korkunçlu hikaye anlatıcam dinleyen

varsa panpalar

cünüp olanlar banyo yapsında gelsin . korkaklar gibtir olup gitsin .

2 kişi anlat koko desin başlıyorum

beyler bundan tam tdıbına 6 sene önceydi . dedem henüz yeni vefaat etmişdi ve biz köydeydik köy mezarlığı evlerine çok yakındı bu yüzden geceleri o sisle kaplı olan mezarlık bana herzaman korkutucu gelirdi . o zamanlar 15 yaşında liseli bir bintim ve cenabet gezerdim habire asılıp dururdum banyo yapmaya üşenirdim hepinize olmuştur

köyde ahmet adında bir arkadaşım vardı bende 2 yaş büyük olmasına rağmen iyi anlaşırdık . babası köyün muhtarıydı karıya kıza sarkan gerizekalı bir tipti babasını bende ahmette sevmezdik . birgün bu muhtar içki içip ahmeti dövmüş sokağa atmış dışarıda nasıl yagmur yagıyor ahmet sudan çıkmış balık misali bizim evimize geldi durumu anlattı içeri buyur ettik .

ahmet aglamaklı gözlerle eve girdi benim elbiselerden verdim . çocugun nevri dönmüşdü konuşurken öldürücem bu adamı diyordu ahmet üvey evlattı babası ölünce annesi bu muhtar biniyle evlenmiş . muhtar muallakmsi böyle iyi ayak olmayan bi adamdı ahmeti taciz falan ediyormuş biz bunu konuşurken arkadan bizim pederde duydu sinirler attı nasıl olur sana nasıl yapar jandarmaya gidicez dedi ahmet korktu o bin beni öldürür falan demeye başladı

babam çıldırmıştı ahmeti severdi iyi çocukdu ahmet birden gök gürledi ve o gürlemeden sora babam fırlayıp çıktı evden bizden arkasından koştuk çamurlu yollarda düşe kalka gidiyorduk babam muhtarın evinin kapısına yumrukları saydırmaya başladı çık lan çık çık diye bağırıyordu ahmet aglamaya başladı tekrar . muhtar ne oluyor lan tavrıyla açtı kapıyı ve babam olanları bagırmaya anlatmaya başladı muhtar kapıyı babamın yüzüne kapatarak resmen gibtir git dedi bizde zütüm zütüm eve dönmeye devam ettik

derken ertesi gün eve polis geldi babamı haneye tecavüzden alıp zütürdüler muhtar biraz daşşaklı adamdı belediyenin yolu arazisinden geçiyordu o yüzden daşşagını kullanıyordu . ahmette artık eve dönmek zorundaydı evine döndü babamda akşam olunca geldi . biraz hırpalamışlardı

ertesi gün haber geldiki ahmet benim can dostum evde kendini asarak intihar etmiş bunun sebebi o huur çocugu o bin o şerefsiz muhtardı ( ahmetin capsini birazdan koyuyorum )

beyler ahmetin capsini ayarlıyorumda biraz geç yazıyorum kusura bakmayın

2 acıyı birden yaşıyordum hem dedem hem ahmet artık üzüntüden deli gibi 15(yazdıgımı okumuyorum) yaşında sigara içiyordum . köye gelen arkasında dondurma satılan arabalar bile eglendirmiyordu beni muhtarda gibini kaşıya kaşıya sokaklarda geziyordu .
birgün yine o puslu mezarlıgın 2 canyoldaşımı aldıgını düşünürken ahmetin mezarında birinin oldugunu gördüm gece vakti kimdi bu ?

babama dedim oglum yanlış görmüşssündür dedi camdan tekrar baktık kimse yokdu babam içeri geçince biri ayaga kalktı sanki mezarda yine görüyordum çıldıracakdım baba ben biraz hava alıyım diyerek mezarlığa dogru gitmeye başladım . dedem hep derdi dünyanın en güvenli yeri mezarlıkdır oglum korkma . içimde hafif korkuyla oraya dogru yürüdüm saçları beyaz tülbentinden aşşagı sarkmış eli yüzü nurlu bir teyze gördüm . oglum bu mezar çok kötüydü davar otlatıyordum geçerken gördüm aşşagı köyden falancayım dedi adını hatırlamıyorum . bin muhtar o kadar ipneydiki adam akıllı mezar yapmaya bile yüzü yoktu

derken aradan 1 ay geçdi muhtar iyi durumda degildi her gece rüyasında ahmeti görür olmuş ahmet rahat bırakmıyormuş evde kap kacak kırılıyrmuş hep eleman pgibolojik destek almaya istanbullara gitmeye başladı . artık saçları dökülmüşdü karıya kıza bakacak hali kalmamışdı .

ahmet : http://www.capsverlan.tr....5e160b32ba6bca9eb826f23f8

bir gece yatarken bi fısıltı adımı sesleniyordu cama tık tık diye vuruldu önce korktum irkildim ama bakacak gücü bulmusdum camdan baktıgımda sanki ahmeti görür oldum ama görüntü kayboldu ben 3,5 atarak yatmaya devam ettim . korkudan artık nasıl uydugumu bilmiyorum

ilerleyen zamanlarda bu fısıltılar cama tık tıklar artmaya başladı artık çıldırdıgımı düşünüyordum bir gece yine oldu bu sefer mezarlıga bakan odadaydım eve ahmetin mezarından çıkan o ışıgı farkettim kendimi dışarı attım hemen çıglıklarla herkes ne oldugunu şaşırdı koşarak oraya gidiyordum ben korkumu yendim artık can dostumun mezarında ne oluyordu yine o teyzeyi gördüm ne oluyor kadın ne işin var burda dedim yine aynı şeyi söyledi davardan dönüyorum yeter yalanalrın diye yakasına sarıldımki biri sanki bana vurdu yere düşdüm bayılmışım . uyandıgımda evdeydim babamlar tepemdeydi artık istanbula dönmemizin ve babannemi yanlız bırakmamızın zamanı geldigini söylüyordu

mezarlıkdaki o kadını sordum babam ne kadını oglum dedi öyle biri yok sen hayal görmüşsün ne oldugunu anlamadık dedi derken şehire dönmemize bir hafta kala muhtar kendini asarak öldürdü biryandan seviniyordum bir yandan korkuyordum ne oldu diye onuda ahmetin yanına gömdüler köy resmen cenaze evleriyle dolmusdu dügünler ertelenmişdi artık herkes aglıyordu delice

bende iyice delirmişdim sanki sürekli o kadın rüyalarıma giriyordu . mezarlıkdaki sisin arkasında insanlar vardı sanki hareket ediyolardı . tıktıklar sesler muhtarın ve ahmetin kavga ediş sesleri geliyordu sanki kulaklarıma derken rüyaya daldım . ahmet aglıyordu yine bana rahat yokmu diye muhtar gülüyordu sabah olucna hemen kendimi mezarlıkda buldum ahmetin mezarı biraz kurumuşdu su dökdüm dua etmeyi bilmedigim için türkçe bişeler söyledim muhtar bininede su dökdüm kıyamadım ölüydü sonuçda

gitmemize son 3 gün kala kapı çalında o kadındı hani hep o mezarlıkda gördügüm kadın önce irkildim sonra bababama davardan dönüyorum suyum bitti evlat su verirmisin dedi hayhay dedi babam . içeri giderken kadın bana baktı ve ahmet dedi ne dedim ahmet dedi rahat degil . ne diyorsun kadın dedim . ve kadın birden uzaklaşmaya başladı babam geldi ne oldu oglum su verecekdik dedi ama kadın gitmişti

can dostum neden rahat degildi ondanmı bana ziyarete geliyordu hep o muhtarın yüzündendi biliyordum derken . ertesi gün mezarlıga gittim ahmetin mezarıyla muhtarın mezarı arasına büyükçe bir çukur açtım neden yaptıgımı bilmiyordum ama içim rahatlıyordu . o gün gece rüyaya daldıgımda ahmet bana teşekkür ediyordu iyi oldu diyordu . ama bu işe kızan biri vardı tık tık sesiyle uyandım bu sefer muhtarın yüzünü görüyordum sanki !

korkudan ne yapacagımı bilemez halde yatakdan düşdüm derken yanımda bir fısıltı vardı ahmetti sanki o hissedebiliyordum al şu ışın kılıcını dedi ve muhtarla savaş dedi . derken yüzüme boya sürüp ışın kılıcımı elime alarak camdan atladım

ışın kılıcımı çekdim muhtarda bana nazar duası okuyordu bin nazar degdirmeye çalışıyordu anlaşılan ahmet muhtarın arkasına geçerek egildi bende ışın kılıcımla muhtarı korkuttum geri adım atınca ahmete takıldı ve düşdü

hemen ordan muhtar yardım istedi mezarlıkda sislerde gördügüm insanlar megersem zombi insanlarmış onlar gelmeye başladılar ahmet özel gümüş mermili tüfegini çıkartarak ateş etmeye başladı ozombileri birbir indirirken muhtar o son hamleyi yaptı ahmeti yan yatarıp kafasına kürekle vurdu ahmetin ruhuda artık ölüler alemine katılmışdı
artık tek savaşcı ben ışın kılıcım ve übersonik silahım kalmışdı

muhtarla karşı karşıyaydık ahmet son gücüyle fayt diye bagırdı ben übersonik silahımla ateş ettim ama oda ne mermim bitmişdi hemen dedemin armagan ettigi gümüş kolyemi agzıma attım ıssırıp şekil vermeye başladım o arada dövüşüyorduk ben ceki cen ve vandam dan ögrendigim hareketleri muhtarın üzerinde çılgınca deniyordum . bu arada sanki sag tarafta o yaşlı kadını görmüş gibiydim