon zütürürüm” dedi. Bir anda şok oldum, 25 günlük askerim kulağını kaybetmişti ve hep bu acıyla yaşayacaktı. (EĞER KASIMPAŞASPOR HOLiGANLARINI TANIYAN VARSA ESKiLERE SORARSINIZ “JiLET ERCO” DERSENiZ HERKES TANIR VE ERCAN BiR KULAĞINI KAYBETTi ARKADAŞLAR) Ercana baktım “tamam be oğlum şuradan bir çıkalım geleceğim ulan istanbula” dedim. “Misafirim olursunuz rakı sofrası kurarım size komutanım” dedi. inanmayacaksınız o gece ölüm yakamızı bırakmıştı. Ercan dizlerimde ben ercanın gözlerine bakıyorum ve bildiğiniz günlük sohbetleri ediyoruz. O an zaman durdu gibi hissettim. Ercana baktım “Ercan evladım bir şey diyecem ama korkma” dedim.
    ···
    1. 1.
      -1
      Rezabirezrez
      ···
  14. 39.
    +9 -2
    Kimse kalmadı ve herkes korkuyordu, ben dahil herkesin zütü kalbinde atıyordu fakat vatan için değerdi, bir askerim için değerdi. “Bismillah” dedik dereyoluna girdik. Biraz yürüdükten sonra ayaklarımın ucuna toprak parçaları geliyordu, anladım ki burada mayın var, ulan bir önüme baktım hazır kurulu mayından toprak şişmiş “bölük dur” dedim. Herkes bir anda durdu “çavuş ayağımın ucunda mayın var, bak burada” dedim ve işaret ettim. “Herkes buradan geçerken dikkatli olsun, sakın ha sakın basmayın ve bastığınız yerlere dikkat edin” dedim. Herkes pür dikkat şekilde o dar yoldan geçmeye çalışıyordu. Bakın ben şuan anlatıyorum siz anlayamassınız ama gözlerinizi kapatın ve küçük dar bir yolda her an ölecekmiş gibi adım atarsanız benim korkuma anlayabilirsiniz. Neyse tam yoldan çıkmak üzereyiz, en önde ben vardım ve dar yoldan ilk ben çıktım, ikinci sırada ercan çıktı, ercan tam adımını atarken büyük bir ses geldi. “Bammmm”.
    ···
  15. 40.
    +8 -1
    Kafamı çeviriyordum nefes alıp bir mermi atıp tekrar arkama dönüyordum 7. Askerimde yere düşüyordu. Dar geçit ölmüştü, o gece dar geçit şehit olmuştu. Dar geçit o gece nurlandı arkadaşlar, çünkü dar geçit o gece 18 canı aldı. Yaklaşık 24 dakikada 18 şehit verdim, her dakikada bir beden yere düşüyordu. Ateşler kesildi, ercan hala deli gibi mermi sıkıyor, mermisi bitiyor boş silahı ağzından “tak, tak” sesler çıkartarak vuruyordu. Ercan şuan travma halindeydi ve ben onu anlıyordum. Sesler kesilmişti, galiba hainler çekilmişti. Ve o dağda yalnızca 2 kişiydik, 2 yeminli asker, 2 Türk milletinin aziz askeri, 2 beden.
    Yalnızca 2 yüz.
    Ercana baktım biraz sakinleştirmeye çalıştım. “Arkaya bakamıyorum komutanım” diyordu. “Bakma oğlum sakın bakma” dedim ve ercana sarıldım. Suratında bir iz vardı, derin bir kegib, sağ yanağından kulağına doğru, ercanın kulağına baktığımda şok oldum, Ercanın kulağı yoktu. Hani kulak memesi olur ya işte ercanın kulak memesi yoktu. Bunu ona söyliyemedim. Sırtımda derin bir mermi taşırken burda ne yapıcagız bilmiyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      Bir sigara yaktım dıbınakoyayım.
      ···
      1. 1.
        +1
        Bir sigarada benden olsun değerli dostum, bende eşlik ediyorum sana bende yaktım.
        ···
  16. 41.
    +9 -3
    “Çavuş seni anlamıyorum cin misin, perimisin, gavatmısın hadi şimdi gibtir git askerlere söyle çıkıyoruz” dedim. Çavuş yüzüme baktı “bak komutanım pişman olmayasınız, görev ihlali yapıyorsunuz” dedi. “Ulan gibtir git zütveren” dedim ve çavuşta ciddiliği anlayacakki gitti, o sıra bir sigara yaktım ve düşünmeye başladım. “Ne yapmam gerekirdi, Atatürk gibi düşünmeliydim fakat dünyam dururken düşünemiyordum” o sırada bir telsiz geldi. “merkez 162168 ben albay Cemal Düz***, belirsiz askerlerin izine rastlayamadık” dedi. “helikopterler yolu taradı hatta iran sınırlarını bile aştı fakat her şey asılsız” dedi. “Komutanım ben yerlerini biliyorum” dedim. “Neee? Nerden biliyorsun” diye şaşkın şekilde cevap verdi. “eee” dedim “başçavuş yerlerini haber etti şuan oraya gidiyoruz” dedim. “Yavuz Salkım bir yere gitmiyorsunuz, bu bir emirdir” derken ben telsizi kapattım ve askerlerimin yanına doğru gitmeye başladım. Teröristler 16 dakika uzağımda konaklıyorlardı ben neden bu emri dinleyeyim ki? Askerlerime baktım ve olayın ciddiyetini anlattım; “bakın büyük bir olayın, büyük işin içersindeyiz, ben büyük ihtimalle bu olay sonrası askerliğime devam edemeyeceğim fakat siz emirleri benden aldığınızı söyleyip kurtulacaksınız” dedim. Kimse ses çıkarmadı ve çavuş aracılığıyla herkes beni onayladı. “Hazırlanın” dedim. “Çıkıyoruz.”
    ···
  17. 42.
    +8 -2
    Gözlerimi açtığımda nedensiz bir şeyler hissediyordum. Sanki omzumda bir yara var ve biri kolonyayı yarama döküyor gibiydi. Uyandım gözlerimi açtım kalkmaya çalıştım fakat kalktım, doğrulamadım. Uyandığımda kendi karakolumun yatağında yatıyordum ve sanki yıllarca uyumuş gibiydim öğrendiğim kadarıyla 3 gün uyumuşum. Astsubay odama geldi. “Astsubay yaklaş yanıma” dedim. Yatıyordum hafif kalkık durumdaydım fakat tam doğrulamıyordum astsubay yanıma yaklaştı anda ona çok sert bir tokat attım. Ama nasıl bir tokat, 1 saniyeliğine iyileştim ve tokatın ardından tekrar yatağa düştüm gibi hissettim. “Astsubay bizi oraya sen sürükledin, astsubay benim askerlerimi sen öldürdün” dedim. Astsubay bana baktı “Düşünceniz için üzgünüm komutanım, umarım yataktan tez zamanda kalkıp tekrar bizimle olursunuz” dedi ve odamdan çıktı. Yahu önümde cam var camdan dışarı bakıyorum değişik askerler görüyorum, en son 84/4 ler geldi daha asker zamanı değil, fakat nedense sakallı askerler görüyorum, Allah allah dedim bu işte bir iş var bir an önce buradan kalkmam gerek. Hastalarla ilgilenen askeri revir çavuşunu çağırdım, “oğlum beni burdan bir an önce kaldır iyi et bir şey yap” dedim. “Komutanım ameliyat geçirdiniz burada istirattesiniz elimden geleni yapıyorum” dedi. “Kaç güne ayaklanırım” dedim. “2 güne yürümeye başlarsınız komutanım” dedi. iyi bakalım deyip düşünmeye koyuldum. Bu karakolda bir şeyler olmuştu ve bu karakolun komutanı bendim herşeyi düzeltmem gerekiyordu. Ve tüm bunların suçlusu astsubaydı biliyorum.

    edit: 5 dakika mola geliyorum
    ···
  18. 43.
    +2
    polis var şuku
    ···
  19. 44.
    +1
    KD binbaşı diye bs yok gerisini okumaya gerek duymadım hem de karakolda binbaşı olmaz en fazla yüzbaşı
    ···
    1. 1.
      0
      Ustam hikayede yüzbaşı olduğu zamanları anlatıyorum. Şuan Emekli kıdemli Binbaşı Teşekkürler.
      ···
    2. 2.
      0
      Geçenlerde astsubay üst çvş olarak başlayıp astsubay çvş olarak devam edip astsubay kıdemli baş çvş olarak hikayeyi bitiren sen değilmiydin ?
      ···
    3. 3.
      0
      Bu arada at yalanını gibiyim inananını
      ···
    4. diğerleri 1
  20. 45.
    +1
    Eğer gerçekse , hikayenin sonunda emre itaatsizlikle 18 askerin şehit olmasına sebep olmuş adamı kahraman ilan edersen seninde amk
    ···
    1. 1.
      +1
      Bu adam cidden bir kahraman. 600 askerin hayatını kurtaran bir adam. Eğer hikayeyi sonuna kadar okursan anlayacaksın.
      ···