1. 1.
    +6
    o
    fal
    cıyı
    bulup
    gibmem
    iz lazım
    yoksa sana
    olanlar senin
    yazdıklarını oku
    yanlara da olacak
    ve bunların yaşanma
    sıyla lanetli günler
    başlayacaktır. dayanama
    yanlar intihara sürükle
    necekler,bu dünyadan terk
    i diyar edeceklerdir. tüm bu
    nların ışığında bu sorumlulu
    ğu üstüne alabildiğine göre sen
    den sonrakileri umursamadığını an
    lamış buluyoruz. görevini başaramadı
    ğın için çıkış yolun kalmadı.her zama
    n iyiler kazanamaz. hayat bu öğrenmen gere
    kirdi ama sen kötüyü ve yanlışı seçerek ve
    kötü niyetli biri olarak yaşadıklarını zaten
    haketmiştin. artık zehiri başkalarına da bulaşt
    ırmak suretiyle onlara en büyük kötülüğü etmektesin
    ···
  2. 2.
    +5
    O duyduğum seslere benzer bir ses arkadaşlar-
    http://vocaroo.com/i/s0I3HczM2JB5 dinlemenizi istiyorum anlayan biri umarım çıkar. dıbına koyimbirazdan okula gideceğim ter içinde kaldım - yalnız bu seste kadın sesi var benimki böyle değildi baskın bir erkek sesiydi böyle hışırtılı gürültülü geliyordu

    Bu sesleri duyarkan gülüşmelerin içinden ağlamaya yakın seslerle benle biri türkçe konuşuyordu ama çok zar zor. ben bile çok zor duyuyordum. çırpınırcasına iletmeye çalışıyordu bana. *not: ben arkadaşlar nas süresini o zaman tam bilmiyordum sadece son kısmı minel cinneti vennası biliyordum. O ses bana nas suresini okumamı söylüyordu böyle direk şunu oku filan değil ama nas süresini okumamdan yana olduğunu hissettim. o anlık korkuyla fatiha filan kaptırıp gidecektim dıbına koyim fatiha suresini hatırlamıyorum. her gün aklımıza gelen en basit sure aklımda yok. nas süresi nerden olsun. sadece minel cinneti vennas diyebiliyordum. hiç bir gib olmuyordu dıbına koyim gülüşmeler daha da artıyordu
    ···
  3. 3.
    +3
    Bunları ilk başta anneme anlattım onlarda pek dinle bilgisi yoktur ama gerçekten korktuklarını yüzlerinden okuyordum bu durum beni daha çok gibiyordu. sonra yengeme anlattım. yengem namazını kılan dinine düşkün biridir. bana bildiğimiz fatiha tarzı duaları verdi. bunları cuma günü okuyacaksın filan dedi. bu dediklerini yaptım belirli süre bir gib olmadı. sonradan kafamı gibim hep pgibolojik deyip salladım. Birgün uykuya daldığımda aniden nefes nefese uyandım. evde herkes olmasına rağmen saat de erken olmasına rağmen bu sefer kimse yoktu. dışarda da aynı şekilde . ışıklara filan baktım hiç bir yerin ışığı yanmıyordu. aniden irkildim ve bedenime bakıyordum. bildiğin ruhum çıkmış bedenimi görüyordum. hatta çok iyi hatırlıyorum duvara doğru dönük yatmışım üstüm açık bacaklarımı büzüştürmüşüm elim de yastığın altında
    ···
  4. 4.
    +3
    Yapacak bir şey yoktu aynı kelimeleri tekrarlayıp duruyordum. aniden elektrikler geldi. ışıklar yandı, balığın ışığı dışarının ışığı. ( elektrik yok muydu var mıydı bilmiyorum, sadece elektrik gelir gibi oldu.) bu aydınlanma ile birlikte sesler gitmişti ben de ayakta değildim artık yataktaki bene geri dönmüştüm ve tam anlamıyla uyanmıştım. nefes alışımı şuan bile hissediyorum öyle içten ve korkuyla alıyorumki hayal edemezsiniz. anne diyip bağıracağım düşünün o derece ama kımıldamamayı tercih ettim. bir süre böyle kaldıktan sonra her şey normale dönüşmüştü ya da ben öyle sanmıştım. böyle rüyaların dıbına koyim diyordum. salondan oyuncak sesleri geldi birden. küçük kardeşim var oyuncakları salonda duruyor. ben de daha geç değil o oynuyor sanıyorum. dedim bu çocuk ne yapıyor bu saate dıbına koyim diyip içeri gittim.
    ···
  5. 5.
    +3
    Çayımı içtikten sonra direk kalktım, ben buradan gitmeyi düşünüyordum ama haberi görünce olayların içine daha da girmiştim. Bırakıp gidemezdim. Ya biri benle alay ediyordu ya da biri benden yardım istiyordu. Artık olan olmuştu benim için alay konusu dahi olsam ne için neden olduğu düşüncelerini aydınlatmalıydım. Saat 11 civarı gibiydi. Kahveden çıkıp aponun evine gitmeye karar verdim. Bu benle gelen çocuğun evine. Aponun kapısını çaldığımda aponun annesini açtı. Benim öyle tahmin ettiğim kişi. Annesi olmayabilir. Kadın ilk başta kapıyı ürkerek açtı. Teyze apo evdemi dedim. Kadın 50 60 yaşlarında yaşlı biriydi. Ne aposu evladım kimden bahsediyorsun. Hadi git buradan diyordu. Biraz daha üsteledim. Benle gelen çocuk, burada oturuyor sizin oğlunuz… kadın tövbe filan deyip kapıyı kapamaya çalıştı. Ne oluyor diye içerden adamın sesi geldi. Büyük ihtimal aponun babasıydı. Ne oluyor hanım diye yaşlı bir amca geldi. Sinirli sinirli yanıma doğru geldi ne var ne istiyorsun dedi sinirli bir ses tonuyla. Adam beni görünce tipi değişti zütüne koyim. Birden sinirli sinirli gelip boğazıma yapıştı. Sen benim motorumu çalan it değil misn dedi. Yok amca ben değildim oğlunuz çaldı ya dedim. Bizim oğlumuz yok çocuğumuz yok deyip adam beni tartaklamaya başladı seni jandarmaya vereceğim. Gitme bi yere deyip beni zorla tutmaya çalışıyordu. Hatta yüzüme bile vurmuştu. Adam yaşlı olmasa aynı şekilde karşılık vermeyi düşünüyordum ama işte… Ben biraz üstelemeye başladım yüzümdeki acıyla. Hatta küfür ettiğim dahi oldu. Adam iyice köpürmüştü. Hanımı sakinleştirmeye çalışıyordu. içeri gir şekerin kalbin var rahatsızlanacaksın boşver allahından bulmuş bir de senden bulmasın diyordu. dıbına koyim bana niye deli gözüyle bakıyorlardı. Ben olayları tekrarladım. Böyle tekrarladıkça benden ne anlatmak istediğimi sakince anlatmamı söyledi. Olayın başından başladım hızlıca, apodan bahsettim. O gece işte motoru alıp gittiğimizi söyledim. Köy yolunda düştüğümüzü yaşadıklarımı adamın anlayacağı şekilde anlattım. Adam bismillahirrahmanirrahim diyor devamlı. Tövbe estafurullah filan sayıklıyor. O çocuğu öldürdüler. Çok eski olay aydınlatılamadı dedi. Sen dalga geçicek başka bişi bulamadın mı ölünün arkasında konuşmak günah filan geveleyip durdu. E babası siz değil misiniz bu evden çıkmıştı babası burda yaşıyordu. Hayır senin kaldığın evde kalıyorlardı onlar. Orası bizim ev daşşakmı gecıon amca dedim bilmiyorum olm. Kapısı genellikle açık zaten sen oraya girmişsindir. Babası da çoktan ölmüştür dedi. Ama ölüsü nerde ne oldu adama o da belli değil. istanbula gitmiş diye duymuşlar. Ben bunları duydukça artık kafayı üşütmeye başladığımı anlamıştım. Adamı iteledim yaşlı adam yere düştü. Kadın bağırdı filan artık cinnet geçiriyor gibiydim. Kapıları tekmelmeye başladım. Önüme ne gelirse fırlatıyıorum gözüm hiçbir şey görmüyor. Camları filan aşağıya indirdim. Olamazdı deliremezdim ben. dıbına koyim ağlamaya başladım. Öyle içten hüzünlü ağlıyorumki anlatamam. Benim için artık her şey bitmişti. Kafayı sıyırmış biri olarak ya hayata devma edecektim ya da kendimi öldürecektim.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +3
    Aponun da babasının motoru var öyle traktör gibi ses yapan motorlar varya he onlardan işte. Dandik bişi ama idare ederdik. Onunla gidelim dedi, babam uyuyunca. tamam dedik, kahveye geçtik zamanın biraz geçmesini bekliyoruz. kimsede kalmamıştı. 2 3 kişi vardı. onlarda aralarında konuşuyordu. iki çay istedik. 15 dk filan geçtiğinde adamların konuşmalarına kulağım takıldı. o yaşlı adamdan bahsediyorlardı. kim bu camiye filanda gelmiyor. dışarıda da görmüyoruz. evine giden oldu mu filan aralarında konuşuyorlar. biri çocuğunun canice öldürüldüğünden. karısınında kanserden öldüğünden bahsediyor. üzüntüden buraya gelmiş belki kafayı rahatlatma düşüncesiyle. dıbına koyim kısa süre önce ist görmüştüm bu adamı bu malların bilmediği bir şey vardı kesin. biraz daha zaman geçtikçe artık yola koyulduk, kahvede kapanacaktı. çocuk motoru iyi mi kullanıyor nasıl kullanıyor bilmiyom da amk atladım arkasına, az bir şey motoru normal sürdük çalıştırmadan, ses yapmasın diye. hafif eğimli zaten yollar. adamın evine doğru yol aldık 3 4 dk içinde adamın evinin oraya varabilirdik yürüyerek ama yolu takip ettiğimizden 5 10 dk sürmüştü.
    ···
  7. 7.
    +3
    Bu olayları babama anlattığımda daşşak mı geçiyon diyip tokatta atmıştı. ben de direk yengeme anlattım. o da olabilir düşüncesiyle beni güçlü bir hocaya zütüreceğini söyledi onla bu hocanın yanına gittik. bildiğiniz gibi bir muska vermedi bana. odanın belirli yerlerine çeşitli işaretler çizmemi istedi. yuvarlak içinde çeşitli figürler ve ayrıca tabii ki muska verdi. bunun yanından ayırmayacaksın dedi. para aldı mı almadı mı bilmiyorum ama sanki olaylar daha hafiflemişti. sadece karabasan, elektirik ışık sönme gibi olaylar yaşıyordum. annemlere bu muska tarzı şeylerden bahsetmedim. tshirtin içine çengelli iğneyle tutturmuştum. o günde o tshirti giymeden dışarı çıkmışım annemde kirlileri ayrıştırırken muskayı görmüş. içini açıp başıma gelen olayların ondan geldiğini büyü filan olduğunu düşünüp yırtmış komidinin içindeki vazonun içine koymuş. bir gün hiç bir tak farketmedim. diğer gün annem gelip bana olayı anlattı o an zütüm tutuşmuştu naptın sen filan deyip kadını azarladım vazoya koştum tekrar birleştirecektim bantla. en kötü bi hocaya zütürecektim. vazoya baktığımda yırttıp koyduğu kağıt yoktu. sadece küller kalmıştı. anne yaktın mı dedim hayır dedi. bundan sonra asıl olaylar başlıyor arkadaşlar şuan okula gideceğim için yemek yemem giyinmem gerek. gece kaldığım yerden devam edeceğim.
    ···
  8. 8.
    +2
    züt korkusuyla hemen dışarı çıktım. dışarda tabiri caizse in cin top oynuyordu. sessizlik ışıklar kapalı hiçbir şey hareket etmiyor olduğu yerde duruyordu zaten başka birini daha göremedim. tekrar eski şeyler mi başlıyordu yine mi ruya görüyordum bunu anlayamadım. artık ne rüya değil ne rüya bilemiyordum anlayacağınız gibi. koşuşturma sonunda evime varabilmiştim. allahtan algılayamadım yer evime yakındı. evin etrafındaki binalar sanki farklı gibiydi ama gibtir et deyip direk eve gittim. kapıyı abim açmıştı yüzümdeki korku ifadesini görüyordu. ne oldu dedi geçiştiren yanıtlar ile hemen odaya girdim. eve geldiğimde saat gece 1 olmuştu. kıza mesaj attım ama kız seninle bugün hiç buluşmadık dedi. birden şok olmuştum nasıl olur lan bu diye. kafayı yiyordum herhalde. o günün gecesi daha da hareketlendi. çünkü uyuduğumda başıma gelecekler biraz saçma ve bir o kadar korkunçtu.
    ···
  9. 9.
    +2
    Kahvenin kenarında eski gazeteler vardı. Daha doğrusu yeni gazete yoktu. Vakit geçiririm diye bir tane aldım tarihine baktım. 1975 yılına aitti. Manşette ki haber gözüme çarpmıştı. ( gazete de sararmaya başlamış artık kurumuş dıbına koyim. ) Aydınlatılamayan bir ölüm haberinden söz ediliyordu. Gazete yerel köy gazetesi… Geçmiş döneme ait, köyde yaşanan bir ölüm haberini konu almışlar, haberde 15 16 yaşlarında bir çocuğun öldürülmesinden bahsedilmiş. Otopsiden sonra ölümünün sert bir cisimle başının arkasına vurularak dövülerek üzerinde birçok çizik ile ölü olarak bulunduğu söyleniyordu. Çocuğun ölüsü köyün ormanında, yol kenarında bulunmuş. Çocuğun üzerinde sadece pantolonunun olduğundan söz edilmiş. Tecavüz şüphesi varmış ama böyle bir durum olmamış. Ama kim yaptı ne için yaptı bu bir türlü aydınlatamamış. Babasının yakarışlarını ele almışlar. Resim filan yalandan bir orman resmi var. Babası da üzüntüden ölmüş ama bu haberin tekrar gündeme gelmesi, bu olayı unutmayan birkaç köylü tarafından olmuş.
    ···
  10. 10.
    +2
    mezarların üzerini okumaya çalışıyordum ama türkçe yazan hiçbir şey yoktu. farklı bir alfabe vardı bazı mezarların tipi değişikti. normal dikdörtgen yerine üçgendi bu mezarların tasarımı. sadece bir kaçı böyleydi. korkuyla koşmaya başladım. bir mezarın üstüne iki göz beni takip ediyordu. herhangi bir hayvan zannettim ama gözleri o kadar çok parlıyordu ki bunu kesinlikle anlatamam size. bunun verdiği korkuyla bekçi kulubesine doğru koşmaya başladım. oraya vardığımda bekçi hiçbir şey olmamış gibi oturuyordu. adama seslenmeme rağmen beni duymuyordu cevap vermiyordu. sanki farklı bir aleme onların alemine geçmiştim. cama vurmama rağmen tepki vermiyordu. cama taş attım o derece korkmuştum. cam kırılmıyordu. hatta herhangi bir titreme bile olmuyordu
    ···
  11. 11.
    +2
    Ben bu ateş içinde kaldığımda, dediğim ışık ile birlikte uyandım panpalar. hastanedeydim başımda birkaç doktor ve hemşire vardı durumumun iyiye gittiğini söylüyorlardı. ateşimin olduğunu ateş düşürmek için seruma tekrar ilaç takviyesi yapmışlardı. gözlerimi açmaya başladığımda ilk sorduğum soru neredeyim ben oldu. dinlenmem gerektiğini uyumam gerektiğini söyledir. o an uykuya dalmıştım. bir müddet sonra gözümü hasta odasında açtım başımda annem babam, kardeşlerim vardı. hasta bakıcı çok fazla kalabalık olmamasını kısa süreli yanımda durmalarını belirtti dışarı çıktı. annem başımda hem gülüyor hem ağlıyordu mutluydu kadın. neredeyim anne ben ne oldu diyordum. yaşadıklarım gözümün önünden geçiyordu. oğlum gece yataktan düştüğünde kalorifer peteğine kafanı çok sert çarpmışsın. bu da beyin kanaması geçirmene sebep olmuş. uzun süredir hastanedesin. allahıma bin şükür seni bana bağışladı diyordu. alas dedim. sayıkladığımı zannedip odadan çıktılar. yerımden kımıldayacak gibi değildim ama masanın üstünde duran bir gazete kağıdı vardı. onu elime aldığımda köy yerinde büyük yangın yazılı başlık dikkatimi çekti. hem görüyor hem görmüyor gibiydim ama odaklanıp okumaya koyuldum. dün yaşanan olayda kimsenin olmadığı, uzun yıllardır kimsenin yaşamadığı bir köyde, tahta bir evin yandığı ve bu yangının ormana sıçradığından söz ediliyordu. söndürme çalışmaları tamamlanmış olduğu belirtiliyordu. kastamonun inebolu ilçesindeki bir köydeydi bu. neyin nasıl olduğu meçhuldu ve o geçmişte yaşanan ölüm olaylarından, buna bağlantılı bir olay olabileceği şüphesi üzerinde duruyorlardı.
    o an odaya yaşlı bir adam girdi. bana yardım edem adamdı. sen de buradasın diyordum. neredeydin beni orada niye bıraktın diye seslendim. yanıma geldiğinde senin sayende çocuğun ruhu ve bizim ruhumuz bu karanlıktan kurtuldu diyordu. gözleri nur içindeydi adamın. adam arkasını dönerken sen kimsin dedim. ben uzun süredir burdaymışım dedim. alas dedi ve kapıyı kapatarak dışarı çıktı. o an bağırdım ne kadar sesim çıkarsa canım yanıyordu. hemşireler filan odaya girdi. sakinleştirici, dinlendirici, ağrı kesici artık ne haltsa onu vuracaklardı. demin odaya giren kim diye sordum. tanıyor musunuz? niye odaya aldınız? biz deminden beri kapı önündeyiz kapı hiç açılmadı dedi annem ve o an uykuya dalmıştım. uyandığımda beni normal bir hayat bekliyor olacaktı...
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +3
    tahmin ettiğime göre saat 2 civarıydı. su içmeye gittiğimde köpek havlamaları ordan oraya koşma seslerini duydum. lan bi rahat uyku yok diyerek elime aldığım suyla tekrar balkona yöneldim. biraz içip suyu binlerin üstüne atacaktım. balkona çıktığımda köpekler amaçsızca böyle yola havlıyorlardı amaçsız hiç bir şey yok. en az 5 adet köpek var. köpeklerde pis böyle hiç adam gibi bir köpek yok. sokak köpekleri işte. üzerlerine tüm suyu döktüm sinirle. hiç biri yerinden kıpırdamadı zütünü gibeyim. ( şuan anlattıklarım hepsi aynı geceydi. bunların hepsi normalde 1 saatte olacak şeyler ama sanki bana 1 dakika gibi geliyordu.) hay zütünü gibim diyip mutfağa gittim tekrar su doldurmaya. babam da gürültüye filan uyanmış geldi yanıma hızlıca. gözleri normal değildi yeni uyandı belki de ondandır dedim. dedi napıyorsun napayım su içeyim uyuyamadım uyku tutmadı dedim. birden onu sormuyorum ne yannan yiyorsun lan sen diyip çekiştirdi ne oldu filan derken boğazımı tuttu sıkmıyor ama sadece kıyafetimden tutuyor. lan ne yaptın diye bağıyor durmadan dıbına koyim kafası iyi diyip bardağı kafasına çakacaktım birden duvara doğru iteledi beni. ne olduğunu filan tekrarlayınca hışırtılı bir ses tonuyla sen onları aşağıya niye attın onlar c*n di dedi. yazamıyorum şuan korkudan kusura bakmayın. böyle deyince neye uğradığımı şaşırdım dıbına koyim boğazımı sıkmaya başladı nefes alamıyordum. öleceksin yapcak bir şey yok diyordu bana bunu yaparken. ama o öldürmeyecekti. nefes alabiliyordum yeteri kadar. bana ağlayarak bağırmaya bağladı. ne yaptın olum sen öldürecekler seni. işin bitti gibi cümleler kullanıyordu. boğazımı bırakıp kafama şişeyle vurdu ve ben o an yere yığıldım gerisini hatırlamıyorum sabah olmuştu yataktaydım. kafam şişmişti. saat öğlen 12iydi. hiç bir şey olmamıştı dıbına koyim ama kafam şişikti. annem babam abim filan çalışıyor herkes işe gitmişti kapıyı da kitlemişler hırsız fılan girmesin diye. kardeşimde okulda. ben o sıra okulumu bu olaylar yüzünden dondurmuştum. selçuk üni de okuyorum zütler. normalde 4 sınıf olmam gerekirken şuan 2 sınıfım hatta birazdan okula gideceğim ikinci öğretim malum. devam ediyorum. duvardaki izleri nasıl farketmemişler dedim dıbına koyim bildiğiniz duvarda kan izleri üzerimde kan izleri vardı. bu olay 2012 yılında yaşanıyor arkadaşlar. o zaman 6600 var elimde hemen telefonu aldım resim çektim. resmi bir dk yüklüyorum.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    +2
    Jandarmalar gelip yere yat diye bağırıyorlar tekrardan. Biri gelip bedenime dokundu. Bedenim birden yara yığıldı lan çok korkmuştum muallakler o an. Öldüm artık her şey bitmişti. Hayat, yaşam, anne baba, inci her şey benim için bitmişti. Direk komutanlarını çağırdılar. Bir asker nabzımı kontrol etti, komutanım nabız atmıyor. Hemen ambulansı arayın filan diyerek bağırışmalar duyuyordum. Neredeyse tüm köy halkı da toplanmış dışarıda bekliyor… ağlayanlar vs. herkesi sezebiliyorum. Duyabiliyorum. Bir asker direk kalp masajı yapmaya başladı. Kalbime bir müddet masaj yapıyor daha sonra ağzımdan nefes veriyordu. Çok kötüydü lan o an öylece kendime baktım ağladım resmen. Çömeldim yaşananları seyrediyordum. Ölmek bu olmalıydı. Nerde o melekler beni karşılayacak olanlar…
    ···
  14. 14.
    +2
    Hastane kısmı supernatural dizisinde deanin kaza yapip hastanede basina gelenlere cok benziyo ama yaz sen sardı
    ···
  15. 15.
    +2
    üzerimde incir ve incir kökü var. kulağıma yine fısırtılar geliyor. bizim buradan çaldıklarını getir. buraya getir. bize aitsin gibi konuşmalar işitiyorum. istemsizce bütün bu üzerimdeki yanımdakilerini topluyorum. hepsini bir poşete dolduruyorum. gecenin 4ünde bunları toplayıp mezarlığın yolunu tutuyorum. neredeydi bu mezarlık hiçbir fikrim yok sadece yol beni nereye zütürürse oraya gidiyorum. şanslıyım ki ev de uyanan kimse de yok. bir de şöyle birşey istemesemde bunları ben yapıyordum engel olamıyorum.
    ···
  16. 16.
    +2
    mezarlığı bulduğumda bu sefer o bekçi orda yok. kimse yine yok karanlık. ay ışığı sadece mezarlığı aydınlatıyor. bir ağaç sökülmüş ama bildiğiniz kocaman kökü oradan çıktığı belli amk benim elimde ise sadece ufacık bir kök var. kökü taşları ne var ne yok o açık olan toprağın içine atıyorum. bu sefer mezarlar olduğu gibi normal gözüküyor. istemsiz bir şekilde toprağı ellerimle o boşluğa atıyorum. burayı kim kazmıştı burayı benim kazmam imkansızdı. nasıl olabilirdi. gece boyunca o boşluğu ellerim ile kapatmaya çalışıyordum.
    ···
  17. 17.
    +2
    onlar gittikten 5 dk sonra kapı çaldı. herhalde babam yine telefonu unuttu diyerek direk kapıyı açtım. köy evi dıbına koyim ne hırsız olur ne başka gibi bir düşünceyle... yaşlı adam kapıda duruyordu. gözlerinin altı kararmış. gidin burdan buraya gelmeyecektiniz diyordu. ne oldu amca diye seslendim. adam sayıklıya sayıklıya arkasını dönüp devam etti. kapıda ise bi işaret vardı lan diyorum daha önce varmıydı bu işaret kırmızı yine kan gibi ama boya tam yuvarlak değil böyle sonsuzluk işaretinin yarısını kesip koymuşlar gibiydi... ev yeni yapılıyor ya anasını gibim ondandır diye düşündüm.
    ···
  18. 18.
    +2
    ilk haftalarda laylaylom geçiyordu hayat. işte karı kız, okul vs derken devam ediyordum. Hiç aklıma gelmezdi böyle şeylerin olacağı. Sizin başınıza gelir mi bilmiyorum ama 6 hissim çok iyidir ve çoğu yerden geçerken ışıklar söner. Alt geçitlerin girişinde yanan spot lambaların söndüğü dahi olmuştur. Bunları geçelim, çoğu kişide oluyordur sanırım ama bir farklılık olduğunu hissediyordum. Zaman geçtikçe huzursuzluk ve üzüntü basmaya başladı beni. Hiç bir şey yokken geceleri özellikle bir karamsarlık ve ağlama duygusu geliyor. Bazı geceler bağırarak uyanmalar, kötü rüyalar görmeye başlamıştım. Ama normaldir diye geçiştirdim.
    ···
  19. 19.
    +2
    beni takip ediyorlardı ama bir müddet sonra peşimi bıraktılar. Allahından bul dercesine... keşke öyle olsaydı. eve gittiğimde ailem artık kafayı bulduğumu, iyi olmadığımı düşündüler. diğer gün direk pgibiyatriye zütürdüler. adam klagib olarak ankisayete tehşisi koydu. verdiği ilaçlardan yeşil reçete ilaçlar filan vardı. adını verebilirim ama ilaç ismi vermek doğru değil. ilaç tedavisine başlamıştım en doğrusu bu olacaktı sanıyorum.
    ···
  20. 20.
    +2
    Bazı zamanlar karabasan diye tabir ettiğimiz olay gerçekleştiriyordu. Ama herkeste olduğu gibiydi pek abartılacak bir şey yoktu. Yalnız birgün yataktan düştüm ve zütümün yere çarpması ile uyandığıma eminim o acıyı hissettim. Etrafı görebiliyordum ama sanki rüyadaymış gibi sadece beynimde canlanıyordu. ses duymamla irkilmiştim. kafamda kedi ebatlarında bir şey vardı. bunu çok iyi hissediyordum. benle bildiğiniz konuşmaya çalışıyordu. o anın verdiği korkuyla elimle tuttum. bildiğiniz dıbına koyim bildiğiniz kemiklerini hissediyordum. sımsıkı tuttum fırlattım. tam arkamda kalorifer peteği vardı. ona çarptı ve inleme sesi geldi. gözlerimi o an açmıştım işte evde tektim dıbına koyim ve sabah olmuştu ve ben hala yerdeydim. etrafı aradığım kaloriferin oralara baktım sadece ufak bir ezilme vardı başka bir gibim yoktu. bu olayı da rüya diye geçiştirdik dıbına koyim bilsem geçiştirirmiyim
    ···