komşu kızı nur ile milli olma hikayem

bu huur evladının çalıştığı mağazaya girdi. ben bildiğimden orada çalıştığını anladım bir huurluk olacağını. bu annesini zütüden gibtiğimin sözde alkoliği oradaydı gördü bizi. mal mal bakındı iki dakika. yanımıza gelmiyor. bir iki dakika bakındık öyle sonra beraber çıktık mağazadan. sanki bizi görsün diye girmiştik dıbına koyayım. gerçekten mağazaya bakma gibi birşey yaptığını hiç sanmıyordum. anlam verememiştim dıbına koyayım. sonra bir ayakkabı mağazasına girdik.

bu bir tane ayakkabı seçti. aldı denemeye çalıyor, giyemedi ben giydirmeye çalıştım. neyse bir şekilde giydirdik buna ayakkabıyı. aaaa çok güzel oldu di mi falan dedi. bende evet çok güzel oldu dedim. halbuki yarrama beziyor. neyse kasaya geldik ödeme yapacak bu. ya karttada limit var mıdır acaba falan diye söylenmeye başladı. babasının kredi kartı yanında. yani anlıyorum ki benim ortaya atılıp ya olur mu öyle şey sevgilim ben öderim falan dememi bekliyor.

tabii ki akıllanmıştım lan artık. hiçbir şey demedim dıbına koyayım. zaten beni yeterince kullanmıştı. e bu kadar yeter. karttan çekmeseydi belki ödeyebilirdim ama karttan çekti parayı. çıktık ordan eve dönüyoruz. oha saat 8 olacak nerdeyse. 8 den önce eve girmeliyim yoksa yine olay çıkacak falan diye başladı panik yapmaya. ulan yürüyerek yarım saati bulur eve gitmek. belki biraz daha fazla. yapacak bir şeyim yoktu. oradan tamam taksiyle gidelim dedim. ama hakikaten kız dayak yediğinden, annesi kaşar, babası deli olduğundan bunu yapmalıydım.

kendimi kullandırmamak konusunda artık takıntı yapmış olsam da bindik taksiye. sokağın orada indik ve taksiyi ben ödemiştim. o ödemeye yeltendi ama yani nasıl desem tamamiyle nezaketen davrandı. ben cüzdanı çıkıyorum ama sen öde dedi resmen. ya sen apartmana bir 5 dakika sonra gelir misin. şimdi sevgili olduğumuzu bilmiyolar ya böyle girmeyelim dedi. peki dedim anasını gibeyim. bu nasıl sevgili olmaksa. bir 5 dakika dışarıda yürüyüp eve öyle gidecektim.

sokakta selim abiyi gördüm. gel lan dedi atla arabaya aksaraya gidek. aynen böyle konuştu. ulan karı gibmek güzel olurdu ama kendimi de bir tarafından ilk gibişimi eskort ile yapmama konusunda ikna etmiştim. geliyim selim abi ama gibmem dedim. gel lan gel dedi. atladık arabaya. ilk olarak bir yere gittik oturduk konuştuk. nur falan bahsettim buna. koy zütüne ya dedi gel bak orda ne karılar var. abi bak valla gibmem diyorum. gibmem de dıbına koyayım. aids mi var hpv mi var. ne yarram var belli olmayan karılar. saat böyle 11 buçuk falan oldu. tekrar atladık arabaya aksaray yolunu tuttuk.

girdik falan karılar kapıda karşılıyorlar. dıbına koyayım öyle ortama da ilk kez giriyorum. gibim havada bir şekilde içeri doğru girdik. striptiz direkleri falan karı tangayla dans ediyor. çıldırdım ama yok dıbına koyayım. yeminliyim resmen. eskort gibmem ben. bir sarı vardı ki at dıbına koyayım at. selim abi geldi bunun yanına grup yapalım mı üçümüz dedi. bak hala gülerim karının tepkisine. gözleri açıldı bir anda yürü be manyak dedi. ben küçüğüm tabi lan. sonra selim abi öteki karılara döndü bu sarı olan bu deli mi diye sordu bana.

eskort bir atla konuşuyordum. karının konuşması bile insanı azdırıyor tabi. neyse oturduk falan bu dıbına koyduğumun eskortu geldi yanımıza. yer var mı aşkım dedi selim abi ye. gel gel yaptı selim abi bir şey demeden. bu benim yanıma oturmaz mı dıbına koyayım. memeler ortada. ben kitlendim tabi memelere. bu gibimi ellemeye falan başladı. yok dedim böyle olmayacak. iki dakika telefonla konuşuyormuş gibi yapıp dışarı çıktım. sonra selim abiyi aradım abi böyle böyle dedem hastalanmış gitmem gerekiyor. adamı da gibişten ettim o gece eve döndüm.

ne yapsaydım dıbına koyayım. gibik bir eskorttan aids mi kapsaydım. bu işi gözümde fazla büyütmüş olabilirim. neyse bir iki gün falan nurla rutin buluşmalarımız oldu. ama hala yapabildiğim en fazla şey bunun memelere bakmak, öpüşmek, belki çok ileri gidersek ellemek. bir türlü gibemedim hala. okulların açılmasına da az kaldı. yani artık ya fişekleyecektim ya da okul falan muhabetti nedeniyle bir tatili daha beklemek zorunda kalacaktım. bir gün yine bir cafede oturup kahvelerimizi içerken bu bana kredi kartı borcunu ödeyemediğini söyledi. babasının da durumu kötü olduğun ve alışverişleri sadece o yaptığından zütüne girecekti yani.

@1563 kerhane değil orası yarram

bu sevgilim aşkım falan fazla demese de artık daha da bir sık kullanmaya başladı. belli beni tekrar kullanacak. yani planı gözüme güzel gözükmek, iki elletip borcu bana ödetmek olabilirdi. yani ben kesin böyle olduğunu düşünüyordum. merak etme hallederiz bir şekilde diyip ucu açık bir cümle kurdum. o parayı bulurdum bulmasına bir şekilde öderdim. ama bunu neden yapayım ki? diyordum kendime. tamam sevgilim falan dedi. eve geçerken apartmanın girişinde ilk kez öpüştü benimle dıbına koyayım. bu zamana kadar hep yalnızken, tanıdık birinin çıkma ihtimali olmadığı yerlerde falan yapardı.

dışarda yiyeceğimden çıkıyorum şimdi gelince devam. ağlamayın.

@1581 am feryadı toplu gidiyoruz oruç değilim diye gitmiyim mi

ön safları dolduralım. yavaştan toplanın başlıyoruz.

biraz birikinde öyle yazarım o zaman.

bir iki gün fazla görüşemedik bununla. sonra bu kaşar sınıftan arkadaşları ile buluşmaya gitmiş. sınıfça görüşeceklermiş işte. yani bana böyle diyor. sende gelir misin aşkım dedi. gideyim gitmesine ama kuruş para kalmadı o güne. dedim bu beni çağırdıysa kesin doğrudur. başkası ile de buluşmaz dıbına koyduğum gitmeme de gerek yok. gidersem bir de hesap falan kitlenir iyice batmayak. bir iki saat sonra bundan tekrar mesaj geldi. aşkım şuradayım beni almaya gelir misin diye. ulan dıbına koyayım gidiyosun geri mi gelemiyorsun. bir taraftan da düşünüyorum tabi neden çağırıyor diye. soramadım da neden diye. gittim direkt.

yanına gelince hayırdır ne oldu diye sordum. bu beni tek başına bekliyordu yanında kimse yok. sınıftan falan. seninle konuşmak istedim dedi şurda bir yere oturalım. kuruş yok dıbına koyayım bu yüzden dışarı çıkmamışız. neyse karttan çekerim diye plan yaptım oturduk bir cafeye. kahvelerimizi aldık konuşmaya başladık. ben sana kart borcu falan anlattım ama sakın sen birşey yapmaya çalışma kabul edemem dedi. ulan zaten ben bir şey yapıcam dememiştim ki dıbına koyayım. sen şimdi durduk yere niye konuyu açıyorsun? neden böyle düşünüyorsun ki dedim. bunu da sana ödetemem çok olmaya başladım dedi.

yediği yannanın farkındaydı en azından. zaten farkında olmasa neden kullanmaya çalışsın dıbına koyayım. yoksa kullanmıyor muydu lan. böyle saçma fikirler geçiyordu kafamdan. tabi ki kullanıyor dedim dıbına koyayım. aklıma olaylar geldikçe kendimi motive ediyorum. senin zor durumda olmanı istemediğimi biliyorsun ama eğer ödeyemezsen mutlaka haberim olsun haciz maciz gelir. borcundan kimsenin haberi de yok zor durumda kalırsın dedim. tabii ki sallıyordum dıbına koyayım. gram gibimde olmayacaktı.

tamam aşkım dedi. ertesi gün bununla buluştuk tekrar ben borcun üzerine gidiyormuş gibi yapıyordum. beni hala kullanabildiğini kanıtlamak istiyordum kendimce. kaç gün kaldı falan atmden baktık borcuna vs. tamam ya fazla değilmiş dedim. zemini hazırlamaya çalışıyordum kendimce. iki dakika cafeye uğrayıp karton bardaklarda kahvelerimizi alıp yürümeye başladık eve doğru. öğle saatleriydi. apartmanın girişinde kahveleri bitirdik evlere doğru çıktık. ben eve girdim ardından 5 dakika geçmeden bu kaşardan mesaj geldi.

aşkım bizde kimse yok gelsene. bir de mesaj sonuna gülücük koymuş. gülücüğü görünce gibim kalktı hemen. geliyorum aşkım dedim. tabi o zaman tecrübesisiz. cüzdan da prezervatif, iç çamaşırların arasında prezervatif, bilgisayar masasındaki çekmece prezervatif yok. kısacası prezervatif yok. dedim zütten giberim o azgınlıkla yukarı çıktım hemen. bu kaşar açtı kapıyı. hızlıca girdim içeri. bunun üstünde bi tshirt var. açık mavi ince bişey. meme uçları ortada yani. o çakma sarı saçları ile de uyumlu olmuş. bunu böyle görünce ben iyice delirdim dıbına koyayım. altında da tayt var zütte meydanda.

taytı nasıl anlatsam parçalayıp tecavüz sahnelerini canlandırmak istiyorum resmen. içimdeki hayvan çok fena azmış durumdaydı. odasına geçirdi beni iki dakikaya geliyorum canım dedi. dıbınımı yıkayacaktı kokuyor diye ne yapacaktı bilmiyorum ama gram umrumda değildi. çünkü aklımda olan tek şey taytı yırtım onun o dıbına yarramı sokmaktı. bir iki dakika geçmeden bu bebe yağıyla geldi odaya. ohh dedim zütten vurdurucaz herhalde. aşkım dar biraz acıyorda dedi.