Akşam saat 19.30 sıraları evimde oturup televizyon izliyordum. Telefonuma bir mesaj geldi. Gönderen kişi gizliydi ve bunu garip buldum. Mesajda "Birazdan orada olurum." yazıyordu. Biraz korktum ama birinin beni işlettiğini düşünüp cevap vermedim. ikinci mesaj 20.30'da geldi. Mesajda "Yaklaştım." yazıyordu. Umursamadım. Üçüncü mesaj 21.15'te geldi. "Dışarıdayım. Gel ve beni gör." Numara gizlenmiş yoksa arayıp sövecem. Tam mesaj atacam derken dış kapının çalmasıyla olduğum yerde kaldım. Hemen yatağın başına geçtim. Annem ve babam 1 saatten önce dönmeyeceklerdi. Buna emindim. Ve dördüncü mesaj 21.30'da geldi. Üzerime örttüğüm örtülerin altından telefonuma ulaşmak için elimi uzattım. Mesajı açtığımda ellerim titremeye başladı. Mesajda "Kapıyı aç!" yazıyordu. Kapının vurulma sesini duydum... Yatak odamın kapısının...

Edit: Beyler +20 şuku gelirse hikayeyi devam ettiririm.
Edit 2: Hikaye bitmiştir. Fazla uzatmadan bitirdim. Yeni hikayelerle burada olacağım. Okuduğunuz için teşekkürler.
Edit 3: Yeni hikayemi yazmaya başladım. Okuyabilirsiniz. Evdeki paranormal olaylar.

Özet ; korkudan 31 çektiren mesajlar

Sonra bi girdim annemle babam bagira bagura gibisiolar

Beyler geldim kusura bakmayın beklettiğim için, devam ediyorum.

Kapının neredeyse kırıldığını düşündüm. Bu tanımadığım şahıs kapıya 3 dakika boyunca vurdu ve sesler kesildi. Ben sakinleşmeye çalışıyordum. Hala örtüyü kaldıramadım korkudan. Daha sonra değişik bi dilde sesler duymaya başladım. Sesler yeniden başladı. Fakat bu sefer kapıya değil balkon kapısına vuruluyordu. Kafayı yicektim hemen annemi aradım fakat telefonu kapalıydı. Babamı arayınca açtı olanları hemen anlattım hemen geliyoruz sakin bekle dedi. Bende babama uyarak yatakta umursamadan korkmamaya çalışarak bekledim. Ve balkon kapısı açıldı hiç zorlamadan. Arkadan kilitliydi. Ben yastığa kafamı gömerek bağırmaya başladım ve birden örtü kalktı. Hiçbir şey yoktu. Seste yoktu o tanımadığım kişide. Hemen sonra kapı çaldı. Babam ve annem diye açtım ve gelmişlerdi ben karşılarında pek korkak biri olarak gözükmemek için her şeyi yaptım. Olanların çoğunu anlatmadım. Sadece kapıyı zorla açmaya çalıştı dedim. Ama kötü bir şey vardı babam polis memuru olduğu için tayini çıkmıştı ve ben burayı bırakamazdım burada üniversiteyi okuyordum. Beni zor zamanlar bekliyordu...

Babam annemle birlikte izmire gidiyordu. Ben evde tek kalacaktım. Olaydan sonra babam apartmanın dışına kameralar taktırdı. Gitmeden öncede kapıcıya dikkatli olmasını söyledi. Artık babam ile annem izmir yolculuğuna başlamıştı. Artık cidden tek kalmıştım. Vedalaştıktan sonra eve doğru merdivenlerden çıkmaya başladım. Zaten 2.katta oturuyordum, asansörde pek güvenli değildi, sürekli arıza yapıyordu. 6 katlı bu apartmanın 5. ve 1. katları kiradaydı. 12 yıldır kimse oturmuyordu. Eve girince televizyon açıp zaman geçirmek istedim. Saat gece 3 olmuştu. Kendimi fazla zorlamadan yatmaya gittim. Ondan önce dişlerimi fırçalamak için banyoya gittim. işimi hallettikten sonra mutfaktan su almak için buzdolabını açacaktım ki buzdolabı açıktı. Çok eminim kesinlikle kapalıydı. Neyse aldım suyu tam odaya girdim kendimi yatarken gördüm. Acaba rüyada mıyım diye gözlerimi açıp kapattım hala aynıydı. Şimdi cidden korkmaya başlamıştım. Hemen salona geçip kanepeye uzandım geceyi orada geçirdim. Sabaha kadar uykum bölünmeden uyumuştum. Ama bugün bu evde uyumucaktım. Kahvaltı yaptıktan sonra arkadaşımı aradım.

Mesajı ben yazdım uzatma amk

Neyse beyler alın bu gece son partı atıyorum.

Ne yapıcağımı şaşırmıştım. Pencerelerden gelen tıklama sesiyle uyuyamadım. Kutuyu kapattım ve bir daha bakmaya cesaret edemedim. Aynaya baktığımda gözlerim ağlamaktan şişmişti. Korkuyordum Mert'i aramaya.Ya gerçekten öldüyse ? Bir an aklımı yitiricek oldum. Neydi bu olanlar ? neden beni buluyordu ki ? Neyse artık cesaretimi topladım ve Mert'i aradım. Telefonu açtı. Naber kanka yine mi aynı olaylar falan filan diye muhabbete başladık. Mert bunun çok saçma olduğunu söyledi.Çünkü kendi kafasının hala yerinde olduğunu söyledi. Bense kutuya doğru gittim. Kutudaki şey kesinlikle plastikti. Kutuyu araladım ve kutudaki kafa hala yerinde duruyordu. Mert ise bu olayı anlattığımda güldü. Lakin öyle bir şey oldu ki ... Mert telefonda konuştukça Kutudaki Mertin kafasına benzer şey açılıp kapanıyordu... Telefondaki ses ufaktan bozulmaya başladı ve bilmediğim bir dilde konuşmaya başladı.Tam en şiddetli şekilde konuşurken telefonu kapattım ve Mertin kellesinin ağzı O şeklindeydi.O şeklini görünce benim yannan erekte oldu. Fırsat bu fırsat dedim ve Mertin ağzını bir güzel gibtim. Gibiş o gibiş beyler böyle gibiş yoktu.Öyle bi gibtim ki ağzını gözlerinden yaş yerine döl geldi o derece. Ondan sonra kapı çaldı... Kapıyı açtığımda ayakları ters 5 zenci kişi gelmişti. Ulan sen kutsal değerlere inanmıyosun saygıda mı duymuyorsun huur çocuğu dedi.Ben durumu izah edene kadar bunlar çoktan gibi sıvazlamıştı.Şimdi senin ırzını bir gibicez bizim msajlarımızla dalga geçemiyeceksin dediler. Beyler beni fortmendoya dayadılar ilk postayı burada attılar nasıl ama ben basıyorum çığlığı basıyorum çığlığı. Feryat figan ettim ama nafile. Evin her odasında bi posta attılar. Akşama doğru çekip gittiler. Yürümeye çalıştım ama öyle bir ağrı vardı ki zütümde sorma gitsin. zütümden kanlar akmıştı amk öyle vicdansızları. Buda böyle bi anımdır.

Fıkra lan bu

Arkadaşım Merti aradım. Kendisi yakın olduğum bir arkadaşımdı. Aynı sınıftaydık, evlerde yakındı. Saolsun kırmadı beni gece onlarda kalmam için sorduğumda kalabilirsin her zaman dedi. Zaten evinde de tek o varmış. Akşama kadar dışarda Mert ve arkadaşlarla birlikte gezmiştik. Akşam olduğunda Mertle birlikte evine doğru gittik. Bende Merte yaşadığım paranormal olayları anlattım. Ona güveniyordum. Mertin bana anlatmadığı çok önemli bilgiler varmış. Mert konuşmaya başladı. Eskiden yani 80-90 yıl önce sizin apartmanda dedem yaşıyordu. O apartmanda birçok olay yaşadı. Pgibolojisi çok kötüydü. Ama o apartmana taşınmadan önce böyle değildi. Normal bir insandı. Bana buranın lanetlendiğini onu rahat bırakmayacaklarını onların kendisine musallat olduğunu söyledi. Peki kim bunlar benden ne istiyorlar dedim. Onu bilmiyorum cinler olabilir dedi ve ilk fırsatta oradan ayrılmalısın dedi. Bende burada 2 yıldır kalıyordum. 2 gün öncesine kadar hiçbir sorun yoktu. Mert bunu söylemeyi unuttum dedi. Dedesini bodrum katında ölü bulmuşlardı. Gözleri kegib ve organları parçalanmış biçimde. Gözünde bir şekil varmış. Mert cenazede dedesinin ölü bedenini görünce o şekli görüp araştırmış ve şeytanın sembolü olduğunu öğrenmiş. Bunları anlattıkça rahatsız oluyordum. Sonunda eve varmıştık. Biraz televizyon açıp film izleyelim dedik. Biraz film izlemek bana iyi gelmişti, rahatlamıştım. Saat geç olunca yatalım dedim. Mert ben biraz daha kalıcam dedi. Tamam diyip yattım. Saat gece 4ü gösteriyordu. Odamın kapısı açıktı fakat birisi vuruyormuş gibi ses geliyordu. Kalktım ve baktım kimse yoktu. Mert sen misin dedim yine ses yoktu. Uyanıktır hala diye gittim salona Mert yoktu, arkamı dönüp çıkacakken Merti tam önümde kafası ters biçimde gördüm ve birden o anlık etkiyle arkaya düştüm. Bayılmışım sabaha kadar. Mert uyandırdı knk ne yaptın burda sabaha kadar deyince seni gördüm gece salon kapısının önündeydin birden görünce düştüm dedim. O da beni görmediğini saat3ten Sonra yattığını söyledi.

Orda babamı almış evire çevire dayım amcam eniştem gangbangliyolardı

Kardes ne rahatsın amk içerde klonun yatiyor sen zütü vurup yatıyorsun

Mertin bu halini gördükçe içim parçalanıyordu. Yerimden kalkıp ağlamayı kestim sonunda. Kendime gelmem biraz zaman aldı ve birkaç dakika sonra mesaj geldi. "Arkadaşın o hikayeyi anlatmamalıydı." Evet yaşananlar gerçekti. Bende Mert gibi ölecektim. Hemen yardıma ihtiyacım vardı, yoksa bende Mertten farksız olacaktım. Öğle saatlerinde eskiden tanıdığımız bir hocaya gittim. Hocaya gelince yaşadığım tüm olayları anlattım. Hoca oğlum sana zuzula cin kabilesi musallat olmuş. Bunlar duygusuzdur. En hafif acıma duyguları yoktur. insanlara musallat olduklarında %60 ölümle sonuçlanır. Bunlara karşı gelmek onları daha güçlü yapar. Peki hocam hiçbir şey yapmıcak mıyız? Yapıcaz oğlum sen evine git beni bekle akşama doğru gelirim. Teşekkür edip hocanın evinden ayrıldım. Eve gitmeden önce markete gidip çerez ve içecek aldım. Film izlemeyi seviyordum. Apartmanın girişine geldiğimde bir adam apartman kapısının önünde bekliyordu. Arkası dönüktü. Biraz yaşlı gibiydi. Yanına gelince bizim 3.kattaki Mehmet amca olduğunu tanıdım. Mehmet amca ne yapıyorsun burda dedim. Cevap yoktu ve bir yere odaklanmış oraya bakıyordu. Daha sonra mırıldanarak "Veemmel gasitune fekenu lecihenneme hatabe" bunları söyledi.
NOT: Bunları okuduktan sonra Nas ve Felak okuyun arkadaşlar. Ne olur ne olmaz sıkıntı olmasın.
Ben amca ne oldu ne diyorsun dedim. Amca beni buldular bu apartman lanetli beni almaya gelecekler sen kaç ayrıl buradan diyordu. Kimse burada kalmadı herkes terketti burayı sadece 2 miz kaldık dedi. Amca bunları konuşurken mesaj geldi. "Onunla konuşmayı bırak, ben yanındayım herşeyi görüyorum." Amca konuşmaya devam ediyordu. Bir anda sustu ve kafasını yandaki apartman duvarına vuruyordu, son gücüyle. Amcayı durdurmaya çalıştım elimden geldiği kadar çekmeye çalıştım fakat "Cinni fezeduhûm rahekë" diyip tekrarlıyordu. Onu durduramadım. Evet artık tek ben kalmıştım. Bağırmaya başladım. Yeter artık ne yapacaksanız yapın diyip ağlıyordum. Eve çıkmadan hoca gelmişti.

Beni görünce oğlum artık yapacak bişey yok hadi eve çıkıp seni kurtaralım dedi. Bende kendimi toparlayıp hocayla birlikte eve doğru gittim. Gerekli bütün malzemeleri getirmişti. Zuzula kabilesini uzaklaştırmak çok zor olacak dedi. Artık hazırlıklar tamamdı. Hoca söylemeye başladı duayı "Ve ennâ kûnna nak'ûdü minhâ makaide lissem'ı femen âne yecid şihaben rasaden."
NOT: Bunu okursanız lütfen 3 kere Nas okuyun. Riskli bir duadır.
Hoca bunları okuduktan sonra yanan bütün mumlar söndü. Mutfaktan sesler geliyordu. Sanırsam ibranice ya da arapça sesler geliyordu. Hocanın arkasında siyah gölge gördüm ve hoca birden mutfağa doğru sürüklendi. Ben hocayı tutmaya çalıştım ama çok güçlüydüler. Hoca bileğini kes ve eski kaba koy yandaki malzemelerle karıştırıp işaretlediğim alana sür ve alandan sakon ayrılma dedi. Evet Hoca artık ölmüştü seslerini duymuştum ama sakin olmalıydım hocanın dediklerini hemen uygulamaya başladım. Artık bütün cinler bana yönelmişti. Sesler artmıştı, alandan ayrılmamalıydım. Hemen bıçağı alıp küçük bir kegib attım ve kanımı kaba döküp malzmeleri içine koyup karıştırdım. Alana sürmeye başladım. işim bitince değişiklik yoktu. Aslında vardı. Sağımda bir bedenin olduğunu hissettim, dönmemle bağırmam bir oldu. Bu bir cindi bana bakıp bağırıyor, alana giremiyordu. Heryer sallanmaya başladı, birçok cin vardı etrafımda, herkes beni engellemeye çalışıyordu. Bir şey ekgibti, fazla uzun sürmezdi alanın etkisi. Hocanın olduğu yerde küçük bir dua kitabı gördüm, hemen aldım ve kitabın bir bölümü açıktı. Hoca duayı bitirmemişti. Benim bitirmem lazımdı. Kendimi zor tutuyordum. Her yerden zorlama vardı. Zor okuyordum duayı. "Ve innehû kâne yekulü sefihünâ âlallahi şetatan." Duayı bitirdim ve sesler durdu, yer sallanmıyordu. Duanın etkisinden gözüm kanıyordu. Emin olmak için alandan ayrılmadım. Cinler yok olmuştu. Galiba her şey bitti dedim. Zuzula kabilesini bu apartmandan yok etmeyi başarmıştım. Biraz sakinleştim. Banyoya gidecekken mutfaktan kısık bir ses duydum.

Sonra tuvalete gittim fakat korkuyordum. Tuvalete girdiğimde 45 cm 3 tane zenci cin vardı sonra beni evire çeviren zütümden gibtiler.

Buda böyle bir anımdır.

When you write gorgunclu hikaye and yarida birakma len mq

80-90 yıl önce orda yaşamış dedesi hahahahahaha amk gibtirin gidin yeter bari adam akıllı yazın 160 yaşında mı öldü deden

Artık pgibolojim bozulmaya başlamıştı. Merte dışarı çıkıp biraz hava alalım dedim. Çıktık öyle konuşuyoruz. Mert dedesinin kendisine anlattığı bir hikayeyi bana anlattı. Bu hikayeyi anlatınca biraz rahatlamıştım. Rahatsız edici bir şey değildi. Daha sonra telefonuma bir mesaj geldi. "O hikayeyi anlatmasını engelle sakın bitirmesin!" Anlamamıştım bir hikayeden ne olabilirdi. Neydi bu içinde bazı dualar mı vardı cinleri mi uzaklaştırıyordu yoksa. Bunları riske alarak Merte hikayeyi bitirmesini istedim. Bu hikayede gizli kelimeler vardı sanırım. Hikaye bittikten sonra mesaj geldi. "Bunu engelle demiştim bize karşı gelmemeliydin." Artık bu mesajlar geldikçe tedirginleşmeye başladım. Ve çoktan akşam vakti gelmişti. Artık evlere dağılma vakti gelmişti. Vedalaştıktan sonra eve doğru yürümeye başladım...
Eve geldiğimde biraz pcye geçip oyun oynadım. Nerdeyse 4 saattir pc başındaymışım. Saat gece 12 olmuştu. Kapı çaldı. Bu sefer mesaj gelmediği için kapıyı açtım. Kapıcı gelmişti. Sana bir adam hediye gönderdi dedi. Teşekkürler diyip kapıyı kapattım ve hediyeyi odaya zütürüp açmaya başladım. Bu bir kutuydu ve biraz ağırdı. Kutuyu açtığım an içindeki kanlı kopmuş kafayı yere fırlatmam bir oldu. Kafaya doğru baktığımda kafanın arkadaşım Mert olduğunu görünce oracıkta hareketsiz kaldım. Sabaha kadar arkadaşımın kafasına bakıp ağladım.

Bu tarz şeyler başıma gelse gibseler evde tek kalmam amk

cınler mesaj mı atar aq hangi operatörü kullanıyolar ?

Rahatliğa Bak Adama Cin Musallat Olmuş Çerez Alip Film izleyecek